Ateşböceği Yolu (Ateşböceği Yolu, #1)

En Son Değerlendirmeler

Profil Resmi
10 puan

Bana göre çok güzel bir roman ama beni en çok kitaba bağlayan yazarın akıcı anlatması....

hayatta sahip olacağımız en güzel şey bir dost ...

10 puan

Bu kitap arkadaşlık ve dostluğu tüm yönleri ile harika bir şekilde bizlere sunuyor.

7 puan

Kitap, Tully ve Kate’in neredeyse yarım asrı deviren arkadaşlığını konu alıyor. Kate ailesiyle sıradan bir hayat süren, dış görünüşüyle barışık olmadığı için pasif kalmış ama içten içe sevgi dolu bir kız. Tully ise zor bir hayat sürmüş. Önce hippi olan, sonra uyuşturucu bağımlısı olarak hayatına devam eden annesi, kızını büyükannesinin yanına bırakmış, ara ara hayatına olmadık yerlerden dalsa da asla Tully'e annelik yapmamış. Tully, büyükannesini ne kadar sevse de, annesi tarafından sevgi görmemeyi asla kabullenememiş. Sevgiye aç, ama nasıl sevileceğini bilmeyen, popüler; acılarını makyaj, iyi bir giyim ve soğuk görünüşle kapayan bir kız. Tully’nin yardıma muhtaç olduğu bir gece Kate’in ona yardım etmesiyle iki kızın arkadaşlığı başlar...

70’li 80’li 90’lı yılları birlikte geçirirler. Bu yıllara şahit olmak benim için ayrı bir zevkti, ilgiyle okudum. Bu yıllar inişli çıkışlıdır oldukça. Kitap ömür boyu dostluğu kon alıyor gibi lanse edilse de kişisel olarak ben bir dostluk görmedim. Bir nevi ihtiyaca bağlı bir bağımlılık gibiydi ilişkileri. Bir tarafta popüler olmayan ama ailesi tarafından ilgi ve sevgi gören, içindeki sevgiyi paylaşacak bir arkadaşı olmayan Kate, diğer tarafta popüler ama ailesinden ilgi ve sevgi görmeyen, terk edilmişlik ve değersizlik hisleriyle dolu Tully. Sanki bir kilit ve anahtar gibi birbirlerine uyuyorlar. Böyle durumdaki kişiler arkadaş olamaz dediğimden değil. Hayatları Tully’nin hainlikleri ve Kate'in yüce gönüllülüğüyle geçiyor. Kitap başında, Tully’e yaşadıkları nedeniyle sempati besleyip anlayış gösteriyorsunuz. Sevgisizliğini iş başarısı, zenginlik ve popülerlikle kapatmaya çalışmasına buruk bir gülümsemeyle bakıyorsunuz ancak yıllar geçtikçe ve yaptıklarını gördükçe o kendini beğenmiş, inatçı, geri adam atmayan bencilliğinde boğulmaya başlıyorsunuz... Dostuluk değil ama bir bağımlılık hikayesi bana göre...

Kitabı sevmedim mi? Sevdim. Hele de normalde aile-dram sevmeyen, sıkılan biri olarak soluksuz okudum, merak ettim. Yeri geldi çıldırdım , isyan ettim, Tully'i öldürmek istedim, sevindim, üzüldüm ve etkilendim. Kristin Hannah sevenleri anladım... Türü sevmeyenler yaklaşmayabilir, anlarım; ama türü sevenler tanışmamışsa çok yazık. Bu türde sıkılmadan, severek okuduğum, nadir kitaplardan oldu. http://benherneysemo.blogspot.com/2013/12/atesbocegi-yolu-kristin-hannah-yorum.html

Profil Resmi
9 puan

En sevdiğim Kristin HANNAH romani

9 yıl, 3 ay
10 puan

okumayın tavsiye etmiyorum... inanılmaz bir kitaptı ama kötü sonları sevmeyenler için okumamanızı tavsiye ediyorum.... hayır ben dayanabilirim diyorsanız alın ve kesinlikle okuyun...

10 puan

Ah ah son sayfalar da o kadar çok ağladım ki.. Arka kapakta bir yorumda '... Kapıyı kilitleyin, telefonunuzu kapatın ve yanınıza bir paket mendil alıp koltuğunuza yerleşin.. ' yazıyordu.. Şuan bir kutu mendili bitirmiş bulunuyorum.. Kaç yıllık dostuk. Kate ve tully. Öyle derinden etkilendim ki.. Jonny ye, ikizlere, kitaptaki tüm karakterlere aşık oldum resmen.. Dostlukları sonsuza dek kalacaktı.. Kesinlikle okuyun derim. Dostluk adına....

Profil Resmi
10 puan

Dostluğun önemi vurgulayan güzel bir kitap...

8 puan

İlk başta arkadaşlığı dostluğu  farklı bir bakış açısıyla ele aldığı  icin çok fazla kitapla konuşur, eleştirir, yorumlar içinde bulurdum. 
Olaylar ikili devam ediyordu.
İki arkadaş ise kendince zorluklar yaşadılar hemde fazlasıyla...
Tully&Kate..
Tully fazlasıyla hırslı, kafasına koyduğunu yapan ancak geçmişi yaralarla doluydu.. 
Yaptıklarından gurur duysa da ona göre eksikti bir şeyler...
Kate..
Fedakarlik, sevgi, anlayış...
Ben Tully göre daha çok sevmiştim..
Kendime daha yakın hissetmemden de kaynaklıdır belkide.. 
Tam bir melek kesinlikle o 
Ama kitap yine de tam bir "dostluk" kokuyordu buram buram..
Onca yaşananlara rağmen
Sonu... 
Heleki sonlara doğru kendimden geçtim.
Ağladım. 
Sana o kadar iyi ders veriyor ki...
Zamanın, ailenin, sevginin, dostluğun, kariyerliğin... 
Her şeyi düşünür kendince bir tartışmanın konuşmanın içinde  buluyordum
Her şeyin nasılda değerli  olduğunu hissettirerek kitap anlatmıştı... 
Kitapla karakterlerle onların davranışlarını sorgularken buldum ki. 
Bu Kristin Hannah'ın kitaplarının  arasından ilk başladığım kitap.
Kitapları hakkında hiç bir şeyden haberim yoktu.
Genellikle yapılan yorumlara bakardım.
Ama güzeldi. 
Kitabı sevdim. 
Hayata dair olabilecek her şeyi  ele alan bir kitap...

10 puan

Hikayesi çok güzel işlendi ve yine ağlayarak bir kitap bitirdim.
Yer yer dostluklarının gerçekliğinden şüphe duydum ama sanırım her ikisi de bildiği ve elinden geldiğince dost oldu.
Hatalar ve farklılıklar dostluğu engellemiyor, en azından hikayemizde öyleydi.

Profil Resmi
3 puan

Herkes çok acıklı, çok güzel, mükemmel bir dostluk hikayesi desede ben aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. İlk olarak kitaptaki dostluk bence gerçek bir dostluk değil, yani ben karakter yerinde olsam öyle bir dost istemezdim açıkçası. Devam edersek yazarda sevmediğim nokta kitaplarında kullandığı karakterlerin birbirine benzer olması, yani kitapta iki kadın var, bir kadın özgür, çılgın vs. diğeri hayatından bıkmış, başkaları için yaşayan, kendi için bir şey yapmayan türde insanlar. Yazar kadınlarla ilgili mesajlar veriyor falan güzel ama kendini biraz geliştirerek daha farklı karakterler yaratarak olayı farklı bir açıdan vurgulayabilir. Yani her kitapta benzer karakterler olunca insan sıkılıyor. Kitapta güzel yerler vardı evet, fakat aşırı güzel, çok güzel diyemiyorum ben. Sadece sonu güzeldi, biraz acıklıydı fakat salya sümük ağlatmadı, bir iki damla yaş gelebilir gözlerinize, yazarın ikinci yazdığı kitabı kış bahçesi bence bundan daha güzel ve daha acıklı, son 50 sayfasını hep ağlarak okumaya ''çalıştım'' o da mükemmel değildi fakat çok daha güzeldi ama Ateş Böceği yolu okunmaya değecek çok farklı bir kitap değil bana göre. Onun yerine Kış bahçesini okuyun derim. Ayrıca yazarın diğer kitaplarında da bu iki farklı kadın olayı var, kendini geliştirmesi gerek diye düşünüyorum.

8 puan

Ateşböceği yolu kızları!

10 puan

Öncelikle kitap için denilebilecek tek şey MÜKEMMEL. Kristin Hannah'ın kendine özgü havası yine karşınızda ve sizi resmen savuruyor. Ona karşı çıkmanızın imkânı yok. Sonunda ağladığım, mutlaka tavsiye ettiğim mükemmel bir kitap. Kate'ye bayıldım, onu benmiş gibi hissettim, Tully'den nefret ettim, Johnny'e hayran kaldım -özellikle sonda-. Tully'i neden sevemediğimi bilmiyorum ama bazı yerlerde öyle şeyler yaptı ki şok oldum. Kısaca okuyun!

9 puan

diyalogları yapmacıklastirmadan dramatik olmadan yada romanı süslemeye çalışmadan basit şekilde duygusal olabilmis az sayıda roman okudum şimdiye kadar. Ateşböceği Yolu da bunların arasında oldukça iyilerden. Bütün bir hayatın on yılların geçişini izliyorsunuz kitapta. Ve bunu yaparken size herseyin gerçek olduğunu hissediyor insan. Gerçi Sean karakteri neden bu kadar silik kalmış onu anlayamadım. Kitabın ana fikrine uymadığı için sanırım ama baş karakterin erkek kardeşi de varlığını hissettirse neler olurdu merak ettim. Sonuçta vaktime dediğine eminim.

10 puan

Kristin Hannah'ın en sevdiğim ilk kitabı. En yakın arkadaşımla en sevdiğimiz kitap ve bizim kitabımız. Dostlukları içimi ısıttı. İyi ki okumuşum dediğim kitaplardan biri.

8 puan

Yazarın duyguları aktarma şeklini ,sıradan denilebilecek bir konuyu içten bir şekilde anlatmasını sevdim ama acıyı, mutluluğu,öfkeyi dibine kadar yansıtması bana bu kitapta biraz fazla geldi.. Elime geçirsem Tully'yi bi kaşık suda boğacak kıvama geldim yani..Neyse yine de ikinci kitabı çok merak ediyorum. :)

10 puan

Bu kitap MUHTEŞEM ! Benim kesinlikle birinci sıramda.

8 puan

Dostluğun müthiş bir şekilde işlendiği çok duygusal bir roman. Çok hüzünlü 😔

10 puan

Hayatımda okuduğum en özel kitaptı.. Dostluğun hiç bu kadar muhteşem anlatıldığı bir kitap daha görmedim. İmkansız gibi görünen bir arkadaşlık, ömür boyu süren, engellere karşı dimdik ayakta duran bir dostluğa dönüşüyor. Hannah'ın bu kitabını okurken bir seferde 100-200 sayfa okuduğumdan çabuk bitti, bitmesini hem dört gözle beklediğiniz hem de bitmesini, bu dünyanın içinden çıkmayı istemediğiniz bir roman. Harikulade bir anlatımı var. Son 100-150 sayfasında ağlayarak okuyorsunuz. Empati kurarak okuduğunuzda ise kendinizi durdurmanız mümkün olmayabilir. İnsanın ruhuna dokunan bu kitabı okuyup en yakın arkadaşınıza armağan edebilirsiniz..

10 yıl, 11 ay
6 puan

Uzun bir dostlugu anlatan guzel bir kitap...Bir cok kismi klise gibi gelsede ozellikle son sayfalarda cok etkilendigimi soylemeliyim...Basit bir anlatim, bildik duygular, kadinlara ozgu iliskiler ve diyaloglar....Yazin okunacak bir kitap...

Profil Resmi
4 puan

kitap iyi bir konu ile basladı ortalarda vasat bir anlatımla devam ediyor sonunda yazar konuyu toparlamaya calısmıs ama olmamıs eğer bol vaktiniz varsa ve elinizde bu kitaptan baska kitap yoksa okunulabilinir ama yinede okumak icin vakit kaybetmeyin derim

Profil Resmi
9 puan

Kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri..Okurken kendime ve arkadaşlarıma dair o kadar çok şey buldum ki bu kitapda gözyaşlarıma hakim olamadım.Tek kelimeyle muhteşem..

1 | 2 | 3 | 4 ileri