Bildiğiniz Simurg hikayesi ile açılışı yapar.Bir nevi vahdet-i vücut yanlısıdır fikirleri.ki Simurg hikayesi de özünde buna değinir. Kitabı okurken bir mesnevi olsun elinizde.İş bankası yayınları ile başlamışsanız kitaba arkasındaki açıklamalar yeterli olmuyor.Mahşer günü tüm diller kaybolur yalnız arapça konuşulur diyerek saçmaladığını düşünsem de genel anlamda dini içerikli bir eser.Farklı bir oluşum beklemeyiniz.Bilindik şahıslara övgü var.(Halifeler gibi) Tavsiyem rastgele elinize alıp okumaya kalkmayınız.Her kitap okunmaya değerdir.Ancak bu gibi eserler vakti geldiğinde okunmalı.
Atmasyon yok, iftira yok. Kanıtları ile başbakanın ağzından dökülenler ve görmezden gelinenler,gelenler.““We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties...”Wall Street Journal’dan Tayyip’in sözleridir bunlar. Nedir anlamı? Kahraman çocuklarımızın anavatana en az kayıpla dönmesini umuyor ve dua ediyoruz.Yazar çoğu yerde yorum bile katmamış sadece olanı olduğu gibi vermiş. Ancak birileri bundan rahatsız olmuş. Biz savaşa katılmazsak daha çok ABD'li ölür ve Amerikalılar bunu hiç unutmaz Dönemin Dış işleri bakanı Yaşar Yakış’ın sözleri değil mi bunlar? Başbakan Hizbullah liderini davet etmedi mi ülkemize? Tabi Hasan Nasrallah da İsrail korkusuna gelememişti ayrı bir mevzu inanmayanlar için bknz; http://www.aksam.com.tr/2010/06/27/haber/dunya/5598/turkiye_ucak_vermeyince_gelmedi.html Ardından ; http://www.birebir.net/goster.asp?d=%23709303 ( İBDA-C nin taraf dergisi içeriğine göz atmanızı sonrada Sivas katliamı Kemalist işidir diyen ilginç şahısların görüşlerini yeniden gözden geçirmesini umut ediyorum) Birebir bir taraf dergisi yazısı için başlık ise ilgi çekici Şanlı Sivas Kıyımı. http://www.psakd.org/seriatcilarin_sivas_yorumu.html Mehmet Metiner’i anlatıyor kitap(hani RTE nin belediye başkanlığı döneminde danışmanı olan İslamcı yazar varya, Pkk’nın militan kazanma şubesi olan Hadep’in genel başkan yardımcılığında bulunmuş, pkk yayın organı Demokrasi ve 2000’de yeni gündem adlı gazetelerde yayın danışma kurulu ve köşe yazarı olan kişi) ‘İktidar olabilmek için gerekirse papaz elbisesi bile giyerim’ diyen kim idi?(inkar da etmişti ya) (ayrıca giymiştir çok da yakışmıştır orası da ayrı mevzu); http://www.hakancem.com/YAZILARIM/SIMGELER/tayyipcubbe.jpg http://www.milliyet.com.tr/2002/05/30/siyaset/siy07.html Karısının yıldırım aşkı ile tutulduk,aşk evliliği yaptık sözlerine karşı görücü usulü ile evlendik 16 yıldır evliyim ancak hiç aşık olmadım diyen başbakanı yazıyor. Necip Fazıl’ın Menderesten örtülü ödenekten aldığı payı yazıyor.Atatürk’ün sağlığında bile daha Atatürkçü olduğunu yazıyor.Ne diyor peki; İrticaya karşı kendini kale gibi tanımlıyor.Menemen olayı sonrasında Hakimiyet-i Milliye gazetesinde irticayı ‘zift ruhlu zehir’ olarak tanımlıyor.Menemen olayını lanetliyor;İrtica yatağımızın başucundaki bir bardak suya karıştırılan zehirdir… ’Ve Büyük Doğu Dergisi’nde Atatürk’ün ölmediğini bir gün mutlaka geri döneceğini yazıyor ve şunları söylüyordu; Evet lâf ve hayâl, yâhut fikir ve remz âleminde değil, doğrudan doğruya madde ve hakikât dünyasında Atatürk hayata dönecektir.… Bir gün onu, kâfuriden yontulmuş asil ve parmaklarıyla kılıcın kabzasıbı kavramış zarif ve ince edâsıyla bir masaya eğilmiş ve gök gözleriyle dünya haritasını süzmeye başlamış olarak olarak göreceğiz”. Tabi menderes hükümeti Amerika ile ilişkileri üst düzeye çıkarınca neler oluyor? ‘Amerikan politikasını korumakla mükellefiz.Amerikan siyasetini tutmak biricik yol.’diyor Fadime Şahin Müslüm Gündüz rezaletini Ergenekon yaptı diyenler ne hikmetse bu rezilliğin yaşandığı evin sahibinin vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez olduğunu görmezden geliyorlar. Ağustos 2009 yılında ABD’deki Bijan mağazası vitrinine ünlü müşterilerinin adını yazıyor.Erdoğan listede başı çekiyor.(tabi mağazadaki en düşük takım elbise fiyatı 30 bin dolar) Ama tok açın halinden anlamaz demişti değil mi RTE?Zaten hepimiz wikipedia’yı biliriz.Oradan da mal varlığı,soyu sopu,girip çıktığı dergahlar tarikatleri öğrenebiliriz; http://tr.wikipedia.org/wiki/Recep_Tayyip_Erdo%C4%9Fan suriye'yi lübnan'dan çıkardıkları gibi, bizi de kıbrıs'tan çıkartırlar. Birileri bize çık der, kuzu kuzu çıkarız Kimindi bu söz? Milli Piyango zulümdür(Hürriyet 1994) diyen başbakan ve okul arkadaşını Timurtaş hocanın oğlu Bekir Yunus Uçar yakın zamanda Spor toto teşkilatı Müdürü olmadı mı? Fahri Topçu,Türkiye Görme Engelliler Konfederasyonu Başkanı Turhan İçli,Gülnur Erengül,Alper Ateş,Sezen Baki,Sevim Tanürek bu isimleri bir arayın tarayın.Neler bulacaksınız? Basın özgürlüğünü yazmış Sayın Poyraz;’İşte tanıklar.beni Akşam’dan sen kovdurdun Tayyip Bey’ diyen Sebahattin Önkibar’ın sözlerine yer vererek. Tayyip onun için “Benim idolüm” diyordu.Aynı zamanda dünürü.(Sadık Albayrak)Ve yine bu Sadık Albayrak ne diyor bir kitabında; “…İki paralık Mustafa Kemal kuvvetinin baskısına boyun eğerek İngilizlerin, Fransızların ve sair devletlerin İstanbul’dan çekilip gitmelerini ancak Kemalistlerin idam ettiği Türk aklı kabul edebilir…” Homoseksüel haham yamağı Tuncay Güney ve Emine Şenlikoğlu arasında geçenler yazıyor. Şimdi bunların ne ilgisi var kardeşim diyeceksiniz kitapla.Hepsi kitabın içerisinde mevcut. Burada yazdıklarım sadece içerisinden bir kısımdır,küçük bir parçadır.Kitabın içerisinde daha neler var.Ancak tek bir şey yok.İftira.(Çünkü her şey kanıt ve belgeleriyle var)
Kitabın ilk sayfaları otobiyografi niteliğinde.İleri kısımlarında dikkate alınması gereken kişisel görüşlere yer verilmiş.Bazı soruların cevapları bulunmakta;pkk neden şehir eylemleri yapmakta?pkk kamplarının içeriği,kamp kuralları vs Polis teşkilatı içerisindeki bilgisizlikten yakınma hali ile karışık bazı etiketçi ifadeler var.Marksistler,felsefenin temel ilkelerini okuyan insanlar teröre eğilimli,chpliler içki içerler,mhp liler mafyacı gibi. Ancaaak asıl fırtına kitabın ortasından itibaren kopuyor; Devsol,tikko,pkk eylemlerine yönelik mücadeleler, Jitem gerçeği ve Cem Ersever olayı, Atatürkçülük hakkında (s.333) önemli bilgiler, Hatta öngörüde bulunarak Öcalanın 10 yıl içinde içeriden çıkacağını ve bunun için demokratik açılıma borçlu olduğunu,demokratik açılım ne kadar başarılı olursa içeriden çıkma şansının o denli artacağını anlatmış. Sonlara doğru; Emin Arslan(emniyet içerisindeki cemaatçi,fetullahçı yapılanmayı dosyalayan polis),Mustafa Gülcü(Fetullahçı örgütlenmeye şiddetle karşı çıkan polis) neden içeri alındı? Danıştay olayını Ergenekon üzerine yıkmaya çalışan Ankara polisi diğer yandan bu olayın failinin Şeyh Salih Kurter olduğunu söyleyen İstanbul polisi, Cihaner'in usulüne uygun yürütmediği soruşturma ile çalışmalarının nasıl da çarpıtılarak,abartılarak içeri alındığı(hatırlanılırsa ismailağacılar ve fetullahçılar ile ilgili çalışmaları vardı), Tuncay Özkan'ın çelişkili ifadeleri, Ve son bombası Ahmet Şahinalp(cemaatin İmamı)nın çantasından fetullaha postalanmak üzere çıkan belgeler. Okunuz okutturunuz. Binaenaleyh Yılmaz Özdilin köşe yazısını da ardından okumak idrak yollarınızı açacaktır; http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=15911917&yazarid=249&tarih=2010-10-01
Bu bildiğimiz Salome değil yalnız. İncilde anlatılan yaftizci yahyanın başını isteyip dudaklarına öpücük konduran Salome. Ancak kitap bu hikayeyi anlatmıyor.İrlandalı eşcinsel yazar Oscar Wilde ın Salome yapıtının,tarihteki cesaret dolu ilginç kadınlarca uyarlanışını sergilenişini anlatmakta.Meraklısı için ilginç bir eser ancak pek de iç açıcı değil.Yine de striptiz için modern bir yazı olmuş.
En zor anda Enki ortaya çıkıp Anunnaki liderlerine şaşırtıcı bir teklifte bulundu.:Gelin dedi bu işi yapabilecek bir ilkel işçi yaratalım!şaşıran tanrılar meclisi böyle yeni bir yara: tığın nasıl oluşturulabileceğini sorduğunda Enki onlara söz konusu yaratığın ‘’zaten mevcut’’ olduğunu açıkladı.:Yer yüzünde evrimleşmiş ama Anunnakilerin evrimsel aşamasına henüz ulaşmamış bir insansı mevcuttu.Tüm yapmamız gereken dedi Enki onların üzerine tanrıların işsaretini basmak;yani Anunnakilere benzemeleri için genetik yapılarıyla oynamak. Yapılan tartışma ve önerilen çözüm Kitab_ı Mukaddeste şu şekilde yankılanır : Ve Elohim dedi: ‘’Suretimizde benzeyişimize göre İnsan yapalım.’’ …Yorucu işlerden kurtulma ihtimalinin çekiciliğine kapılan tanrılar kabul ettiler… …Bu başarılı genetik bileşimi kullanarak yavaş bir –bizim klonlama dediğimiz-kopyalar çıkartma süreci başladı.Anunnaki dişilerinin doğum tanrıçaları olarak hizmet vermesini gerektiren bu üreme sürecinde bu ilkel işçi 7 erkek 7 kadın olarak 2 takım halinde klonlandı. …Klonlama yavaş bir süreçti ve yeni yaratık bir melez olduğu ve kendi başına üreyemediği için doğum tanrıçalarının hizmetini gerektirmekteydi.Böylece Enki bu süreci hızlandırmak için ikinci bir genetik mühendislik becerisi gerçekleştirdi ama bu kez kendi inisifiyatini kullanmıştı.Şimdilerde bizim X ve Y dediğimiz kromozomlarla oynayarak insan ırkının kendi başına üremesini sağladı. …Enlil öfkeden kudurdu.’’Adem’i bizden biri gibi kıldın artık üreyebiliyor bir adım daha atacak olursa yaşam ağacının meyvesine de uzanacak’’ İşte insanoğlu kendi başının çaresine bakmak üzere Aden Bahçesi’nden böyle kovuldu ama azalıp yokolacağına üreyip çoğaldı.