tugay41

1 takip ettiği ve 3 takip edeni var. 12 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

tugay41, t0lga41 adlı üyeyi takibe aldı.
10 yıl, 7 ay
tugay41 okumuş.
Her Temas İz Bırakır - Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi

Kızılay, Sakarya Caddesi, SSK İşhanı, Dil-Tarih, Atakule, öğrenci evleri... ve Emniyet... Cinayet Masası. Behzat Ç., "yeni müktesebata" uyum sağlayamamış, lambur lumbur, "dişli" bir başkomiser. Müzik dinlemez, polis telsizi dinler. Kitap okumaz, gazeteye spor sayfasından başlar. Herhangi bir siyasi görüşü yok. "İçimizden birinin" üçüncü sayfa haberlerine yansımış hali gibi, adı bile tam değil. 1. Amatör'de duran toplara iyi vuran bir stoperken, topçuluğu bırakıp başkalarını tekmelemeye başlamış. Mesela beş lira için kalbinden adam bıçaklayanları, on üç yaşında kızlara tecavüz eden, namus için en yakın akrabalarını vuranları... Kendi adalet anlayışı bakımından sorun yok; "it uğursuz" kimdir, belli gibi görünüyor... Ama acaba öyle mi? Behzat Ç.'yi ve onun adalet duygusunu da rahatsız eden işler olabiliyor bazen hayatta... At izinin it izine karıştığı bir cinayet... Kim, niye öldürsün bu kızı? Hem niye bu şekilde? Siyaset karışmış desek?.. Garip... Öğrenci âlemine, başka âlemlere, ama asıl polis âlemine dikiz atan, entrikası bereketli bir polisiye...

Kızılay, Sakarya Caddesi, SSK İşhanı, Dil-Tarih, Atakule, öğrenci evleri... ve Emniyet... Cinayet Masası. Behzat Ç., "yeni müktesebata" uyum sağlayamamış, lambur lumbur, "dişli" bir başkomiser. Müzik dinlemez, polis telsizi dinler... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
tugay41 okumuş.
Erken Kaybedenler

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz...Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafazakârlığın kalesi...İşçiler, yoksullar, teyzeler, abiler... Kolay ağlayan sert adamlar... Taşra seyrekliği, mahallenin kalabalığı... Kıskanç, gururlu, saf ergenler... Emrah Serbes, çabuk öfkelenen, kolay vazgeçen, baştan çıkmış erkek çocukları konuşturuyor... Kederli, insana dokunan komik hikâyeler bunlar...Dizinin dizime değişi, Handanın annesi için bir kelebeğin kanat çırpışıysa benim için kasırgaydı. Kaç sene geçti, hâlâ unutmam, günde en az beş sefer aklıma gelir. Biliyorum bu durumun, kökeni memeden kesildiğim güne kadar uzanan psikolojik nedenleri vardır. Ama bir kadını unutulmaz yapan şey, bir vakitler ona duyulan arzunun şiddetiyle doğru orantılı değil midir? O arzunun kıyısında, gerçekleşme olasılığının tam yanı başında, sanki arada başka hiçbir engel yokmuş gibi rahat davranabilmekle, kendini o tatlı yanılsamaya kaptırabilmekle doğru orantılı değil midir? Bu olgunun da mı sorumlusu benim mutsuz geçen çocukluğum? Cevap? Yok! Kalırsın öyle...Taşrada ve kâinatta, yapayalnız kalmış erkek çocukların hikâyesi...Erken Kaybedenler... Yoldan çıkmış bir neslin manifestosu...

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz...Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafaza... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
tugay41 bir kitabı yarıda bıraktı.
Yatağımdaki Yabancı

Her biri yayınlandığı dönemin çok satanlarından olmuş Etekli İktidar, Bana Sırtını Dönme ve İki Kişilik Yalnızlık adlı kitapların yazarı Sinan Akyüz, günümüz ilişkilerini her yönüyle sorgulayan yeni bir kitapla karşınızda. Yatağımdaki Yabancıyı okuyunca ilişki oyunlarını ve dürüstlüğün gücü hakkında sıra dışı bakış açılarını keşfedeceksiniz.Ne düşünüyorsun? Haydi başla anlatmaya . BU işin sonunda acı çekeceğimi bilsem de seni dinleyeceğim.Bilmem. Hiç konuşmasak mı acaba? Dürüst olmak göründüğü kadar kolay değildir. Çoğu zaman kelimeler insanın boğazında düğümlenir. Anlatmak istersin ama o kadar kolay anlatamazsın.Aşkta dürüstlük ne kadar mümkün?Ya da mutlu olmak için dürüstlük şart mı?Saklanmış sırlar söylenirse ilişki daha mı güçlenir?Yoksa dürüstlüğün bedeli yalnızlık mıdır?Evli bir çift, bir gece, birbirine karşı sınırsızca dürüst olmaya karar verirler. Gece karanlığında riskli bir oyun başlar. Sahne, bir yatak odasıdır. Başrollerde bir kadın, bir adam ve gizlenmiş gerçekler vardır. İtiraflar ardı ardına gelmeye başlar.Acaba bir ilişki bu itiraf yükünü taşıyabilir mi?Bir denemedir yaşananlar: Acaba kırıp dökmeden, acı vermeden, yabancılaşmadan aşkta dürüst olmak mümkün mü?

