mucdem, 1715 adet değerlendirme yapmış.  (41/245)
Düzenbazın Kalbi
Düzenbazın Kalbi

7

Serinin ilk kitabını okuduktan sonra araya başka kitapları okumuştum. Şimdi seriye devam… Serinin ilk kitabı olan “Hainin Oyunu” kitabından bir tık daha iyiydi. İlk kitap Kestra’nın Olden Hançeri’ni ele geçirip Lord Endrick’i yok etmek için yeni bir yola girmesiyle bitmişti. Seride olaylar kaldığı yerden tüm hızıyla devam ediyor. Kestra ile Simon bu sefer ayrı cephelerde ortak düşmana karşı savaşmaya hazırlanırken düşmanları işlerini daha da zorlaştırıyor. İkilinin birlikteliğini okurken duygu olarak hissedememiştim; bu sefer düşman safhalarda okurken daha inandırıcı geldi bana. Herkes, her şey bu kaosun ortasında bu ikiliye karşıyken nasıl tekrar aynı yolda birleşecekler çok merak ediyorum. Ve bu sebeple vakit kaybetmeden serinin son kitabına başlıyorum.

Akıncı
Akıncı

10

On iki kitaplık Highland Guards serisinin sekizinci kitabı, İskoç Kralı Robert Bruce’un hayalet ordusunun üyelerinden Akıncı’nın hikayesini anlatıyor. Yazarın iki farklı serisi şu ana kadar Türkçe’ye çevrildi. Highland Guards serisi ise favorilerim arasında. Seride genelde İskoç – İngiliz düşmanlığı üzerinden konu işliyor. Bu kitabında da Akıncı adıyla bilinen Robert Boyd, haklı sebeplere dayanarak İngilizlerden nefret ediyor. Eline fırsat geçtiği gibi İngilizleri dize getirmek için önemli birini rehin alır. Ama işler hiç de Akıncı’nın istediği yönde gitmiyor.. Güzelliği dillerde olan İngiliz Leydisi Rosalin ile Robert Boyd’un yolları altı yıl sonra tekrar kesişirse; Aşk ve Tutku mu yoksa Nefret ve İntikam duygusu mu galip gelecek? Çok ama çok keyif alarak okudum, nasıl bitti anlamadım. Umarım sevgili yayınevi, serinin devam kitaplarını da seri biçimde çıkarmaya devam eder. ******** “Lütfen,” dedi yumuşak bir ses tonuyla. “Bunu yapmayın. Bizi bırakmanızı rica ediyorum.” Kızın bakışı Robbie’yi huzursuz etti ve yine sanki onu tanıyormuş gibi hissetti. Robbie’nin yüzünde bir şey arıyor ama bulamıyor gibiydi. Bir şey bekliyor gibiydi. “Bunu neden yapayım?” Gözlerini Robbie’den hiç ayırmıyordu. “Çünkü bunu bana borçlusun.”

Bukalemun / Yaman
Bukalemun / Yaman

8

Yazarın kalemiyle watpadde ilk Anka kitabı sayesinde tanışmıştım. Ve o zamandan beri düzenli takipçilerinden biriyim. Her kitabında bizde uzun süre etkisi azalmayacak karakterler ortaya çıkarıyor. Hepsi kendi hikayesinde efsaneleşiyor.. Bukalemun da o hikayelerden biri Serinin üçüncü kitabı yeni bir olayın habercisi olarak bitmişti. Dördüncü kitabı tam bittiği yerden başlıyor. Ve tüm hızıyla devam ediyor. Yeni karakterler giriyor, çiftlerimizin arasına bir çift daha katılıyor. Yazar, kitaplarında sevginin gücünü çok güzel hissettiriyor. Bu ister aile ister dost ister sevgili olsun.. Konusunu anlatmayacağım sadece şu kadarını söyleyebilirim: Aksiyonun, heyecanın ve en önemlisi sevginin dozu hiç ama hiç düşmüyor. Seri beş kitaptan oluşacak diye biliyorum; serinin son kitabını büyük bir merakla bekliyorum. ------------ “Ulan ne karı köylü oldun sende!” dedi Fırat yüzünü buruşturarak. “Girmediğin delik, gözdağı vermediğin manyak kalmadı, Zeynep’ten mi korkuyorsun!” “Abi o heriflerin hiçbiri koynuma girmeyecek ki? Ya bir gece sinirlenir de böbreğimi almaya kalkarsa?” ********* “Bu evin havasından suyundan mı yoksa içindekilerden bulaşan bir hastalık mı ben hiç anlamadım… Oğlum, bu kız tırsak, ürkek bir şey değil miydi? O niye cengavere döndü de takıldı bunların peşine gitti?”

Dikenlerin Büyüsü
Dikenlerin Büyüsü

8

Yazar, büyülü bir dünya ile karşılıyor konuklarını. Betimlemelerle, okuduğum büyülü atmosferle kitaptan çok etkilendim. Ve tek kitap olmasına üzüldüm. O kadar gereksiz uzatılan, tek kitap ile yetinmesi gerekirken seriye tamamlamak için saçmalayan bazı kitaplar varken bu kitabın tek kitap sığdırılması üzdü. Eksikleri yok muydu, bence vardı. Ama kitap o kadar doluydu ki; heyecan, aksiyon hiç eksilmedi. Nathaniel ile Silas’ı daha çok okumak isterdim. Kurgu genelde Elisabeth’in çevresinde şekillenmiş olsa da havada kalan konular vardı. Ama yine de çok güzeldi. Konusundan bahsetmeyeceğim ama bu tür fantastik kitapları seviyorsanız okumanızı kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitaptı. -------------- “Neden bütün dünya inanmazken sen inanmaya devam ettin?” Elisabeth, buna nasıl cevap vereceğinden emin değildi. Ona göre bu soru çok da anlamlı değildi, bir anlamı vardıysa bile anlamak istediği türden değildi. “Hiçbir şeye inanmazsan hayatın ne anlamı kalır?” diye sordu cevap olarak. ********* “Nasıl fayton kullanacağını bilmediğini sanıyordum,” diye bağırdı toynak sesleri arasında. “Daha neler!” diye bağırarak cevap verdi Nathaniel. “Yeterince teşvik edildiğimde çok hızlı öğrenirim.” ****** “İtibarını zedeliyorum, değil mi? Diye sordu. Elisabeth seyircileri gözlemlerken. “Endişe etme,” dedi Nathaniel. “İtibarım zedelensin diye yıllardır çok uğraşıyorum. Belki bugünden sonra nüfuzlu aileler bekar kızlarını mancınıkla bahçeme fırlatmaya çalışmaktan vazgeçer. Bu bir kere gerçekten oldu bu arada. Kızı kürekle kovalamak zorunda kaldım.”

Hainin Oyunu
Hainin Oyunu

7

Yorumuma geçmeden önce belirtmek isterim ki, bir seriyi bu kadar sürede tamamlayıp bizlerin okumasına fırsat verdiği için sevgili yayınevi @yabanciyayinlari na çok teşekkür ederim. (Keşke devamını beklediğimiz serilerin yayın haklarını da siz alsanız) Başta da bahsetmemden anlaşılacağı gibi üçleme olan seri tamamlandı. Ve ben çıktığından beri çok konuşulan ve benimde ilgimi çeken serinin ilk kitabını temin eder etmez okudum. İlk seri akıcıydı, kitap ilerledikçe heyecan dozu gittikçe artıyordu. Yalnız duyguları yansıtmakta ve kitabın türünü yansıtmasında yüzeysel kalmış. Dikkat Spoiler!!! Kitapta üç ayrı bir grup var, klan da diyebiliriz. Dallisorlar, Koraklar, Halderianlar… Korktukları kişi ortak.. Üç grup da Olden Hançeri’nin peşinde.. Kestra Dallisor, bu oyunda piyon gibi gözükse de; kendisinin piyon olmaya hiç niyeti yok. Geneline bakınca akıcı, sürükleyici bir kitaptı. Sadece başta da belirttiğim gibi duyguların yansımasında eksilik var. Yazar romantizm zorda olsa araya sıkıştırayım demiş ama sadece sözde kalmış. Umuyorum ki ikinci kitapta bu eksiklik olmaz. --------------------- Konuşmaya çabaladım ama sözlerim çığlıklarımın arasında kaybolup gitti. Beni öldürüyordu ve bunu yaparken keyif aldığını hissedebiliyordum. “Sen kimsin ki benim emirlerimi reddediyorsun?” dedi Endrick. Kimdim ben? Cevap vermesi bundan daha imkânsız bir soru soramazdı.

Ejderha Varisi
Ejderha Varisi

6

Serinin ilk iki kitabını daha çok sevmiştim; daha heyecanlı ve aksiyon doluydu. Birde tabi ilk iki kitabı art arda okumamın etkisi de var bunda. Varis üçlemesinin son kitabında; Trinity artık savunmadan çıkıp saldırıya hazırlanmaya başlıyor. Özel kişiler için korunaklı bir yer olan Trinity, bu sefer saldırıya açık bir durumda. Seph, Jack, Ellen, Anaweir olan arkadaşları, Jason, Maddison… Trinity halkı bu sefer birlik olmak zorunda.. Kitabı okurken azıcık sıkıldım. İlk iki kitabı daha akıcıydı.

Mucizeler Adası
Mucizeler Adası

8

Yazarın kalemi her yeni eseriyle birlikte gittikçe güçleniyor. Hayatı kayıplarla dolu, bekleyeni olmayan yalnızlığın içinde kaybolmuş Kumsal’ın geleceğine yön vermek için, onun için çok önemli bir yere sahip olana Bahamalar’a gidip geçmişiyle vedalaşmak istemesiyle yeni umutlara yelken açıyor. Umudu, yeniden sevmeyi, ufak şeylerle mutlu olmayı anlatan güzel ve naif bir kitaptı.