Gülün Sözü (Warenne Dynasty, #2)

10 puan

http://illekitap.blogspot.com.tr/2017/03/brenda-joyce-golun-sozu-de-warenne.html

Bana bu kitabın serinin en iyi kitbı olduğu söylenmişti ama Gönülçelen'den sonra onun kadar iyidir diye düşünmüştüm ama yanılmışım! Bu kitap tek kelimeyle muhteşemdi.

Bayıldım!

Serinin bence en iyisi bu ve daha iyisi olamaz!

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse, İskoçya'yı işgal etmek için önde bir keşif yapmak isteyen Stephen de Warenne (Rolfe de Warenne'in oğlu) kamp yaptığı yerde onları izlerken yakalanan İskoç Prensesi Mary'i esir tutar. Kimliğini Stephen'dan gizleyen Mary, Alnwick'e Stepten'ın kalesine götürülür. Daha sonradan kimliği ortaya çıkan Mary, adının temizlenmesi ve belki İskoçya ile barış sağlanmasına yardımcı olur diye Stephen ile evlenmek zorunda kalır. Bu evliliği başından beri istemeyen genç kadının kaçma girişimlerinden başarısız olan Mary sonunda Stephen ile evlenir. Ki zaten asıl olayda ondan sonr çıkar. Çünkü Normanlar ile İskoçlar arasında barış değil yeni bir savaş patlak vermek üzere... işte asıl mesele o zaman başlıyor çünkü İskoç Prenses Mary de Warenne, kocasına mı sadık olacak ülkesine ve babasına mı?

Entrikalarla, ihanetlerle ve savaşlarla dolu kitapta filizlenmeye korkan ama her şeyi göze alarak kendini gösteren bir aşkı okuyoruz.

Mary'nin asi ve güçlü kişiliğine hayran olmamak imkansız. Hele ki kendi doğru bildiği ve bir şeyler yapabileceğine inandığında her şeyi göze alarak hayatımı, geleceğini ortaya koyması... hayranlık uyandırıcı...

Stephen ise... tam bir de Warenne! Başka söze gerek yok bence.

Mary'nib Londra'da nehre itildiği zaman Stephen'ın çırpınışları çok iyisi. Resmen soluksuz okumama neden oldu.

Hep filmlerde ve kitaplarda Londra'daki sarayda dönen entrikaları ve kirli oyunları duyuyorduk bu kitapta da bunu okumak... en ince detaylarına kadar... o zamanlarda iyiki yaşamamışım dedirtti.

İskoç Kralı Malcolm ve Normanlar -Stephen ve ordusu- arasındaki savaşı durdurmak adına Mary'nin yaptığı ise... içimden kızım sen süzme salak mısın? demek geldi. Cidden saçmalıktı, ki sonucunu çok ağır ödedi.

Hele ki Stephen'ın Mary'i almaya gelmesi ise... yeminle tüyler ürpertici ve tam da Stephen'a yakışır şekildeydi.

Savaş sırasında Mary, Edinburg kalesinde annesinin yanındayken okuduğum sayfalar yeminle içimi burktu. Bir savaşın sonucunu beklemek... çok zor olmalı... peki ya Mary ne yapsın? Bir tarafta sevdiği adam, kocası... diğer tarafta babası, kardeşleri ve ülkesi... zor bir ikilem!

Mary'nin Doug Mackinnon'ın yanına sığındığı zamanlar ve Mary'nin onu kaçıranların elinden kaçması... kızım sen süpersin diyebilirim arada her ne kadar salakça kararlar alsanda.

Açıkçası Mackinnon'dan öyle bir tavır beklemiyordum ve istemsizce merak etmeden duramadım. Mackinnon, Mary ile evlenseydi nasıl olurdu diye?

Neyse...

Aşık Stephen, savaşçı Stephen, karısının ihanet ettiğine inanan Stephen ve sevdiği kadını kaybettiğini düşünen Stephen...

Stephen de Warenne'in her halini okuduk ve her haline ayrı ayrı aşık oldum.

Çok konuştum... sanırım azıcık spoiler de verdim. Lütfen kusura bakmayın kendimi tutamadım.

Kelimenin tam anlamıyla 5 üzerinden 10 luk bir kitaptı. Serinin en iyisiydi! Süper ötesiydi!

Seriyi okuyun ve bence sırayla gidin :)

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »