Çocuk masalları gibi görünüyor ancak yolculuğu sırasında içimizden birilerine rastlamış,onları masallaştırmış mantık timsali çocuk anlatılıyor. Yıldızları sayan sahiplenen adam,içtiğinden utanip içen adam,kibirli adam,kurallara sadık adam vs. Altı çizilesi satırlar mevcut. 'insanlar arasında yalnızdır insan' dedi yılan. 'sırf beni üzmek için ölmeye kalkardi' 'insanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Ama dost satan bir satıcı olmadığından,insanların dostları da yok artık' Sadece 1 saat ayırıp arşivinize katmanız gereken bir masal.
Belki biraz uzun olacaktır yorum ancak kitabı anlamak için okunması gerekiyor. (...)“İngiltere, Avrupa ve Asya’da gerek doğrudan doğruya Sultan’ın hakimiyeti altında bulunan, Türkçe konuşan ve gerekse özerklikten faydalanan vilayetlerde, Türkiye’nin ecnebilere karşı bağımsızlığını ve memleket içinde sessizliği temin etmek için gerekli gördüğü yerleri 15 yıl süreyle işgal edecektir… İngiltere, dostluk hisleriyle duygulanarak Osmanlı Bakanlıklarında gerekli görülen yerlere İngiliz müsteşarlarının Sultan tarafından tayinlerine izin verecektir.Bundan başka İngiltere hükümeti, her vilayette birer İngiliz Başkonsolosu tayin edecek ve bu konsoloslar 15 yıl süreyle vali yanında müşavirlik görevi yapacaktır. Vilayet, Belediye Meclisleri seçimleri ve parlamento üyelerinin seçimi İngiliz konsoloslarının kontrolleri altında yapılacaktır. İngiltere hem başkent İstanbul’da hem vilayetlerde maliyi çok sıkı kontrol etme hakkına sahip olacaktır. Anayasa, Doğu halkının siyasi anlayışına ve yeteneklerine uygun olarak sadeleştirilecektir(...) Vahdettin'in sözleri: "Bir millet var koyun sürüsü...Bir çoban lazım,o da benim!" Bir anekdot: Abdülmecit Efendi,Eski Mısır Kralı Faruk'la hilafet pazarlığı yapmıştır.Mısır Kralı Faruk,halifelik makamı karşılığında 45.000 İngiliz Lirası vermiş,Cumhuriyetin ilk ve son halifesi Abdülmecit ise 200.000 İngiliz Lirası istemiştir.Taraflar anlaşamadıkları için satış gerçekleşmemiştir...Sadece bu bilgi bile Atatürk'ün halifeliği kaldırma konusunda ne kadar ne kadar haklı olduğunu göstermeye yeter sanırım(...) (...)Padişah,bu iç savaşı,1919 güzünden 1920 güzüne kadar yaklaşık bir yıl sürdürmüştür.İç savaşı Damat Ferit'ten çok Vahdettin'e mal etmek gerekir,zira bu dönemin önemli bir bölümünde Ferit iş başında değildi(...) (...)Vahdettin,1923'te Mekke'de yayınladığı beyannamede Atatürk'ü,Kurtuluş Savaşı'nı başlatması için seçerek Anadolu'ya göndermediğini,MUSTAFA KEMAL'İ ANADOLU'YA GÖNDEREN KABİNEYE UYDUM" diyerek itiraf etmiştir. 237.sayfada "Paşa Paşa! devleti kurtarabilirsin" cümlesinin iç yüzü ve anlatılmayan yanları anlatılıyor. Vahdettin'in Atatürk'ü Samsun'a yollarken verdiği 40.000 altın yalanı anlatılıyor. 254.-279. sayfada sağlam tespitler yapılmıştır. 297. sayfada Fikret Başkaya'nın herhangi bir belgeye dayanmadan kendi mantıksal çıkarımlarıyla ifade ettiği sözler için Mondros ve gizli antlaşmalarla İngiltere,Rusya,Fransa,İtalya,Yunanistan'ın Osmanlıyı nasıl bölüştüğüne bakması gerekir şeklinde küçük bir hatırlatma yapmıştır.Bunun nedeni Paradigmanın İflası eserinde "kurtuluş savaşı emperyalizme karşı verilmiş bir savaş değildir." demiştir. Devamında S. Meydan gün-ay-yıl olarak emperyalist güçlerin 81 yerin işgalini sıralıyor.Dönemin gazete örnekleriyle konuya açıklık kazandırmış. İngilizlerle sıcak çatışma olmamıştır diyen ahmaklara ithaf olunacak kaynaklarla ciddi bir eser hazırlamıştır.Üstelik alfabe ile alakalı çoğu insanın bihaber olduğu bilgilere de yer vermiştir.Dili gayet basit.Asla sıkmıyor bilakis sürükleyici bir roman okur gibi sürekli okuma isteği uyandırmakta.