Ahmet Ümit'in bilgi verici yönünden yararlanmak isteyenler için;12 eylül ve sonrasında yaşananlara ,TKP içindeki hesaplaşmalara içlerine sızan ajanlara, Moskova'daki Tüklerin hayatına kadar dönemin havasını yansıtan, yakın tarihimize atıfta bulunan güzel bir kitap olmuş, fakat Ahmet Ümit'in polisiye yönünü sevenler için; gerek kurgu, gerek anlatım açısından diğer kitaplarının gerisinde kalmış, bildiğimiz Ahmet Ümit'ten farklı, olayların akışı ağır, tasvirler, ve karakterler daha yoğun. Amaç cinayeti çözmekten çok cinayete neden olan ortamı, kişileri anlatmak ya da anlamak.
Ahmet Ümit'in en beğendiğim yönü ne yazarsa yazsın araştırarak, öğrenerek ve öğreterek yazması... Kitap 3500 Yıl önceyi; Hititler dönemini konu alıyor, Hitit insanının yaşamını, geleneklerini, inanç sistemini, Kadeş Savaşını tarihe paralel biçimde anlatmış. Lirik bir yazım var, kısa bir Hitit destanı, anlatımı akıcı... Ahmet Ümit'in Polisiye yönünü sevenler beğenmeyebilir. Fakat beğenilerek okunacak bir kitap.
Harmalanan iki farklı hikaye, tarih kokan başarılı bir kurgu olarak dönüyor bize. Araştırmacı ruhuyla keyifle okunan bir eser çıkartmış Ahmet Ümit. Kitabın tabletlerle ilgili olan kısımlarını daha çok beğendim. Ama bu durum ana hikayeden(günümüzden) kopmama neden olmadı. Zama geçişleri ve ayrılan bölümler oldukça kıvamındaydı. Dili her zamankı gibi yalın, yormadan okutuyor kendini.