baharakn

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 1 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

baharakn okumuş.
Kürk Mantolu Madonna

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
baharakn okumuş.
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri (En Sıradışı Vakalar)

Gerçek hikâyeler kurgudan çok daha tuhaftır, Dr. Gary Small da bunu gayet iyi biliyor. Psikiyatriyle ve insan beyni üstüne çığır açıcı araştırmalarla geçen otuz yıl içinde Dr. Small pek çok şey görmüş. Şimdi ofisinin kapılarını açmaya ve kariyerinin en gizemli, ilginç ve tuhaf hastalarını anlatmaya hazır.

Bu kitap bir psikiyatristin zihnine ve onun giderek gelişim gösteren mesleki yaşamına yapılan aydınlatıcı bir yolculuk. Aynı zamanda bu branşın ve daha önce görülmemiş, tanısı koyulmamış çeşitli akıl hastalıklarının perde arkasına da bir bakış... Kitabı okurken kendinizi, bizi insan yapan şaşırtıcı tuhaflıklar üstüne düşünürken bulacaksınız.

Sıkça komik, kimi zaman trajik ve daima etkileyici Dr. Small, sizleri kariyeri içinde Boston'un kalabalık acil servis koridorlarından başlayıp ülke elitlerinin multimilyon dolarlık kayak localarına dek uzayan bir geziye çıkarıyor. Bu gezi sırasında birbirinden tuhaf gerçek karakterleri anlatırken, bir yandan da esrarengiz histerik körlükle, penisinin küçüldüğüne inanan bir adamla, gizli sürdürülen çifte hayatlarla ve ürkütücü derecede psikotik romantik arzularla baş ediyor. Akıl hocası kendi hastası olduğunda Dr. Small'un kariyeri ve kişisel hayatı tam bir döngüyü tamamlıyor ve Small'un kimsenin zihinsel araştırmanın ötesinde olmadığını anlamasını sağlıyor; kendisinin bile...
(Tanıtım Bülteninden)

Gerçek hikâyeler kurgudan çok daha tuhaftır, Dr. Gary Small da bunu gayet iyi biliyor. Psikiyatriyle ve insan beyni üstüne çığır açıcı araştırmalarla geçen otuz yıl içinde Dr. Small pek çok şey görmüş. Şimdi ofisinin kapılarını açmaya ve kariyerinin ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
baharakn okumuş.
Ölüm İlanı Yazarı

Ölüm İlanı Yazarı,farklı iki kuşaktan iki kadının beklenmedik bir şekilde kesişen yazgılarını anlatıyor.
Toplumun dayattığı kalıplara sığmakta zorlanan,isteseler de sıradanlığı seçemeyen Claire ve Vivien;biri genç bir anne, diğeriyse yaşı ilerlemiş ve çok şey yaşamış bir kadın olarak karşılaşacak ve özellikle Claire'in hayatı,geri dönülmezcesine değişecektir.
Evlilik kurumu,aile bağları,kayıplar,doğumlar önü alınamayan tutkular...Ölüm İlanı Yazarı,tarihin farklı dönemlerinde yaşamış iki kadının aşklarını,acılarını ve karşılaştıkları zorlukları işleyen,"bir hayatı hayat yapan"meseleler üzerine,sarsıcı ve alabildiğine sürükleyici bir roman.

Ölüm İlanı Yazarı,farklı iki kuşaktan iki kadının beklenmedik bir şekilde kesişen yazgılarını anlatıyor.
Toplumun dayattığı kalıplara sığmakta zorlanan,isteseler de sıradanlığı seçemeyen Claire ve Vivien;biri genç bir anne, diğeriyse yaşı ilerlemiş ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
baharakn okumuş.
Sonsuza Kadar

Hiçbir zaman listenin üst sıralarında yer alamayacak, tabiri caizse “sıradan” diyebileceğimiz karakterler, onun romanlarında dünyayı
yerinden oynatacak gizemli bir algı gücüne sahip olur, farklılaşırlar! Bir yerlerde unutulmuş ve belki de hiç önemsenmemiş karakterler, romanın mil taşı oluverir. Kötü sonla biten öyküleri bile gülümsetiyorsa sizi, zaferin tadını aldığınızdandır!

“…Öyle bir an oldu ki, ikimizin minik taşları düzgün biçimde yan yana düştüler. Ben bir adım atıyordum, sen de aynı uzunlukta bir adım atıyordun. Ben seni bekliyordum, sen bana yetişiyordun, ben sana ulaşıyordum, sen beni bekliyordun. Sonsuza kadar böyle gideceğimizi sanıyorduk.

Oysa ben şimdi ormanda yürüyorum ve ayak izlerimden başka iz yok. Kimse yürümüyor yanımda, kimse izlemiyor beni, ya da önümden gitmiyor…”

Gerçeği hayallere bulayıp aklımıza kazıyan satırların yaratıcısı, modern zaman masalcılarından biri, Susanna Tamaro. Türk okurların Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı eseriyle tanıyıp benimsediği yazar, aşkın ölümle yüzleştiği yeni romanında umut arayışından vazgeçmiyor…

Matteo ve Nora, gerçek aşkın bahşettiği her şeye sahip, tutku dolu ve mutlu bir çifttir. Evlenerek kutsadıkları aşk, onlara oğulları Davide’yi verir. Hayat her şeyin en iyisini planlamış gibi görünür onlar için… İyi bir aile hayatını, başarıyla sürüp giden kariyerleri taçlandırır. Matteo başarılı bir kalp uzmanı olur, Nora ise rüyasını gerçekleştirip bir çocuk yuvası açar.

Peri masalları güzel olduğu kadar kırılgandır… Korkunç bir kaza meydana gelir ve bu mükemmel uyum dünyanın trajik yasaları karşısında dağılır gider. Nora’nin diğer yarısı, Matteo, bir anda tek başına kalarak içinde dipsiz bir boşlukla tehlikeli, yıpratıcı bir kazazede hayatı sürmeye başlar. Ölümün gerisinde kalan o acı yabancılaşma duygusuna kapılan Matteo, akıntıda sürüklenmektedir. Nora’nın ölümündeki gizem perdesi, aşk acısıyla çözülmesi gereken büyük bir bilmeceyi beraber sunar. Yollar onu asla bırakmaz ve hiçbir şekilde tahmin edemeyeceği bir geleceğe taşır. Ölümsüz aşkın hayaletiyle karşılaşması, hayatını bir daha asla değişmeyecek, yeni bir forma taşıyacaktır!

Susanna Tamarro, son romanı Sonsuza Kadar’da kırılganlığımızın güce, kaderin bilgeliğe, trajedilerin aşka ve zifiri karanlığın içsel aydınlığa nasıl dönüşebileceğini gösteriyor.

Hiçbir zaman listenin üst sıralarında yer alamayacak, tabiri caizse “sıradan” diyebileceğimiz karakterler, onun romanlarında dünyayı
yerinden oynatacak gizemli bir algı gücüne sahip olur, farklılaşırlar! Bir yerlerde unutulmuş ve belki de hiç önems... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
baharakn okumuş.
Bilinmeyen Hitler

İsa Mesihten sonra, hakkında en çok yayın yapılan kişi Adolf Hitlerle ilgili yeni ve bilinmeyen ne kalmıştır? Yeni ve bilinmeyen pek çok olay tarihin sis perdesi ardında gün ışığına çıkarılmayı bekliyor çünkü birçok belge uzun yıllardır kamuoyundan gizleniyor. Özellikle 1991 yılından sonra açıklanmaya başlayan belgelerin çoğu, tarihçiler tarafından yıllardır kesin doğru kabul edilen birçok bilgi ve yorumun geçersiz olduğunu ortaya çıkardı. Tarihçilerden kendisini on yıllarca gizlemeyi başaran, Hitlerin yol göstericisi ve rakibi olan Sebottendorff, Türk vatandaşıydı ve Hitleri iktidara getiren esrarengiz örgütü ilk kez İstanbulda kurmuştu. Hitlerin hiç bilinmeyen bu yönünü Alman ve İsrailli araştırmacılar da ilk kez bu kitaptaki belgelerden öğrenmişlerdir.

İsa Mesihten sonra, hakkında en çok yayın yapılan kişi Adolf Hitlerle ilgili yeni ve bilinmeyen ne kalmıştır? Yeni ve bilinmeyen pek çok olay tarihin sis perdesi ardında gün ışığına çıkarılmayı bekliyor çünkü birçok belge uzun yıllardır kamuoyundan g... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
baharakn okumuş.
Ustam Ve Ben

Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…

Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.

Elif Şafak'ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet…
Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar...
Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengarenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikayesi…

Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman.

"İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi."

Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…

Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

baharakn şu an ne okuyor?

Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.