Zeyende

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
Zeyende okumuş.
Kelebek

İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrièrein özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek. Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu ‘insanca bir felsefe ve ‘üstün bir uygarlıkla tanıştırdı: Modern sistemin kokuşmuş yolları yerine Kızılderililerin, cüzzamlıların, okuma yazma bilmeyen yoksul balıkçıların gerçek uygarlığıyla .Bir, iki, üç, dört, beş; bir, iki, üç, dört, beş. Ardı ardına sıralanan bu rakamlar aslında bir hücrenin uzunluğu: Bir uçtan bir uca beş adım. Tüm yaşamın göz önünden geçtiği beş adım. Hayallerle ve tutkularla atılan beş adım. Yargıçlara, mahkemeye ve insan kazanmak yerine kaybetmeye dayalı yargı sistemine atılan beş adım. Modern olarak nitelenen ülkelere atılan beş adım. Tüm duyguları iğdiş eden her türlü korkuyu insanın içine salan beş adım. Özgürlüğe ve geleceğe atılan beş adım.Kelebek bir özgürlük mücadelesi...

İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrièrein özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek. Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu ‘insanca bir felsefe ve ‘üstün bir uygarl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
Profil Resmi
Zeyende okumuş.
Dağın Efendisi Hasan Sabbah ve Alamut

Dağın Efendileri... Hasan Sabbah ve fedaîlerinin gerçeği neydi? Alamût Kalesi neden fethedilemedi? Kaledeki muazzam yiyecek ve su ambarlarının özelliği neydi? Cennet Bahçeleri gerçekten var mıydı? Bir vezir, bir şair ve bir dinî liderin yolları gerçekten kesişti mi? Hasan Sabbah'ın fedaîlerine niçin Haşhaşi denilmekteydi... Onlar gerçekten birer ölüm makinesi miydiler? Bir Alamût fedaisi gerçekte kimdi? Elinizdeki kitapta, Hasan Sabbah'ın medrese öğrenciliğinden İsmâilî liderliğine uzanan hayat öyküsü, kıvrak bir zeka ve karşı konulamaz bir ikna kabiliyeti, propaganda metodu, dinî siyasallaştırması, suikast emirleri, Alamût Kalesi'nin tarihi fonksiyonu, Alamût fedaîlerinin gücü ve direnişi orijinal kaynakların ışığında inceleniyor.

Dağın Efendileri... Hasan Sabbah ve fedaîlerinin gerçeği neydi? Alamût Kalesi neden fethedilemedi? Kaledeki muazzam yiyecek ve su ambarlarının özelliği neydi? Cennet Bahçeleri gerçekten var mıydı? Bir vezir, bir şair ve bir dinî liderin yolları gerçe... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
Profil Resmi
Zeyende şu an okuyor.
Dağın Efendisi Hasan Sabbah ve Alamut

Dağın Efendileri... Hasan Sabbah ve fedaîlerinin gerçeği neydi? Alamût Kalesi neden fethedilemedi? Kaledeki muazzam yiyecek ve su ambarlarının özelliği neydi? Cennet Bahçeleri gerçekten var mıydı? Bir vezir, bir şair ve bir dinî liderin yolları gerçekten kesişti mi? Hasan Sabbah'ın fedaîlerine niçin Haşhaşi denilmekteydi... Onlar gerçekten birer ölüm makinesi miydiler? Bir Alamût fedaisi gerçekte kimdi? Elinizdeki kitapta, Hasan Sabbah'ın medrese öğrenciliğinden İsmâilî liderliğine uzanan hayat öyküsü, kıvrak bir zeka ve karşı konulamaz bir ikna kabiliyeti, propaganda metodu, dinî siyasallaştırması, suikast emirleri, Alamût Kalesi'nin tarihi fonksiyonu, Alamût fedaîlerinin gücü ve direnişi orijinal kaynakların ışığında inceleniyor.

