Tanpınarın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının huzursuzluklarını dile getirmektedir. Huzurun kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini huzura kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler içiçe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hakim olan Mümtazla Nuranın aşklarıdır. İstanbul bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır.
Tanpınarın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının huzursuzluklarını dile getirmektedir. Huzurun kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini huzura kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler içiçe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hakim olan Mümtazla Nuranın aşklarıdır. İstanbul bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır.
Tanpınar tüm edebiyatımız içinde en özel yazarlardan biridir, Huzur da çözümlemeleri, İstanbul tasvirleriyle güzel en güzel eserlerdendir.
Ya çok sıkılıp yarıda bırakırsınız ya da çok seversiniz..Sevmekten öte bir durum da söz konusudur ..böyle olması dilenir elbet.
joyce'un dublin'i varsa bizim de istanbul'umuz var dedirtecek kadar yetkin bir roman. sahsen, edebiyat tarihinin en buyuk on romanindan birisi sayarim.
Uzun uzun betimlemeler bazen can sıkıcı olsa da Türk filmi tadında sürükleyici bir kitap..
Daha fazla yıldız yok değerlendirme için... Mümtaz ve Nuran'ın aşkı... İstanbul... Senede bir kere okumazsam ölürüm...
Okumaya başlayana kadar korkuyordum açıkçası ağır bi kitaptır diye, ama 2. bölümden itibaren oldukça sürükleyici bi hal aldı...muhakkak okunmalı öyle güzel ki...
İçinden gereğinden çok fazla aşk vardı , ayrıca o bitmek bilmeyen musiki muhabbetlerinde de baygınlıklar geçirdim
Vallahi hayal kırıklığına uğradım. Bir türlü bitmek bilmedi bu roman. Okuduğum en sıkıcı romanlardan biriydi.Çok fazla durağan. Neredeyse hiç hareket yok.
Elime aldığım en berbat şeydi.hatta kitap mahiyetinde bulunup gördüğüm en berbat şey.sırf millet okuma hatasına düşmesin diye yazıyorum.benim bir puan vermem bile mucize.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın İkinci Dünya Savaşı sınırında taze cumhuriyetin aydın sınıfının kültür çatışması ve varoluş çabaları, fonda İstanbul ve her rengiyle Boğaziçi'nin enfes betimlemeleri ve özellikle musikisiyle iz bırakan eseri. Farklı yaşlarda okundukça lezzeti artan kitaplardan. Fakat sadece bir aşk romanı olarak görmek büyük haksızlık olur zira başta Nuran’ın üzerindeki toplumsal baskı olmak üzere, doğu-batı uzlaşmazlığı, varoluş meselesi, kimlik ve kültür çatışmaları gibi bir çok toplumsal soruna değiniyor. Her karakterin kendi huzurunu arayışında öne sürülen fikirler ve dünya gözlemleri ile İhsan’ın tespitleri çarpıcı. Ayrıca şiirsel tasvirlere eşlik eden Türk Musikisi’nin notalarıyla da eserin sanatsal değeri oldukça yüksek.
Hani her eserde okuyucunun kendisine ayırdığı bir cümle ya da paragraf vardır ya işte benim kendi cümlelerim addettiğim şu kısım oldu:
"Herkes bir şey yapmağa mecbur. Herkesin bir talihi var. Ne bileyim, ben, bu talihi kendinden, iç dünyasından bir şeyler katarak yaşamağı seviyorum. Yani sanatı seviyorum. Belki o bizi ölümün en iyi, en rahatça kabul edebileceğimiz çehreleriyle karşılaştırıyor." Mümtaz, S.133.
İkide bir öksürüyor,her öksürükten sonra aldırmayın geçer diyordum.Hastayım içki içiyorum;evlat babasıyım yüzlerini bile görmek istemiyorum.Kendi hayatımı bir kenara bırakmışım,her an bir başka insanın derisinde yaşıyorum.Bir hırsız,bir katil,bacağını sürükleyerek yürüyen bir zavallı,hepsi,her gördüğüm canlı mahluk,benim için ayrı ayrı davetler oluyor.Beni çağırıyorlardı.Hepsinin peşlerinden koşuyorum.Bana kabuklarını açıyorlar,yahut ben onlara vücudumu açıyorum,fark etmeden içime yerleşiyorlar,elimi,kolumu,düşüncemi zapt ediyorlar,korkuları,vehimleri,benim korkularım,benim vehimlerim oluyor,geceleri onların rüyasını görüyorum.Onların azabıyla uyanıyorum.Sade bu mu?Bütün inkar edenlerin azabıyla uyanıyorum.
Syf:354
İlk okumada anlaşılabilecek gibi değil, en azından benim için öyleydi. Tanpınar, kalemi çok güçlü bir yazar.
2003 te 20 yaşında 2013 yılında 30 yaşında olmak üzere 2 kez okudum 40 yaşında tekrar okumak üzere vedalaştım . Mümtaz karakterinin ruh halini anlamak özümsemek için özellikle yavaş yavaş okunmalı
Mümtazla Nuranın aşkı, aydınların iç huzursuzluğu ve bitmek bilmeyen musiki sohbetlerinden oluşan güzel bir kitap.
sabırla okunmalı kitapta bazı bölümler sıkıcı olsada genel anlamda usta yazarın güçlü kalemiyle yazılmış bir edebiyat şahaseri.
bu kitabı anlatan en güzel cümle "bir şairin romanı" olur heralde
tanpınar dili diye bir mefhum boşuna yok. gerçekten çok güzel eserleri var. saatleri ayarlama enstitüsü zirvesidir bana göre. sonra huzur gelir.
Okurken çok sıkılacaksınız ama okuduktan sonra Mehmet Kaplan'ın ifadesiyle 'Bir Şairin Romanı' olduğunu anlayacaksınız
Ya ben yaşlandım ya da bu kitabın okuması zor. Yazarına sözüm yok, konu ve tasvirler çok başarılı fakat gençler ve benim gibi biraz kolaya kaçanlar için daha okunur hale getirilebilirmiş.
Türk klasikleri içinde muhakkak okunması gereken usta yazar Tanpınar'ın ölümsüz eseri...
Baştan sona dolu dolu bir kitaptı konu genel itibariyle bir aşk olsa da musiki muhabbetleri, İstanbul, aydınların iç huzursuzluğu yoğun bir şekilde işlenmiş
Üslup, anlatım, tarih, tartışma, sorgulama, ölüm, doğum, yaşam, AŞK, ve İstanbul. Bir roman daha ne kadar güzel olabilir. Mutlaka okunması gereken bir kitap. Okumadıysanız okuma listenize eklemenizi tavsiye ederim...
Huzur- Yer yer çok sıkıcı olmasına rağmen, mümtaz,nuran aşkı ve o dönemin insan ve istanbul tasvirleri, memleket meseleleri gibi konuları güzeldi. Kitabın sıkıcı olan tarafı; Musiki muhabbetleriydi.
Karton Cilt, 21. Baskı, 419 sayfa
Eylül2013 tarihinde, Dergah Yayınları tarafından yayınlandı