geçen gün aklıma bir film geldi. bir kadın portresi vardı bir adamın aşık olduğu. kadın uzaklara gidiyordu adam kadınlara küsüyordu, daha sonra adam öğreniyordu ki yıllarca haber alamadığı kadın meğerse ölmüş. düşündüm düşündüm bulamadım hangi filmdi diye. sonra birden aklıma geldi, ben izlememiştim ki bunu, okumuştum! işte böyle bir kitaptır kürk mantolu madonna. - bir fransız, ingiliz, rus vs. yazar tarafından yazılsaydı eminim şu anda dünyanın en büyük klasiklerinden biri diye bahsediliyor olurdu.

ahmet ümit'in çoğu kitabını okumuş olmama rağmen , her kitabında farklı şeylerle karşılaşmak hoşuma gidiyor. bu romanda tarih yönü olarak sultanı öldürmek tam bir bilgi hazinesi. kitabı okudukça farkında olmadan fatih,fetih dönemi hakkında bir çok bilgiye sahip olmuş oluyorsunuz. ama sonu çoğu ahmet ümit kitaplarında olduğu gibi şaşkınlık verici değil. belkide finali en havada kalmış ahmet ümit romanı. buna rağmen tarih yönü tatmin edici düzeyde . özetle cinayet ve polisiye bölümü zayıf, tarih yönü tatmin edici bir roman..

polisye romanın atası ingiliz yazar "Sir Arthur Conan Doyle" akıl oyunları gölgesinde ve suç detayda saklıdır kitabını iksini de okudum sürükleyici hikayeler var.fakat bu hikayeler birbirinden bağımsız ayrı olayları ele alıyor..sherlock holmes hikayeleri 56 hikayeden oluşuyor ve ülkemizde bu yıla kadar sadece 14-16 tane çeviri yapılmıştı kesinlikle martı yayınlarından şaşmayın..

2 tür aşk vardır... fiziki aşk ve manevi aşk....fizik aşkı hepimiz biliyoruz ... bir kişi başka bir kişiyi fiziksel görünüşünden ötürü çok beğenmesiyle olur....geçicidir , herşey yüzünüzdeki bir sivilceye,saçınızın şekline veya aldığınız 3-4 kiloya bakar...manevi aşk ise fizik aşk gibi değildir ...bu duyguyu tatmanız için iki engel vardır birincisi önyargılarınızı yıkmak ikincisi ise karşınızdaki çok iyi tanımaktır...bu duyguyu tatmak o kadar da zor değil...karşınızdaki kişiye ilk bakışta 'boyu kısa , çok çelimsiz , kaşları çok kalın ' diyebilirsiniz peki ya onun görüşleri düşünceleri??...çekici olmayabilir ama belki içinde bir Ahmet Altan bir Ümit Yaşar Oğuzcan yatmaktadır....bunu onunla tanışarak onunla samimi olarak konuşarak anlayabilirsiniz...onunla konuşursunuz çeşitli anlar paylaşırsınız ve karşınızdakini iyi tanımaya yönelik sorular sorarsınız...ama siz boşverin, unutun bu dediklerimi...sonuçta aşk 2 kişiliktir siz karşınızdakini bu dediklerime bakarak beğenebilirsiniz , ona çok aşık olabilirsiniz ama ya siz uygun biri değilseniz?? bunları niye yazdım onuda bilmiyorum ya hayırlısı ..kafa ütülediysem affola..

behrengi'yi ölümsüz kılan kitaplarından biri. belki milyonlarca çocuğun bilincinde yer aldı. bir yazarı ölümsüz kılan da bu olmalı. * her şeyin bir sonu olmaz mı? gece sona erer, gündüz sona erer, ay öyle, yıl öyle...

polisiye romandan çok mevlana ve şems'in aşk hikayesini anlatıyor. polisiye roman olsun diye araya bir cinayet koyulmuş sonuna doğru da zaten cinayet zart diye çözülüyor .tipik polisiye romanından farklı bir kitap ama mevlana ile şemsin dostluğunu anlamak adına okunabilir kötü kitap değil ama yetersiz !

hayatımda okuduğum ilk polisiye roman , polisiye romanı sevdiren yazar anlatım şekli, kurgusu harika .. yazarımız celil oker bilge üniversite yazarlık eğitimi veren iyi bir insan.. bu yüzden en sevdiğim polisiye roman yazarı :)