Bir Dağcının Güncesi

Sovyet Asyanın en yüksek -7.000 metrenin üzerinde- beş dağına tırmanarak Kar Leoparı ünvanını alan ve Evereste çıkan ilk Türk dağcısının, Tien-Shan dağlarındaki iç yolculuğunun öyküsü... Kendisini bir doğa sporcusu ve aşığı olarak tanımlayan, mağaraların derinliklerinden yüksek doruklara uzanan sessiz, alkışsız yarışmasında hem yeryüzünü, hem içyüzünü alışılmadık açılardan görmeyi deneyen Nasuh Mahrukiden bir yüksek irtifa günlüğü. TADIMLIK1992 yazında Khan-Tengriye tırmandığım ekiple, bu kış Elbruz tırmanışı için sözleşmiştik. Elbruz, Avrupa kıtasının en yüksek dağı. İki zirvesi var, biri batı zirvesi (5642 m.), öbürü doğu zirvesi (5621 m.). Yazın herhangi bir teknik zorluğu olmayan, ancak kışın kötü hava koşulları yüzünden son derece zor olabilen bir tırmanışı var. Aşırı soğuk, hiç dinmeyen şiddetli rüzgâr ve cam kadar sert buz zemini tırmanışı zorlaştıran etkenler. Rusyada kış Elbruz tırmanışı, yaz 7000liklerle eşdeğer kabul ediliyor. 1995 ya da 1996da bir 8000 m.ye gitme hayalim var, bunu gerçekleştirmek için üç-dört yıl boyunca sürekli yüksek irtifaya (yazın 7000lere, kışın 5000-6000m.lik dağlara) çıkmam gerekiyor; çünkü sağlıklı bir aklimatizasyon (vücudun yüksek irtifaya uyumu) ancak zaman içinde oluşturulabiliyor. Bu düşünce ile Elbruz kış tırmanışını istiyordum. Tırmanışın bir diğer önemi de eğer zirveye ulaşabilirsem bu dağın ilk Türk tırmanışını gerçekleştirecek olmamdı. Böylece 28 Ocak perşembe günü Aeroflotla Mineralniye Vodiye uçtum, bu hatta çoğu kadın pek çok Rus vatandaşı Türkiyeden bavul ticareti yapıyorlar, bu yüzden çok fazla bagajları oluyor. Bu sefer de öyleydi ve Aeroflot o uçağa sığdıramadığı bagajları bir sonraki uçakla yollama düşüncesiyle yolcuları bekletti ve ne yazık ki benim sırt çantam da bu işten nasibini aldı. Bir sonraki uçak dört gün sonraydı ve böylece Rusyadaki ilk dört günümü yanımda hiçbir malzeme olmadan geçirmek zorunda kaldım. Uyku tulumu yerine de gruptaki dağcıların anoraklarını kullandım. Bu gecikme bütün programı aksattı, bir de sırt çantamdan kazmamı çalmışlar, böylece Khan-Tengride kullandığım kazmayı kaybettim. Ancak bu gecikmenin hayatımızı kurtardığını daha sonra öğrendik, bu yıl bu bölgeye çok şiddetli kar yağışı olmuş ve bu da son yılların en fazla çığını oluşturmuş. Bizim kalacağımız otele düşen çığ dört kayakçının ölümüne sebep oldu, eğer sırt çantam zamanında gelseydi, otele çığ düştüğünde biz de içinde olacaktık. Bu bölge Rusyanın en popüler kayak merkezi, her yıl binlerce kayakçı geliyor. Bu yıl çığ yüzünden pek çok kayakçı hayatını kaybetti. Elbruzda şiddetli rüzgâr yüzünden çığ tehlikesi yok; ancak aşağıdaki otellere ve yola çok çığ düştü. Bunun bir sebebi de şu: normalde çığ uzmanları kar henüz tehlikeli boyuta gelmeden uygun zamanlarda bazuka ile karları düşürüyorlar; ancak Gürcistandaki savaş yüzünden bölgede silah bulundurmak tamamıyla yasaklanmış durumda. Bu kadar facianın üstüne, biz oradayken askeriye getirdiği bazukalar ve özel mermilerle kalan çığları düşürdü, ancak bütün bu olanlar zaten kısıtlı olan zamanımızı iyice azalttı. Tırmanışı beş kişi gerçekleştireceğiz, ancak bunlardan üç tanesi St. Petersburgda çeşitli enstitülerde öğretim görevlisi ve en geç 8 Şubatta St. Petersburg trenine binmeleri gerekiyor. Elbruz tırmanışında normalde 3800 m.ye kadar teleferikle çıkılıyor ancak şu anda çığlar yüzünden çalışmıyor böylece 3800 m.ye ulaşmak iki günümüzü alıyor. Gene de hava iyi giderse 8 Şubata yetişebiliriz; ancak ne yazık ki hava bozuyor, 6 Şubatta aklimatizasyon için 4800 m.ye çıkıp iniyoruz ama hava çok kötü; ertesi gün bu koşullar altında tırmanış yapmamız mümkün değil. Böylece 7 Şubatta tekrar Terskola iniyoruz. St. Petersburga gitmek zorunda olanlar ertesi gün sabahtan Min. Vodiye doğru yola çıkıyorlar. Nikolay Totmiyanin ve ben 12sine dek iyi hava bekleyeceğiz, o güne dek hava açarsa tırmanışı deneyeceğiz, açmazsa bu seferlik kısmet değilmiş deyip geri döneceğiz...

Sovyet Asyanın en yüksek -7.000 metrenin üzerinde- beş dağına tırmanarak Kar Leoparı ünvanını alan ve Evereste çıkan ilk Türk dağcısının, Tien-Shan dağlarındaki iç yolculuğunun öyküsü... Kendisini bir doğa sporcusu ve aşığı olarak tanımlayan, mağaraların derinliklerinden yüksek doruklara uzanan sessiz, alkışsız yarışmasında hem yeryüzünü, hem içyüzünü alışılmadık açılardan görmeyi deneyen Nasuh Mahrukiden bir yüksek irtifa günlüğü. TADIMLIK1992 yazında Khan-Tengriye tırmandığım ekiple, bu kış Elbruz tırmanışı için sözleşmiştik. Elbruz, Avrupa kıtasının en yüksek dağı. İki zirvesi var, biri batı zirvesi (5642 m.), öbürü doğu zirvesi (5621 m.). Yazın herhangi bir teknik zorluğu olmayan, ancak kışın kötü hava koşulları yüzünden son derece zor olabilen bir tırmanışı var. Aşırı soğuk, hiç dinmeyen şiddetli rüzgâr ve cam kadar sert buz zemini tırmanışı zorlaştıran etkenler. Rusyada kış Elbruz tırmanışı, yaz 7000liklerle eşdeğer kabul ediliyor. 1995 ya da 1996da bir 8000 m.ye gitme hayalim var, bunu gerçekleştirmek için üç-dört yıl boyunca sürekli yüksek irtifaya (yazın 7000lere, kışın 5000-6000m.lik dağlara) çıkmam gerekiyor; çünkü sağlıklı bir aklimatizasyon (vücudun yüksek irtifaya uyumu) ancak zaman içinde oluşturulabiliyor. Bu düşünce ile Elbruz kış tırmanışını istiyordum. Tırmanışın bir diğer önemi de eğer zirveye ulaşabilirsem bu dağın ilk Türk tırmanışını gerçekleştirecek olmamdı. Böylece 28 Ocak perşembe günü Aeroflotla Mineralniye Vodiye uçtum, bu hatta çoğu kadın pek ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
8 puan

özellikle gençlerin mutlaka okumalarını tavsiye ederim.


Baskı Bilgileri

141 sayfa


ISBN
97543633033

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

kacakcapulsuz ehlifasil calistemon birgaribim anilsoyumert
21 kişi

Okumak İsteyenler

dcankirman gguneri2004 Tasardur Dalya Hazar Aleynaa
6 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski