Dikkat! Aşk Çıkabilir

3 puan

Yazarı ilk olarak Gül ve Avcı romanından tanımış ve hayran kalmıştım, yazdığı diğer hikayeleri internette bulup büyük çoğunluğunu okudum. Önceden internette şimdi kitap olarak çıkan "Dikkat Aşk Çıkabilir" romanı, yazarın yazmış olduğu "Cehennem Çiçeği"ni aşarak en sevmediğim kitabı oldu.

Öncelikle kapaktan başlamak istiyorum. Bir kere arka fon çok güzel, kitapta geçen eşya veya yerlerin kapakta yer alması, rengi, kitap başlığının şekliyle on numara beş yıldız olabilecek bir kapak. Ancak orada bulunan insanlar... Hadi kıza az da olsa alıştım ama ne zaman Turner yerine konan o smokinli palyaçoyu görsem kitaptan soğumamam mümkün değil. Bu açıdan 1-0 yenik başladı.

Gelelim hikayeye; normalde Asude'nin yarattığı karakterlerin büyük çoğunluğuna hayran olmamak elde değil. Ama bir kitapta bu kadar mı sinir bozucu, tatlılıktan uzak, düşünce ve davranışlarda saçmalama oranını aşan karakterler olur? Demek ki olabiliyormuş.

İlkim her ne kadar bilimle haşır neşir, asosyal olsa da insanların davranışlarını anlayabilecek bir kapasiteye sahipken tamamıyla akıl yaşı da dahil 5 yaşında bir çocuk gördüm ben. Martin ise... Başlarım onun yakışıklı, karizmatik olmasına! Sanki hiç insan görmemiş, tamamen vahşi hayatta yaşamış bir varlık gibi önüne gelene -kendisiyle alakası olmayan insanlara bile- şimdi kaba diyeceğim o kelime bile adamın yanında nezaket gibi kalıyor, kaçık gibi davranıyor.

Hele hele o İlkim'in annesi olacak ukalaya ne demeli! Kızına taktığı isimler buram buram yapmacıklık kokuyordu, cidden o sahnelerde midem ağzıma geldi.

Ve aşk romanlarda en sevmediğim özelliği Asude çok kullanmaya başladı: Yan aşk olayı. Aslından İlkim-Martin geri zekalılarını yazacağına bu çifti yazsa daha az sinirim hoplayıp zıplardı ancak bunlar da ayrı bir geri zekalıydı. Mary kocan sana evlendikten sonra kötü davranmış, ne güzel boşanmışsın,sende en başta güçlü kadını görmüştüm, bu kız ne yapar eder bu manyaktan kurtulur dedim, sen niye gidip de o salağa geri döndün ki?

O Seth de ayrı bir sinir. O da Martin gibi insanlara bağırmaktan zevk duyuyor, kimseyi dinlemeden kendi bildiğini okuyor.

Gerçekten Martin ve Seth ikilisinde kızlar ne gördü de ayılıp bayıldı hiç anlamadım.

Martin-İlkim sahneleri o kadar baydı ki beni. Cidden bunların yaşadıklarını liseliler onu da geçtim orta okul öğrencisi bile yaşamaz. Genelde birbirlerine hakaret etmeye doyamayan, birbirinin canını yakmaya her zaman hazır bir çift gördüm ben. Sonra beyfendinin kafasında durup dururken "Ben bu kıza aşık oldum" düşüncesi oluşmaya başladı daha da geri zekalı oldular.

Bir de yazar niyeyse mafya ve mafya işlerine kafayı takmış durumda. Örneğin Yamuk Prenses, Büyük Aşklar Nefretle Başlar, -okumadığım için bilmiyorum ama sanırım Pabucumun Ajanı romanında da Tuna mafya ile içli dışlıymış- ve bu roman. Kesin Rüya-Tekin'in anlatılacağı romanda da Tekin mafyayla alakalı şeyler yapacak. Asude ne olursun artık mafyayı bırak!

Asude'nin romanlarına bakınca aşkı çok güzel anlatıyor, komedi yazması da birçok Türk yazara taş çıkaracak cinsten. Ancak aşk-komedi veya bizim bildiğimiz adıyla romantik komedide yazar bazı romanlarda bocalıyormuş gibi geldi örnek verirsem bu roman ve Cehennem Çiçeği olur, bu romanda hangisine daha ağırlık vereyim pek karar verememiş.

İnternette okumadığım bölümler içinse tek diyeceğim şey "Böğğğğğğğğğğ!!!!!!!!!!!!!!" Yazar ne güzel İlkim hamile olmasına rağmen bir bebek düşürme tehlikesi geçirtmişti, dedim "Aha da bu bebek düşecek böylece bu tuhaf ikiliden kurtulur, kitabı genel olarak beğenmesem de bu sonla kitabın gidiş altı güzel biter". Ama ne oldu. Hanımefendi bir bebek doğurtması yetmemiş gibi "ikiz" yanlış okumadınız, hamilelikte başına gelenlerden sonra "İKİZ" doğurmuş. Bu da kitabın ne kadar okuyucular doğrultusuna gittiğini, bu kadar saçma bir iyimserlikle kitabın bitmiş olduğunu görmemi sağladı.

Ve şunu söyleyim ben bu kitabı internette okudum,dün kitapçıya gidip sadece sonu nasıl bitmiş diye kitaba baktım, inanın bana okumadığınız bölümler 50-60 sayfa arası. Başka yazar olsa buna çok sinirlenirim çünkü o yazarların sonraki kitabı anca 1-2 sene sonra çıkıyor. Ama Asude'nin "Pabucumun Ajanı 2" üzerinde çalıştığını ve mümkün olduğunca erken yetiştirme çabasında olup okuyucularını mutlu etmek istediğini bildiğimden bu gayet hoşgörülebilir.

Ayrıca İlkim karakterinin dersle hayatı bir tutması sonucu kullandığı kelimelerin gerçekten araştırılmış olması kitabın tek artı yönü sanırım. Yani değil Türk, yabancı yazarlar bile bu tarz bir karakter yaratsa konuşması günlük dile göre aktarılıyor.

Kitaba aslında 1 vermek en doğrusu ancak kapağın arka fonu ve yazarın bu kitabı yazmak için biyolojik terimleri araştırmış olması bunu da İlkim'e başarılı bir şekilde uygulamış olmasından dolayı puanım 3.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »