Bir cinayet romanı olmasınından çok gündeme bakış açısı ve hatırlatmalarıyla öne çıkan kitap oldu. Öncelikle üzülerek belirtmeliyim ki, Ahmet Ümit severler için diğer kitaplarına kıyasla biraz hayal kırıklığı. Polisiye yönü oldukça zayıf, kurgusu en beğendiğim kitapları İstanbul Hatırası ve Beyoğlu Rapsodisi'ne kıyasla vasat. Dili yalın olduğu kadar, basitleşmiş de; derin anlatımlarına çok rastlamadım. "Gezi" ye yapılan atıflar romana renk katıyor, özellikle parkta duyulan sesler etkileyiciydi. Taksim ve çevresinin sosyal durumunu da her zamanki gibi çok başarılı analiz etmiş. Ahmet Ümit'in bu yönünü çok taktir ediyorum, araştırmadan incelemeden, yazmıyor. Ama... Kitap bana daha çok " 'Gezi' hakkında benimde söyleyeceğim var!" düşüncesiyle, üzerinde çalışılmadan, alelacele yazılmış hissi verdi. Ne "Gezi Ruhu"nu tam alabildim, ne de polisiye yönünü.
Serinin düşen temposu aklı zorlayan, şaşırtan bir şekilde yükselmiş. Kurgu güzel, konu ise bu sefer hakikaten şaşırtıcı. Olay örgüsü ile hikaye öyle bir dallanıp budaklanıyor, siz de kendinizi öyle bir kaptırıyorsunuz ki, konunun başlangıç nedenini son sayfalarda yazar size hatırlattığında " Aaa o olay çözülmedi tabi" diye hatırlayıveriyorsunuz.. Dili ise her zamanki gibi akıcı.