Yüzyıllık Yalnızlık

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Kitabı okumadan önce adını sevmiştim okuduktan sonra ise hissettiğim tek şey hayranlık oldu. Bu hayranlık aşırı beğeniden ya da kitabı çok güzel bulduğumdan kaynaklanmıyordu. Ortada bir şaheser vardı ve ben onun karşısında hayranlık duymaktan kendimi alamıyordum. Galiba bu büyülü gerçeklik beni biraz büyüledi bir kurgu ancak bu kadar muhteşem olabilirdi. Daha iyisi ile henüz karşılaşmadım.

10 puan

Bitmesin diye gıdım gıdım okudum resmen,harikaydı.Ayrıca Latin Amerika edebiyatına olan önyargılarımın kırılmasını sağladığı için unutulmazlarım arasına girdi.

8 puan

isimleri unutmamak ve olay örgüsünü kaçırmamak için çok ara verilmeden okunması gereken bir kitap.

Profil Resmi
10 puan

Bazı kitaplarda bazı yerlerin altını çizeriz hani. Bu; iyi bir imge, sürekli hissettiğimiz fakat ifade ederken doğru kelimeleri seçemediğimiz bir duygu, hayata dair çoğu kez aklımıza gelip dilimize gelmeyen ince bir tespittir çoğu kez.

Bu kitapta öyle bir yer var ki belki hiçbir tespit, hayata dair derin bir gözlem, ne bileyim, çok yoğun bir imge de içermiyordur. Amma velakin her okuduğumda içimde çiçekler büyüyor. Nerede aklıma gelse yüzümde tebessüm oluşuyor.

"... O zamanlar dünya öylesine çiçeği burnundaydı ki pek çok şeyin adı yoktu daha ve bunlardan söz ederken parmakla işaret edip göstermek gerekirdi."

"Çiçeği burnunda dünya" nasıl bir tamlamadır be adam!

10 puan

Çok güzel, eğlenceli anlatımlı, akıcı dile sahip, yer yer dudak uçuklatan, kimi bölümlerde abartının dibine vuran ancak sabır ile okunması gereken, harika yazarın müthiş eseri..

Profil Resmi
6 puan

Ne anlattığı belli değil

Profil Resmi
5 puan

Çok merak ederek okumaya başlamıştım ama çarpık ilişkiler ve müstehcenliği sebebiyle yarım bıraktım.

6 puan

Son zamanlarda ismini sık sık duyduğum için sipariş verdiğim ve okuyup bitirdiğim kitap. Kitabın içinde yalnızlık ve ölüm temaları çok iyi işlenmiş. Kimi zaman gerçekte yaşanan olaylar (Kolombiya iç savaşı gibi) da kitapta kendine yer bulmuş. Kolombiyada bulunan Macondo adlı kurgusal bir köyde Buendia ailesinin başından geçen olaylar anlatılmış. Kolay okunmayan kimi zaman gerçekten sıkan bir kitaptı benim için bitmek bilmedi.

Profil Resmi
2 puan

sevemediğim kitaplardan biri olarak rafa kaldırıyorum

5 puan

Sevmedim, belki ilerde tekrar denerim.

Profil Resmi
6 puan

bu kitap bir klasik ama ben yıllar önce okurken çok sıkılmıştım, şimdi okusam nasıl bulurum bilmiyorum, denemek lazım.

11 yıl, 10 ay
3 puan

Sanki isim yokmuş gibi bütün karakterlerin isimleri hemen hemen aynı bu da okumayı çok zorlaştırıyor birkaç kere tekrar tekrar okumak için kitabı Elime aldığım en fazla 70 inci sayfaya kadar ve dayanabildim bence bu kitabı fazla abartıyorlar

Profil Resmi
6 puan

...5 kuşak devam eden manyaklık! Bir tek ursala karakteri güzel...diğer hepsi sapık bence..

6 puan

Ben çok sevemedim herkesin aksine bu kitabı, Buendia ailesinin yüzyıllık geçmişini okumanın tadına varamadım. Büyülü gerçekçilik akımı hoşuma gitmedi diyemesem de, ailenin yaşamı, olaylar, karakterler beni etkilemedi. Uzak ve soğuk kişilerdi. Yakınlık kuramadım ve aileye dahil olamadım, yanlış bir zaman seçmiş olabilirim ama tekrar okumayı da düşünmüyorum.

6 puan

Bitmeyen kitap yapmışlar adını yüzyıllık yalnızlık koymuşlar.

8 puan

Nobel ödüllü yazarın edebiyatın en tanınan eserlerinden biri..Bu kitabı ya severseniz ya da nefret edersiniz..İnanılmaz fazla karakter sayısı var.Bir noktadan sonra karakterlerin fazlalığından ve açıkçası karmaşasından afallıyorsunuz.Bir ailenin anlatıldığı bir kitap.Ben beğendim.

9 puan

Kitap ilk başta sıkıcı geldi ama okumaya devam ettim gerçekten çok güzel ağır, beni yoran bir kitap oldu. Bütün dikkatinizi kitaba vererek okumalısınız. Kitapta isimleri geçen kişilerin kim kimin oğlu, kardeşi biraz karıştırabilirsiniz ama kitaptan kopmadan okursanız mükemmel kurgulanmış bir kitap olduğunu göreceksiniz. Son sayfalarında tüylerim ürperdi birkaç defa okudum tekrardan son sayfaları.. Bence de yazar nobel ödülünü hak etmiş..

10 puan

Gabo Usta'yı tanıdığım kitaptır. belki 25 yıl oldu okuyalı fakat hala benim için " yaşlılığın o kekremsi kokusu " aynıdır.

8 puan

Yüzyıllık Yalnızlık korktuğum bir kitaptı. Öyle yorumlar okumuştum ki bu kitabın ağırlığını kaldıramayacağımı düşünüyordum. Nihayet okudum bitti ama ben kitap hakkında ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Ne okudum ben? Buendia ailesinin yüzyıllık tarihini mi? Oysa koca insanlık tarihini baştan sona okumuş gibi hissediyorum. Yaratılan her karakter öyle kendisine özgü, öyle doğal ve gerçekçi ki... Bir sayfada anlatılan bir olay kurgu da öyle bir etki yapıyor ki... Marquez kesinlikle okuduğum en etkili yazarlardan biri. İnsanın gözünden akan bir damla gözyaşı, ölüm, doğum, aşk, tutku bu kadar mı güzel betimlenir. Tadına doyulmaz bir kalemi var gerçekten.
Onca karakterin arasında benim favorim Amaranta idi. Gerçi bir şekilde tüm karakterleri seviyorsunuz ya...

Dokunan bir kaç satır için:

''Yüreğini kolla Aureliano, ölmeden çürüyorsun.''

"Dünya daha öylesine çiçeği burnundaydı ki, birçok şeyin adı yoktu ve onlardan bahsederken parmakla göstermek gerekiyordu."

"Çünkü yalnızlık, anılarını ayıklamış, yaşamın yüreğinde biriktirdiği özlem dolu süprüntüleri yakmış, geriye en acı anıları bırakarak, onları arıtmış büyütmüş, sonsuzlaştırmıştı."

"Birisi, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden… Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor. O yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız? -anlatsam mı, anlatmasam mı?- kararsızlığımız, -bu sevgi beni acıtır mı?- kuşkularımız… Her zaman seni üzecek birileri olacaktır. Tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek."

"Yaşamla hesabını kesin olarak kapatırken kendi insanlarını düşündükçe duygulanmıyor, en çok nefret ettiği kişileri aslında nasıl sevmiş olduğunu anlamaya başlıyordu."

Profil Resmi
10 puan

Harikaydı.bitsin istemedim.o kadar isim o kadar karakter epey zorluyor ,dönüp dönüp soyağacını kurcalama ihtiyacı hissettiriyor ama bitince tadı damağında kalıyor insanın...

8 puan

Betimleme konusunda çok başarılı. Bunun dışında, Marquez'in kendi yarattığı hayali şehri ve insanları, müthiş bir şekilde işlediğini görüyorsunuz.

10 yıl, 11 ay
10 puan

Ne diyebilirim ki? Beğenen çok beğenen beğenmiş, beğenmeyen hiç beğenmemiş. Bende başlarda çok sıkıldığımı itiraf ediyorum. okuyabilmek için kendimi zorladım adeta. Basit yazılmasına karşın anlamak için çabaladım..Hele de isimler yüzünden kafam çok karıştı. Kitabı bitirdiğimde ise bütün hislerim birbirine girdi.Tek söyleyebileceğim kitabın ismini hakettiğiydi. Ben en kısa zaman da tekrar okuyacağım çünkü tekrar okundukça, daha da anlaşılıp değerleneceğine inandığım bir eser.

10 puan

süper bir kitap

10 puan

kitap öylesine gerçekçi ki içinde yazan her şeye inanası geliyor insanın...

Profil Resmi
8 puan

güzel remedios uçmasaydı başına neler gelirdi o evde acaba ?
Yazarın tarzı çok değişik

Profil Resmi
4 puan

Uzun zamandır bu kadar karmakarışık bir kitqp okumamıştım. Resmen elimde süründü. İyi yorumlara bakarak kendime şüpheyle baktım. Belki birkaç sene sonra tekrar bir şans veririm ama şimdilik beğenmedim. Çok yordu beni.

9 puan

Sürekli aynı hikayeyi okuyor gibi bir duyguya kapıldığınız anda kendinizi bambaşka bir hikayenin içinde buluyorsunuz. Özellikle aile romanlarında aynen Orhan Pamuk romanlarında olduğu gibi kitabın en başına soy ağacı koyulması çok güzel bir uygulama. Bu kitapta da en başa soy ağacı yerleştirilmiş. Kaç kere geri dönüp kim kimin neyiydi diye baktım, ben bile hatırlamıyorum. Macondo'daki insanların özgürlüğünü okudukça, kendinizi içine hapsolduğumuz dairelere, sokaklara, şehirlere lanet okurken bulabiliyorsunuz. Bazı yazarlar NOBEL ödülünün önüne gelene dağıtılan bir ödül olmadığını tek başlarına kanıtlamaya yetecek eserler verebiliyor. Yüzyıllık Yalnızlık o eserlerden, Gabriel Garcia Marquez de o yazarlardan bir tanesi. İyi okumalar.

9 puan

Döngüsel tarihi,aşkı,bir asır boyunca bir ailenin neredeyse bütün fertlerinin yalnızlığını bazen hüzünlendirerek,bazen acıyarak,bazen öfkelenerek okutan güzel bir eser.

Profil Resmi
1 puan

Kaç kere okumayı denediysem hepsinde yarım bıraktım ! Bu kadar yüksek puan verenler gerçekten çok mu beğendi ? Puanı kitabın adına mı, yazarına mı yoksa aldığı ödüle mi verdi merak ediyorum.

6 puan

Kitap hakkında ne düşüneceğime bir türlü karar veremedim, bitirdikten sonra kitaba dair düşünmem gerekti. Her şeyden önce, belki de aralıklı okuduğum için, okurken sıkılmadım. Yazarın kullandığı dili, kelimeleri, olayları sunuşunu tartışmaya gerek yok.

Ailede neredeyse toplam 3 isim ve onlarca karakter var, hepsi de birbiriyle bağlantılı ve kenara atılmayacak karakterler. Okurken karıştırmamak için çabaladım, bir süre sonra da alıştım ama karakterlere bir türlü ısınamadım. Hepsinin iyi kurgulanmış bir hikayede, kopuk kopuk hayatlarına şahit oldum ama hikaye beni içine çekemedi. Son 100 sayfada ise tamamen koptum ve artık tamamen bitirmeye odaklandım çünkü nasıl başladıysa öyle biteceğini biliyordum. Ağzımı açık bırakan tüm o akrabaların birbirlerinden üremesi ve de bazı tuhaf olaylar oldu, domuz kuyruğu, Güzel Remedious'un uçup yok olması, Ursula'nın kör olması ve kimsenin anlamaması ve aynı zamanda bir çok jenerasyon devirip öyle can vermesi gibi.

Muz fabrikası, Liberaller ve Muhafazakarların savaşı, öldürülüp vagona tıkılan cesetler ve yıllar sonra bunların serapmış gibi davranılması, hiç var olmamış olduğunun düşünülmesi de bana düşünecek yeni konular vermiş oldu, kitabın sevdiğim tarafları da sıkıldığım ve anlamsız bulduğum tarafları da var.

Yine de ilk okuduğum Marquez kitabı olduğu için ve okuduğum tuhaf kitaplardan biri olduğu için, abartıldığını düşünsem de, büyük resme bakarsam kitabı sevdiğimi söyleyebilirim.

1 | 2 | 3 | 4 | 5