Kaçak Gelin (Warenne Dynasty, #6)

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Orjinal Adı The Stolen Bride De Warren Dynasty Serisinin 8.Kitabı
Goodreads Puanı 5/3,70 Beninim puanım 5/5 daha yüksek bir puan olsa onu verecektim...
Her yönden mükemmel bir kitapdı..Elimden bırakamadım müthiş idi...Çeviriden kesinlikle rahatsız olmadım su gibi aktı gitti. kitap..Burada Müge Kocaman Özçelik'e teşekkür ediyorum..Pegasus Yayınlarına da ..

Serinin bu kitabını da bitirdikten sonra O'Neil erkeklerinin tam bir baş belası konusunda benimle hem fikir olanlar çok olacaktır diyorum..Çünkü Devlin O'Neil beni nasıl deli etti ise Sean O'Neil'inde hiç farkı yoktu bana göre..Her ne kadar amacı daha soylu da olsa..
Bazen mutluluk yanı başımızdadır.Yapmamız gereken başımızı yukarılardan aşağıya indirmektir..Sean O'Neil için de durum tam da böyle idi.Elanor DE Warren ile üvey kardeştiler ama hiç bir kan bağları yoktu..Bazen aile olmak için kan bağı gerekmez bile..Çocuklukları birlikte geçmişti..Ailenin tüm erkekleri tarafından çok sevilen Elanor ile Sean'in arasında o özel bağ hep vardı..Çocukken çok iyi bir arkadaş dost,ağabey kardeş ilişkisi sonradan değişime uğramıştı..Ama bu öyle hemen olmamıştı..

Bu bağı hep inkar eden Sean idi..Elanor'un ona olan aşkını hiç sakınmamış ,saklamamıştı..Sean onu hep korumuş kollamıştı..Ama en büyük acıları Elle'ye yine kendisi çektirmişti..Onu yıllarca beklemişti..Öyle ki Sean'in evden ayrılışının üzerinden 4 koca yıl geçtiği halde kendisinden tek bir haber bile alamamışlardı..
Çok acı çeken Elanor'un aklı başına geldiğinde başka bir erkek ile nişanlanmaya karar verse ,o erkek ne kadar mükemmel olursa olsun gönül ferman dinlemez sözü tam da bu durum içindi..Yine de nişanlandı...Evlenmesini bir kaç. gün kala Sean O'neil geri döndü..Bir kanun kaçağı neredeyse evrim geçirmiş olarak..
Geçen dört yıl onun için hiç de kolay geçmemiş iki yılını neredeyse bir çukurda tıkılı olarak geçirmişti..Ailesinden ayrı kaldığı dönem içinde başına gelmeyen neredeyse kalmamıştı..Hapisten kaçtıktan sonra tam Amerika'ya gidecekken Elanor'un evleneceğini duyduktan sonra onu sarmalayan özleme daha fazla direnemeyerek aile ocağına dönüp ailesini özellikle Elanor'u uzaktan görmek istemişti..Ama bu özlem onu yakıyordu..Gizlice görüp de geri dönmek o kadar da kolay değildi..
Çok güzeldi daha sayfalarca yazarım bu romanın güzelim hikayesini..Bana hissettirdiği en güzel şey ise aile olmanın güzelliğini kötü günlerde hep birlikte tek yürek olmanın anlamını bu hikaye çok güzel yansıtıyordu..Bir de O'Neil erkeklerinin inanılmaz inatçılığı..Devlin O'Neil'i aratmadı diyebilirim Sean O'Neil ..Bu sıra dışı aileyi okumayı çok özlemişim..Serinin sonraki kitabı Cliff De Warren'in..Karizmatik De Warren erkeğinin..Tyrell şu an favorim..O'Neil erkeklerinin gazabı beni sinir etse de..Okuyun...Tavsiyemdir..


Profil Resmi
7 puan

Bu kitabı almadan önce bazı yorumları okumuştum.. Sean'a karşı çok büyük haksızlık yapmış o yorumları yapanlar. Daha almadan adamı suçlu ilan ettirdiler gözümde.

2.kitabın başarısına ulaşamadı benim içim ama yine de güzeldi.Sevdiğim bir seri.

8 puan

Kitaba ilk başladığımda 3 bölüm geçmeden Sean'a sinir olup okumayı bırakmıştım. Ancak sonra merakıma yenik düşüp okumaya devam ettim. Ve şimdi keşke en başta hiç bırakmasaymışım diyorum. O 3 bölümde sinir olduğum Sean'a sonrasına öylesine hayran oldum ki kendime inanamadım. Başta abisi Devlin gibi beni son sayfaya kadar sinir edecek sanmıştım :) Ama beni ters köşeye yatırdı, okudukça sevdim, sevdim, sevdim. Onur, gurur, aşk, şevkat kısaca ne ararsanız vardı :)

Kitabın konusu arka kapağında az çok var zaten, o nedenle tekrar yazmak istemiyorum. Ayrıca bu kitap anlatılmaz okunur demek istiyorum :)

Anlamadığım tek bir şey var. O da Sean'ın en başta neden ailesinin yanından gittiği. Bunu son sayfaya geldiğimde bile anlayamadım, anlamlandıramadım.

Yazarın anlatımına bayıldım. Özellikle tek taraf üzerinden gitmemesi, okuyucuyu kadın karaktere bağlı bırakmaması çok yerinde olmuş. Böylece tüm kitap boyunca Sean'ın neyi neden yaptığını çok iyi anladım ve sonuna kadar kendisine hak verdim. Ayrıca çocukluklarına dair anıların sık sık araya katılması bu ilişkinin ilk başladığı zamanları kademe kademe anlamak bakımından çok faydalıydı. Ama Elenor'a ara ara kızdım. Uzun yıllardır tanıdığı, aşık olduğu Sean'ın kasti hareketlerini nasıl oldu da yanlış anladı çözemedim. Neyse ki aklı başına çok çabuk geldi :)

Duygusallığın, çekilen acıların, aile bağlarının ve aşkın yoğun olarak verildiği çok iyi bir kitaptı. Özelikle Sean ve Peter'ın arasında geçen diyalog beni çok etkildi. 40 yıl düşünsem böyle bir durumun yaşanacağı aklıma gelmezdi. Ne diyeyim, helal olsun yazara.

Çevirisi ise çok başarılıydı, Müge Kocaman Özçelik'i tebrik etmek istiyorum. Zaten daha en başta demiştim, kitap kötü bile çıksa çevirisi için okurum diye :) Sonuçta güzel bir çeviriyle güzel bir kitap okudum, haliyle tavsiye ederim :)

11 yıl, 6 ay
2 puan

Zorlama bir kurgu. Beğenmedim.

6 puan

Okumaya başladığımdan beri çok ağır ilerledi kitap, hatta elimde süründü resmen :( Sean aslında ilk okuduğum Bir Avuç Aşk kitabında merak ettiğim ve okumak istediğim karakterdi ancak okurken o kadar büyük keyif almadım :/

5 puan

5 bile çok aslında ama..
Offf şiştim resmen!! İlk başlarda ''Aaa ne kadar akıcı gidiyor kitap ''dememe kalmadan (Akıcılığı Müge hn. sayesindeymiş çok çok teşekkürler kendisine <3 eğer böyle bir çeviri olmasaydı bu kitabın son sayfasını göremezdim!!) ilk önce o meşhur ''haykırdı'' tanımlaması beni epey irite etti, tutuldum kaldım :/ Ardından sündürülmüş bir Cork kaçışı...

Özetle;
Haykıran,bebelik aşkına(tamam sempatik anılar ^_^) sadık,çoğunlukla kendi iç seslerinde tutarsız gel-git akıllı şımarık (bence) Elle...

Kendini kasan -tamam çok acı çekti falan filan ama haykırabiliyordu :p - iletişimsiz,kızla beraber olmuş olmasına rağmen evlenmesini nasıl adama numara yapacağını önerebilen Sean..Hatta bir ara çok afedersiniz ama ''oha falan oldum yani'' durumu tam buraya uygundur!! Kız gece boyu sokaktaymış,kapıda kalmış ıslanmışken birde Albay Reed'den darbe yedikten tacize uğradıktan sonra bizim çok efendi (!) aşık Sean'ın sürekli kızı arzulaması bir türlü kendine gem vuramaması :/

Fırsat düşkünü,onursuz Peter...

Anne baba ayrı üvey kardeşlerin birbirlerine aşık olmalarını anlarım kabul ederim ama burada o kadar sık ''üvey kardeş''vurgusu yapıldı ki ''üvey''kısmını artık görmez oldum ''kardeş''e odaklandım Sinclair'i,Reed'i inandırmaya çalışırlarken beni inandırdılar çok rahatsız oldum :/

Bu kitabı okurken (nedense!)aklıma Diana Gabaldon'un Yabancı romanı geldi... orada benzer hatta daha fazla -anlatım kalitesi daha yüksekti- zorlukları okurken böyle olmamıştım.

Bir heves daha bu kitap elimdeyken,henüz başlardayken ''Aşka Yelken Açanlar''ı Cliff'in hikayesini de satın almıştım :/ Şimdi pişmanım :( Fişi atmamış olsaydım gider değiştirirdim..
Bakalım nasıl yazılmış orada daha mı iyi yoksa bu yazarın bir daha kitabını okumama kararı mı alacağım ??

11 yıl, 2 ay
5 puan

Bu kadar merak ettiğim bir kitabın elimde sürünmesi çok sinir bozucu çok ağır gitti hatta çoğu yerde sıkıldım ve konuşma esnasında sürekli haykırmalarına ve çığlık atmalarına sinir oldum .

7 puan

Konu güzel, karakterler hoş...ama okurken yordu beni. Eleanor yalvardı, sean hayır dedi. Öyle de devam etti.

Profil Resmi
7 puan

Yazarın diğer kitapları gibi harika bir roman okuyacağımı düşünerek başladım ama diğerlerine göre biraz sıradan ve sıkıcı geldi bana. İlk iki kitap buna göre çok daha iyiydi kesinlikle.

10 puan

Adını çokça duyduğum yazardı Brenda. Bu kitabını okumak geçen seneye nasip oldu. De Waranne serisinin diğer kitaplarına göre daha aksiyon doluydu bu açıdan en sevdiğim kitabı oldu. Ben Sean'a fazlasıyla hak verdim. Elle'nin bu kadar kolay pes etmeyişi ise takdire şayandı.

8 puan

Diğer kitaplarına göre aşk kısmında biraz eksik kalmış gibiydi. Onun haricinde kitabı beğendim. Peter'ın aşkı için yaptığı büyük fedakarlık ise okunmaya kesinlikle değerdi. Kitabın sonunda üzüldüğüm bir karakter oldu Peter. Eleanor'un aşkı ise imrenilecek kadar güçlüydü. Gerçekten sadık bir şekilde Sean'a olan duyguları için neler yaşadı kız... Sean'ın her ne kadar yaşadıkları kötü olsa da Eleanor'a söyledikleri ve davranışı nedeniyle kızdığım çok yer oldu. Ben genel anlamda beğendim tavsiye ederim :)

9 puan

Brenda Joyce // KAÇAK GELİN

Büyük özlemle beklediğim kitbı sonund okumuş bulunmktayım…
Şahsen beklentimi konu itibri ile karşıladı,diğer okuduğum çevirisi olan ;
BİR AVUÇ AŞK
MASKELİ BALO
Kitaplarının yanında yerini garantiledi diyebilirim..

İlk kitapta tanımaya başladığım Sean O’Neill her zamanki kaderi yaşayarak kendi kitabında acılar içerisindeydi…
Bu konu bana yabancı olmadığı ve işleyen de Brenda Joyce olduğu için severek okudum…
Yayın evi ısrarla senede bir kitabını çıkarsa da aynı ısrarla bende okumayı beklemekteyim….
Kitabın tek ve önemli kusuru Sean’nın yaşadığı zorlu hapishane zamanlarından kalma yüz kızarıklığı. Durup durup en ufacık şeyde yüzünün kızarması yada bembeyaz olmasını sıkça okumak rahatsızlık vericiydi… Bende bunun,kitabın nazar boncuğu olduğunu düşünerek çok da fazla takılmadığımı belirtmeliyim….

