Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

9 puan

Sıradışı olduğu için işinden olan ve yazarlık yapmaya karar veren bir adam. Babası ölmüş küçük bir bebekli kadın. Ve bunların aşkını anlatan bir kitap. 'Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku'. Konu olarak bilindik ve sıradan bir kitap gibi görünüyor değil mi? Aslında tam tersi. Hani tekrar tekrar okumalık kitaplar vardır ya, her defasında daha bir derinliği keşfedilenlerden? İşte bu kitap onlardan...
Konu ne olursa olsun kitabı eşsiz yapan en önemli unsur yazarın kalemidir bana göre.İlhami Algör ilk defa okuyorum ve tam benlik bir kalemi var. Uzun cümleler kurduğu ve gördüğünü, düşündüğünü anında yazıya dökmüşçesine bir yazım şekli var. Yazar hikayeyi kafasıyla, eşyayla ve her eve giriş çıkışında kapı kilidiyle konuşan bir karakterin ağzından okuyucuya aktarıyor.
Tam benlik dediğim bir diğer unsur da okurken bir çok duyguyu bir arada yaşadım. Bazı cümleleri tekrar tekrar okuyup, kitabı kapatıp düşündüğüm de oldu. Tebessüm ettiğim de... Görünüşte aldırmaz gibi olan bir adamın derinliği ve duygusallığı karşısında boğazımın düğümlendiği de... Ayrıca kitapta İstanbul'un semtlerinde gezdiğiniz yerde eski şarkılarımızı da yeniden anımsıyorsunuz. Kişiye göre kitaptan alınan tat da değişebilir tabi ki. Bir süre önce aldığım bu kitaba olumlunun yanı sıra, olumsuz eleştiri de duydum. Okumak için acele de etmiyordum. Fakat kitap ve film tavsiyesine çok önem verdiğim ve güvendiğim Kitap Dostum sayesinde okumayı öne aldım ve iyi ki de öyle yapmışım. Şimdi sıra filminde eminim bir o kadar da onu seveceğim. Keyifli okumalar kitap dostlarım.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »