beyzabea

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
beyzabea okumuş.
Akdeniz

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü?İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak, herkese yararlı olacak niteliktedir

******

Bir Metis klasiği olan Akdeniz, Fernand Braudelin yönetiminde, okura Akdeniz tarih ve coğrafyasını okumanın zevkini tattırmak için hazırlanmış özel bir edisyondur. Braudelin makaleleri dışında uzman tarihçiler Roger Arnaldez, Maurice Aymard, Jean Gaudemet, Piergiorgio Solinas ve Georges Dubynin katkılarını içeren kitabı geçmiş yıllarda Mekân ve Tarih ile İnsanlar ve Miras başlıkları altında iki ayrı cilt olarak yayımlamıştık; bu üçüncü basımda ikisini tek ciltte topladık. Akdenizi yeni kuşaklardan zevkle okuyacak okurlarımız olduğunu biliyoruz.

************

Bulunmaz bir fırsat.Bu akşam,yani12 Aralık 1906 günü, ülkemden ayrılıp Mısıra gideceğim. Bu, bana İmkansız gibi geliyor. Ama, hayallerimin en güzel masalı olacak

************

Adrien Zograffi, ilk kez 1906nın Aralık ayında, yirmi iki yaşındayken, ülkesinden ayrılıyor. İskenderiyeye gitmek üzere Köstence Limanından vapura biniyor. Bu onun hayatında önemli bir gün. Genç idealistimiz, Büyük Savaş öncesine kadar, Akdeniz aşığı olarak kalacaktır...

************

Adriyen Zografi, yirmi yaşlarında, ilk defa 1906 yılı Aralık ayında ülkesinden ayrılıyor. İskenderiyeye gitmek üzere Köstence limanından vapura biniyor.Bu, onun hayatındaki önemli sayfalardan biridir. Büyük savaşın başlangıcına kadar genç idealistimiz, Akdenize sevdalanacaktır. Hatta onu tutku derecesinde sevecek ve ona bağlanacaktır. Romanya, annesinin üzüntü ve sıkıntılar içinde olduğu İbrail, onu ancak kırlangıçların yuva kurmalarına yetecek kadar kısa süreler içinde yeniden görebilecektir. Bu sayfalarda, Adriyen, Akdenizin masal dünyasını kendi ağzından anlatmaktadır. Her şey onun bakış açısından dile getirilmektedir.

************

En eski uygarlıkları koynunda beslemiş olan cömert Akdenizin güneşli kıyılarında başıboş bir yaşamın şiirleriyle dolu bu yapıt, Istratinin en çok sevilen kitaplarından biridir ve 100 Temel Eser arasında anılmaktadır.

************

Panait İstrati fırtınalı bir yüzyılın tanığıydı. Hanedanlıkların sarsılıp dağıldığı, iktidarların altüst olduğu, savaşların, büyük ekonomik krizlerin kapıda beklediği bir çağda, savrulmuş, acı çeken, dibe vurmuş insanların masalcısıydı. Onun öykülerinde hayat, en karanlık çukurda bile bir yandan tadına doyulmayacak bir serüven, bir yandan da kalemlerin yazmakta güçlük çektikleri bir trajedi olarak çıkar karşımıza. Bir dönem sosyalist hareket içinde yer almış olan İstrati, politikanın kurtarıcı misyonundan kuşku duymuş, bu dünyayı ister Mısır güneşinin altında ister Romanya karlarının donduruculuğunda olsun, bir tür çilenin, bireysel direnmenin sahnesi olarak sunmuştur. İstratide savrulma ile arayış iç içe geçmiştir. Bu arayışta İstanbulun yanı sıra, o dönemde Osmanlı topraklarında oldukları için kendi tarih ve kültürümüzden yansımalar taşıyan birçok Akdeniz kıyı kentinin ışıklı, sıcak kıyılarında dolaşmaların şiirini de buluyoruz.Kültürler mozaiğinde arayış.

************

Adriyen Zagrofi, 22 yaşında iken, ilk kez 1906 Aralıkında ülkesinden yola çıkıyor. Köstenceden İskenderiyeye gitmek için Köstencede gemiye biniyor.Bu onun ömründe sayılı bir gün. Büyük savaşın öngününe kadar, idealist genç Akdeniz hayranı olmuştur. Romanya ve annesinin perişan bir şekilde mücadele verdiği ibrail, onu ancak kırlangıçların yuva kuracağı süre kadar az zaman aralıklarıyla görebiliyor.Kitapta Adriyen, Akdenizde yaşadığı macera ve adeta masal dünyasının kendi kaleminden anlatmaktadır.

******

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü?İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 5 ay
Profil Resmi
beyzabea kütüphanesine ekledi.
Akdeniz

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü?İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak, herkese yararlı olacak niteliktedir

******

Bir Metis klasiği olan Akdeniz, Fernand Braudelin yönetiminde, okura Akdeniz tarih ve coğrafyasını okumanın zevkini tattırmak için hazırlanmış özel bir edisyondur. Braudelin makaleleri dışında uzman tarihçiler Roger Arnaldez, Maurice Aymard, Jean Gaudemet, Piergiorgio Solinas ve Georges Dubynin katkılarını içeren kitabı geçmiş yıllarda Mekân ve Tarih ile İnsanlar ve Miras başlıkları altında iki ayrı cilt olarak yayımlamıştık; bu üçüncü basımda ikisini tek ciltte topladık. Akdenizi yeni kuşaklardan zevkle okuyacak okurlarımız olduğunu biliyoruz.

************

Bulunmaz bir fırsat.Bu akşam,yani12 Aralık 1906 günü, ülkemden ayrılıp Mısıra gideceğim. Bu, bana İmkansız gibi geliyor. Ama, hayallerimin en güzel masalı olacak

************

Adrien Zograffi, ilk kez 1906nın Aralık ayında, yirmi iki yaşındayken, ülkesinden ayrılıyor. İskenderiyeye gitmek üzere Köstence Limanından vapura biniyor. Bu onun hayatında önemli bir gün. Genç idealistimiz, Büyük Savaş öncesine kadar, Akdeniz aşığı olarak kalacaktır...

************

Adriyen Zografi, yirmi yaşlarında, ilk defa 1906 yılı Aralık ayında ülkesinden ayrılıyor. İskenderiyeye gitmek üzere Köstence limanından vapura biniyor.Bu, onun hayatındaki önemli sayfalardan biridir. Büyük savaşın başlangıcına kadar genç idealistimiz, Akdenize sevdalanacaktır. Hatta onu tutku derecesinde sevecek ve ona bağlanacaktır. Romanya, annesinin üzüntü ve sıkıntılar içinde olduğu İbrail, onu ancak kırlangıçların yuva kurmalarına yetecek kadar kısa süreler içinde yeniden görebilecektir. Bu sayfalarda, Adriyen, Akdenizin masal dünyasını kendi ağzından anlatmaktadır. Her şey onun bakış açısından dile getirilmektedir.

************

En eski uygarlıkları koynunda beslemiş olan cömert Akdenizin güneşli kıyılarında başıboş bir yaşamın şiirleriyle dolu bu yapıt, Istratinin en çok sevilen kitaplarından biridir ve 100 Temel Eser arasında anılmaktadır.

************

Panait İstrati fırtınalı bir yüzyılın tanığıydı. Hanedanlıkların sarsılıp dağıldığı, iktidarların altüst olduğu, savaşların, büyük ekonomik krizlerin kapıda beklediği bir çağda, savrulmuş, acı çeken, dibe vurmuş insanların masalcısıydı. Onun öykülerinde hayat, en karanlık çukurda bile bir yandan tadına doyulmayacak bir serüven, bir yandan da kalemlerin yazmakta güçlük çektikleri bir trajedi olarak çıkar karşımıza. Bir dönem sosyalist hareket içinde yer almış olan İstrati, politikanın kurtarıcı misyonundan kuşku duymuş, bu dünyayı ister Mısır güneşinin altında ister Romanya karlarının donduruculuğunda olsun, bir tür çilenin, bireysel direnmenin sahnesi olarak sunmuştur. İstratide savrulma ile arayış iç içe geçmiştir. Bu arayışta İstanbulun yanı sıra, o dönemde Osmanlı topraklarında oldukları için kendi tarih ve kültürümüzden yansımalar taşıyan birçok Akdeniz kıyı kentinin ışıklı, sıcak kıyılarında dolaşmaların şiirini de buluyoruz.Kültürler mozaiğinde arayış.

