Bir çocuğun ruhu, iç dünyası bir büyük tarafından nasıl bu kadar iyi anlatılır hayretler içinde okudum. Sanki Zeze gözünüzün önünde ve başını okşamak istiyorsunuz büyük bir şefkatle. Demogoji yapmadan bir çocuğun gözlerinden onun sefil dünyasını görmek yaşamak ve belki kendi çocukluğunuza dönmek her kitabın başarabildiği bir şey değil...Hele o kitap 12 günde yazılmışsa... Devamı:http://blogumabandim.blogspot.com/2014/02/seker-portakal-jose-mauro-de-vasconcelos.html
en okurken yine keyif aldım ve beşincisi de çıksa yine alıp okuyacağım. İnsanın kafasını dağıtan ve belki bazen kendi hayatı hakkında düşündüren bir tarzı var yine. Dobra, eğlenceli, samimi, kurgusu güzel bir tarz... Devamı: http://blogumabandim.blogspot.com/2014/02/ay-hadi-insallah-pucca.html
Hikayenin başından zaten sonunda ne olabileceğini kestirebiliyorsunuz ancak yine de okumak için kendimi zorladım. Zorladım diyorum çünkü liseli öğrencilerin aşk hakkında edebiyat parçalamaları oldukça yavan ve sıkıcıydı. Yani o kadar çok aşk hakkında kitap okudum ancak hiç böyle uzun uzun, pek bir anlam ifade etmeyen cümleleri okumamıştım... Devamı:http://blogumabandim.blogspot.com/2014/02/bukre-kahraman-tazeoglu.html
Olumsuz önyargılarla başladığım kitabın içine girmekte ilk sayfalarda bile zorlanmadım... Yalnız bir kadının hikayesinde çok gerçek, içe dokunan cümleler yakaladım, yazarın zekasına çoğu zaman hayran oldum. Bence değeri bilinmeyen yazarlardan Fidan Terzioğlu... Devamı:http://blogumabandim.blogspot.com/2014/05/hazdan-kacan-kadnlar-fidan-terzioglu.html
Belki bir çok kitapta, filmde karşılaştığımız hikayelerden biriydi... Sonunu tahmin edebileceğiniz türden... Belki bu kitaptan örnek alınan çok eser verilmişti bilemiyorum. Ancak yine de hikayenin anlatılış biçimi yazarın ustalığını ele veriyordu. Devamı:http://blogumabandim.blogspot.com/2014/07/kurk-mantolu-madonna-sabahattin-ali.html