Kar Kokusu

Moskovadaki parti okuluna sadece TKP değil, ülkelerinde yasaklı olsun olmasın, başka komünist partilerden de üyeler vardır. Aynı örgüte mensup partililerin kendi aralarında yaşadıkları çatışmalar, dönemin Sovyetler Birliği Komünist Partisi yöneticileri ve Sovyet Gizli Servisinin öğrencilere yaklaşımı türünden ideallerle gerçekliğin yarattığı çelişkinin gerilimi de Kar Kokusunun temposunu belirler. Mekân, karakterler, Moskova ve parti okulu atmosferinin canlı, gerçekçi tasvirleriyle usta işi bir romandır Kar Kokusu.

******

İnsanlarla şöyle bir konuş, televizyonun düğmesini çevir, haberleri izle, sokakta yürü, alışverişe çık hemen anlarsın neler olduğunu. Üstelik yalnızca Moskovada değil, burada New Yorkta, Londrada. Her yerde aynı mutsuzluk virüsü sarmış insanları. Ama kendimizi şanslı sayabiliriz. En azından bunun farkındayız.(Arka Kapak)Sovyetler Birliği henüz yıkılmamış. Moskovada aralarında Türklerin de bulunduğu değişik ülkelerden komünistlerin bir arada eğitim gördüğü Marksizm Enstitüsündeki yaşam, Türklerden birinin öldürülmesiyle hareketlenir. Herkes korku içinde birbirinden kuşkulanmaya başlar.Ahmet Ümit, Kar Kokusunda politik faaliyetin, inanca bağlılığın, insan yazgısı üzerindeki etkilerini bir cinayet soruşturması ekseninde okura sunuyor. KGB, MİT gibi iktidarı korumakla görevli örgütlerle, TKP gibi iktidarı yıkmaya çalışan devrimci bir örgütün anlayışını karşılaştırıp, bireyin tarihsel olayların rüzgarında nasıl savrulduğunu, kendi varlığını koruyabilmek için, toplumsal olana duyduğu gereksinimi akıcı bir dille soluk soluğa anlatıyor.(Arka İç Kapak)

************

Daha fazla konuşmak içinden gelmemişti Leonidin. O yaprak kımıldamayan boğucu New York akşamında sessiz kalmayı seçmiş, içkisini yudumlayarak, karanlığa gömülen yaz güneşine dalıp gitmişti. Ama şimdi, bu buz gibi Moskova sabahının içinde ilerleyen trenin aralık penceresinden içeri dolan dipdiri kar kokusunu yeniden duyuyordu. Yıllar öncesinde bıraktığı bu duyguyu aradan geçen onca zamandan sonra neyin, hangi olayın ona armağan ettiğini kavrayamasa da, ciğerlerini kar kokusuyla doldurarak, Moskovanın aşina olduğu köşelerine, binalarına, sokaklarına sevgiyle bakıyordu.

******

Moskovadaki parti okuluna sadece TKP değil, ülkelerinde yasaklı olsun olmasın, başka komünist partilerden de üyeler vardır. Aynı örgüte mensup partililerin kendi aralarında yaşadıkları çatışmalar, dönemin Sovyetler Birliği Komünist Partisi yöneticileri ve Sovyet Gizli Servisinin öğrencilere yaklaşımı türünden ideallerle gerçekliğin yarattığı çelişkinin gerilimi de Kar Kokusunun temposunu belirler. Mekân, karakterler, Moskova ve parti okulu atmosferinin canlı, gerçekçi tasvirleriyle usta işi bir romandır Kar Kokusu.

******

İnsanlarla şöyle bir konuş, televizyonun düğmesini çevir, haberleri izle, sokakta yürü, alışverişe çık hemen anlarsın neler olduğunu. Üstelik yalnızca Moskovada değil, burada New Yorkta, Londrada. Her yerde aynı mutsuzluk virüsü sarmış insanları. Ama kendimizi şanslı sayabiliriz. En azından bunun farkındayız.(Arka Kapak)Sovyetler Birliği henüz yıkılmamış. Moskovada aralarında Türklerin de bulunduğu değişik ülkelerden komünistlerin bir arada eğitim gördüğü Marksizm Enstitüsündeki yaşam, Türklerden birinin öldürülmesiyle hareketlenir. Herkes korku içinde birbirinden kuşkulanmaya başlar.Ahmet Ümit, Kar Kokusunda politik faaliyetin, inanca bağlılığın, insan yazgısı üzerindeki etkilerini bir cinayet soruşturması ekseninde okura sunuyor. KGB, MİT gibi iktidarı korumakla görevli örgütlerle, TKP gibi iktidarı yıkmaya çalışan devrimci bir örgütün anlayışını karşılaştırıp, bireyin tarihsel olayların rüzgarında nasıl savrulduğunu, kendi varlığını koruyabilmek içi... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
8 puan

Ahmet Ümit'in son kitaplarını okuduktan sonra biraz yavan geldiğini söylemek gerek ama yine de o kalemin tadını hissettirmiş bize yine yazar. Otobiyografik olması çok ilgimi çekmiş ve almıştım. Kitap bitti ve aklımdaki soru:Acaba hangisiydi Ahmet Ümit? Güzel bir kurgu. Okumaya değecektir.

4 puan

Belki toparlanır, değişir diye diye zoraki bitirdiğim bir kitaptır maalesef...

8 puan

Ahmet Ümit'in bilgi verici yönünden yararlanmak isteyenler için;12 eylül ve sonrasında yaşananlara ,TKP içindeki hesaplaşmalara içlerine sızan ajanlara, Moskova'daki Tüklerin hayatına kadar dönemin havasını yansıtan, yakın tarihimize atıfta bulunan güzel bir kitap olmuş, fakat Ahmet Ümit'in polisiye yönünü sevenler için; gerek kurgu, gerek anlatım açısından diğer kitaplarının gerisinde kalmış, bildiğimiz Ahmet Ümit'ten farklı, olayların akışı ağır, tasvirler, ve karakterler daha yoğun. Amaç cinayeti çözmekten çok cinayete neden olan ortamı, kişileri anlatmak ya da anlamak.

8 puan

Soğuk savaşın son demlerinde MİT, KGB, TKP ilişkilerinin, bunların kendi iç çatışmalarının Rusya'nın karlı atmosferinde polisiye olarak aktarılması çok başarılı olmuş. Sonları hariç sürükleyici, soğuğu hissettiren bir roman.

6 puan

Bu kitabı uzun zaman önce okudum. Okuduktan sonra güzel olduğunu düşünmüştüm. Şu ansa kitabın Moskova'daki Türk öğrencilerine dair olduğu dışında hiç bir şey hatırlamıyorum

8 puan

İyi romancılarımızdan birisi olan Ahmet Ümit’in ilginç bir romanı. Kendisi bu roman için yarı-otobiyografi diyor. Ahmet Ümit Sovyetlerde de bir Sosyal bilimler eğitimi almış. Kitapta Moskova’da eğitim gören TKP’lilerin başından geçen olaylar aktarılıyor. Yine bir cinayetle başlıyor.

4 puan

Eğer roman eleştirisi ödevi için okuyor olmasaydım kesinlikle yarım bırakacağım bir kitaptı. Beni inanılmaz derecede sıktı. Açıkçası Ahmet Ümit severlerin nasıl sevdiklerini de düşündürecek derecede bir önyargı oluşturdu bende. Bir polisiye-okur olarak sürükleyicilikten eser görmedim. Tam "evet, işte olaylar ilerlemeye başlıyor sonunda" dediğim anda, karşıma sürekli çok gereksiz bir dolu ayrıntı çıkarıp 2-3 sayfayı o ayrıntılara boğuyordu.Mekan tasvirleri fena değildi ama hayatımda ilk kez, polisiye denilen bir romandan bu kadar sıkıldım. (Eleştiri ödevim için bir cevhermiş aslında bu kitap :D)

5 puan

Durun durun söylemeyin, bu kitap Ahmet Ümit in yazdigi ilk kitabi.
Dogru bildim degil mi?
Kapakta ismi yazmasa yemin verirdim onun degil diye.
Kitapla nasil cebelleştim anlatamam.

Profil Resmi
3 puan

Anlayamadığım derecede kötü kurgulanmış bir kitap. Ahmet Ümitin içinde bu kadar boşluklar bulunan bir roman yazması tam bir hayal kırıklığı. Heyecan yaratmak için oluşturulmuş sürüyle kuşku ve açıklanmayan sürüyle kuşkunun yanında laf olsun diye yazılmış bir son.

6 puan

okuduğum 7. Ahmet Ümit kitabı.. çok şey katmadı ama zaman kaybı da değildi..


Baskı Bilgileri

Ciltsiz, 280 sayfa
2010 tarihinde, EVEREST YAYINLARI tarafından yayınlandı


ISBN
978-289-885-1
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

iremulu mert01 eceeskin yildizalper mertmhrbn
7 kişi

Okumuşlar

Giskard HakanCOLAK serem MuratSumbul Ophelia
449 kişi

Okumak İsteyenler

Cessie AFD dosemen Şerife Beşparmak eroltr
94 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski