Aylak Adam

En Son Değerlendirmeler

9 puan

sitedeki arkadaşım seydakırsac ve diğer arkadaslarımın sayesinde okudum aslında niyetim yoktu ama okudum. Okumasaymışım çok şey kaçıracakmışım. ''anayurt'' otelini lise çağında okuduğumdan yusuf atılganı sevememştim bana ne anlatımı ve kurdukları bana çok afedersiniz ''şey'' gelmişti. Aylak adama o yuzden kuşkulu yaklaştım. 50. sayfaya kadar kim kimin nesi anlayamadım. Lakin 50 . sayfaya kadar dayanırsanız kazanırsınız. Çok şey anlatıyor çok. Çocukluğumuzdan getirdiğimiz psikolojik buhranların yarattığı sorunlar, doğru kadını ''adamı'' bulma telaşındaki rezillikler. Başıboşluk hiçlik duygusu. Bende de biraz aylaklık olduğundan tuttum bu eseri :)

Profil Resmi
7 puan

'Salt' kelimesinin en çok kullanıldığı kitap.

4 puan

Belki puanlardan belki internetteki yorumlardan dolayı beklentim çok çok daha fazlaydı. Dünyadan ve anlamsızlığından tespitler yapılması çok ilgimi çekmedi. Bir çözüm, bir kurtuluş en ufak bir çıkış fikri verilmemişti. Eğer arayış içindeyseniz, aradığınızı bu kitapta bulamayacaksınız.

10 puan

İlk başlarda üslubu çok değişik geldi, kıvrak zekasıyla olayları betimlemiş yazar.Kitaptan not aldığım sayfa sayısı oldukça yoğun oldu yine..

İronik bir şekilde insanları analiz eden,herşeyi sorgulayan ve okuyana da sorgulatan bir kitap.. Yine çocuklukta yaşadığı olayların kişide bıraktığı izleri,bunu hayatına yansıtışını gördüm..

Aylak ama düşünen,sorgulayan,farklı bir adam..(Aslında normal ama kafasını yok yere taşıyanlar için anormal bir adam)
Benim başucu kitabım oldu Tek pişmanlığım şimdiye dek okumamış olmam..
kitapta da dediği gibi;
"Ne yamansınız dökme kalıplarınızla; birşeyi onlara uydurmadan rahat edemezsiniz."

"Et beyinli! Bir insan için söylenebilecek en ağır horlama sözü..."

8 puan

Kitabın başında nasıl bir şey olduğunu anlamadıysam da sonradan severek bitirdim...

Profil Resmi
7 puan

aylaklıga serenad...

10 puan

"Eve gelirken on paket sigarayla bir deste kibrit aldı. Odasının ışığını yaktı. Elindekileri karyolanın altına, boş bavula koydu. Çevresine bakındı. Yoktu. Oturma odasını da aradı. Orada da yoktu. Bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. Kadınlar da böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu."

Profil Resmi
10 puan

En sevdiğim :)

Profil Resmi
8 puan

http://kitapeylemi.blogspot.com/2013/12/116-aylak-adam-yusuf-atilgan.html

8 puan

Adını uzunca süre duyup almaya üşendiğim ancak evdeki eski kitapların arasında bulunca okuduğum kitap. Yakın aralıklarla okuduğum için mi bilmiyorum ama Hakan Günday'ın Piç'inin bu kitaptan esinlenmiş olduğuna inanmak istiyorum.

30. sayfadan sonra kitabı bırakmayı düşündüm çünkü hiçbir şey anlamamıştım. Tekrar başlayınca daha iyi kavradım. Aylak Adam'ın her bir düşüncesi sizi de düşünmeye itiyor.

-Spoiler-


Piç ile benzer yanı ise bu toplumsal aykırılığın gene babaya bağlanıyor oluşu. Neden evlatları buna iten hep babaları oluyor?

Aylak, neden O'nu bulmuşken vazgeçiyor peki? Bay C. her şeydeki umutsuzluğuna rağmen saf sevgiye olan inancını hiç kaybetmiyordu. Yazarın bunu engellemesi acımasızlık.

Benim için en güzel diyalog ise;
"Plajda uzanmış konuşuyorduk. Ona en sevdiği ressamı sordum.
-Van Gogh, dedi.
-Neden?
-Kulağını kesebilmiş, sol kulağını. Bunu yapan ilk adam o.
Sustu. Az sonra değişik bir sesle,
-Ama o bile eksik adamdı. Tımarhanedeyken yaptığı kendi portresinde insanlara yüzünün kulaksız yönünü gösteremedi. Tam adam yok!"

-Spoiler-

İçindeki her bir psikolojik çözümlemenin üzerinde düşünmeli. Ve Piç gibi, bu kitabı yalnızca anlayabileceğinizi düşündüğünüz insanlara önerin.

"Bir çeşit umutsuzluktan kurtulmak için içiyorum. Belki kendi kendimden."

"Biri çıkıp yazsa... ben? yapamam; yaşamak varken. Ben ya ararım ya da yaşarım."

"Karıncalar çıktı mı acaba? Karıncalar bilmeden severler."

Biz de paralı olsak, biz de aylak olurduk be.

10 puan

ben bu kitabi okurken kendimi okudum.sayfalarina dokundukca kendimi gordum.
ne yapacagina karar verememis bir insan bu kitaptan sonra hayattan ne istediginin bilincindedir."aylakim ben."

5 puan

Çok insanın bildiği şeyi özünden ederler. O sebeple okurken çok büyük bir şey beklemiyordum, ona rağmen hayal kırıklığı. Nasıl desem, biraz daha deli dolu ama aslında içini saklamak için bunu bir yol kabul etmiş birini bekliyordum. Çok samimi hissettiğim anlar da var elbette mesela kafedeki garson hakkında, onu tekrar görmeye gittiğindeki düşünceleri çok hoşuma gitti. Bunun gibi birkaç küçük nokta daha .. Ancak nasıl desem, birtakım şeyleri geride bırakmak için çabalamak gerekir, C.'de o çabayı göremedim ben. Mücadele etmiyor, bu beni kırdı.

Profil Resmi
8 puan

Tek tutamağı sevgi olan bir adamın hikayesi, başka hiçbir şeye önem vermeyen bir adamın.Okunmalı kesinlikle.

8 puan

Bazı cümleleri hayatım boyunca unutmayacağımı okurken hissettim adeta.

Profil Resmi
6 puan

Başta anlaşılması zordu fakat okudum ve beğendim

10 puan

C. ; yalnızlık, kurtuluş umudu ve hayal kırıklığını çok güzel anlatıyor bizlere.

7 puan

Tahlilleri özellikle psikolojik tahlilleri sağlam. Aylak adam C.'nin gel gitleri, özellikle kadınla olan ilişkileri anlatılmış. Akıcı ve sade bir üslup var. Ailenin çocuklar üzerinde yaptığı kalıcı etki, baba-oğul ilişkisi de önemli ibr yer tutuyor kitapta.

10 puan

Gec kalinmis bir kitap hayiflaniyorum sindi daha oncr neden okumadim. Oldukca okunulasi...

10 puan

Kitabı elinize alıpta 15-20 sayfa okuyunca üslubu sizi rahatsız edebilir, kısım kısım anlamakta zorluk çekebilirsiniz. Fakat sabredip okumaya devam ettikçe elinizden bırakmanız güçleşecektir. Benim gibi kitap okurken hoşuna giden kısımların altını çizen ve/veya not alan insanlar vardır elbette. Bu kitapta öyle bir şey yapamazsınız. Çünkü buna kalkışınca kitabın hemen hemen tümünü yazmak veya altını çizmek zorunda kalacaksınız. Anti-kahramanımız C.'ye hem hayran olacak, hem ondan nefret edecek, hem onu sıradışı biri olarak görecek hem de oldukça sıradan.. Özetle; okumalı ve sevdiklerinize okutmalısınız.

9 puan

okudugum ilk yusuf atilgan kitabiydi. bambaşka bir uslubu var. Buna alışmak aslinda kitap başında biraz zor oldu benim için. 30 sayfadan sonra kaptirdim kendimi ve cok eglendim okurken. Alinti yapilacak cok sey var bu kitapta. Toplumsal öğretilere, ikili iliskilere, sosyal hayata dair bambaska bir bakış açısı geliştirmenizi saglayacak. Düzene karşı çıkışın simgesi aylak adam.. Hala aramızda ve hala onu aramakta

8 puan

Yusuf Atılgan'ın ilk okuduğum kitabıydı ve başlarken usluba adapte olmakta zorlandım, ama ilerledikçe çok bağlandım, zaman zaman geri dönüşler yaparak okudum kopukluklar yaşadım. Karakter başta bana da Yabancı'yı hatırlattı ama sonra bunun içindeki yalnızlığa tutamak arayışına sorgulamalarına yol aldıkça farklılaştığını hissettim çok etkileyiciydi inanamadım bu zamana kadar nasıl okumamışım. C'nin içinde dipsiz kuyuya inmişim, çıkmaya çalışıyorum gibi hissettim, kitap bittiğinde ise ben karanlıkta kaldım, bugün C ne yapacak diye düşünmüyorum eksiklik hissediyorum.

10 puan

Okuduğum her kitap beni insanlardan 1 adım uzaklaştırıyor.Bu kitap 3 adım uzaklaştırdı.

7 puan

Başlangıçta karakterler ve olay örgüsü Yabancı'yı hatırlattı. C.'nin hayata bakışı onun topluma yabancılığını gösteriyor. Bir arayış içinde olması, bunun kimi zaman bir kadın olması Türk filmlerine benzemiş yani yeterince yabancılaşamamış. Zaman zaman kendisi de bu benzerliklerin farkında. Roman fazlaca kurgulanmış C.'nin hayat hikayesini bilmesek de olurdu. Her şeye rağmen bize B.'yi tanıtmadığı ve kitabın sonunda bunları karşılaştırmadığı için Yusuf Atılgan'a teşekkürler...

8 puan

İlk otuz küsür sayfası sıkıcı gelebilir. Devam edersen müthiş bir eser bekliyor seni. Her şeyiyle tatlı bir kitap, yaşam ve insan hakkında güzel tespitlerde bulunmuş. Tavsiye ederim kesinlikle.

10 puan

Ben bunu bir daha okurum dediklerimden.

7 puan

'Tutamak sorunu.İnsanın bir tutamağı olmalı.'diye başlayan düşünceleri olan; ama aradığı tutamağı bir türlü bulamayan adamın romanı...Çok fazla beğenmesem de içinde güzel cümleler ve düşünceler, değişik duygu ve bunalımlar barındıran erkekçe bir kitap..Merak uyandırdığı kadar değil belki de..

10 puan

Zannediyorum yaşasaydı Nobel Edebiyat Ödülü'ne (en azından) aday gösterilirdi Yusuf Atılgan; karmaşık ruh ahllerini aforizmal ve net biçimde yansıtan bu kitabı okumamazlık etmeyin ben C...

9 puan

1950'lerde yazıldığına inanamayacak kadar bugünsel kitap..Kahramanımız C. olanla yetinerek, aramadan, düşünmeden yaşanılsın diye yaratılmış bir dünyada yalnızdı. Aylaktı..Oğuz Atay'ın Tutunamayanlarının babası sanırım Aylak Adam...
Altını ç...izdiklerim :
"Nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. sevmek! kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?"
“Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu...”
"Kimsesiz kalsın istiyordu. "benim ona tutunabilmem için onun benden başka bir dayanağı olmamalı."
"Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır.
Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez."

Profil Resmi
9 puan

Çok yalın bir üslupla çok derin tespitlerin aktarıldığı kitap. Düşünmeden yaşamayı eleştiriyor.

Ayrıca, baş karakterin (C.) sorunlarını alkolle bastırmaya çalışırken kendine kızması ve ağaç dalına benzetip özendiği yaşam tarzı bana Nietzsche'yi anımsattı.

10 puan

Türk edebiyatının en buyuk eseri olduğunu düşünüyorum

1 | 2 | 3 | 4 | 5