Dağın Efendileri... Hasan Sabbah ve fedaîlerinin gerçeği neydi? Alamût Kalesi neden fethedilemedi? Kaledeki muazzam yiyecek ve su ambarlarının özelliği neydi? Cennet Bahçeleri gerçekten var mıydı? Bir vezir, bir şair ve bir dinî liderin yolları gerçe... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 5 ay
Profil Resmi
Zeyende favorilerine ekledi.
Suskunlar

Eflâtun rengi hayaller kuran bir 'suskun'un sözleridir, bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. O ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... Sayfaları birer birer tüketirken, benzersiz erguvanî düşlerin 'gerçekliği'nde semâ edeceksiniz ve bu düşlerden âdeta başınız dönecek. Hayat kadar gerçek, düş kadar inanılmaz bu dünyanın tüm kahramanlarının seslerini duyacak, nefeslerini hissedeceksiniz. Çünkü Suskunlar, sessizliğin olduğu kadar, seslerin ve sözlerin, yani musikînin romanıdır. Sonsuzluğun derin sessizliğinin 'nefesini üfleyen' ve ona 'can veren' bir adamın hayallerinin ete kemiğe bürünmüş kahramanları, en az sizler kadar gerçektir; ya da siz, en az onlar kadar bir düş ürünü... Bağdasar, Kirkor, Dâvut, Kalın Musa, İbrahim Dede Efendi, Rafael, Tağut, Veysel Bey ve diğerleri... Onlar, sessizliğin evreninden İhsan Oktay Anar’ın düş dünyasına duhûl ederek suskunluklarını bozmuşlardır. Bir meczûp aşkı tattı, bir âşıksa aşkına şarkılar yazıp ruhunu maviyle bezedi; diğeri, kaybolduğu dünyada bir sesin peşine düşerek kendini buldu. Nevâ, belki de, herkesin âşık olduğu bir kadının pür hayâliydi. Hayâlet avcısı, kendi ruhunu yakalamaya çalıştı. Zâhir ve Bâtın ise, zıtlıkların muhteşem birliğinde denge bulan iki ayrı gücün cisimleşmiş hâliydi. Suskunlar’ı okuduktan sonra aynaya bakmak, yansıyan aksinizde gerçeği görmek, gördüğünüzü işitmek ve duyduklarınızla sağırlaşıp susmak isteyeceksiniz. Sayfalar tükenip bittiğinde, kim bilir, belki de 'suskunlar'dan biri olacaksınız…

Eflâtun rengi hayaller kuran bir 'suskun'un sözleridir, bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Profil Resmi
Zeyende okumuş.
Suskunlar

Eflâtun rengi hayaller kuran bir 'suskun'un sözleridir, bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. O ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... Sayfaları birer birer tüketirken, benzersiz erguvanî düşlerin 'gerçekliği'nde semâ edeceksiniz ve bu düşlerden âdeta başınız dönecek. Hayat kadar gerçek, düş kadar inanılmaz bu dünyanın tüm kahramanlarının seslerini duyacak, nefeslerini hissedeceksiniz. Çünkü Suskunlar, sessizliğin olduğu kadar, seslerin ve sözlerin, yani musikînin romanıdır. Sonsuzluğun derin sessizliğinin 'nefesini üfleyen' ve ona 'can veren' bir adamın hayallerinin ete kemiğe bürünmüş kahramanları, en az sizler kadar gerçektir; ya da siz, en az onlar kadar bir düş ürünü... Bağdasar, Kirkor, Dâvut, Kalın Musa, İbrahim Dede Efendi, Rafael, Tağut, Veysel Bey ve diğerleri... Onlar, sessizliğin evreninden İhsan Oktay Anar’ın düş dünyasına duhûl ederek suskunluklarını bozmuşlardır. Bir meczûp aşkı tattı, bir âşıksa aşkına şarkılar yazıp ruhunu maviyle bezedi; diğeri, kaybolduğu dünyada bir sesin peşine düşerek kendini buldu. Nevâ, belki de, herkesin âşık olduğu bir kadının pür hayâliydi. Hayâlet avcısı, kendi ruhunu yakalamaya çalıştı. Zâhir ve Bâtın ise, zıtlıkların muhteşem birliğinde denge bulan iki ayrı gücün cisimleşmiş hâliydi. Suskunlar’ı okuduktan sonra aynaya bakmak, yansıyan aksinizde gerçeği görmek, gördüğünüzü işitmek ve duyduklarınızla sağırlaşıp susmak isteyeceksiniz. Sayfalar tükenip bittiğinde, kim bilir, belki de 'suskunlar'dan biri olacaksınız…

Eflâtun rengi hayaller kuran bir 'suskun'un sözleridir, bu roman. İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Daha Fazla Göster

Zeyende şu an ne okuyor?

Zeyende şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.