Masumiyet Müzesi

'Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.' Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor... Masumiyet Müzesi’ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. 1975’te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun’un hikâyesi; hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak. Ülkemizde ve dünyada milyonlarca okurun sevgi ve hayranlığını kazanmış olan, kitapları elli sekiz dile çevrilen ve her yeni romanı büyük bir merakla bütün dünyada beklenen Pamuk, okurlarına unutulmaz rüyalar gibi, akıllardan hiç çıkmayacak sarsıcı bir hikâye anlatıyor.

'Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.' Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk’un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor... Masumiyet Müzesi’ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. 1975’te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun’un hikâyesi; hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak. Ülkemizde ve dünyada milyonlarca okurun sevgi ve hayranlığını kazanmış olan, kitapları elli sekiz dile çevrilen ve her yeni romanı büyük bir merakla bütün dünyada beklenen Pamuk, okurlarına unutulmaz rüyalar gibi, akıllardan hiç çıkmayacak sarsıcı bir hikâye anlatıyor.


Değerlendirmeler

değerlendirme
12 kişiden, 12 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
7 puan

Bu kitabı 4 yıl önce okudum. Okuduğumda anladığımı düşünüyordum ama aslında tam olarak anlayamadığımı geçen hafta John Fowles'in 'Fransız Teğmen'in Kadını'nı okuduktan sonra fark ettim. FTK ki Orhan Pamuk okuduğu en güzel aşk romanı olduğunu belirtir ve gerçekten de Postmodern romanın bence en güzel (ve ilk) örneklerinden biridir, Viktorya çağı İngilteresinde aristokrat bir erkek, burjuva sınıfından bir kadın ile alt sınıftan diğer bir kadının arasındaki aşk üçgenini ekseninde yaşanan toplumsal değişimleri özellikle kadın özgürlüğü konusundaki değişimleri konu alır. FTK'nı okumaya başlar başlamaz Masumiyet Müzesi'ni hatırladım. Füsun da Sarah gibi alt sosyo-ekonomik tabakaya mensup bir kızcağızdır. Kemal da Charles gibi her ne kadar Türkiye'de aristokrasi sınıfı olmasa da sosyoekonomik bakımdan aristokrasiyle kıyaslanabilecek bir sınıfa mensuptur. Aynı şekilde, Sibel de Ernestina gibi sosyal statü bakımından nişanlısına denk bir konumdadır. Her iki romanda da erkek kahramanımız, güzel ve zengin nişanlısı ile toplumun onaylayacağı ideal evlilik birliğini kurmak ile yasak ama çekici aykırı aşkını yaşamak arasında kalır. Ve her iki romanda da olaylar erkek kahramanın etrafında dönüyor gibi görünse de esas merkez fakir kızcağız ve onun yaşadığı dönüşüm paralelinde toplumun yaşadığı dönüşümdür. İşte okuduğum zaman aslında anlamamışım düye düşünmeme yol açan düğüm noktası burası. Yani karakter-toplum bağlantısı, dönüşümü ayrıntısı. İki kitap arasında şöyle bir fark var, ki iki toplum birbirinden epey farklı olduğu için bu fark kaçınılmaz, FTK'da karakter (ve toplum) okuyucuyu da tatmin edebilecek bir açıklıkla, netlikle dönüşüm geçirir. Masumiyet Müzesinde ise okuyucu bir bocalama, bir çırpınma ile karşı karşıyadır. Öyle ki yeri gelir " derdin ne arkadaş!" diye karakterlere kızacak aşamaya gelirsiniz hatta "ne anlatmaya çalışıyorsun" diye yazara kızarsınız. Oysa bu bocalamanın bu çırpınmanın sebebi açıktır: Sarah ne istediğinin nereye varacağını bilir çünkü Sanayi devrimini yaşayan Viktoryen İngiltere'de sosyal dönüşüm açık, net ve kaçınılmazdır. Sarah toplumun belirlediği normlara hapsolmak yerine bohem ve özgür bir hayatı seçebilir. Çünkü toplum ona bu fırsatı verecek kıvama gelmiştir. Zavallı Füsun'un ise böyle bir seçeneği yoktur çünkü yaşadığı toplum dönüşüm geçirememektedir. Toplumsal normlara uymamaya karar verecek olursa seçenekleri sınırlıdır. Mesela ne olabilir? "Artist" olabilir. Ancak feragat etmek zorunda kalacağı şeyler Sarah'ınkilerden çok daha fazladır. Mesela Charles bir ihtimal Sarah'ın seçimlerine saygı duyabilir ve onun seçtiği hayatı paylaşabilir ama Kemal her ne kadar Füsun'un artist olma kararını destekliyor gibi görünse de genlerine bile işlemiş olan ataerkil kaygılar filmde öpüşme sahnesi olasılığında bile Füsun'u kısıtlamasına sebep olcaktır. Bu örnek üzerinden hareketle Orhan Pamuk toplumsal devinimsizliğimize ve büyük oranda bundan kaynaklanan melankolimize ayna tutar aslında. İçeriği bir yana, gerçek bir Masumiyet Müzesi kurma projesi ile Orhan Pamuk roman ile gerçek hayat arasındaki bağı Fransız Teğmenin kadınında olduğundan birkaç adım öteye taşır. Sırf bu yönüyle bile Masumiyet Müzesi edebiyat tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir. Evet, içeriği çoğu yerde beni boğdu ama dediğim gibi bunun suçlusu yazar ya da konu değil: Melankoli ve belirsizlik toplumsal karakterimizin önemli parçaları ise bizi anlatan bir romanda bulunmaları da kaçınılmaz...

10 yıl, 1 ay
10 kişiden, 6 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
1 puan

bitmek bilmedi! bıraktım zaten...

10 yıl, 4 ay
9 kişiden, 6 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
4 puan

Okuduğum en sıkıcı romanlardan biriydi. Yazar o kadar çok gereksiz tasvir yapmıştı ki bir ara bırakmayı bile düşündüm. Bence okunmasa da olur, pek bir şey kaybetmezsiniz yani.

9 yıl, 10 ay
6 kişiden, 5 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
3 puan

Nadir olarak bitiremediğim sıkıldığım kitaplardan.

9 yıl, 11 ay
7 kişiden, 4 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
1 puan

Hiç beğenmedim...!

11 yıl, 4 ay
5 kişiden, 4 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
9 puan

Çok, ama çok iyiydi..
Ben okurken çok keyif almıştım..
Benim için bu kitabı unutulmaz yapan ise, kitabı bitirdikten bir kaç saat sonra havalimanında Orhan Pamuk ile karşılaşıp, sohbet etmiş olmamız :)

11 yıl, 1 ay
5 kişiden, 4 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
10 puan

Okuduğum en tutkulu aşk romanı. Çokça saplantılı, çokça takıntılı ama unutulmaz bir roman...

10 yıl, 10 ay
3 kişiden, 3 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
9 puan

"Sevdalanmaya gidiyormuşum meğer..." diye başlar Melih Cevdet, Raziye romanında. Pamuk da en az onun kadar vurucu bir cümleyle başlamış bence.
Bu romanda Orhan Pamuk'un içine Selim İleri kaçmış. Klasik Nişantaşı roman evreni yine merkezde, atmosfer şahane yaratılmış. Kurguda ise özellikle 8 yıllık dönemin tema tema anlatıldığı bölümlerde kronolojik olarak sürekli başa dönülmesi epey yoruyor. Doğu-batı kimlik mevzusuna "Türk yapımı çakma Fransız çanta" metaforuyla şık bir şekilde değiniliyor. Başta kadın-erkek olmak üzere, insan ilişkileri hakkında düşünmeye sevk ediyor sık sık.
Bir de kitabın 540. sayfasında olan olayı sitedeki karakterlerin tanımında 2. cümlede uyarı koymadan (spoiler ibarelerini sonradan ben ekledim) yazan arkadaşın da alacağı olsun, tadını epey kaçırdı. Bu arada Kara Kitap'ı okumayan kişileri de ben buradan uyarayım: Masumiyet Müzesi'nde Kara Kitap'la ilgili fena spoiler var.

