Güneş Ülkesi

Yapıtları en az on cilt tutan Campanella'nın uzun süren yaşamı tam bir özgürlük mücadelesidir. İtalyanca olarak kaleme aldığı Güneş Ülkesi, yaşamını adadığı "özgürlük" düşüncesinin ve otoriteye karşı boyun eğmezliğinin simgesi gibidir. Bu büyük yapıt, ona ilk kez yaklaşanlar için ilerlemekte tereddüt edilecek büyük ve gür bir orman ya da bir labirent havası verir. Aynı zamanda 30 yıllık hapislik hayatının yarattığı öfkeyle birlikte Campanella'nın ateşli ruhundan yayılan bir çığlık; insanları cehalet uykusundan uyandıran ve kederli dünyalarından çıkmaya çağıran bir çan sesi gibidir.

Güneş Ülkesi, adaletsizliğin bilincinde olan, toprağından sürülmüş, zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çekmiş ve bunun acısını taşımış bir insanın, adil ve dayanışmacı, baskı ve sefaletten arınmış bir toplum düşünün somutlaştırıldığı bir ideal kent tasarımıdır. Mutlu bir cumhuriyetin betimlemesi olan bu küçük kitap, 17. yüzyılda Fransa'da ve Almanya'da konuşulup tartışılmış; 19. yüzyılda pozitivistler ve sosyalistler arasında yayılmıştır. Avrupa tarihine ve kültürüne karşı aldığı mesafe ve ele aldığı ekonomik kolektivizmin yanı sıra üslubu ve doğallığıyla da dikkat çekmiştir.

Yapıtları en az on cilt tutan Campanella'nın uzun süren yaşamı tam bir özgürlük mücadelesidir. İtalyanca olarak kaleme aldığı Güneş Ülkesi, yaşamını adadığı "özgürlük" düşüncesinin ve otoriteye karşı boyun eğmezliğinin simgesi gibidir. Bu büyük yapıt, ona ilk kez yaklaşanlar için ilerlemekte tereddüt edilecek büyük ve gür bir orman ya da bir labirent havası verir. Aynı zamanda 30 yıllık hapislik hayatının yarattığı öfkeyle birlikte Campanella'nın ateşli ruhundan yayılan bir çığlık; insanları cehalet uykusundan uyandıran ve kederli dünyalarından çıkmaya çağıran bir çan sesi gibidir.

Güneş Ülkesi, adaletsizliğin bilincinde olan, toprağından sürülmüş, zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çekmiş ve bunun acısını taşımış bir insanın, adil ve dayanışmacı, baskı ve sefaletten arınmış bir toplum düşünün somutlaştırıldığı bir ideal kent tasarımıdır. Mutlu bir cumhuriyetin betimlemesi olan bu küçük kitap, 17. yüzyılda Fransa'da ve Almanya'da konuşulup tartışılmış; 19. yüzyılda pozitivistler ve sosyalistler arasında yayılmıştır. Avrupa tarihine ve kültürüne karşı aldığı mesafe ve ele aldığı ekonomik kolektivizmin yanı sıra üslubu ve doğallığıyla da dikkat çekmiştir.


Değerlendirmeler

değerlendirme
1 puan

Campanella sağ olsun "ütopya"sında "mutlu ve huzur içinde bir toplum" için her şeyi düşünüvermiş! Hatta fazla ince düşünmüş! Meselâ eşleşme için öngörülen kadın gebe kalmazsa başka bir erkek ile eşleştirilirmiş, bu sefer yine gebe kalmazsa "orta malı" olur imiş! Öyle bir ifade kullanmış kendisi. Bir anneye gösterilen saygı, bu kadınlara ne toplumda, ne tapınakta, ne de toplu yemeklerde gösterilmez imiş! Yani, kadınlara ütopyalarda bile rahat yok! Ayrıca kitap "akıcı" kavramından oldukça uzak.

1 puan

Felsefi hayatıma girişimin ilk kitabıydı, ben pek beğenmedim açıkçası :)

5 puan

Güneş ülkesi Campanella’nın günün birinde gerçekleşeceğini düşündüğü bir devlet düzenidir.. Güneş ülkesinde dile getirilen konu; toplumsal bir düzen düşüncesidir. Yazar temel olarak bu kitapta; toplu halde yaşayan insanların amacının genel yarar olduğu, özel bir mal mülkün olmadığı, çalışmanın bir zevk haline geldiği bir düzenden bahsetmektedir. Hayal etiği güneş ülkesi gerçekleşmemiştir.Sadece hayalda kalmıştır.İyiki de gerçekleşmemiş.

6 puan

Okunası .

Profil Resmi
8 puan

felsefi kitaplar okumayı sevenler için iyi kitap. Hatta okunması gerekir.

7 puan

Olmayan bir dünyayı anlatmak kadar zor bir işi gayet güzel becermiş Campanella. Puan kırmamın nedeni Güneş Ülkesi'nde yani mutluluğun doruğa ulaştığı bir yaşam düzeninde bu düzene hiç uymayan bazen de aşırıya kaçan düşünce, fikir ve uygulamaların olması.

7 puan

En bilinen ütopyalardan biri.
Campanella, özel mülkiyetin olmadığı bir devlet düzeni tasarlar. Gelgelelim özel mülkiyetin neden olmaması gerektiğini öyle garip şekilde açıklar ki özel mülkiyete olan sempatiniz artar neredeyse. Bir de burada da din adamları olmazsa olmazdır ve kadın erkek arasında eşitlikten tam olarak söz etmek mümkün değildir. Ama en büyük eleştirim bireylerin tamamen devlet düzeni için var olmasıdır. Campenalla' ya göre doğru işleyen bir devlet düzeninde bireyler de zaten mutludur ki bunu söylerken bireylerin tüm duygularını yok saymakta daha doğrusu bu duyguları da devlet eliyle kontrol etmekte, daha da doğrusu iyi bir düzen içinde zaten bireylerin başka türlü şeyler hissetmeyeceğini savunmaktadır. Ben buna kesinlikle katılmıyorum.
Benim çok sevdiğim, çok tuttuğum bir ütopya değildir lakin yazıldığı dönem ve yazarının yaşadıkları göz önüne alındığında son derece önemli bir eserdir.

4 puan

bence sonuna kadar tek dünya devleti propagandasıydı.bir ara yazarın yaşasın illuminati diye aradan çıkıp bağıracağını bile düşündüm :) her şeyin ortaklaşa kullanıldığı,insanların düşünmediği,itiraz etmediği,devlet kontrolünde ürediği bilim kurgu bir dünya.ben keyifle okudum.

8 puan

Hayal de kalmış ve hayal de kalmaya devam edecek bir ülkeyi hayal etmiş. Iyiki de hayal etmiş olduğu ülke hayal de kalmıştır.


Baskı Bilgileri

Ciltsiz, 112 sayfa
2011 tarihinde, Say Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9786050200324

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Scully freebird55 muhammet hüseyin sarı
3 kişi

Okumak İsteyenler

Berfin Durak
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski