Sana Aşk Getirdim (Sancaktarlar Serisi #5)

10 puan

http://illekitap.blogspot.com.tr/2018/02/meral-kr-sana-ask-getirdim-sancaktarlar.html

Veee Sancaktarlar Serisi'nin son kitabı Sana Aşk Getirdim...

Sancaktar Kardeşlerin ağabeyi, gizemli ve sert adam Mehmet Sancaktar'ın kitabı...

Düzen manyağı, kravatsız olmaz diyen takım elbisesinden vazgeçmeyen... ailesi için her şeyi yapan her zaman öncelik veren ve işini önemseyen adam Mehmet Sancaktar...

Hani herkesin sıkıştığında veya başı dertte olduğunda gittiği ilk isim...

Mehmet Sancaktar'ın kitabı... okundu...bitti... keşke bitmeseydi... çok güzeldi be! :)

Öncelikle Meral Kır'ın okuduğum 5. kitabı aynı zamanda serinin hem son hem de 5. kitabı olan Sana Aşk Getirdim ile Meral Kır zirvedeki yerini bir kez daha garantiye aldı benim nazarımda.

Yine akıcı, sıkmayan, su gibi akıp giden, aile ilişkisi ile içinizi ısıta , aşklarla midenizdeki kelebekleri harekete geçiren, kurgusu ile okurun beklentisini tatmin edici bir şekilde karşılayan bir kitap yazmış Meral abla.

Meral ablanın kitaplarına hep polisiye bir dokunuş kattığı okuyanların bildiği bir gerçek ama bu kitapta en minicik bir tereddütü bile varsa onu yok edecek kadar mükemmel bir polisiye harmanlamış ve bir kez daha anladım ki Meral Kır bir polisiye kitabın bile altından kalkabilir.

O sadece romans yazarı değil bence müthiş bir polisiye yazarı da olur.

Çok nadir polisiye okurum ve okuduğumda da adrenalin bitmesin, kurgu durgunlaşmasın isterim ve bu kitaptaki o polisiye kısım kitabın bence en soluksuz okunan satırlarındandı. Ayrıca okuru cidden 'hadi canım' ya da 'yok artık' dedirtecek kadar şaşırtan detaylarla süslü. Ben bayıldım ki bu tür kurgularda şaşırmayı ve tatmin edilmesi isterim Meral abla bunu hakkıyla yerine getirdi.

Mehmet Sancaktar, son kitap olduğundan ve Mehmet ile aşkısı Esmer'in tanışmaları Ahmet ve Sena hikayesine dayandığı ve sonrasında Serra ve Barış hikayesine dokunuş yaptığı için o kısımlara nasıl değinecek, kurguya nasıl harmanlayacak merak ediyordum. Çünkü bilirsiniz bu tür şeylerde hem diğer karakterlerin kurgularına tutarlı olması hem de okura ben bu satırları zaten okumuştum dedirtmemesi için çok dikkatli olmak ve ekstradan özen göstermek gerektirir. Meral abla bunu çok iyi yapmış. Çünkü ne Ahmet ile Sena ne de Serra ile Barış hikayeleri için ben bunları zaten okumuştum hissi veren kelimeler yok. Hem de o kitaplarda perde arkası kalan satırları okumak gibi de bir avantajı var.

Mesela Ahmet, sanatçı tarafını Mehmet'e gösterdiğinde ve ailesinin tepkilerini falan bu kitapta okuduk... bence çok güzeldi.

Serra ile Barış hikayesinde Serra ile Mehmet'in havaalanı konuşması... Serra'nın Esmer'le tanışması falan... çok güzeldi.

Bunun yanı sıra Mehmet'in tam tersi olan Esmer ile iletişimi ve aralarındaki ilişki çok güzel işlenmişti. Kelimenin tam anlamıyla ilmek ilmek işlenen yavaş yavaş büyüyen ve filizlenen bir aşkı ve güveni okudum. Cidden aşk tatmin ediciydi. Mehmet'in aşkı tarif etmesiyle Esmer'e, Esmer'in aşkı tarif ermesiyle Mehmet'e aşık olası geliyor insanın.

Bütün bunların yanında Sancaktarlar'ı beraber görmek ise çok güzel. Tekrar diyaloglarını okumak, onları evli mutlu çocuklu modunda görmek ve kardeşlerin birbirleriyle ilişkilerini okumak bence kitabın en keyifli satırları bile olabilir.

Kitabın en güzel tarafı polisiye kısmıydı. Esmer'in araştırdığı ve bu araştırmada Mehmet'in yardım etmesi... Esmer'in ağabeylerinin araştırmaya karşı çıkması... araştırmanın ucunun dayandığı nokta ve herkesten saklanan büyük sır... cidden tatmin edici detaylarla süslenmiş müthiş bir kurguydu. Bir ara bıraktım romans okuyor olmayı polisiye okuyormuş gibi heyecanla neredeyse tırnaklarımı yiyecek kadar kaptırdım kendimi... hele Esmer'in hastanede yattığı kısımlar, vurulması, saldırıya uğraması... sonra araştırmaya devam etmesi falan... tek kelimeyle muhteşemdi.

Her ne kadar Doruk'u Asya ile okumak beni rahatsız etmiş olsa da artık aşkımı kalbime gömüp gitmeyi seçiyor ve Doruk'umu Asya'sıyla mutlu olmasını diliyorum.

Aslında o kadar çok söylemek istediğim şey var ki hani spoiler olur da çok can alıcı noktaları söylerim korkusu ile susuyorum. Ancal şunu söyleyebilirim ki... kitap tek kelimeyle fevkaladenim fevkindeydi. Bu kitaptan önce Meral abla'ya hep Aşkın Kokusunu Aldım ile Serra ve Barış'ı yazdın ya o kurguyla zirveye çıktın demiştim ve bu kitaptan daha aşağısı beklenemeyeceği için hem beklenti çok yüksek olacak hem de muazzam bir kurgu isteyecektik.

Ve sonuç mu? Kesinlikle beklentimi karşılayan muazzam bir kitap okudum.

Şöyle bir düşünüyorum da Mehmet Sancaktar'a da daha azı yakışmazdı zaten. Adam zirvede olmak için doğmuş ve aşkıyla, aşkına giden yolculukla, işiyle zirvede olan adama da kitabıyla zirve yakışırdı.

Sancaktarlar Serisi'ni size tavsiye ediyorum. Aman Türk yazar ne kadar iyi olabilir ki demeyin çünkü içimizde çok büyük cevherler var ve sizin sadece bir asım uzağınızdalar... işte o cevherlerden biri Meral Kır. Kitaplarıyla, kalemiyle, karakterleriyle tanışmayarak çok şey kaybediyorsunuz.

Bu kadar iddialı bir şekilde tavsiye ediyorum. Okumadan geçmeyin.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »