hbaykal

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

hbaykal okumuş.
İnce Memed 1

Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKY'de...

Yaşar Kemal Anadolu'nun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABD'den İngiltere'ye, İtalya'dan Tunus'a, Norveç'ten Kanada'ya, dünyanın dört bir yanında tanındı. Yazdıkları doğu ile batı arasında köklü bir kültürün ve verimli bir coğrafyanın yarattığı, çağlar ötesi gür ses olarak kabul edildi, sevilerek okundu; okunuyor. 15 Ocakta okurla buluşacak 40 olağanüstü kitabın tasarımında Abidin Dino'dan Avni Arbaş'a, Turan Erol'dan Bedri Rahmi Eyuboğlu'na kadar pek çok Türk ressamın resimleri ve Ara Güler'in fotoğrafları kullanıldı. Türkiye'nin Evrensel Yazarı Yaşar Kemal tüm yapıtlarıyla karşınızda.

TADIMLIK

Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsüdür. Yaşar Kemal'in söyleyişiyle içinde başkaldırma kurduyla doğmuş bir insanın, mecbur adamın romanı. Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Dudu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Dudu'dan iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkıyaya, köylüler içinse bir kurtarıcıya dönüşür.

Bir yaşam biçimini bir halkın portresi olarak böylesine veren bu romandan daha iyisi yazılamazdı.
The New York Times Book Review, (A.B.D.)

Şaşırtıcı, orijinal bir kitap. Sunday Times, (İngiltere)

Epik boyutlara ulaşan ve muhteşem bir sona ulaşmak için hız kazanan öyküye kendinizi kaptırıyorsunuz.
Sunday Times, (İngiltere)

Yaşar Kemal, şaşılacak ölçüde yaratıcı.
The Bookseller, (İngiltere)

Yaşar Kemal, karakterlerini unutulmaz, seçkin ve gerçek hayattan daha da gerçekçi kılan detay zenginliği ile Rus edebiyatının kalitesine ulaşıyor.
Sunday Telegraph, (İngiltere)

Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKY'de...

Yaşar Kemal Anadolu'nun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABD'den İngiltere'ye, İtalya'dan Tunus'a, Norveç'ten Kana... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 1 ay
hbaykal okumuş.
Ana

İşçi mahallesinde sıradan bir gün daha başlıyordu. Fabrikanın düdüğü her sabah olduğu gibi yine mahallenin dumanlı havasını keskin bir çığlıkla yaladı. Kasları ritmini bulamamış, gözlerinden uyku akan yüzler, küçük karanlık evlerden sokağa yayılmaya başladılar...İşçi ve köylülerin Çarlık rejimine karşı yürüttükleri mücadelenin öyküsü.Maksim Gorkinin en önemli eseri olanAnada Çarlık Rusyasında uyanmaya başlayan sosyal hareketliliğin ilk tohumları anlatılır.

******

(1868-1936) Rus öykü, oyun ve roman yazarı. Serserileri ve toplumdışı insanları anlattığı öyküleriyle tanındı; ardından, Rus toplumunun sosyalist düzene geçiş sürecini yansıtan eserler verdi. 1905 Devrimine büyük etkileri oldu. 1906-1913 arasında sürgüne gönderildi. Lenin ve Stalin dönemlerine tanıklık etti. Önemli eserlerinden bazıları, ilk romanı Foma Gordeyev, otobiyografik üçlemesini oluşturan Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim ile Ana, Taşralı Oblomov Matvey Kojemyakin, Artamonovlar ve Klim Sanginin Hayatıdır.

************

Maksim Gorkinin en önemli eseri olan ‘Ana romanında 1905 Çarlık Rusyasında başlayan sosyal uyanışın mücadelesi anlatılmaktadır. Eser, yeni doğmakta olan bir toplumun düşüncesini, görüş ve anlayışını yansıtır bizlere.Gorkinin insanla sosyal şartlar arasındaki çelişkiyi ve anlaşmazlığı belirtmek için en çok başvurduğu yol, doğrudan doğruya olayların gerçekçi bir metodla hikayesidir; ‘Ana romanında da bunu göreceksiniz. Gorki romanın birinde şöyle der: ‘İnsanı, yeryüzünün en güzel surette yaratılmış ve hizmet edilmeeye layık bir yaratığı olarak görmeye alışmadıkça, hayatımızın sahteliğini, ikiyüzlülüğünü ve alçaklığını üstümüzden atamayacağız.

************

İnsan ruhunun derinliklerine seslenen bu eserde, tek bir isim geçmez. Nine, Ana, Oğul, Koca. Bir köy ve birkaç köylü. Bu bir Çin köyüdür. Ama onu okurken, ÇinI unutacaksınız. Çinli Anayı değil, bizim Anadolumuzdan bir Anayı görür gibi olacaksınız. Eserin başından sonuna kadar ismini bile söylemeyen bu Adsız Anaya, zaten sadece analığın canlı bir heykeli diye bakmak gerekir.

************

Kitabın ana karakteri olan Pelageya veya bir başka deyişle Ana, kendisini sürekli döven işçi kocasının ölümünden sonra oğlu Pavel ile başbaşa kalır. Bir süre sonra oğlunu, o kasabadaki kavgacı, geçimsiz gençlikten farklı olarak olgun bir kişiliğe bürünürken bulur. Evleri kitaplarla dolmaya başlayınca Ana, oğlunun gizli yaşantısını merak eder. Pavel, anasını sosyalizm ile ve ezilen işçi, köylü sınıfının burjuvalarla olan çatışmasıyla tanıştırır. Başta ürkek davranan Ana, bir süre sonra oğlunun yaşantısıyla içli dışlı olmaya başlar. 1905 devrimi patlak verir. Ana, toplulukta etkin bir üye olur. Oğlu ve onun bazı arkadaşları defalarca hapislere düşer. Ana da kentteki başka bir sosyalist genç olan Nikolayın evine yerleşir.



************

Kocasının ölümünden sonra Ana, oğlu Pavel ile birlikte büyük bir yalnızlık ve yoksulluk içinde kalır. Fabrikada çalışmaya başlayan Pavel, zeki, kitaplara meraklı ve devrimci düşünceye eğilimli arkadaşları olan bir gençtir. Evine getirdiği arkadaşlarına verdiği söylevlerde Ana ilkin bir şey anlamasa da daha sonraları kendisinde özgürlük ve yaşama hakkı düşüncelerinin uyanışına tanık olur. Ve gün geçtikçe oğlu ile arkadaşlarının devrimci umutlarını paylaşır.Ana, roman kahramanının içinde bulunduğu sosyal koşulları yansıtması bakımından Gorkinin eserleri arasında olduğu kadar Rus edebiyatında da bir ilkörnektir. Rus eleştirmenlerce döneminin anıtsal kitabı olarak değerlendirilen Ana, Rus proleteryasının devrimci mücadelesini sergileyen en önemli eserdir.İlk olarak Znanie dergisinde 1907-1908 yılları arasında tefrika edilen Ana, devrimci niteliği bakımından da Maksim Gorkinin en önemli eserlerinden birisidir.

************

Maksim Gorki, 1868-1936. Asıl adı Aleksey Maksimoviç Peşkov. Küçük yaşta yetim kaldı; okuyamadı. Uzun süre başıboş, yoksul bir hayat sürdü. Acı anlamına gelen Gorki takma adını da bu yüzden aldı. Romantik öykülerle başladığı yazarlığa, öykülerinde gururlu, özgürlüğü seçmiş kahramanların başkaldırışlarını anlattı. Çar yönetimi ile uyuşmazlığıa düştüğü için hapsedildi; hapisten çıkınca da en büyük devrimci yapıtı olan Anayı yazdı. 1918 Devrimi arifesinde Çarlık despotizmine karşı emekçi yığınların mücadelelerini konu alan bu yapıt sosyalist gerçekçi sanatın ilk güzel örneklerinden biridir. Yeryüzündeki bütün gerici kuvvetlerin, bakış ve milli bağımsızlık düşmanlarının, her çeşit yalancı, düzmece demokratların en korktukları yazarlardan biri de Gorkidir. Neden? Çünkü Maksim Gorki yalnız kendi halkına değil, bütün halklara yurtlarını, hürriyeti, barışı ve birbirlerini sevmeyi öğretir. Çünkü o, insanın geleceğinden, güzel günler göreceğinden emindir. Çünkü o, emekçi insanı, koluyla, kafasıyla çalışan insan, yeryüzünün gerçek, biricik efendisi sayar. Gorki, insanlar yaşadıkça yaşayacaktır. Çünkü yeryüzünün en büyük şairidir.

******

İşçi mahallesinde sıradan bir gün daha başlıyordu. Fabrikanın düdüğü her sabah olduğu gibi yine mahallenin dumanlı havasını keskin bir çığlıkla yaladı. Kasları ritmini bulamamış, gözlerinden uyku akan yüzler, küçük karanlık evlerden sokağa yayılmaya ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 1 ay
hbaykal okumuş.
Çalıkuşu

Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1922 yılında yazılmış bir romandır. Türk edebiyatının en çok sevilen klasik eserleri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak Anadolu'da geçen ve arka planda Osmanlı'nın son yıllarını anlatan bir romandır. Kitabın son kısmı hariç, ki bu bölüm dışarıdan bir gözlemcinin anlattıklarıdır, romanın ana kahramanı Feride'nin hatıra defteri şeklinde yazılmıştır.

Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu'nu önce İstanbul Kızı adıyla dört perdelik bir oyun olarak yazmıştır. Yapıtı, 1922'de Vakit Gazetesi'nde Çalıkuşu adıyla roman olarak yayınlanınca büyük ilgi çekmiştir.

Çalıkuşu, duygusal bir olayı anlatmakla birlikte dönemin toplumsal sorunlarının eleştirel olarak da ortaya koymaktadır. Çalıkuşu, Türkiye'de yeni ve modern bir dönemin başlamasını özendiren bir roman olarak kabul edilmektedir.

Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1922 yılında yazılmış bir romandır. Türk edebiyatının en çok sevilen klasik eserleri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak Anadolu'da geçen ve arka planda Osmanlı'nın son yıllarını anlatan bir romandır... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 1 ay
hbaykal okumuş.
Çocuk Kalbi

Çocuk Kalbi, çocuklar için yazılmış, onların minik yüreklerine hitap eden öykülerden oluşmuş bir kitaptır.Anne-babaların tereddüt etmeden çocuklarına hediye edebilecekl
eri bu kitapta, çocuklar; iyiyi, doğruyu, güzeli öğrenmelerinin yanı sıra, arkadaşlık dostluk kavramlarını da gerçek anlamda tanıyabileceklerdir.Çocukları gerçek hayata
hazırlamak için kaleme aldığı bu eserinde, Amicis; anne-babalara da, çocuk eğitiminde detaylara dikkat çekerek yol gösteriyor.7den 77ye herkesin zevkle okuyacağı bu kita
pta, sıcacık okul anılarını bulacak, çocuk dünyasının ve kalbinin herşeye rağmen ne kadar temiz kalabildiğine şahit olacaksınız.
Sevgili çocuklar, bu kitap; sizlere sevgiyi, arkadaşlığı, dostluğu ve sadakati sunuyor.Tüm zamanların en sevilen çocuk kitaplarından biri olarak dünya çocuklarının kalb
inde yer etmiş olan Edmondo De Amicisnin bu ünlükitabı, iyiye, güzele ve doğruya yönelmede sizin de en yakın rehberiniz olacak.


Dünya Çocuk Klasikleri DizisiÇocuk Kalbi
Edmondo de Amicisin ünlü romanı Çocuk Kalbi, bir çocuğun gözüyle insan ilişkilerini gözler önüne seriyor. Henüz üçüncü sınıf öğrencisi olan Enrico annesi, babası ve kız
kardeşi ile mutlu bir aile yaşantısı vardır. Okuldaki arkadaşlarının herbiri ile iyisi ile kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla uzun bir yıl geçirir.Bu kitap herkese ders olab
ilecek hayat tecrübeleri ve bunların çarpıcı sonuçları ile yoğrulmuş. Edep, ahlâk ve erdemle dolu bir baş ucu kitabı.
Klasik, kelime anlamı olarak Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser. demektir. Bizler de Damla Yayınevi olarak dünya e
debiyatının eskimeyen romanlarından oluşan diziyi siz okurlarımız için hazırladık. Romanlar sade, akıcı bir Türkçe ile dilimize kazandırıldı. Hepinize iyi okumalar... -4
.5. ve 6. Sınıflar İçin
Çeşitli ulus eğitimcilerinin dünyanın en faydalı çocuk kitabı seçtikleri, bütün dünya dillerine defalarca çevirisi yapılmış bulunan, Edmondo De Amicisin ÇOCUK KALBİ adl
ı ölmez kitabının yeni baskısını yayımlamakla, yayınevimiz mutluluk duymaktadır.\rÇOCUK KALBİnin başlıca amacı, yarının büyükleri olacak çocuklarımızı iyiye \u0096 güzel
e \u0096 doğruya yöneltmek ve onları iyi insan - iyi vatandaş olarak aileye, topluma ve insanlığa kazandırmaktır.\rÇOCUK KALBİnin değerini ve önemini, yapıtı Fransızcaya
Grands Coeurs \u0096 Büyük Kalp adıyla çeviren A. Piazzinin ön kapaktaki sözleri ile Almancaya çevirenin aşağıya aldığımız düşünceleri çok güzel ve özlü olarak belirtme
ktedir.\r
Bütün dünya dillerine çevrilen ve milyonlarca adet basılan Edmondo de Amicisin Çocuk Kalbi isimli eseri, tutulan bir günlükten yola çıkarak yazılan bir çocuk kitabı. Ço
cuklara iyiyi, doğruyu, adaleti ve güzeli öğreten kitap bir çocuğun okul ve sosyal yaşamını konu alıyor. Arkadaşlığın önemine, dostluğun değerine dair hikayelerin de yer
aldığı kitap 7den 70e her kuşağın zevkle okuyabileceği bir eser. Çocukların dünyasına bakış atmak isteyen herkesin okuyabileceği kitabın tam metnini yayınevimiz tarafın
dan kitapseverlerin beğenisine sunuyoruz...
Çocuk Kalbi, ilkokula giden Enrico adındaki İtalyan bir çocuğun okul ve sosyal yaşamını, çocuğun kendi ağzından anlatan sımsıcak bir romandır. Tutulan bir günlükten yol
a çıkılarak yazılan kitapta aile ve vatan sevgisini, arkadaşlığın ve dayanışmanın önemini anlatan hikayeler yer almaktadır. Ünlü İtalyan yazar Edmondo De Amicis tarafınd
an 1886 yılında tamamlanan kitap, dünyanın tüm dillerine çevrilmiştir.
1846 \u0096 1908 yılları arasında yaşamış olan İtalyan yazar Edmondo de Amicisin kaleme aldığı Çocuk Kalbinin bir dünya klasiği olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünk
ü bu yapıt, kaleme alınışının üzerinden yaklaşık yüz yirmi yıl geçmiş olmasına karşın değerinden hiçbir şey yitirmemiştir! Üstelik böylesine eğitici, idealist insan yeti
ştirmeyi amaç edinmiş bir yapıta zamanımızda çok daha fazla gereksinim var. Yeryüzündeki tüm anneler, babalar, öğretmenler; kısacası çocuk yetiştirme görevi olan herkesi
n, bu kitaptan öğreneceği çok şey var. İnsanları sevme, dostluk, dayanışma, bağlılık, özveri, yurt sevgisi, aile bağları, anne-baba sevgisi, öğretmenin değeri, sanatın ö
nemi, emeğe saygı gibi temaların işlendiği bu yapıtın güzel yanı, bütün bunları duyarlı bir öykü diliyle yansıtmasıdır.Her şey bir ders yılı içinde başlar ve biter. Geli
şen olaylar, küçük Enrikonun tuttuğu günlükte anlatılır.Çocuk Kalbi duyarlı bir yüreğe sahip olan büyük küçük herkesin tutkuyla ve bir solukta okuyacağı bir yapıt. Ayrıc
a Melisa Yağmurun dilindeki şiirselliği, yapıtı adeta Türkçede yeniden yaratışını hayranlıkla karşılayacaksınız.
Bu kitap özellikle dokuz ile on üç yaşları arasındaki öğrenciler için yazılmıştır. Kitabın adı Bir Öğrenim Yılının Öyküsü olarak da değiştirilebilir. Kitap, İtalyada İl
kokul üçüncü sınıfa giden bir öğrenci tarafından yazılmıştır. Elbette kitabın tamamını bu öğrencinin yazdığını söylemiyorum. O, gün boyu başından geçen olayları, düşüncelerini, hissettiklerini defterine not ediyordu.

Edmondo de Amicis (1846-1908) edebiyatın her dalında eser vermiş, özellikle gezi yazılarıyla tanınan bir yazar. Fakat Amicise asıl ününü sağlayan romanı, Çocuk Kalbi olmuştur. Amicis, küçük bir çocuğun günlüğü olarak kaleme aldığı Çocuk Kalbinde, ilköğretim çağı çocuklarına vatan ve aile sevgisi, arkadaşlık ve dayanışma gibi olumlu değerler aşılamaktadır.
Çocuk Kalbi, Dünya Çocuk Klasikleri arasında seçkin bir yeri sahiptir. İtalyan yazar Edmando de Amicis bu romanda İtalyan bir öğrencinin ilköğretim okuluna başladığı günden itibaren tuttuğu duygulu günlüğünden yola çıkarak çocukların renkli dünyasını anlatır. Bu kitap sizlere sevgiyi, arkadaşlığı, dostluğu ve bağlılığı sunuyor. ...
Çocuk Kalbi, dünyanın en sevilen ve en çok okunan çocuk romanlarından biridir. İlköğretim çağındaki bir İtalyan öğrencinin, bir yıl tuttuğu günlükten yola çıkarak bu romanı kaleme alan Edmondo De Amicis, çocuk edebiyatının unutulmazları arasında yerini almıştır. Sevginin, dostluğun, paylaşmanın ve insan olmaya dair en sıcak duygularını dile geldiği Çocuk Kalbi, her çocuğun mutlaka okuması gereken bir klasiktir. Geleceğe erdemli, dürüst ve sevgi dolu bir kuşak bırakma sorunluluğu duyan ebeveynler de çocuklarına bu kitabı okutmalıdır.
I874 yılında İstanbula gelen ve 1877de yazdığı kitap Türkçede İstanbul adıyla yayımlanan İtalyan romancı, kısa öykü yazarı ve şair De Amicisin yirmi beşi aşkın dile çevrilmiş olan Çocuk Kalbi, yazıldığı dönemin belli bir yaş grubuna yönelik olsa da, kalbini hayata açmaya hazırlanan, başka insanların kalplerinin seslerini duymayı bilen herkesin kitabı. Enrico adlı öğrencinin günlüğü biçiminde yazılmış, bir ders yılını kapsayan metinlerin arasına serpiştirilmiş ibret öyküleri, İtalyan ulusal birliğinin kurulma döneminin öne çıkarttığı yurtseverlik, özveri, yiğitlik, dostluk gibi konuları içeren öykülerle birleşip bu anı-romanı tarihselleştiriyorlar.
Çocuk Kalbi, bütün dünyanın tanıdığı, çocuklar için yazılan duygusal bir öyküdür. Kitap bir taraftan çocuklara iyiyi, doğruyu ve güzeli sevdirmeyi, olumlu değer yargılarıyla donatmayı,diğer taraftan, toplumla barışık yararlı bir insan olması için yapıcı ve uyumlu bir kişilik geliştirmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda çocuklarla ilgili anne-babalara eğitim alanında önemli ipuçları veriyor. Eğitimbilimi uzmanlarınca dünyanın en yararlı çocuk kitabı olarak gösterilmektedir.
Çocuk Kalbi, bir çocuğun okul hatıralarını anlatan bir eserdir. Dünyanın en çok okunan kitaplarından birisidir. Aynı zamanda bir eğitimci olan Edmonda De Amicis, öğretmen ve öğrenci ilişkilerini, okul ve aile işbirliğini zengin bir dille anlatmaktadır. MEB Talim ve Terbiye Kurulu\u0091nun 2207 sayılı Tebliğler Dergisi\u0091nde yayınlanan kararı ile ilk ve ortaokul öğrencilerine tavsiye edilmiştir.
Yazar bu eserinde oğlunun yol boyunca okulda yaşadıklarını, gözlemlediklerini, bir çocuk duygusallığıyla anlatıyor.

Özellikle dokuz ile onüç yaşları arasındaki ilkokul çocuklarına armağan edilen bu kitaba şöyle bir ad da verilebilir: İtalya daki bir mahalle ilkokulunun üçüncü sınıf öğrencilerinden biri tarafından yazılmış, bir yıllık öğrenim döneminin hikayesi. Ancak, bir üçüncü sınıf öğrencisi tarafından yazılmış derken amacımız, kitabı basılmış olduğu şekliyle o öğrencinin yazdığını söylemek değildir.

Bugün okulda birinci günüm. Köyde geçirdiğimiz üç aylık tatil bir rüya gibi bitiverdi. Baretti Okulunun üçüncü sınıfına kaydoldum. Annem yaptırdı kaydımı. Hep köyü düşündüğümden istemeye istemeye gittim okula. Sokaklar çocuk doluydu. İki kırtasiyeciyi de çanta, kitap ve defter almaya gelen ana-babalar doldurmuştu. Okulun önündeki kalabalıktan kapıcı da polis de kapıyı açık tutmakta güçlük çekiyorlardı.

Bugün okulun ilk günü. Üç aylık yaz tatili bir hayal gibi geçip gitti. Bu sabah annem, beni Baretti okulunun üçüncü sınıfına yerleştirirken ben hala yaz tatilini düşünüyor, okula gitmek istemiyordum. Sokaklar okullu çocuklarla, dükkanlar okul alşıverişi yapan anne babalarla doluydu. Okulun hademesi giriş kapısını zorlukla kontrol edebiliyordu. Kapının yanında duran ikinci sınıf öğretmenim, dağınık kızıl saçlarını geriye itip her zamanki neşeli haliyle omzuma dokundu. (Kitabın İçinden)
Edmondo De Amıcıs, yaşam ve eserleri ile insanları etkileyen kişilerdendir. Eserlerinde kelime oyunları, kandırma ve aldatmaca bulamazsınız. Onda gereksiz düşünmeye neden olmayan bir farklılık vardır. Amicisin eserlerinde insanların karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgürü örneklerini sunan bir yücelik, inançlı davranışlara karşı eşsiz, derin bir sevgi ve tutkulu bir saygı vardır. Eserlerini daimi iyi ve güzel duyguların gelişmesi ve toplumsal sevginin ve barışın sağlanması yönünde yapmıştır. Bu nedenle iyi bir toplumbilimci, eğitmendir. Duyarlı bir ahlakçıdır. Toplumu ve ilişkilerini, psikolojik bir gözlemle incelemiştir. Eserlerinin her birine ayrı özen göstermiştir. En önemli eserlerinden olan Çocuk Kalbi dünyanın her ülkesine yayılmıştır. Çevirisi yapıldığı ülkelerde en çok okunan kitaplar arasında olmuştur. Çocuk Kalbi önemli bir eserdir. Bu eseri bir çocuğa okutmak, ona yapılacak en büyük iyiliktir. Çocuk Kalbini okuyan bir çocuk büyürken diğer çocuklardan farklı gelişir. Çevresine ışık saçar. Kötü bir insan olması mümkün değildir. Bütün ailelerin Çocuk Kalbini çocuklarına okutması ve üzerinde karşılıklı konuşmaları gerekmektedir.
Dünya çocuk klasikleri arasında karşılıklı sevgi ve hoşgörünün, eğitimin, çocukların dünyasındaki önemini ortaya koyan önemli bir yapıttır.