10 yıl, 2 ay
3 kişiden, 3 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
5 puan

butun kitabi en fazla 40-50 sayfaya sigdirirsak belki daha sevilecek hale gelebilir diye dusundugum romanlardan biri.hep ayni sözler hep ayni ifadelerin defalarca kullanildigi bir baska eser görmedim simdiye kadar.

11 yıl, 1 ay
3 kişiden, 3 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
7 puan

Sanırım okuduğum en güzel açılış cümlelerinden birisine sahip bu kitap. Onun dışında Orhan Pamuk'tan daha iyi bir kitap bekliyordum. Niyeyse pek sevemedim bu kitabını.

3 kişiden, 3 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
9 puan

'Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum ' cümlesi ile beni kendine bağlayan kitabı zevk alarak okudum. Kesinlikle tavsiye ederim.

10 yıl, 6 ay
4 kişiden, 3 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
3 puan

Sıkıcı. Fazlaca tasvir var.

9 yıl, 11 ay
4 kişiden, 3 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
1 puan

Berbat bir kitaptı. Sırf Orhan Pamuk'un adı var diye övecek değilim. İlk çıktığı zaman almıştım, o kadar zor bitirdim ki kitabı çektiğim işkenceyi ben bilirim. Aşırı ağlak, melodram dolu, yeşilçam çakması, kıytırıktan bir şey. Yeşilçam sevdalısı, dram manyağı insanımıza hizmet etmek için yazılmış, içi boş bi şey. Şey yani kitaptan saymıyorum.

8 yıl, 10 ay
2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
7 puan

Sıkılmıştım.Muhtemelen benden kaynaklanıyordu..
Alışık olmadığım bir kitaptı.Her şey fazla gelmişti.Yarım bırakmayı düşünmüştüm ;ama bazı cümlelerin bana ''fazla'' benzemesi bunu engelledi.
Herhangi bir roman kahramanının abartılı aşk acısı olarak nitelendirmiştim başlarda.Yanılmışım.Neyin karakter, neyin gerçek olduğunu düşünmek, anlamak gerekiyordu.Aşka (belki de kimsenin olamayacağı kadar) öfkeli-uzak olan ben, hissettim.
Satır aralarındaki ''bana'' ait cümleler belki de tesadüf değildi.
...

10 yıl, 7 ay
3 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
1 puan

1 puanı bile haketmeyen ruhsuz iç bayıcı kitap adam müzesini tanıtmak adına boş boşuna kağıt harcamış

10 yıl, 3 ay
4 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
1 puan

Hiç sevemediğim, bana birşey katmadığını düşündüğüm kitaplardan. Paranıza yazık okumayın.

2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
3 puan

yoğun, yorucu, acılı, ağdalı bir aşk hikayesi.

8 yıl, 7 ay
2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
1 puan

Cok ama cok sıkıcı bir kitap...

9 yıl, 3 ay
2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
1 puan

Kesinlikle vakit kaybı

9 yıl, 2 ay
2 kişiden, 2 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
1 puan

Bence yazarın en kötü kitabı bu. Bitmek bilmedi.

7 yıl, 11 ay
2 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
10 puan

Kitap bittiğinde sanki çok güzel bir yeşilçam filmi izlemiş gibiydim.

11 yıl, 1 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
8 puan

aşkın -ölüm hali.

10 yıl, 11 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
9 puan

Orhan Pamuk'un başkalarının anlatamadığı hislerini kağıda dökebilme kabiliyetine hayranım. Bu kitap da, Kemal ve aşkı sayesinde en güzel örneği belki de.

10 yıl, 9 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
8 puan

Okurken hayatı sorguladım, yer yer Füsun'a çok sinirlendim, Kemal'e üzüldüm.. ama en çok kitabın son cümlesi yaraladı yüreğimi. "Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım."

9 yıl, 4 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
7 puan

Yer yer takıntı halini alan bir aşk öyküsü. Karakterin yaşadıklarını bazen abartılı bulurken bazen kendinizi görebilirsiniz anlattıklarında.

10 yıl, 8 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
7 puan

* Masumiyet (müzesi) ziyan olmaz
* Füsun ile Kemal için şarkı yapmış Nazan Öncel. Dinleyiniz:
http://bit.ly/NBpsZ3

10 yıl, 7 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
10 puan

İtiraf etmek gerekirse, Füsun'u çok kıskandım.Bu denli büyük bir aşk.Son ana kadar bu hikayenin Orhan Pamuk'un başından geçtiğini düşüyordum.Tarihler, hesaplamalar cok net oldugu icin.Nihayetinde karakterlerin tümünün varoluşu kitabı daha değerli kıldı.Beni şaşırtan şey Füsun 12 Nisan, benim 13 Nisan doğumlu olmam.

10 yıl, 5 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
5 puan

Açıkcası çok memnun kaldığımı söyleyemem Sürükleyici bir konusu olmasına rağmen ana konudan sapmalar ve konuyla ilgili olmayan detaylar söz konusu

10 yıl, 3 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
6 puan

Klasik Orhan pamuk romanı tabi ki.Nedendir bilinmez pamuk’u her okuyuşumda bi yüzeysellik yazdıklarında bi matematiksel işlem okur burada tam bunu hissetsin hissini yaşıyorum.Titizlilik planlanmış cümleler bana yapmacık ve kelimelerle süslenmiş şekilde geliyor.O o kitaba gelince
belki çok saçma gelicek kitap da baya altını çizdiğim cümleler paragraflar oldu ama sadece bunu paylaşmak geliyor…
“Keskinlere gidip sofralarına oturduğum sekiz yılda ,Füsun’un 4213 adet sigara izmaritini saklayıp biriktirdim.”

9 yıl, 7 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
7 puan

Yazar, İstanbul- Hatıralar ve Şehir kitabında anlattıklarına , bu kitabında bir aşk hikayesi ekleyerek bir romana dönüştürmüş. Romanda büyük bir aşkı tüm yoğunluğuyla anlatmaya çalışmış ama bunda samimi olamadığını hissettim kitap boyunca. Kitap, başka bir yorumda da belirtildiği gibi koleksiyonerlik durumuna daha çok eğilseydi çok daha çekici ve ilginç olabilirdi. Kitabın bana göre ilginç yönü, (eğer öyleyse) gerçek yaşamdan değil de kitapta geçen kurmaca hayatın içindeki nesneler, sahnelerden bir müze kurma fikriydi.

8 yıl, 9 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
3 puan

okuması çok zor olan bir kitap. en başlarında kesin saracak bir hikaye dedirtse de çok geçmeden aynı döngüde dönüp duran bir hikaye. aşk hikayesi diyebilmek de zor zira kitapta anlatılan bir duygudan çok arayış ve pişmanlık ardından gelmiş fena halde takıntılar. dayanılabilir değil yaşanılabilirliği de tartışılır. dili ve anlatım tarzı da okuyucuya pek bir şey katmıyor açıkçası. kara kitap gibi devleşen bir yapıttan sonra özellikle hayal kırıklığı yaratan bir kitap.

9 yıl, 2 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
3 puan

Yeter dayanamadım kitap ilerlemiyor. Kitap yarısından sonra çok sıkıcı.

8 yıl, 7 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
6 puan

Detaylarda boğulmak bu olsa gerek.
Bitmek bilmeyen bir Yeşilçam aşk filmi gibiydi.
Başlarda 'eski' dokusu, masum aşk teması nedeniyle ilgilimi çekse de detaylar yorucuydu, romandan kopmamak için ayrıca çaba sarf etmek gerekti.
Müze fikri çok güzel, ama kitap fikri fazla 'detaylı' olmuş.
Orhan Pamuk hep böyle ise bana hitap etmiyor.

1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
10 puan

sanat böyle yapılır..
Her ne kadar okurken boğuluyormuş gibi hissetsem de duyguyu bu kadar geçirebilen bir roman daha okumamıştım...

8 yıl, 3 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
3 puan

hani evde yapacak bir şey bulamazsın, tv açıp kanalları dolaşmaya başlarsın bir Türk filmi görürsün biraz alışkanlıktan biraz nostalji olmasını istediğinden biraz da günümüz Türk filmlerinin basitliğinden bu film sana izlenebilir gelir..zamanını boşa harcadığını hissedersin ama filmi bırakıp kalkamazsın da..bu kitap işte böyle bir şey -tam bir Türk filmi-

Orhan Pamuk'un okuduğum ilk romanı keşke ilk olmasaydı...

8 yıl, 2 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
1 puan

sevmyrum

8 yıl, 1 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
2 puan

bir delinin peşine düştüm,pişmanım okuduğuma

7 yıl, 7 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
6 puan

Kitabın orijinal yönü, kitabın ruhunu barındıran bir müze fikri. Aslında romanın başlangıç kısmında kitabın akıp gideceğine dair umudum oluşmuştu. Lakin Kemal'in saplantılı hali, Füsun'un romanın başındaki çizgisi ve Kemal'in Sibel ile nişanlandıktan/ kendisinin de Feridun ile evlendikten sonra Kemal'den ziyadesiyle uzak duruşu dolayısıyla bu karakterde oluşan uçurum bana çok da tutarlı gelmedi. Üstelik Kemal'in Füsun takıntısının sekiz yıl boyunca hiç azalmadan sürmesi ve hatta artması, Füsun'u görmek için onlara gidip gelişleri, hayatına o ailenin etrafında şekil vermeye çabalaması... bütün bunlar bir hastalığın -saplantının- anatomisi gibi. Özellikle Füsun bakımından tutarsız ve Kemal bakımından samimiyetsiz bulduğum bir kitap olmuştur. Müzenin hatrına benden 6/10.

7 yıl, 6 ay
1 kişiden, 1 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
8 puan

Orhan Pamuk okumayı seviyorum, bu da tam bir Pamuk kitabıydı. Tasvirler, kurgu o kadar iyi ve o kadar güzel yapılmıştı ki okurken hep yeşilçam filmi izler havadaydım. O dönemleri, o dönemdeki toplumu, Türkiye'yi, kadın-erkek ilişkilerini anlama ve yaşatma anlamında çok güzel bir eser. Yalnız ilk yarıdan sonra yavaş yavaş sıkılmaya başlıyorsunuz zira kitap kendini tekrarlamaya gidiyor. En fazla 400 sayfa olsaymış daha da iyi olurmuş gibi.
Sıkıldığınızda sabredip bırakmayın, okuyun lütfen.

5 yıl, 8 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
10 puan

Çok ayrı bir yerdedir bende Orhan PAmuk... üslubu öyle mükemmel ki ve tutkulu bir aşk anca bu kadar güzel anlatılabilir..

11 yıl, 7 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
3 puan

Eşya toplama dürtüsü üzerinden gidilse daha ilginç,belki daha akıcı bir şeyler çıkabilirdi ortaya.Ama yeşilçam filmleri gibiydi sanki,klasik,bilindik.

11 yıl, 1 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
8 puan

Okuduğum- okuyabildiğim tek Orhan Pamuk kitabı.. Bir çok kitabına başlamış ve 2-3 sayfa sonra bırakmışlığım vardır. Masumiyet Müzesi ise bir başka, bu sıralar müzeside açılmış zaten!

10 yıl, 11 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
9 puan

"takıntılı" sıfatının hakkını vererek aşkını içinde yaşayan kocaman çocuğun hüzünlü hikayesi.

10 yıl, 11 ay
1 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
9 puan

Kesinlikle okunmalı dediklerimden.

10 yıl, 11 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
7 puan

Betimlemeleri bana biraz fazla gelse de,gerçekten güzel.

9 yıl, 6 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
5 puan

turk dizisi tadinda arkasi kesilmeyen entirika melodisi

10 yıl, 10 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
4 puan

Kitabı okudum, ilk sayfalarında çok keyif aldım. Ama sonra her şeyin çok büyük bir hızla ilerlediğini farkettim, bu beni memnun etmedi. Daha sonra da okumayı bıraktım. Merak etmiyordum çünkü. Olaylara ve duygulara aşırılık yüklenmiş, paraysa çok para, aşksa çok aşk mantığıyla yaklaşılmıştı. Ancak devamını bilmediğim için ancak bu kadar yorum yapabileceğim. Kısacası yarım bıraktığım nadir kitaplardan biri oldu.

10 yıl, 9 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
6 puan

Yazarın en akıcı kitaplarından..p

10 yıl, 1 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
10 puan

Müzeye de gidince her şey tamamlanıyor. Orhan Pamuk harika bir iş çıkarmış bence. Böyle bir aşk, Kemal'de her geçen gün artan bu aşk insanı kitabı tekrar ve tekrar okumaya itiyor.

10 yıl, 8 ay
0 kişiden, 0 kişi bu değerlendirmeyi beğenmiş
Profil Resmi
8 puan

Sıkılarak okuduğum yine de iyiki okudum dediğim kitap

10 yıl, 8 ay


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 592 sayfa
Eylül2008 tarihinde, İletişim tarafından yayınlandı


ISBN
9789750506093
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Kitaptaki karakterler

Kemal Zengin bir Nişantaşı ailesinin iki erkek çocuğundan biridir.Nişanlanmasına günler kala uzak akrabalarından birinin kızı olan Füsun'la karşılaşınca hayatı değişir.Füsun'la gelgitlerle dolu bir aşk yaşarlar.[Spoiler: Nihayet evlenmek için bir...

Füsun Kemal'in uzaktan akrabasıdır.[Spoiler: Kemal'e aşık olur ancak Ferüdun ile evlenir.Bu mutsuz evlilikten sonra mutlu olmak için Kemal'le çıktıkları seyahatte arabasını ağaca sürerek intihar eder ve ölür.]


Kitabın Geçtiği Listeler


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

defnes acemifelsefecii TheBrgzrable bayankahve DuyguSökmen aysenurt. Vefa Memmedova karakayagazi shirin.mammadov beyhude Sukeyna studr wikibook mavikahvefali nevineker Kalipso23 misssamci Syringa Smyrna melisaaskin hazelç. ülkühyk Khattify közdemir Sudaba erginduygu GVusale damlamelek konusulacakseyler yeşim Sevda Benlice misslavinia haydin Elif Kısa Guess what?
34 kişi

Okumuşlar

boncukprenses Meltem tnetennba Onur Ozalp yeldaguzel serkanstone Meczup durann beyaz gemi doganozmurat Burcu Özgür zeeyneep seblem cerasus_avium hessenin yancısı gülçin gullce Mehcûr bender Simurg Dr. Sabirakmayan seyyah2807 tuba htc snmz MeyRA andronikos freedomtime hattatt intellecta velvetbride harun diamond Giza Nerissa SibelinKitapDünyası lamazihayal özge8 matmazel mirhan
1519 kişi

Okumak İsteyenler

serem ConvallariaMajalis ozdil.nn ftmzn tuubasr sustuncan şüheda Shehla KitapDelisiGizem hulyami karperi delibu eburdem Violet Zarpandit Uyurgezer Pollyanna rmmbr Ophelia ayşenur raindust HVenenosa tekilabardagi babilmumu laynelovesme c i m i dancemylifeaway Nilgün eliferen giizems gzmak Giskard Siyam Elis minellfrtm Sezai ASLAN sametdibek Buk@ cherryblossom naciye Ying Yang
598 kişi

Takas Verenler

mystery06 mantolukız CESUR mayfer missemily Sabin Khattify yasirbugday BEYBUN Cessie Gülersoy nonsteril
12 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski