Bir sabah uyandığında kendini böcek olarak bulan Samsat'nın başına gelenler,ailesinin ona bakışı,birden soyutlanması..Toplumun farklı olana tahammülsüzlüğümü,farklı olanı dışlamasını ele alan mükemmel bir kurgu.
Akıllı , zeki George ve aptal ve oldukça uzun,iri biri olan Lennie adlı iki arkadaşın geçimlerini sağlamak ve bir hayale ulaşmak adına çiftlikte çalışmaya başlamaları ve sonrasında yaşananlar..En sevdiğim kitaplardan biri..Sevdiğimizi bazen biz de öldürüyoruz.Ayarlayamıyoruz sevmenin dozunu da..
Türk Edebiyatı'na yeni bir soluk,yeni bir heyecan..Her anlamda farklı bir kitap.Oğuz Atay bütün klişelere meydan okumuş kitabında..Sanırım 76 sayfa noktalama işareti kullanmadan kitabın bir bölümünü kaleme almış.Cümle yapısı itibari ile zaten farklı..Kitabın konusuna gelince Turgut'un intihar eden arkadaşı Selim'i anlamaya,anlamlandırmaya yönelik yolculuğu..Yarattığı iç sesi ( Olric ) ile konuşmaları , git gide hayatın kaybettiği arkadaşına neler getirdiğini anlaması , kendini iyice soyutlayıp iç sesiyle yalnızlığa doğru akıp gitmesi..Oğuz Atay postmodernizmi en iyi temsil eden kitabı bence kaleme almış.
Bir Stefan Zweig efsanesi.Çok kısa ama insanın zihninde uzunca yer edinebilecek türde bir roman.Kapatıldığı hücre odasında satrancı öğrenen , oyunu zihnine kazıyan karakterin satranç şampiyonuna karşı gemide elde ettiği mükemmel zafer..
Komünizmi dolaylı olarak hayvanlar üzerinden anlatan muhteşem bir kitap..Harika bir zekanın , yaratının ürünü. Kesinlikle okunması gerekir!
Huzursuzluk,hatalar, yanlışlar,seçimler hepsi içimizdeki şeytanın ürünü mü ? Bir Sabahattin Ali klasiği..