Babel Fish

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 2 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Babel Fish şu an okuyor.
Semaver / Sarnıç / Şahmerdan / Lüzumsuz Adam

Her yapıtıyla hayatın bir başka yönünü görmemizi sağlayan, Yazmasam çıldıracaktım, diyen Sait Faikle buluşmanın yeni adresi artık Yapı Kredi Yayınları. Yepyeni bir sesle, apayrı bir solukla öykünün yurduna yolculuk yapmanın vakti geldi... Sait Faikin yayın haklarını alan Yapı Kredi Yayınları, büyük ustanın sağlığında yayımlanmış öykü kitaplarından; Semaver, Sarnıç, Şahmerdan ve Lüzumsuz Adamı kapsayan Toplu Öyküler - 1 başlığı altında yayımlıyor. Kitabın yayıma hazırlanmasında, Sait Faikin Varlık Yayınlarından çıkmış kitapları esas alındı. Yapı Kredi Yayınları, ayrıca oluşturduğu bir ekiple, Darüşşafaka Cemiyetinin, Burgazadadaki Sait Faik Müzesinde koruduğu ve bugüne kadar tam olarak elden geçirilmeyen çok sayıda el yazmasını, mektubu, notu, defteri incelemeye başladı. Tümünün okunmadığı bilinen çoğu eski yazı olan bu metinlerden birden çok kitap çıkabileceği belirtiyor. Tüm bu zahmetli çalışmanın sonunda karşımıza hiç bilmediğimiz yönleriyle ve hiç okumadığımız yazılarıyla bir Sait Faik çıkması muhtemel... TADIMLIKÖmrümde ilk defa bir insanı uyurken seyrettim. Bu iyi, sıhhatli, temiz ve küçük insanların uykusu bambaşka bir şey, şimdi hatırlıyorum da... Uyuyanın iyi, güzel, dinlendirici dünyasına, seyreden agâh oluyor gibidir. Onun âlemine uyanık olarak girmek, insana bir ürperme veriyor. Yemin ederim ki onun uykusunu ben de uyuyordum: Uyanık olarak... İçimde kahramanlıklar, dostluklar ve arkadaşlıklar... Kocaman otların, denizin, balıkların, sandalın, bahçıvan kulübesindeki memeleri büyük kadının; posbıyıklı, nefesi şarap ve tütün kokan bağcının, Odisyaların kulübesinin içindeki kırık dökük temiz eşyanın; esmer, sırım gibi ince uzun bacaklı, etekleri rüzgârlı kız kardeşinin; koca yemiş meyvelerinin, camların mahremiyetine giriyorum. İçimde arzu, bir çeşme gibi akıyor. Eğiliyorum. Bu açık dudakları ve kapalı gözleriyle uyumuş arkadaşımı yanağından öpüyorum. Belki ömrümde ilk ve son defa bir insanı bilinmedik bir yerinde yıkanmış arzularımla bir daha bir daha öpüyorum.

Her yapıtıyla hayatın bir başka yönünü görmemizi sağlayan, Yazmasam çıldıracaktım, diyen Sait Faikle buluşmanın yeni adresi artık Yapı Kredi Yayınları. Yepyeni bir sesle, apayrı bir solukla öykünün yurduna yolculuk yapmanın vakti geldi... Sait Faikin... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 11 ay
Babel Fish okumuş bitirmiş.
Anılar, Düşler, Düşünceler

Çağımızın en ünlü düşünür ve psikiyatristlerinden Carl Gustav Jung, bu kitabın oluşmasına razı geldiğinde seksen yaşını geçmişti. Razı gelmek deyimi yadırganmamalı, çünkü Jung özel yaşamını ortaya sermekten hiç hoşlanmayan biriydi. Özgeçmişini yazması konusundaki bütün yaklaşımları geri çeviriyordu. Karar vermesi uzun sürdü, ama verince de kendini bu işe adadı. İki yılı aşkın bir süre Aniela Jaffe ile anıları üzerinde çalıştı. Yine de içi rahat değildi. Bu malzemeyi bir ömür boyunca korudum diyordu. Hiçbir zaman açıklamak istemedim. Buna da saldırırlarsa öbür kitaplarımdan çok daha fazla etkilenirim. Yalnızlıktan yeterince acı çektim. Eyübe Yanıt bu denli gürültü kopardığına göre, anılarım daha da beter tepki alacak. Bu özgeçmiş, bilimden edindiğim bilgilerin ışığında yaşamımın öyküsü. İkisi bir bütün. Yaşamım bir anlamda yazdıklarımın özünü oluşturuyor, yazdıklarım yaşadıklarımın özünü değil. Tüm düşüncelerim ve çabalarım aynı zamanda benim. Bu nedenle özgeçmişim, benin yalnızca küçük bir parçası. Carl Gustav Jungun yaşamının ilk yıllarından başlayarak son yıllarına kadar, Anıları, Düşleri, Düşünceleri, yirminci yüzyılın bu son derece önemli düşünür ve psikiyatristinin ilginç ve bir o kadar da saklı kişiliğini olabildiğince ortaya koyması yanında, önce hayranı olduğu sonra görüş ve kavram ayrılığına düştüğü büyük usta Sigmund Freudla ilişkilerine ve onun kuramlarına ilişkin düşüncelerine de ışık tutuyor.

Çağımızın en ünlü düşünür ve psikiyatristlerinden Carl Gustav Jung, bu kitabın oluşmasına razı geldiğinde seksen yaşını geçmişti. Razı gelmek deyimi yadırganmamalı, çünkü Jung özel yaşamını ortaya sermekten hiç hoşlanmayan biriydi. Özgeçmişini yazmas... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 11 ay
Babel Fish bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Babel Fish favorilerine ekledi.
Ölümsüzlük

Milan Kunderanın roman anlayışının tam anlamıyla ifadesini bulduğu bir doruk: Ölümsüzlük. Ona göre roman, varlığı araştırmak için bir araçtır; yazar, ortaya birtakım gerçekler koymaktan çok, çözülmek üzere sorular sorar. Ölümsüzlükün yazar-anlatıcı-kahramanı olan Kundera, bu yapıtındaki yedi bölümde, ölümsüzlük, yüz, aşk, rastlantı gibi farklı romanesk temalardan oluşan bir yol çiziyor. Roman birbirinden son derece ayrı gözüken, ancak birbirine sıkı sıkıya bağlı olayları ve kahramanları bir araya getiriyor. Kundera, hepsi birer evren demek olan sahneler kuruyor, bu büyük tiyatro oyununda, rastlantılar, kesişmeler, koşutluklar ve karşıtlıklar Hemingwayle Goetheyi, Goethenin aşığı Bettina von Arnimle varoluşunu yaşnızlıkta arayan Agnesi, Kunderayla Profesör Avenariusü aynı sahnede, aynı sorunun çevresinde buluşturuyor. Ölümsüzlükün kahramanları bir hareketten, bir oluştan, kendilerini aşan bir kavramdan doğuyorlar; yazar, kitabın içindeki varlığıyla bir açıdan kahramanların durumlarının yansıdığı bir ayna görevi görüyor. Romanlarında müzikal tekniklerin büyük etkisinin görüldüğü Kundera, bu romanında da tekanlamlılığı reddedişini ortaya koyan özgün çoksesliliğini koruyor. Böylece bir başyapıt ortaya çıkıyor: Ölümsüzlük, edebiyat hakkında, edebiyatın sahip olduğu malzeme ve olanakları hakkında olağanüstü bir düşünme serüveni.

Milan Kunderanın roman anlayışının tam anlamıyla ifadesini bulduğu bir doruk: Ölümsüzlük. Ona göre roman, varlığı araştırmak için bir araçtır; yazar, ortaya birtakım gerçekler koymaktan çok, çözülmek üzere sorular sorar. Ölümsüzlükün yazar-anlatıcı-k... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Babel Fish okumuş.
Ölümsüzlük

Milan Kunderanın roman anlayışının tam anlamıyla ifadesini bulduğu bir doruk: Ölümsüzlük. Ona göre roman, varlığı araştırmak için bir araçtır; yazar, ortaya birtakım gerçekler koymaktan çok, çözülmek üzere sorular sorar. Ölümsüzlükün yazar-anlatıcı-kahramanı olan Kundera, bu yapıtındaki yedi bölümde, ölümsüzlük, yüz, aşk, rastlantı gibi farklı romanesk temalardan oluşan bir yol çiziyor. Roman birbirinden son derece ayrı gözüken, ancak birbirine sıkı sıkıya bağlı olayları ve kahramanları bir araya getiriyor. Kundera, hepsi birer evren demek olan sahneler kuruyor, bu büyük tiyatro oyununda, rastlantılar, kesişmeler, koşutluklar ve karşıtlıklar Hemingwayle Goetheyi, Goethenin aşığı Bettina von Arnimle varoluşunu yaşnızlıkta arayan Agnesi, Kunderayla Profesör Avenariusü aynı sahnede, aynı sorunun çevresinde buluşturuyor. Ölümsüzlükün kahramanları bir hareketten, bir oluştan, kendilerini aşan bir kavramdan doğuyorlar; yazar, kitabın içindeki varlığıyla bir açıdan kahramanların durumlarının yansıdığı bir ayna görevi görüyor. Romanlarında müzikal tekniklerin büyük etkisinin görüldüğü Kundera, bu romanında da tekanlamlılığı reddedişini ortaya koyan özgün çoksesliliğini koruyor. Böylece bir başyapıt ortaya çıkıyor: Ölümsüzlük, edebiyat hakkında, edebiyatın sahip olduğu malzeme ve olanakları hakkında olağanüstü bir düşünme serüveni.

Milan Kunderanın roman anlayışının tam anlamıyla ifadesini bulduğu bir doruk: Ölümsüzlük. Ona göre roman, varlığı araştırmak için bir araçtır; yazar, ortaya birtakım gerçekler koymaktan çok, çözülmek üzere sorular sorar. Ölümsüzlükün yazar-anlatıcı-k... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Babel Fish bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Daha Fazla Göster

Babel Fish şu an ne okuyor?

Semaver / Sarnıç / Şahmerdan / Lüzumsuz Adam

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.