Aylak Adam

En Son Değerlendirmeler

Profil Resmi
10 puan

neden bahsetsem bilemedim. okadar mükemmel bir kitapki.hele sonu beni darma duman etti." sustu.konuşmak gereksizdi.bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti.biliyordu.anlamazlardı."

Profil Resmi
9 puan

Az ama öz eser veren yazarlarımızdan Yusuf atılganın harika kitaplarından biri.Herşeye karşı bir adam..Karşı çünkü yabancılaşmış, öteki olmuş.Bunların içinde aşkı da arıyor C. adlı karakter.

10 puan

Bu kitabı daha önce okumaya başlamış, 20-30 sayfa sonra bırakmıştım. Yazarın tarzına yabancı olunca anlayamamıştım. Kişiler arasındaki geçişlerle falan karman çorman olmuştu kafam. Sonra Anayurt Oteli kitabını okuyup, yazarı tanıyınca bir daha denedim ve iyiki de denemişim. Farklı birşeyler var bu kitapta. Daha önce okuduklarımdan farklı. Sık karşılaşılacak birşey değil. Okunmalı bence.

8 puan

''Hep ölçülü, biçimli mi davranmak gerek? Kim demiş??''

10 puan

"Sustu. Konuşmak gereksizdi.Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti.Biliyordu; anlamazlardı."

10 puan

o depresif ruh hali, o karanlık atmosfer, o meyhane ortamı, o şehir-gece-sokak tasvirleri... Camus'un "Yabancı"sını gölgede bırakacak kadar güçlü bir eser.

6 puan

Sırf oradan oraya savrulmamak için tutunacak bir dal arar ya insan, iki bin on dört'ün başında tutunacak bir dal bulmuş, kısa bir süre de olsa ayakta kalmamı şağlamıştım. AylakAdam'ı okurken, sıradanlıktan kurtulmak isteyen, düşlerindeki kadını arayan, aylak olan Bay C.'nin öyküsü beni ciddi anlamda zorladıysa da,

"İnsanın bir tutamağı olmalı. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramwaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. ... Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlikte düşünen, duyan, seven bir kadın! ...Neden? Neden böylesiniz? Olanla yetinerek, aramadan, düşünmeden yaşanılsın diye yaratılmış bir dünyada yalnızdı." sözleri, bir dönem yoğun yaşadığım, hissettiğim düşünceler oluşu hikayenin tam içinde kalmamı sağladı.

10 puan

'postmodern' yazar paul auster'ı okuduktan sonra, postmodern romanı özlediğimi farkettim... son 2 yıldır postmodern roman okumuyordum. aylak adam'ı okumaya karar verdim...

4 sene önce okumuştum bu kitabı. sıkılmıştım açıkçası.. hiçbir şey anlamamıştım.. sonu desem belirsizdi.. dediğim gibi postmodern romanla tanışmamıştım henüz. bu ikinci okuyuşum..

okurken bu kez sıkılmadım ve kitabı gayet iyi anladım... demek ki bu kitabı okuyabilmek ve anlayabilmek için turgut özbenciğimi tanımak gerekiyormuş... sonra bardamu efendi geldi.. ulysses'e ve en önemlisi umberto eco ecoroman'a cesaret edemedim.

sonunu anladım. 'bulduğunu kaybetmek' bay c.'de turgut özben gibi tutunamıyor!

Profil Resmi
6 puan

Fazla beklentinin zararları. Çavdar Tarlası'nda Çocuklar'da da aynı şeyi yaşamıştım. C'yi sevmedim. Özel bir insan olduğunu da düşünmüyorum. Sıradan bir mirasyedi sadece.

2 puan

Bence tanıtımı iyi yapılmış bir kitap ama öyle fazla bir şey beklemeyin. Çünkü bir çok şey hava da kalıyor. Ve sıkıcı bir anlatımı var. Bazıkarakterlerle ilgili hiçbir bilgi yok, kitap bitince; o kimdi, ne oldu şimdi? gibi sorular kalıyor geriye...
Vasat bir kitap bana göre...

6 puan

Arayışlar ,Bekleyişler,bekleyişler,bekleyiler..Hakkında olumlu çok şey duydum,ama beklentilerimin altında kaldı maalesef..

6 puan

Kinyas ve Kayra, özellikle Kayra aylak adamdan esinlenerek mi yazılmış merak ettim..

6 puan

Klasik eserler ve yazarları hakkında yorum yapmak zordur. Ancak bu kitabı beğenmedim.

9 puan

Ben kitabı sevdim ancak kısa bir kitap olmasına rağmen bir çırpıda okunacak kitaplardan değil...

5 puan

Beni pek acmadi..

7 puan

Duygu betimlemelerini beğendiğim bir kitap. Ama kitabın sonunda bende bir yarım kalmışlık hissi uyandırdı.

9 puan


"-Ah, hep senin zengin olduğunu unutuyorum.
-Zengin değilim ben. Paralıyım.
-Farkı var mı?
-Çok!"

Aylak Adam
Sayf.81

7 puan

kitabı bitirmeden yıldızlarla değerlendirip ortalama puanını düşürmem ne kadar doğru ama... ilk sayfalarındaydım ve yazarım üslubu beni çok yordu. yazarın üslubu biraz karışık. benimle benzer düşüncede olanlar da var ama yorumlarda "baş kısımlar sıkıcı gelebilir" tarzında yorumlar da var.

10 puan

Daha önce okumamakla pişman olduğumu belirtmeliyim öncelikle...
Yusuf Atılgan ile tanışmama vesile olan ilk kitaptı,o kadar beğendim ki 2 gecede bir solukta okudum.Bay C anladığım kadarıyla çocukluğunda yaşadığı bazı tatsız olaylar nedeniyle insanlardan kendini soyutlamış,yaşadığı ilişkilerde hata yapmasına neden olmuş.Çevresinde insan varken yanlız olduğunu fark ettim,belli bir düzen tutturamadığını...Oysa belki de mutluluk 2 kez de olsa çalmıştı kapısını nefesini kesmeye de yetmişti aşkları ama geçmişinden olacak ki insanlar konusunda oldukça hassastı.Hemen hemen herkesi analiz yapıp,insanlar hakkinda düşüncelerini rahatlikla ifade edebilen aylak bir adamdı.Yanlız,aylak,insanlardan kendini soyutlamış,zor bir karakterdi. Bay C adı bile yoktu isimleri yersiz bulurdu bu yüzden kendisine Bay C demesinden hoşlanırdı.
Açıkçası kitabın sonunda aradigi aşkı bulmasini ve ona gecmisini unutturmasini saglayan birinin çikmasini beklemiştim ama kitabin sonu farkli bitti.
Kesinlikle severek okunacak bir kitap.

10 puan

Kişi sevdiğine geç kalırmış ya; ben de bu kitaba aşık oldum ama her yönden geç kaldım.
Şimdiye kadar neden okumadım diye çok kızdım kendime. Böyle bir güzellikle neden geç tanışmışım? Yorumlamada da geç kaldım, bilmiyorum neden? Kelimeler bir türlü birleşmedi, günlerdir düşünüyorum. Böyle harika bir kitabı, tüm kitap sever dostlarım okusun diye acele ederdim ama bu defa tutukluluk yaşadım. Belki de hakkını verememek tedirginliği yaşadım, bilemiyorum. Her ne ise dilim döndüğünce 'Aylak Adam' ı sizlere anlatmak istiyorum.
Kahramanımız bay Aylak'ımızın ismi C. Toplum dayatmasına karşı çıkan, herkesleşmek istemeyen, istediğini yapan ama o yaptığı eylemlerin alışkanlığa dönüşmesinden korkan biri. Her gününü farklı yaşamayı seven C. hayatının kadınını arıyor. Aslında tam onun için olan kızımızın ismi de B. Bu iki ruh eşi karşılaşacakları zamanlarda saniyelik farklarla birbirini kaçırıyorlar. Ama ben onlara inanıyorum, kavuşacaklar. Onları okurken kafamda hep Bülent Ortaçgil Eylül Akşamı şarkısı çaldı. Güzel bir şarkıdır, dinlemeyenler için tavsiye olunur.
Kitapta aynı zamanda ebeveynlerin çocukların üzerinde ileriye yönelik, nasıl etkiler oluşturdukları incelikli bir şekilde işlenmiş. Yazarın farklı ve çekici kalemi da ayrıca övgüyü hak ediyor. Muhteşem bir anlatım tarzı, Yusuf Atılgan'ın kalemine vuruldumu söyleyebilirim. Yazarı daha önce hiç okumadığım için bir parça utanç da duymuyor değilim tabi. Ama kesinlikle devamı gelecek.
Kitap dostlarım son olarak diyeceğim şudur ki; bu güzel kitabı hakkıyla yorumlayamadım ama sizlere gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

4 puan

adı gibi aylak bir kitap. aylak aylak vakit öldürmekte en önemli kitap bu bence

Profil Resmi
8 puan

"aylak adamı okudum. o da güzel roman doğrusu. oğlanın romancı dokusu var. kumaş iyi kumaş. işçilik güzel. beliriyor. ama romanın meselesi ne? getirdiği yorum ne? bir delikanlı var, geliri kıyak. bir çevresi var. baylan çevresi sanki. ressamı var, şairi var, kızı var, oğlanı var. fındıklı apartmanları, akademi züppeleri. sanat, manat, aşk hepsi var. ve oğlan aylak, sevimli hoş bir avare. ama biraz filozof. bunalan genç adamlar ve meyhaneler. ve bu adam yaşıyor, sevişiyor. güzel. romanın kapağını kapatınca bana vermek istediği, bana duyurmak zahmetine katlandığı mesajı ne? kaypak bir mesajı var ama bir roman için hem de iyi bir roman için bu yetmez."

orhan kemal'in kitap hakkındaki yorumlarını okudunuz. orhan kemal sevdiğim bir yazardır ama bu yorumunu pek beğenmedim. toplumcu gerçekçi bir yazar olduğu için bir mesaj beklemiş kitaptan. bu biraz sanat sanat için mi yoksa toplum için mi sorusuna götürüyor işi? kitabın vurucu bir mesajı yok ama her sayfasında ayrı bir felsefe var. kitaptakine benzer düşünceleri olan gençler için başucu kitabı olacağını öngörememiş bence orhan kemal.

Profil Resmi
6 puan

Aylak Adamı Anayurt Otelinden daha az beğenen nadir insanlardan olmalıyım.

9 puan

Okuduğum ilk romanıydı.Farklı bir konu, farklı bir uslup ile ele alınmıştı. Çok zorlandım ilk başlarda ama sevenlerin hatrına devam ettim. Sonra daha çok baglanarak okudum. Hatta bitirdiğimde C. karakterini özledim acaba farklı bir sonu olsa nasıl olurdu dedim? Kendi çocukluk acıları sebebiyle hayatta bir şeylere tutunmaktan vazgecen bir karakter.. Ve insanların yasadığı tekdüze, sıradan hayattan bunalmış işsiz bir adam.. İçinde beğendiğim bazı bölümlerden alıntı yapacak olursam: "İnsan yalan söylerken olmak isteyıp de olamadığı kişiyi anlatır.." , “Sevmek! Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?” “Yaşamanın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak!” Çocukluğunda sıcacık bir evi ve cok sevdiği ailesi olsaydı böyle düsünmeyecekti sanırım C. Böyle bitmesi beni üzdü..

8 puan

Öncelikle Türk Edebiyatı’na yön vermiş böyle eserleri kendi dönemini göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerek. Bugün sahip olduğumuz çeşitlilikte ve ulaşabildiğimiz neredeyse tüm dünya eserleri arasında dikkat çekmeyen bir açıdan, teknik ya da içeriği ilk kez kullanıyor olması gibi bir öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. Ki Aylak Adam C. de Raif Efendi ile başlayan, “varolmak ile yaşamak arasındaki farkı" sorgulayan ve sorgulatan bir karakter olarak edebiyat tarihinde haklı bir yere sahiptir. Fakat bu eser günümüze de pekala uyumlu. Gelir düzeyi ne olursa olsun hangimiz ne kadar özgün kalabiliyoruz? İş, okul, hayat mücadelesi ya da ailevi sorumluluklar varken kaçımız bırakın aradığımızın peşinden gitmeyi, neyi aradığımızı kendimize sorabiliyoruz? Ben de C. karakterinin züppeliğini sevmeyenlerdenim. Bununla birlikte o “ihtimali” aramaktan vazgeçmemesine de imrenmedim değil. Bir de şu var ki batıya dönük Çağdaş Türk Edebiyatı'nın ilk dönem eserlerinden sayılabilecek bu romanda konuyu sadece amiyane tabirle “karı kız peşinde koşmak” olarak algılamamak gerek. Burada tek aranan Maria Puder tarzında bir kadın değil. Genel olarak hayatın tüm alanına yayılmış bir arayış, bir yabancılaşma söz konusu. Ayrıca C. ile B. nin yollarının bir türlü kesişmemiş olması ve kapanış cümlesinin çarpıcılığı kitabı ayrı bir yere taşımak için yeterli sebep. Tüm bunlara rağmen Türk Edebiyatı'nın üç uyumsuzundan hangisi deseler yine ve hep Selim Işık derim.

10 puan

AYLAK ADAM- İlk 20-30 sayfa çok sıkıcı geldi. Yine çok abartılmış bir kitap demiştim ki, sonrası sular-seller gibi okudum. Herkesi mutlu edebilecek bir yaşam tarzı aylak adama sıradan, tekdüze geliyor. Aylak adamı okuyun, okutturun. Yusuf atılgan, bu kitapla birlikte favori yazarlarımdan biri oldu.

8 puan

Sustu. Konuşmak gereksizdi. bundan sonra kimseye ondan söz emeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı...

5 puan

Bu kitabın niye bu kadar abartıldığını anlamadım bana çok anlamsız ve sapıkça geldi. Neyse yazarın fantazilerini okuduğumuz bir salak kitap daha listemize eklenmiş bulunmaktadır. Ay çoluğa çocuğa okutmayın gözünüzü seviyim

10 puan

aylaklık güzel şey farkında değiller..

1 | 2 | 3 | 4 | 5 ileri