Kürk Mantolu Madonna

En Son Değerlendirmeler

Profil Resmi
7 puan

Başta sıkıldım ne yalan söyliyeyim. Ama okudukça okuyası geliyo sonlara dogru daha da şaşırdım ve kitap bitmesin istedim, betimlemelere çok iyi yer verilmiş dogrusu bikaç defa daha okunabilir.

8 puan

Edebi açıdan mükemmel,tasvirler muazzam tam bir klasik. Ancak ben kitabı yanlış bir anımda okudum herhalde ki tasvirlerdeki yoğun hassasiyet,nezaket,empati,duygusallık, sakinlik ve anksiyete derecesinde şüphe ,bana karamsarlık olarak yansıdı , ruhum sıkıldı.Tabi bunu' beni etkiledi 'diyerek de açıklayabilirim...
Aynı dönemde yayınlanan bir başka kitap olan (İspanyol edebiyatında bir bomba etkisi yapan) ''Pascual Duarte Ve Ailesi''
ile ''Kürk Mantolu Madonna'' arasında uçurumlar var. Teşekkürler Sabahattin Ali.
Etkilendiğim bir tasvir:''Yeni başlayan hafif bir yağmur, suyun tüylerini diken diken ediyordu.''

10 puan

Etkilenilmeyecek gibi değil. Onlarca kitabı sırf popüler diye reddettim, okumadım. Bu da çok popülerdi, okumak istemedim. Ama alıntılara baktıkça merak ettim ve en sonunda alıp okudum. İyi ki de okudum. Hani Vikitap "Ölmeden Önce Okunması Gereken Kitaplar" Listesine almış ya bu kitabı, işte o kadar yerinde bir değerlendirme olmuş. Okuyup bitirince bir şişe birayı kafanıza dikeceksinizdir herhalde.

Profil Resmi
6 puan

Kitabın günümüz türkçesine çevrilmemiş olması güzel. Fakat birçok kişi tarafından tavsiye edilen bu kitabın hep daha farklı olacağını düşünmüştüm, olmadı.

Şu cümleyi de unutmayalım;

"Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım. Hakiki hayatım benim için can sıkıcı bir rüyadan başka bir şey değildir."

10 puan

Muhteşem kitaptı.. Aşkla ilgili diyaloglar, hayatla, yaşamakla bağlı fikirler düşündürücüydü.. Elinizden kalemi düşürmeden bol-bol altını çizeceğiniz satırlarla dolu, okuduğunuz zaman saatlerin nasıl geçdiğini hiss etmeden, büyülenerek maceraya kapıldığınız değerli bir eser.. İyiki okumuşum!

Profil Resmi
10 puan

hayata Madonnam'ı getiren kitap.

Profil Resmi
10 puan

özellikle kitabın yarısından sonrası mükemmeldi benim için. 10 gün önce yaşadığım bi olayı da içinde bulmam kitabı daha mutlu bi şekilde bitirmemi sağladı. tek kelime ile harika bi kitap herkese tereddüt etmeden tavsiye edeceğim bi eser. herkes mutlaka okumalı bence..

Profil Resmi
10 puan

Sabahattin Ali'nin muhteşem anlatımıyla kitap adeta sizi büyülüyor ve o aşk hikayesi hıçkıra hıçkıra ağlamanıza neden oluyor.

Profil Resmi
10 puan

Bir solukta okunabilecek müthiş bir eser.

9 puan

Başlıyorsun ve bitiyor. Türkçeyi kullanımı ve tahlilleri çok hoş. Aşk derinlemesine anlatılmış. Her Türk kendinden bir şeyler hatta çok şey bulabiliyor roman içinde.

10 puan


İnsanoğlunun iç dünyasını kelimelerle söze yazıya dökmenin mümkünü olmadığı kabul edilir. Ben buna inanıyorum. Fakat Sabahattin Alin'in kaleminde her türlü duygu, düşünce vücut buluyor. Okuyanın kafasında (burada ne anlatmak istemiş ? ) şeklinde sorulara fırsat bırakmayacak kadar berrak/yalın bir dille anlatmış.

Bir oya veya dantel gibi işlenmiş bir anlalatım.. Hikaye güzel. Anlatım güzel. İşte edebiyat bu dedirtecek bir şaheser.

10 yıl, 6 ay
9 puan

duygu anlatımları gerçekten güzel. en çok ta insanın yalnızlığının bu şekilde güzel anlatımı beni etkiledi. hikaye klasik gelebilir ama nasıl anlatıldığı da çok önemli. iyi ki okumuşum.

7 puan

abartıldığı kadar güzel gelmedi bana. Ama kitaptaki dram, adamın yalnızlığı güzel işlenmişti.

10 puan

Üslubunu beğendiğim yazarlara bir yenisini daha ekledim. Mükemmeldi kitap ne çok fazlaca eski kelime ne yeni dönem edebiyatının basit cümlelerini oluşturan kelimeler vardı.. Değişik bir harman vardı sanki :) Bayağılaşmış kelimelerden ziyade daha derin manaları olan kelimeler seçilmişti ve tesadüf ettiğim tüm olaylar beni benden alıp başka âlemlere gark etti :) Nitekim tadı dimağımdan uzun bir süre gitmeyecek bir okuma zevki yaşattı bana şiddetle tavsiye ederim :)

10 puan


kesinlikle vazgeçilmezim...Dönüp dolaşıp okuduğum, her okuyuşta bir kez daha hayran kaldığım bir roman...

10 puan

Sabahattin Ali değerli bir yazarımız. Günümüz dünyasında, kalabalıklar arasında hala içinde yalnız olan bizim yüzümüze ayna tutmuş. Çoğumuzun aslında yalnız kalma korkusuyla doğruyu söylemediğimiz, yargılanma korkusuyla içimizden geldiği gibi davranmadığımızı, bize kitabının ana karakteri Raif Bey üzerinden anlatmış. Kimileri için belki bir aşk hikayesi, kimileri içinde belki toplumsal bir eleştiri... ama ne olursa olsun konusu yine insan. Günümüz edebiyatın ne kadar olağan üstünlükler ve şehvete yönlenmiş olsa da, Ali'nin romanları bir o kadar bize burnumuzun ucunu göremediğimizi kanıtlıyor. Mutlu olmak için ne paraya, ne popülariteye ama sadece anlaşılmaya ihtiyaç duyduğumuzu bu romanla anlamak bir o kadar acı ve bir o kadar kolay aslında.

Profil Resmi
9 puan

Nasil bittigini anlamadim.. Azcik daha uzun olsaydi keske..

9 puan

Sosyal medyada çok fazla ünlü olduğu için elime isteksizce aldığıma beni pişman eden ve beni Sabahattin Ali ile tanıştıran kitap.

Yaşadığınız aşkı etkileyebilecek bir anlatımı var kitabın. İnsanın kendine pay biçmemesi imkansız. Kitabın en ağır yanı ise insanın muhtaçlığını açık açık dökebilmesi. İnsanın varlığının yalnızca başka bir insanın varlığıyla anlamlanabilmesi düşüncesiyle yalnız bırakıyor sizi.

- Spoiler-
Kitabın sonunun kötü bitmesi ise mutlu sonlar gerçek değildir mi demek acaba?
Her şeye rağmen Raif Bey'in bir kızı olduğunu öğrendikten sonra hiçbir şey yapmaması, sadece ölümü beklemesi katlanılır gibi değildi. Evet, kişiliğine tamamiyle uygundu bu. Raif karakterinin acizliği, muhtaçlığı bize en başından beri anlatılıyordu. Umutsuzluk ise en kötüsü. Kitabın sonu her ne kadar uygun da olsa bir Türk filmi havası sezmemek elde değil.
-Spoiler-

Bu kitabı okuyup beğendiyseniz sevdiceğiniz de okusun.

Ve son kez "Ah Raif Bey..."

9 puan

138. Sayfasında yeniden iç bunalımıyla soluklanma ihtiyacı duyduğum, buradaki yorumları okuyup kafamı dağıtmaya çalıştığım kitap. Ne diye bu kadar bağlı iki insan pat diye ayrılıverir birbirinden? Tamam, izlediği filmin etkisinde kalıp karaktere tepki gösteren bi seyirci gibi oldum şu an ama iki karakterin yaşadığı ızdırap beni çok etkiledi. Ne olur saadete erseler? İsyanım var. Kitabı bitirince adamakıllı bişeyler yazmaya çalışacağım.
Ah maria puder!

9 yıl, 11 ay
9 puan

çok çok iyiydi

10 puan

Bir insan bir kitapta kendi kendinin tasvir edildiğini görünce ürksün mü, sevinsin mi, şaşırsın mı bilemiyor. Bu kitabı kütüphanemde tek bir rafına ve yanında başka bir kitap olmadan sergilemek istiyorum. Hayret verici derecede basit ama bir o kadar derin, korkulacak kadar yalnız ama sünger gibi tüm insanları kucaklayacak karakterler. Bu kadar çok baskısı olmamasına değil neden bu kadar az baskısı olmasına hayret ettim. Tek kusuru bu karakterlerin iç dünyalarına ve diğer insanlara karşı yaptıkları tahlillerin bir Rus klasiğinde olduğu gibi bir başka hikayenin içine sokulmamış olması. Bu biraz benim daha çok sayfa okumak istememden kaynaklanan bir istek.

9 puan

Bu kadar mi guzel, bu kadar mi surukleyici olur. En son lise de okumustum bu tur kitaplari, o da edebiyat dersleri icin. Baslarken de ayni endiseyi yasamis ders kitabi gibi sikilirmiyim diye dusunmustum. Ama okudukca icine aldi. Kitabi bitirdim hala etkisindeyim. Etarafimda bir Raif, bir Maria ariyorum. Kendime de hayiflaniyorum. Ben neden Raif gibi sevemiyorum....

7 puan

Sunay Akın, Geyikli Park'ta "siz Ali Alı'yı, Sabahattin Ali olarak bilirsiniz" deyince, "Kürk Mantolu Madonna"yı okumak şart oldu. Beğendim ben...

10 puan

Sabahattin Ali'nin zekası, gözlem yeteneği ve psikolojik bakış açısı bu kitapta fazlasıyla öne çıkar.Gerçi hep öndedir. okuru, "aa aynı ben lan" düşüncesiyle defalarca baş başa bırakır.Ağlatır, daraltır, bunaltır.Çünkü olması gereken budur.Böyle bir hikâyede yaşanabilecek duygular sadece bunlardır.
Hakkında yüzbinlerce hatta milyonlarca farklı yorum yapılan aşk kavramının benim için en güzel, hislerime en yakın tanımının kitaplaştırılmış halidir.Huzur içinde uyu Sabahattin Ali.
Dün elime aldığım 30 küsür sayfasını okuduğum ve sahurdan sonra geri kalan sayfalarını bitirdiğim bir kitap.Şimdiye kadar okuduğum en güzel aşk romanı diyebilirim.Kitabı bitirdiğimde kamyon çarpmış gibi hissettim.Keşke Sabahattin Ali'nin ömrü uzun olsaydı da daha çok esere imza atsaydı.Bazı değerlerimizi maalesef genç yaşta kaybediyoruz.

10 yıl, 3 ay
Profil Resmi
10 puan

Kürk Mantolu Madonna, hayatımın kitabı diyebilirim. Kürk Mantolu Madonna'yı okuyunca aşık değilseniz aşık olursunuz. Aşıksanız daha çok aşık olursunuz. Ne müthiş bir aşk... Silinmeyen cümleleri var aklımda, hep hatırlayacağım..."Dünyada bir tek insana inanmıştım.O kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı.'' "Boğulacak kadar yalnızım..." diye devam etti, "Hasta bir köpek kadar yalnız...'' En çok ağladığım kitaptır.Kütüphanemin bir numaralı kitabıdır.Kitabı okuduktan sonra başka kitaplarda da aynı tadı arıyor insan.Kürk Mantolu Madonna'yı tekrar tekrar okumuşluğum vardır.Sanki her satır benim hissettiklerimi anlatıyordu,her satır içimi okuyordu.Kitabı bitirdiğimde bir dostuma içimi dökmüşüm gibi hissettim.O satırları sanki okumamıştım da yaşamıştım.Bana Sabahattin Ali'yi sevdiren kitaptır.Kürk Mantolu Madonna'yı okumadıysanız eksiksiniz demektir...

Profil Resmi
10 puan

çok güzel bir kitap herkeze tavsiye ediyorum. özellikle diyaloglar ve kahramanın kendi düşünceleri insanı etkiliyor. kahramanın başından geçenler gerçekten yaşanmış izlenimi verirken biryandan da bukadarda olmaz dedirttiriyor.

10 puan

Rastgele bir şekilde Kuyucaklı Yusuf‘unu okuduğum Sabahattin Ali ustanın tarzını kitaba başladığım gibi sevmiştim. Dil biraz eski olsa da anlaşılmayacak kadar eski değil, üstüne, anlattıkları hiç de eski değil. Günümüzde de sektirmeden devam eden hikayeler.

Kuyucaklı Yusuf’u okuduktan sonra ne tavsiye edersiniz diye twitter’dan sorduğumda gelen yorumların hemen hemen hepsi Kürk Mantolu Madonna‘ydı. Hatta daha çok seveceğimi, mutlaka okumam gerektiğini söyleyenler de vardı. Nitekim öyle de oldu.

Kitap Fuarı’ndaki %25 indirimden yararlanıp aldığım Madonna’yı daha otobüste eve gelirken okumaya başladım ve ertesi akşam da bitirmiştim zaten.
“Yazarın Berlin’de geçirdiği iki yıllık (1928-1930) öğrencilik döneminin esinlemiş olabileceği bu uzun öykünün…” diye belirtmiş Füsun Akatlı Önsöz’de. Hikaye 40′larda başlıyor. Sıradan bir memurun tanıştığı başka bir sıradan memur Raif Efendi‘nin ilk bakışta sıradan gibi görünen ama 10 yıl öncesine gittiğinde bambaşka olan hikayesini anlatıyor.

Dediğim gibi zaten okuyanlar da bilir, S. Ali’nin 1943′de yazdığı kitabın dili biraz ağır ama hem 160 küsür sayfayı bulması hem de karakteri içinize işletmesi bir taraftan meraklandırıyor diğer taraftan dilin eskiliğini unutturuyor insana.
Mükemmel bir tutku, mükemmel bir boşluk aslında kitabın anlattığı. Sıradan bir adamın yaşadığı kısa ama hayatını derinden etkileyen sıradan bir dönemi süper aktarmış Sabahattin Ali. Benim gözümde “mutlaka okunası kitaplar” kategorisine hemen girdi. Tavsiye ederim. 10/10

http://cineshoot.net/kurk-mantolu-madonna-sabahattin-ali.html

11 yıl, 9 ay
5 puan

Aşık olmanın en zorlu tarafları hem kimseye inanmamak , hem de inancını hiç kaybetmemek olduğunu , kendine has tarzı ile anlatıyor yazarımız Sabahattin Ali...

10 puan

Harika bir dil, muhteşem bir anlatım gücü sizi duygulara kaptıran olaylar örgüsü. Tek kelime ile muhteşem.
Kitaptan alıntı yazmak isterdim ancak bu kitap için yapmadım yapamadım. Hala etkisindeyim Bu romandan önce Kuyucaklı Yusu kitabınıda okumuştum ama bundan nekadar kitabı varsa alıp okumaya karar verdim.

10 puan

Şahane bir Türkçe, enfes bir anlatımla yazılmış, oldukça duygusal bir kitap. Bir resme aşık olan bir gencin, resmin gerçeğiyle karşılaştıktan sonra devam eden hayatını anlatıyor. Sanırım Türk sinemasında en çok beyaz perdeye aktarılması istenen kitapmış.Hatta devlet Sabahattin Ali'ye iade-i itibar diye böyle bir proje gerçekleştirmeye karar vermişti 2010 yılında fakat akıbetinden hiç haberim yok. Oysa ki kitapla tam olarak birebir benzerlik göstermese konu olarak benzer bir senaryo ele alınmış Metin Erksan tarafından yönetilmiş bir film var: "Sevmek Zamanı". Fakat ne yazık ki çıktığı yıllarda dönemin filmlerinden bir hayli farklı olduğu için kimseye beğendirilememiş, gösterime girecek sinema bile bulamamış. Ta ki son 2007 yılında DVD'si çıkınca "Kült Filmler" kategorisinde hızla yayılmış ve sevilmiş.
Ve kitaptan can alıcı bir cümle: " Ben senin resmine değil de sana aşık olsaydım, belki o zaman yüzüme bile bakmayacaktın".

11 yıl, 10 ay
1...16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21