************

Adriyen Zagrofi, 22 yaşında iken, ilk kez 1906 Aralıkında ülkesinden yola çıkıyor. Köstenceden İskenderiyeye gitmek için Köstencede gemiye biniyor.Bu onun ömründe sayılı bir gün. Büyük savaşın öngününe kadar, idealist genç Akdeniz hayranı olmuştur. Romanya ve annesinin perişan bir şekilde mücadele verdiği ibrail, onu ancak kırlangıçların yuva kuracağı süre kadar az zaman aralıklarıyla görebiliyor.Kitapta Adriyen, Akdenizde yaşadığı macera ve adeta masal dünyasının kendi kaleminden anlatmaktadır.

******

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü?İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 5 ay
Profil Resmi
beyzabea kütüphanesine ekledi.
Masumiyet Müzesi

'Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.' Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor... Masumiyet Müzesi’ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. 1975’te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun’un hikâyesi; hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak. Ülkemizde ve dünyada milyonlarca okurun sevgi ve hayranlığını kazanmış olan, kitapları elli sekiz dile çevrilen ve her yeni romanı büyük bir merakla bütün dünyada beklenen Pamuk, okurlarına unutulmaz rüyalar gibi, akıllardan hiç çıkmayacak sarsıcı bir hikâye anlatıyor.

'Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.' Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor... Masumiyet Müzesi’ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 5 ay
Profil Resmi
beyzabea okumuş.
Masumiyet Müzesi

'Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.' Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor... Masumiyet Müzesi’ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. 1975’te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun’un hikâyesi; hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak. Ülkemizde ve dünyada milyonlarca okurun sevgi ve hayranlığını kazanmış olan, kitapları elli sekiz dile çevrilen ve her yeni romanı büyük bir merakla bütün dünyada beklenen Pamuk, okurlarına unutulmaz rüyalar gibi, akıllardan hiç çıkmayacak sarsıcı bir hikâye anlatıyor.

'Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.' Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor... Masumiyet Müzesi’ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 5 ay
Profil Resmi
beyzabea bir test çözdü. Sonuç: 10/11 (%90) doğru.
Masumiyet Müzesi

Orhan Pamuk'un kitabı ile ilgili eğlenceli ve basit bir quiz.

Orhan Pamuk'un kitabı ile ilgili eğlenceli ve basit bir quiz.

11 yıl, 5 ay
Profil Resmi
beyzabea favorilerine ekledi.
Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra

Bir şey sunulmuştu bana, bir hediye, bir meyve. Ama ben o meyveden tadamadım, gök erik gibi kaldı avcumda dünya. Şimdi ben uykusuzum, yalınayağım, kendimle meşgulüm. Kapımın önünde boş peynir tenekeleri, yağmur suyu biriktiriyorum. Kendi kendime, sanatçı tecrübe edinemeyen insandır, diyorum, bu dünyada hiçbir tecrübesi olmayan insandır ama şimdi sen karala bunun üstünü, yırt sen bunu, olmadı çünkü, olmadı işte. Nafile.Bir intiharın çevresinde, insanlar...O kızın intiharıyla birbirlerine yaklaşan... Kendi içlerine ve geçmişe dalan... Onu kaybetmenin acısıyla başka sevdiklerine eğilen... Nasıl da mühimdir aşk sakarlıkları, sevgi ihmalleri; nasıl hayat kurtarır eşin-dostun bakım, onarımı... Barış Bıçakçıdan, yine usul usul edebiyat.Barış Bıçakçının dingin, gösterişsiz, suskusundan güç alan öykülerinin son zamanlarda okuduğum en güzel öyküler arasında olduğunu söyleyebilirim. Ne anlattığı sanki önemli değilmiş, ama anlatım biçimi ve diliyle de sıradanmış gibi görünüyorsa size, okuma alışkanlıklarınızı adam akıllı gözden geçirmeniz gerekir.Semih Gümüş

Bir şey sunulmuştu bana, bir hediye, bir meyve. Ama ben o meyveden tadamadım, gök erik gibi kaldı avcumda dünya. Şimdi ben uykusuzum, yalınayağım, kendimle meşgulüm. Kapımın önünde boş peynir tenekeleri, yağmur suyu biriktiriyorum. Kendi kendime, san... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 5 ay
Daha Fazla Göster

beyzabea şu an ne okuyor?

Bazuka

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.