Çalışma , okuma ,öğrenme ve kendini geliştirme üzerine kurulu hayat felsefesi ilgimi çeken beni okumaya sevk eden sebepler oldu, fakat aynı heves ile okuduğum 2.kitap lüzumsuz adamı gerçekten lüzumsuz buldum. Keşke tadında bırakıp 2.sine başlanmasaymış. Bu kitabı okuduktan sonra ikinciyi okurken magazin programlarının tekrarları gibi hissettim. İki kitabın söyleşileri ard arda yapıldı ise bir süre sonra kendini anlatan kişinin egosunun şişmesi ve düşüncelerinin doğruluğuna kendisinin inanması zayıflığına düşmüş İshak bey. Ülke siyaseti hakkında bu kadar yorum yaptıktan sonra Gezi sonrası ve tapeler sonrası da yorumlarını duyabilmek isterdim

İlk kitap lüzumlu adam bana iş hayatında farklı bakış açıları sundu. İkinci kitap lüzumsuz adamı biran evvel okumak istedim. Fakat hayal kırıklığına uğradım. Tekrarlar o kadar fazla ki iki kitabı okumak gereksiz geliyor. Özellikle ikinci kitap politika ile fazla dans ediyor. Bittiğinde ise aklıma kurcalayan şu oldu bugün İshak Bey e Fethullah Güleni ve Recep Tayyib Erdoğanı sorsak acaba hangisini eleştirip hangisini göklere çıkarır diye düşünüyorum ? Kitap ta her ikisini de göklere çıkarmış ama hayat çok hızlı akıyor ülkemizde düşünceler bir kaç ayda çok değişebiliyor. Bu durumu gerçekten çok merak ettim. Bu kadar çok sosyal demokratım diyen birisinin bir tarafta başbakanın ateşli savunucu iken Gezi olayları hakkındaki yorumu da benim için merak uyandırdı.