bir klasiğe göre dili gayet yalın, kolay okunan bir kitap.
Kitabı büyük bir Marksist eser olarak değerlendirmek imkansız, genelde Sosyalist fikirler üzerinde duruluyor. aslında bu durum da Ana'nın anlayabildiği,hazmedebildiği kadarının da bu olması açısından yerinde olmuş, zaten sık sık Ana'nın konuşulanların çoğunu anlamadığı, savaşmaya başlamasının nedeninin bu insanları sevmesi,güvenmesi,iyi niyetlerine inanması olduğu vurgulanıyor.
bazı noktalarda hikaye hızlanıp içine aldı beni, ancak bu durumun kitabın geneline yayılmadığını düşünüyorum. bu iniş çıkışlar benim de sürekli sevip sevmeme arasında gidip gelmeme neden oldu. Finali ise mükemmeldi.
Gorki çarlık dönemindeki işçilerin, köylülerin zor koşullarını ve bu durumdan kurtulmak için bir kıvılcımın nasıl da teşkilat haline dönüşüp sosyalizme doğru yönelmesini ve bu uğurda her şeylerinden feragat ederek baskıcı rejim karşısında gördükleri zulmü çok güzel anlatmış ve burada kendisinin de taraf olduğunu da gizlememiştir.
Dönemin şartlarında, dayakla, sefaletle, tekdüzeliğe mahkum olmuşlukla yaşarken ölen bir koca/baba sonrasında sosyalizmi benimsemiş bir çocukla anasının ve çevrelerindekilerin mutlak sona doğru ilerleyen hikayesi. Akıcı ve sadece bir kitap. Tavsiye ederim.
Bordo siyah yayınlarının çevirisini tavsiye etmem. Oda yayınları iyidir. Okunması gereken bir klasik.
1917 yılındaki Rus devrimi öncesindeki Rus işçi sınıfının fakir yaşantısını anlatıyor. Cahil, kaba, çok içki içen, sarhoş, kavgacı, amaçsız bir güruh olan insanların daha iyi yaşam koşulları, daha iyi eğitim ile daha iyi bir hayat sürecekler düşüncesini anlatır. Yazar bu kitabı 1906'da kaleme almış.
Ama geçen yaklaşık 110 yıla Sovyetler Birliğinin halkı eğitme çabalarına bakınca Rus halkının çok fazla değişmediğini üzülerekte olsa görüp anlıyorsunuz.
Oldukça etkileyici bir kitap. Ama günümüzden bakınca daha çok propaganda amaçlı gibi duruyor.
Okumayanlara tavsiye ederim.
Nazım Hikmetin ülkemize uyarladığı bir kitap. Umarım okumakta geç kalmamışsınızdır.
Fabrika sahipleri, onları kollayan bürokrasi ve bu güç dengesinin ezilen çoğunluğu olan işçiler. Oğlunun başlattığı işçilerin ve çalışanların haklarının sömürülmesine karşı isyan hareketine katılan yaşlı bir ANA nın bu mücadele içerisinde inisiyatif kullanarak aldığı rol, kendini geliştirmesi. Çok etkili bir dille anlatılmış. Hele bu kitap bu gün yani 2014 yılında benim açımdan daha değerli ve anlamalı geldi. Ben sosyaliste değilim. Ancak çalışanların haklarının eşit ve adil dağıtılması her çalışanın emeğin karşılığını hak ettiği ölçüde alması. Çalışıp para kazanacak diye tüm hayatından feragat etmemesi gerektiğine, Zenginin zenginliğindeki gücün fakir ve yoksullara yardımları ölçüsünde gözükeceğine inanıyorum. Bu yüzden bu kitapta yaşlı bir kadın ilerlemiş yaşına rağmen bir haklı düşüncenin peşinden gidebiliyor. Yaşına ve başına bakmadan! Okuma yazma öğreniyor başka insanlarında mutluluğu için mücadeleye giriyor. Koşulsuz, Öngörüsüz, Şartlanmışlık olmadan okunması gereken bir kitap.
En iyi okuduğum kitaplardan birisi diyebilirim.Kısa sürede hiç sıkılmadan okudum ve bir ders niteliğinde bir başyapıtlardan birtanesi bence özellikle sosyalizmle ilgili olanların mutlaka okumasını öneririm.
1905 Rus devriminin hemen öncesini ama 2014'ün Türkiye'sini anlatan bir Rus klasiği. Asla yıkılmayacağı düşünülen Çarlık düzeni sindirilmiş kandırılmış köleliği benimsemiş bir halk ve bu halkı düşünmeye okumaya teşvik eden sosyalizmi savunan bir avuç insan. Kitabın ana karakteri olan "Pelage" veya bir başka deyişle "Ana" kendisine şiddet uygulayan adeta hayvanca davranan kocasının ölümü ile oğlu Pavel ile yaşam mücadelesi vermeye başlar oğlunun alkolik bir serseri olmasından korkarken oğlunun hergün kitaplar okuyan işçi sınıfının hakkı için mücadele veren biri olduğunu öğrenir ve korkuları daha çok artar zamanla gerçekleri algılayan oğluna hak veren ANA oğlu ile birlikte sosyalizm düşüncesini hayata geçirebilmek için mücadele vermeye başlar. Özellikle genç nesillerin okuması gereken bir roman
14 yıl önce okuduğum bu romanı hala hatırlayabiliyorum okurken çok etkilemişti beni.
Maksim Gorki ile tanıştığım bu kitap düşünce tarzında bir esere yakın olmasına rağmen akıcılığı ve sürükleyici Gorki'nin anlatımının ne kadar muhteşem olduğunu gösteriyor.
Kitap komünizmin broşürü gibi ama tasvirleri çok gerçekçi sanatsal açıdan laf yok.
Yüzyıllar öncesinden günümüze önemli mesajları bulunan bu kitap her insanın okuması gereken bir kaynaktır.
Yazıldığı dönem ve amaç gereği özellikle sosyalist karakterlere yaklaşımı biraz toz kondurmayan türden olsa da devrim öncesi Rusyasını işçi olayları ve gerçek kişilerden esinlenerek yazılmasından ötürü realist bir şekilde ele alan, çarpıcı bir yapıt. Temel karakterlerin gerisinde ciddi bir toplum irdelemesi içeriyor. Okurken adeta fabrika dumanıyla tıkandığını hissettiriyor insana. Ayrıca yalın dili, tıpkı Ana gibi en ilgisiz insana bile derdini anlatabilecek kadar etkili.
İnsanın bir düşünceyi benimseyip neler yapabileceğini anlatan değerli bir kitap. Benim gibi yeni başlarken okumaya bunu okursanız sıkılır yarıda bırakırsınız :)
Rusya'nın sosyalizme geçişini ustaca bir şekilde bu kitabına işlemiş Maksim Gorki.
Rusyanın sosyalizme geçiş yıllarını ustaca işlemiş Maksim Gorki.Hala gerçekliğini koruyan romanlardandır bana göre hiç eskimeyecek.
Bir annenin gözünden okuyacağınız bu kitap, hafızalarınıza kazınacak. Yüzünüzle bir tebessümle hatırlanacak. Şidetle tavsiye ediyorum..