Akıl hastanesinde kalan o sarışın, zayıf kız akordeonunu çalarken hep aşkını düşünüyormuş meğer.Çaldığı bütün parçaları onun hayaline adıyormuş. Gözlerinden anlamıştım zaten. Başka türlüsü mümkün değil.İnsanın ancak aşkı için şarkı söylerken gözleri bu kadar parlar.Hele bu kadar solgun bir yüzle şarkı söylerken birden değişiveriyorsa...Bir enstrüman çalmayı sırf bunun için isterdim. Biliyor musun sonbahar gelince İstanbul susuyor bazen.Bu şehir sustuğunda en çok martılar hüzünlenir.Ben bir şarkıyı arıyorum.Ben bir şarkıyı arıyorum.Ben bir şarkıyı arıyorum.Ben seni arıyorum.
Akıl hastanesinde kalan o sarışın, zayıf kız akordeonunu çalarken hep aşkını düşünüyormuş meğer.Çaldığı bütün parçaları onun hayaline adıyormuş. Gözlerinden anlamıştım zaten. Başka türlüsü mümkün değil.İnsanın ancak aşkı için şarkı söylerken gözleri bu kadar parlar.Hele bu kadar solgun bir yüzle şarkı söylerken birden değişiveriyorsa...Bir enstrüman çalmayı sırf bunun için isterdim. Biliyor musun sonbahar gelince İstanbul susuyor bazen.Bu şehir sustuğunda en çok martılar hüzünlenir.Ben bir şarkıyı arıyorum.Ben bir şarkıyı arıyorum.Ben bir şarkıyı arıyorum.Ben seni arıyorum.
Tarık Tufan okurken sıkılmıyorum. O ne yazarsa yazsın hep kendimden birşeyler buluyorum. Anlattıkları yabancı gelmiyor. En sevdiğim yazarlardan...
Keşke hiç bitmeseydi dediğim ve bir solukta okuduğum kitaplardan...kitabın sonunda adeta sarsıldım. üslup o kadar naifti ki...Bence Tarık Tufan daha uzun romanlar yazmaya başlamalı adeta ağzımıza bir parça bal sürüp kaçıyor.
Bu kitabi okumaya bir beklenti icerisinde başladım.
Aradığım hüzündü.Tahminim Tarık Tufan ın beni şaşırtmayacağıydı.
Ama şaşırdım...Bu şaşkınlık aradığını bulamamış olmaktan kaynaklanmıyor.Yalnızca olayların ilerlerkenki duygusallığını tam anlamıyla kavrayamamış olmaktan.
Bu yüzden biraz daha dikkatli,kendini vererek okunmalı.
Tavsiye eden arkadaşıma teşekkür ediyorum , yine güzel bir.kitabı okumamı sağladı :)
Okurken aklım karıştı biraz, okuduğum esnada çevrenin de etkisi olabilir velhasıl ama benim için çok iç acıcı olduğunu söyleyemeyeceğim.
Gerçekten mükemmel tespitler ve cümleler vardı..Kitabın hemen ilk sayfalarından bir cümle:
"...bize olanaksız gibi gelen onlarca şey başkalarının günlük hayatının bir parçası değil mi?.."
İyi okumalar..:)
Duygusal,hızlı ilerleyen bir kitaptı.
Sonu bir anda oldu ya o beni biraz üzdü belki bir kaç sayfa daha olurdu pat diye bitti.
Tarık Tufan'ın samimi dille yazdığı bir kitap daha. okurken benliğimizden kırıntılar bulabileceğimiz bölümler var. tadı damakta kalan kitaplardan diyebilirim..
Kitap 3 ana bölümden oluşuyor, bunların altında da kısa kısa yazılmış bölümler var ve her bölümün başlangıcında (tanıtım yazısındaki gibi) çok hoş yazılar var...
Kitap, kahramanımızın kanser olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. Henüz 34 yaşındadır ve bu gerçeği kabullenmesi oldukça zor olur, gel-gitler yaşar, gerçeğiyle yüzleşmeye çalışır, bundan sonra yapacaklarına ilişkin planlar geliştirir ve birden kendini geçmişi düşünürken bulur. Ailesinin yanına, çocukluğunun, gençliğinin geçtiği mahalleye yeniden taşınmaya karar verir. Tabi bu arada mahalleden mecburi nedenlerle ayrılış hikayesini de bizlerle paylaşır.
İkinci bölüm ise kahramanımızın mahalleye yeniden dönüşüyle başlıyor. Mahalleye döner dönmez hemen huzur bulduğu Nefes Saatçisi'ne uğruyor. Dükkanın sahibi Nurettin Efendi, yıllar önce eşi ve kayınvalidesiyle mahalleyi kimselere haber vermeksizin terk etmiş ama bir müddet sonra tek başına, yine kimselere bir açıklama yapmaksızın dönmüştür ve bu dükkanı açmıştır. Bir saat hariç dükkanındaki bütün saatler 18:10'u göstermektedir. Onun hikayesini de merak ettiniz değil mi?:) Yazar bizi merakta bırakmıyor neyseki;)
Valla ne yalan söyleyeyim Nurettin Amca'yla (hatta dikkat ettiyseniz "Efendi" bile demiyorum öyle kanım kaynadı kendisine!:)) ben de oturup çay içmek, sohbet etmek istedim bu bölümde.
Son bölümü anlatmıyorum affınıza sığınarak:) Zira son bölüm kısacık ve bütün taşlar yerine oturuyor;)
Yazarın üslubunu, anlatımını çok sevdim!:) Betimlemeler öyle güzel ki! Tam da benim düşündüğümü, hissettiğimi anlatmış ama ben neden böyle güzel anlatamıyorum diye sinir olabilirsiniz uyarayım, zira ben pek sinir oldum!:)
http://kitapsevinci.blogspot.com.tr/2015/12/hayal-meyal-tark-tufan.html
128 sayfa