gökyüzübenim, 64 adet değerlendirme yapmış.  (3/10)
Daha
Daha

7

Hakan GÜNDAY’ın okuduğum tüm romanlarında aynı şeyle karşılaşıyorum. Beklenmedik, güzel bir fikirle başlıyor her şey. Sonra yazar bu fikri lastik gibi sündürmeye başlıyor, kopana dek. Okur olarak kendimi “Tamam, tadında bırak artık.” derken buluyorum. Ve maalesef roman benim için çok güzel başlayıp ortalama düzeyde sona eriyor. Yine öyle oldu. Oldukça karanlık bir romandı benim için. Kurgusu tahminlerimin dışına çıktı, merakla okudum. Ana karakterle bağ kurmam pek mümkün olmadı. Ama Rastin çok uzun süre aklımda kalacak. Hatta spiral yönetim şemasıyla ilgili kısmı tekrar tekrar okuyabilirim. Öyle sevdim. Yazarın diğer romanlarını da takipte olacağım. Belki bir romanda uzlaşabiliriz, kim bilir.

Kün
Kün

9

Çok sevdim. Karakter hikayelerinin birbirine bağlanmasındaki kurgu şahane. Uzun sayılabilecek bir roman ama insan elinden bırakamıyor. Başlangıçta Konya şivesini okurken akıcılığı kaybettim. Sonra öyle bir alıştım ki kitabın sonuna doğru artık bundan mahrum kalacağım için üzülmeye başladım. Okurken zaman zaman sesli gülmekten alamadım kendimi. Kitabın sonuysa çok beklenmedikti. Uzun bir süre daha aklımda yer edecek.

Diriliş
Diriliş

5

Maalesef umduğumu bulamadığım romanlardan biri oldu. Yazarın klasik tarzından çok farklı ve fazlasıyla durağan ilerliyor. Okurken pek çok kez uyuyakaldım. Beni romana bağlayan şey arka kapakta yazan “ Stephen KİNG’in şimdiye dek yazdığı en dehşet verici sonla noktalanan roman olduğu” vaadiydi. Ancak bu vaadi karşıladığını düşünmüyorum.

Bugün Bize Kim Geldi
Bugün Bize Kim Geldi

7

Öyküden ziyade güzel bir anı kitabı. Pek neşemin olmadığı zamanlarda okumaya başladım ve zaman zaman sesli gülmekten alamadım kendimi. “Tercüme sanattır” ve “Sokakta köpekler evlenir” kısımları özellikle mükemmeldi. Düşündükçe bile gülüyorum. Sonunda da karnıma yumruk yemiş gibi bitirdim. Yazarın diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim.

Canan
Canan

2

Sözüyle, ruhuyla, hiçbir şekilde kabul etmediğim bir roman oldu Canan. Yazıldığı dönem düşünülerek pek çok şey mazur görülebilir ama bazı duygu ve düşünceler zamansızdır. ---- İçerik hakkında bilgi ----- Aldatılan kadına herkesin “Eşin elbet bir gün gelecek, sabret.” nasihatleri vermesi, kadınlık gururunun bu kadar yok sayılması, aldatılan bir başka kadının “ Eşimi çok seviyorum, beni istediği kadar dövsün yeter ki boşamasın.” sözleri hiçbir zaman diliminde kabul edilemez mesela. Kadınlık gururu 21. yy icadı değil. Bu kadar ayaklar altına alınmayı da hiç hak etmiyor. Aldatan adamın, eski eşini hayal meyal hatırlıyorken sırf arkadaşları nasihat etti diye eski karısına geri dönmesi ve kadına “ O büyük düşmanın artık yok.” demesi ise ayrıca şaşkınlığa uğratıyor insanı. Aldatma eylemine kendisi hiç karışmamış, tüm olanlar hayatlarına giren bir başka kadının başının altından çıkmış gibi. Bu sözlerin kabul görmesi ise ayrı bir hayal kırıklığı. En azından sonunun güzel olacağı ümidi taşıyordum ancak mümkün olmadı. ---- İçerik hakkında bilgi ---- Kitap nereden tutsam elimde kalıyor. Peyami SAFA’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nu okumuş ve çok sevmiştim. Bu romana da büyük beklentiyle başladım. Kitabın dili güzel, akıcı. Eski Türkçeyi de çok özlemişim. Ama konunun işleniş şeklini asla kabul etmiyorum.

Evrak Kürek Sektörden Arkadaşlara Giriş 101
Evrak Kürek Sektörden Arkadaşlara Giriş 101

7

Selçuk AYDEMİR’i epey severim. Bu kitabı da oldukça uzun bir zamandır bekliyordum. Ama yazarın diğer romanları gibi, tam olarak bir olay akışı içerisinde yazılmamış. Daha çok parça parça anılarını anlattığı, bu sırada sektöre girecek genç meslektaşlarına tatlı uyarı ve önerilerde bulunduğu bir kitap çıkartmış ortaya. Eğer sinema ile ilgileniyorsanız, size motivasyon sağlayacak ve yol gösterici olacaktır. Belirttiğim nedenler yüzünden kitabı okurken bana ait değilmiş gibi hissettim. Bu yüzden onu asıl sahibi olarak gördüğüm kişiye, sinema okuyan bir arkadaşıma emanet edeceğim. Yazarın gelecek kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum.

Rüzgarın Adı (Kralkatili Güncesi: 1. Gün)
Rüzgarın Adı (Kralkatili Güncesi: 1. Gün)

9

İşlerimin oldukça yoğun olduğu bir dönemde nasıl bitireceğimi bilemeden başladım. Ama uzun zamandır okuduğum en sürükleyici romanlardan biri oldu. Fantastik bir eser olmasına rağmen, ana karakterin kendisine bir sihirli değnek değmiş gibi yaşamaması oldukça gerçekçi olmuş. Romanın en sevdiğim yanı, her an her şey olabilir hissiyatıydı. Yazarın ilk romanı olduğunu öğrenince epey şaşırdım. Kullandığı dil oldukça akıcı ve başarılı. Serinin 2. kitabını da bir an önce okumak istiyorum.