Sean O’Neill,Askeaton da yaşadığı onca yılın ardından gitmesi gerektiğini düşünür ve yola koyulmak için malikanenin avlusundan son kez geriye dönüp bakar…
Bir gün geri geleceğinin hayalini kursada,planları istediği gibi gitmez.
Gitmek üzere iken yanına koşarak gelen, birlikte büyüdüğü Eleanor da onunla gitmek ister.. Zira çocukluğundan beri sevdiği Sean’ın gitmesini istemez. Onun korumasına alışkın,yıllardır içinde büyüttüğü aşkla bekleyen Elle,Ona geri döneceğine dair söz aldıktan sonra Sean O’Neill’in gidişini seyreder…

Aradan geçen dört yılda Sean dan hiçbir haber alınamamış ve öldüğüne inanılmıştır… Elbette buna inanmayan bir tek Elle’dir,ama o da artık zengin ve unvan sahibi Thomas Sinclair ile evlenmek üzeredir.

Sean O’Neill isyana krışmış ve bir asker öldürdüğü için hapse atılmıştır.. İki yıl boyunca hücrede kalan, eşi ve çocuğunun ölümüne sebep olduğunu düşündüğü için büyük acılar çekmektedir… Çeşitli işkenceler gördüğü bir zamanda kaçmanın bir yolunu bulur ve kaçar..
O artık ölü yada diri aranılan bir vatan hainidir….

Tekrar Elle ile yolları kesiştiğinde herşey tersine döner…
Ve elbette bu kısımdan sonrakiler okurların okuması gereken önemli kısımlar….

De Warrenne ve O’Neill ailelerini inanılmaz özlemişim…
Hepsi ile bu kitapta tekrar karşılaşmak mükemmeldi,umuyorum yayınevi arayı açmaz, Cliff ile Rex de Warrenne kardeşlerin hikayesinide çabucacık okuruz….

Tavsiye kısmım elbette her okurun BRENDA JOYCE kalemi ile tanışmasından yana…
Ben okurken keyif aldım ve umarım sizlerde alabilirsiniz…


SeRpiL....

10 puan

Bu kadına bayılıyorum yahu!

İlk kitaptan beri merak ettiğim hödük O'Neill ile Eleanor'un hikayesine sonunda kavuştum ve kısa bir sürede bitirdim.

Öncelikle kapak orjinal ve çok uymuş. Ben çok beğendim, Pegasusun bu şekilde orjinal kullanmasını seviyorum. Ek olarak çeviriyi de çok beğendim. Çevirmenin ellerine sağlık.

Sean, ailenin belki de Cliff'den bile çapkın olan biricik oğlu, dört yıl boyunca ortadan kaybolur ve bu süreç içerisinde başını binbir türlü derde sokar, bir çok olay yaşar bazıları Eleanor'un kalbini oldukça yaralar, bazıları ise kadının sonsuz anlayışı ve şefkati ile iyileşir.

Devlin'in kardeşine yakışır bir şekilde hödüklük ve odunlukta sınır tanımayan Sean yıllar sonra evine döndüğünde, ona aşık olan küçük Eleanor'un büyüyüp çok güzelleştiği ve bir İngiliz ile evlenmesine sayılı günler kaldığını görür.

Bundan sonrası oldukça hareketli olaylar, sinirden Sean'ı parçalama isteği ve Eleanor'un kesinlikle aşkını onlarca kez gördüğümüz bölümler ile devam ediyor.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, normalde Peter'ın konumundaki birinden kitaplarda her türlü şirretlik görülür ve bunlar beklenir, o ise kesinlikle mükemmel erkekti. Keşke onun da kitabı olsa da okusak.

10 puan

Sean O’Neill, Devlin'in kardeşidir. Anneleri Mary korkunç bir katliam sırasında İngilizler tarafından dul bırakılmıştır. Dul bir adamla evlenen annesinin yeni kocasının üç oğlu ve kızı ile büyümüşlerdir. Sean O'Neill'lara ait yanan araziyi yeniden verimli topraklara dönünceye kadar günlerce, haftalarca sürmüştür. İngiliz askerlerinin telef ettiği hayvan sürüleri yerine yenilerinin gelmesi için her aşamasıyla ilgilenmiştir. Malikaneyi teriyle, kanıyla, gözyaşıyla yeniden var etmiştir. Askeaton'ı abisi için yeniden var etmiştir. Görevinden ayrılan abisi karısı ve kızı ile gelmiştir. İstediği şeyin ne olduğunu tam olarak bilmese de orada ki görevinin bittiğini bilir. Dışarıda bir şeyler onu bekliyordur. Bu yüzden yirmi dört yaşındayken kaderin karşısına çıkarmayı planladığı macerayı düşünerek evden ayrılmaya karar vermiştir. Gittiği sırada üvey kardeşi Eleanor de Warenne peşine takılır. Zaten babası annesi ile evlendiğinden beri bir gölge gibi sürekli peşinde dolanmıştır. Daha küçük bir çocukken Sean'a aşık olduğuna karar vermiş ve günün birinde onunla evlenmeyi kafasına koymuştur. Eleanor'un bu sahiplenişi Sean'ı hep eğlendirmiş ve eninde sonunda bu düşünceden vazgeçeceğini düşünmüştür. Aralarında gerçek bir kan bağı olmasa da Sean onu hep kardeşi olarak görmüştür. Giderken Eleanor'da onunla birlikte gitmek ister. Sean götürmeyince de kendisi için geri döneceğine dair ondan söz alır.

Eleanor ikisi üvey olmak üzere beş erkek çocuğuyla büyümüştür. Londra'nın balo salonlarında dans etmek için değil İrlanda'nın tepelerinde at sürmek için yaratılmıştır. Diğer leydilerin aksine tüfek, kılıç kullanır, kısa pantolonla erkek gibi ata binerdi. Çocukluğundan beri sevdiği Sean'dan yıllarca haber alamaz. Dört yıl geçtikten sonra bir haber gelmeyince herkes Sean'ın öldüğüne inanır. İnanmayan kabullenmeyen tek kişi Eleanor'dur. Üç yıl boyunca Sean'ın dönmesini beklemiş bir sabah dehşet verici gerçeği kabullenerek uyanmıştır. Sean gitmişti ve dönmeyecekti. Birkaç gün boyunca kendisini odasına kilitlemiş en iyi arkadaşının, aşık olduğu adamın yasını tutmuştur. Dördüncü günün sabahında babasının yanına gidip evlenmeye hazır olduğunu, uygun bir eş bulmasını istemiştir. Bir ay sonrada evleneceği adamla tanıştırılmıştır. Zengin, unvan sahibi kendisine uygun bir nişanlısı vardır. Üç gün sonra herkesin onun için mükemmel olduğunu düşündüğü nişanlısıyla evlenecektir ama Sean'ın hala yaşıyor olma ihtimali varken nasıl evleneceğini düşünmeye başlar.Bu düşünceler ile boğuşurken Sean aniden kaçak olarak ortaya çıkar.

Sean bir isyana karışıp ayaklanma başlatınca istemediği olaylar olmuş ve hapse atılmıştır. İki yıl boyunca hücrede kalıp zor günler geçiren Sean bir yolunu bulup kaçmıştır. Devlet tarafından aranan, başına ödül konmuş bir kaçaktır. Ayrıca bu dört yıl için de bir evlilikte geçirmiştir.
Arandığı için kaçmak zorundadır. Kaçmadan önce Eleanor'un evleneceğini öğrenince son bir kez de aileme bakarım diye eve dönünce işler tamamen değişir.
Yıllar sonra sevdiği adama kavuşan Eleanor ne olursa olsun bırakmak istemez üstelik bu kez duyguları karşılıklıdır. Sean ne kadar sevse uzak kalamasa da yakınlaşmalarına rağmen Eleanor'u nişanlısına gönderir. Yıllar sonra kavuşan Eleanor kolay kolay bırakır mı? Tabi ki hayır.

İkili yüzünden seride en az sevdiği kitap olmasına rağmen kitap harikaydı.
O'Neil erkeklerine bayılıyorum ama Eleanor'un sürekli Sean'ı kovalaması, Sean'ın istemesine rağmen kaçması beni biraz sıktı. İkilinin aşkının daha fazla anlatılmasını isterdim bunun dışında kitap güzeldi. Bu aileye bayılıyorum.

geri ileri