Çocuk Kalbi, çocuklar için yazılmış, onların minik yüreklerine hitap eden öykülerden oluşmuş bir kitaptır.Anne-babaların tereddüt etmeden çocuklarına hediye edebilecekl
eri bu kitapta, çocuklar; iyiyi, doğruyu, güzeli öğrenmelerinin yanı sıra, arkad... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 1 ay
hbaykal okumuş.
Şeker Portakalı (Zeze, #1)

Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.

Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.

Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 1 ay
hbaykal okumuş.
Melekler ve Şeytanlar (Robert Langdon, #1)

İsviçre'deki Nükleer Araştırma Merkezi'nin (CERN) başarılı fizikçilerinden Leonardo Vetra cinayete kurban gitmiştir. Vetra'nın tek gözü oyulmuş ve göğsü Illuminati sembolüyle dağlanmıştır. Ancak CERN'in tek kaybı Vetra değildir. Ünlü fizikçinin son derece tehlikeli buluşu "karşı madde" de çalınmıştır. Cinayeti büyük bir özenle gizleyen CERN'in direktörü, Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon'u İsviçre'ye çağırır. Langdon efsanevi gizli örgüt Illuminati'nin böyle bir cinayete karışmış olduğunu öğrenince çok şaşırır. Galileo zamanından beri Katolik Kilisesinin bağnaz inançlarını lanetleyerek bilimin yararlarını yücelten Illuminati'nin böyle bir cinayeti işlemiş olması imkansızdır. Üstelik Illuminati, yüzyıllardır faaliyet göstermemektedir. Dr. Vetra'nın kızı Vittoria korkunç gerçekle birlikte, vakumlu bir kutunun içinde saklanan ölümcül dozdaki karşı maddenin de çalınmış olduğunu gördüğünde şok geçirir. Karşı madde, pilleri altı saat içinde şarj edilmezse patlayacaktır. Yeni papa seçimi başlamak üzereyken İsviçreli muhafızlar karşı madde kutusunun Vatikan Kentinde yerin altına gizlendiğini öğrenirler. Bu arada kente de işler oldukça karışmış durumdadır. Dört papa adayı esrarengiz bir şekilde kaybolmuştur. Bu büyük olay Vittoria ve Langdon'un da Vatikan'a girmelerini engeller. Ancak Vittoria ve Langdon en üst düzey yetkiliye ulaşmayı başarırlar. Karşı madde için yapılan toplantı esnasında kardinalleri rehin alan terörist telefon eder ve Illuminati'nin buluşma yerlerini gösteren gizemli işaretlerden söz eder. Vittoria ve Langdon, Roma sokaklarında, kiliselerde ve katakomplarda soluk soluğa, Illuminati'nin 400 yıllık izini sürerek cinayetleri önlemeye çalışacaklardır.


Tarihte Illuminati:
Harvard Üniversitesi Kütüphane Kataloğunun 1790'lı kayıtlarına bakıldığında ülkede Illuminati paniği estiği görülür; yüzlerce yayınlanmış eserde adı geçen birçok grubun -Masonlar, İtalyan Carborari, İspanyol Alumbrados ve kökleri antik Ortadoğudaki Haşhaşinlere dek uzanan- global bir komplo içinde oldukları iddia edilmektedir. İlk Illuminati, Mükemmeliyetçilik Örgütü adını taşıyordu. Adam Weishaupt'un 1 Mayıs 1776'da Bavyera'da, Baron von Knigge ve diğerlerinin yardımıyla kurduğu dernek pek uzun ömürlü olmamış, 1784 yılında dağıtılmış ve yüzyılın sonunda tamamen ortadan kalkmıştı. Illuminati bir Mason derneği değildi ve herhangi bir yetkili Mason tarafından da kurulmamıştı. Fakat dernek üyeleri Mason söylemlerini ve ritüellerini benimsemişlerdi. Bir süre sonra Hür Masonlar Derneği'nden bir grup önemli kişi Illuminati örgütüne katıldı. Hür Masonlar, Illuminati'nin doğru yoldan saptığı konusunda çeşitli kaynaklardan ihbarlar almışlar, ayrıca Hür Masonlar'a düşman olanlar da Illuminati ile Hür Masonlar'ın aynı örgüt olduğunu söyleyerek ortaya atılan suçlamaları desteklemişlerdir.

Esinlenmiş Zihin: Golstadt Üniversitesi'nde Kilise Yasaları Profesörü olan Adam Weishaupt, ahlak ve erdemin yaygınlaşmasını sağlayacak, kötülüklerin ilerlemesine karşı koyacak ve felsefi tartışmalar yapacak bir konseyin yardımıyla yeni bir düzen kurma fikrine inanmıştı. Bu düşünceler kapsamında oluşan Mükemmeliyetçilik Düzeni adı kısa bir süre sonra Esinlenmiş Zihin anlamına gelen Illuminati'ye dönüştürüldü. Weishaupt'un alçakgönüllü ve hoş görülü olduğu söylenemez; hırsı her zaman sağduyusuna üstün gelmiştir. İdealleri, kaba bir dünyaya göre fazla rafinedir. Kendi fikirlerini geniş kitlelere kabul ettirebilmek için Hür Masonlar'ın desteğine ihtiyaç duymuştur. Illuminizme fazla yardımları dokunmadığı halde Hür Masonlar'ın da bu örgüte dahil olduğuna inanılır. Kendi çıkarları için her türlü yola başvuran Weishaupt, bu niteliğiyle ilerleme olanakları bulmayı başarmıştır. Adam Weishaupt, eski bir Cizvit olmasına rağmen 1777'de Hür Masonlar locasına kabul edildi. Kabul edildiği locanın İhtiyat locası olması da oldukça ironiktir. Weishaupt'un, Baron von Knigge ile nasıl tanıştığı bilinmiyor. Baron, Kuzey Almanya asillerinden biridir. 1773'de üyeliğe kabul edilmeden önce Hür Masonlar'a fazla ilgi göstermez. Fakat o günlerde Almanya'daki asillerin fazlasıyla hileli yollardan Masonlar'la ilişkileri olduğu bilinmektedir. Weishaupt'un, Illuminizmin yayılması için 1780'de Marki de Costanzo'yu görevlendirip kuzeye göndermesi, Knigge'in bu örgüte ilgi duyduğunu göstermektedir. Plan kendisine açıklanınca Knigge de büyük bir heyecana kapılır; 1781'de Bavyera'ya davet edildikten sonra Weishaupt'un tüm doktrinlerini kabul etmiştir. Knigge, sadece tüm dereceleri başarıyla aşmakla kalmamış Almanya'da adı duyulmuş bir Mason olan John J. C. Bode'un yardımcılığına yaverini getirmiştir. Önceleri çok popüler olan bu düzen söylendiğine göre Almanya'daki birçok iyi ve kötü adamın ilgisini çekmiştir. İki binden fazla üyesi olan örgüt Fransa, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsveç, Polonya, Macaristan ve İtalya'ya yayılır. Aşırı dindar ve aydın olan Knigge'in Hıristiyanlığa karşı olan hiçbir düzenle uzaktan yakından ilgisi olamaz. Fakat Cizvitlerin, Baruel ve Robinson'un, Illuminati'nin gizli ajanları olduğuna dair suçlayıcı saldırıları büyük etki yaratmıştır. Illuminati çok gizli bir örgüttür. Hatta üyeler isimlerini bile değiştirmişlerdir. Herkesin bir kod adı vardır. Örneğin Weishaupt; Spartakus, Knigge; Philo kod adıyla anılmaktadır. Merkezleri olan Ingolstade Elentis, Avusturya, Mısır vs. ve tarihler kısa kriptolarla verilmiştir.

İsviçre'deki Nükleer Araştırma Merkezi'nin (CERN) başarılı fizikçilerinden Leonardo Vetra cinayete kurban gitmiştir. Vetra'nın tek gözü oyulmuş ve göğsü Illuminati sembolüyle dağlanmıştır. Ancak CERN'in tek kaybı Vetra değildir. Ü... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 1 ay
Daha Fazla Göster

hbaykal şu an ne okuyor?

hbaykal şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.