Her biri yayınlandığı dönemin çok satanlarından olmuş Etekli İktidar, Bana Sırtını Dönme ve İki Kişilik Yalnızlık adlı kitapların yazarı Sinan Akyüz, günümüz ilişkilerini her yönüyle sorgulayan yeni bir kitapla karşınızda. Yatağımdaki Yabancıyı okuyu... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 3 ay
tugay41 okumuş.
Madam Bovary "Çizgi Roman Dünya Klasikleri"

Gerçekçilik akımını başlatan yazar Gustave Flaubertin bugün dünya edebiyatının temel taşlarından biri sayılan ünlü romanı Madam Bovary, Çizgi Roman Dünya Klasikleri serisinin beşinci kitabı olarak piyasada. 1850de arkadaşlarıyla Doğuya yaptığı iki yıllık seyahatten döner dönmez yeni eserini yazmaya başlayan Gustave Flauberti şöhrete işte bu roman, Madam Bovary kavuşturdu.Yazar, bu romanda romantik aşk ve şehvet hayallerine kapılmış Emmanın derinlikli bir portresini çizer. Bu gerçekçi portre onu 19. yüzyılın en meşhur ve etkin yazarlarından biri yapar. Gustave Flaubertin 1851 ile 1856 yılları arasında beş yılını ayırıp 35 yaşında tamamladığı, defalarca yeniden yazdığı, tek bir paragrafı üzerinde günlerce durduğu bu şaheser kısa şöyle özetlenebilir: Louis-Philippe hükümranlığı sırasında genç ve güzelliğinin doruğundaki Emma, çalışkan, ama bir o kadar da sıkıcı hekim Charles Bovary ile evlendiğinde, ilk bakışta gayet sıradan bir öykü başlamış gibi görünür. Bu dönemde insanlar para ve toplumsal mevkiden başka şey düşünmezler. Katıldıkları bir baloda ihtişamı ve toplumun ayrıcalıklı üst kesimini keşfeden Emma, kocasının sıradan ilgisinden yavaş yavaş uzaklaşır. Önce hayallerine sığınır, ardından baştan çıkartılmaya razı olur, gitgide borçlarını ve sevgililerini arttırır, aradığı mutluluğu kimsede bulamayınca da çökmüş, kaybolmuş bir halde, boşa harcadığı hayatının utancından kendini kurtaracak bir çıkış arar.

Gerçekçilik akımını başlatan yazar Gustave Flaubertin bugün dünya edebiyatının temel taşlarından biri sayılan ünlü romanı Madam Bovary, Çizgi Roman Dünya Klasikleri serisinin beşinci kitabı olarak piyasada. 1850de arkadaşlarıyla Doğuya yaptığı iki yı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
tugay41 okumuş.
Sevgili Günlük

11 Nisan 2007 Çarşamba. Az önce eski günlüklerime bakarken 14 yaşında yazdığım defterin bi sayfasının kopartılmış olduğunu farkettim. O gün ne olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Sayfayı yırttığım için pişmanım ve geç de olsa o günü anlatıcam aklımda kaldığı kadarıyla. Bi akrabamız arabasıyla takla atmıştı. Karşıda bi hastaneye yatırmışlar diye duyduk (galiba Validebağ hastanesiydi. Hababam sınıfı filmlerinin de çekildiği konu diye hatırlıyorum, öyle demişti babam.)

11 Nisan 2007 Çarşamba. Az önce eski günlüklerime bakarken 14 yaşında yazdığım defterin bi sayfasının kopartılmış olduğunu farkettim. O gün ne olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Sayfayı yırttığım için pişmanım ve geç de olsa o günü anlatıcam aklımda kald... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

tugay41 şu an ne okuyor?

Yeraltından Notlar

%0

Tutunamayanlar

%0

Favori Yazarları (5 yazar)

Favori yazarı yok.