Yüzyıllık Yalnızlık

Jose Arcadio Buendia ve yedi sülalesini mükemmel kurgusu, zaman geçişleri, karakterleri ve ilişkileri ile anlatmış Marquez. Herkesin okuması lazım. Ayrıca Türkçe çevirisini yapan Seçkin Selvi de Marquez kadar övgüyü hak ediyor.

bağımlılık yapıyor. görünmez olup kitaptaki insanları izliyorum, bir adım arkalarından yürüyorum ve nefesimi enselerinde duymuyorlar. sanki günlerce, yıllarca aralarında yaşadım, o dünyayı okumadım, gördüm. Suçlu benmişim gibi yüzüm kızardı, kör oldum, uyuyamadım, her şeyi unuttum, günlerce evden çıkmadım.
kitabı okumamın üzerinden 1 yılı aşkın zaman geçti ve hala bir şeyimi kaybettiğimde önceki günlerde yapmadığım ne vardı, gitmediğim neresi vardı ki kaybettim diyorum ve daha kolay buluyorum. klasik böyle mi olunur, okuduklarımızı yaşayınca, yazıları değil, bize içinde yaşattığı gerçekliği hatırlatınca?

Kitap güzel. Sıkılmadan okuyabiliyorsunuz fakat isimler karmakarışık. Yani, hep birbirlerine benziyor ve karakterleri bu yüzden tam olarak akılda tutmak zor oluyor. Okurken sürekli bu hangi arcadio diyorum mesela .Ama bir şekilde hızlıca okuyabilirsiniz. Ben öyle yapıyorum. Bakalım nasıl bitecek.

Yüzyıllık yalnızlık bize önemli bir gerçeği daha gösteriyor aslında oda: hayatta herşeyin tekrardan ibaret olduğu..

Başucu kitabım.
Buendia ailesinin 100 yıla yayılan, zaman zaman fantastiğe meyleden öyküsü her satırıyla, her paragrafıyla, her sayfasıyla başyapıttır benim için.

Malum olduğu üzere Kitap Kardeşliği adı altında okudum kitabı. Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı zaten. Kitabı anlatmaya tek başına dahi yetecek kelime "ilginç" olacaktır sanırım. Bir ailenin tüm yaşamını okuyorsunuz. İlişkilerin tuhaflığıysa ayrı bir konu. Okunabilir ancak şart değil.

hayatımda en derin izleri bırakan, en sevdiğim 4 kitaptan biri.. gerçeküstü büyülü bir dünya..

Çok severim bu kitabı çok güzeldir. En sevddiğim eserlerdendir.

çok sevdiğim çok eğlendiğim bir kitaptı. daha çok Gabriel Garcia Marquez okumaya karar verdim..

Hiç durmayacak bir trende sonsuza kadar geçerli olacak bir biletiniz olsa yanınıza alacağınız tek kitaptır.

İlk kez 1967 yılında yayınlanıp 1982 yılındı Nobel Edebiyat Ödülünü almıştır.
Sakin bir kafayla rahat bir ortamda okunması gereken zorlayıcı fakat bir o kadar da zevkli bir kitap.Nobel Ödüllü kitaplar dil ve anlatım yönünden sıkıcı olsa da.Yüzyıllık Yalnızlık bir sülalenin başından geçen olayları başarılı bir dil ve kurguyla bizlere sunuyor.
Kitabı başlangıçta aceleci olmadan özümseyerek okumanızı öneririm.Karakter sayısı fazla olduğundan dikkat edilmediğinde karışıklığı yol açabilir.Aynı isimlerin farklı karakterlere verilmiş olması da yer yer karmaşaya neden oluyor.Sonunda iyi ki okumuşum diyeceksiniz.
Sabırlı olanlara tavsiye ederim.

Nerden başlasam bilemiyorum.. Bu kitabı okumak, anlamak gerçekten herkesin yapabileceği bir şey değil.. Aynı isimlerin sürekli başka karakterlere verilmesi anlaşılmasını zorlaştırıyor o yüzden çok fazla ara verilmeden okunmalı.. Masalsı bir anlatımı var.. Bizim için bizim kültürümüze aykırı şeyler ya da bize normal olmayan şeyler o kadar normalmiş gibi anlatılmış ki insan şaşkınlık içinde okuyor bazı satırları.. Kitabın ismi kitaba o kadar cok yakışmış kı kitabı bitiren her insan bunu kolaylıkla anlayabilir.. Karakterler arasında favorim Büyük dede Jose Arcodio Buendia ve Büyük nine Ursuladır ;) Hayal gücümü fazlasıyla genişleten bir kitap oldu.. içinde ensest ilişkiler insanı sıkıyor biraz kültür farklılığı var malesef.. sonuc olarak genel anlamda beğendiğim skılmadan okuduğum bir kitap oldu..

KİTAP YORUMUM VE ÖZETİ BLOG DA

http://egemvekitaplarim.blogspot.com.tr/2014/12/yuzyllk-yalnzlk-kitap-ozeti.html

kesinlikle okunması gereken müthiş bir kitap. bu kitaptan sonra yazarın albay'a mektup yazan yok isimli eseri de okunmalı...

Okudukça karmaşıklaşan ve bir o kadarda merak ettiren değişik kitaplardan bir tanesi.

Vazgeçilmez kitaplarımdandır...

Çok kalabalık ve tekrar isimler kadrosuyla sanki içinden çıkılmaz gibi görünen ama neredeyse bir solukta okunan muhteşem roman.
Yüzyıllık yalnızlık bize önemli bir gerçeği daha gösteriyor aslında : hayatta herşeyin tekrardan ibaret olduğu..

çok değişik bir kitap, bir kere başlayıp yarım bırakmıştım, ikincisinde bitirebildim, insanlar ve isimleri takip etmek biraz zor

ilginç bi akıcılığı ve çekiciliği var.Okunması gereken kitaplardan bence

yazar çarpık ilişkileri kullanarak konu edilen insanların ve herkesin yüzyıllar boyunca yalnızlığını tema etmiş..çok akıcı değil..

Masalsı bir tarzı var. Bana göre absürd bir kitap. 4 yıl durmadan yağan yağmur mu ararsınız yoksa bir gün bahçede Güzel Remediosun bir anda havalanıp uçup gitmesini mi. Özellikle yapıtta kullanılan uzun ispanyol isimleri fena baymıştı.

Tamda olumune yakin okumaya baslamam ve kitap bitmeden bize veda etmen iyi olmadi. Bu bir isaret de olabilir cunku hep okuma listelerime alip hic okuyamamis olmam sana ne kadar gec kaldigimi gosterdi bana. Simdi daha bir heyecanla diger kitaplarini edinme istegiyle doldu icim.
kitaptaki abartili anlatim zaman zaman siksa da merakla okuyup bitirdim.iyi ki de okumusum sirada simdi Kirmizi pazartesi var ilk firsatta tekrar bulusmak uzere Marquez. ♥  ♥ 

Sıkıcı bir kitaptı, okuma grubunda olmasaydım yarım bırakabilirdim..

süper bir kitap
ilk defa Marquez okudum ama Yaşar Kemal'e benzeten sadece ben miyim,
iyi betimleme ve büyülü dünyalar

Nobel ödüllü bir kitap olmasına güvenerek hevesle başladım.Fakat ilk 300 sayfa boyunca sıkıntıdan kıvrandım.Bana göre kitabın hatrı sayılır kısmı son 150 sayfası.Evet hayal gücünün gelişmesi açısından güzel bir kitap.Gözlerinizde canlananlar sizi tatmin eder mi bilemem ancak ne yazık ki ben kendimi bayağı bir dünyanın içinde buldumm.

Edebiyat bir bilimse Marquez onun Einstein'ıdır.

ancak üçüncü başlamamda bitirebildim.beni sarmadı bir türlü ısınamadığım bir kitap oldu nitekim

Bence çok güzel ve sürükleyici bir romandı. Konusu o kadar farklı işlenmiş ki bende çok büyük bir etki yaratmasına rağmen, bende yarattığı etkiyi başkalarının anlayabilmesi için tarif edemiyorum açıkçası. Yazar her ne kadar 'Kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız.' demiş olsa da ben yazarın inanılması güç, müthiş bir hayalgücü olduğu ve bunu da bu romanında kullandığına inanıyorum.

Kitabı okumaya başladığımda beni bu kadar etkileyeceğini düşünmemiştim

Okurken bitmesini hiç istemediğim inanılmaz bir eser.