tastevin

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 17 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
tastevin bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
tastevin şu an okuyor.
Guguk Kuşu

Jack Nicholson'un başrol oynadığı ve büyük bir başarı kazanan filme konu olan roman, otoritelerin sağır ve dilsiz olduğunu düşündükleri, yarı Amerikalı yarı Kızılderili şef Bromden'in akıl hastanesindeki yaşamını konu alıyor. Büyük Hemşire tarafından yönetilen bu insanların dünyasına günün birinde kumarbaz McMurphy'nin de katılmasıyla olayların günlük akışı değişir. McMurphy bu insanları sürü gibi görmekte, kendisi ise aksine sert karşı çıkışlarıyla onlar adına bu gri dünyaya adeta kükreyen bir tutum izlemektedir. Bu tutumun sonucunda bazen hüzünlü, bazen neşeli ve kahramanca gelişen olaylar insanın özgürleşmesine yönelik birçok soruyu da beraberinde getirir. McMurphy'nin bireysel olarak hastanedeki sisteme karşı çıkışları, onu iyileştirmek adına yapılan baskının yoğunlaşmasına sebep olur. Bu çelişkinin çözümünü veya yansısını ise yarı Amerikalı yarı Kızılderili şef Bromden'in değişiminde izleyebiliriz.

******

Guguk Kuşu, günümüz insanının toplumla çelişkilerini ortaya koyan bir roman. Kimin dediği olacak? Toplumun mu, gönlüne göre yaşayanın mı? Bir akıl hastanesindeki özgür ruhlarla disiplin sağlamaya çalışan yönetim arasındaki mücadeleyi olağanüstü bir ustalıkla anlatan Ken Kesey, bu ilk yapıtıyla Amerikan ‘karşıt-kültürünün efsanelerinden biri oldu. Roman 1975 yılında Milos Forman tarafından sinemaya aktarıldığında, başta delişmen dalavereci McMurphy rolüyle şeytani ve karizmatik oyunculuğunun temellerini atan Jack Nicholson ile katı ve sadist ruhunu taş bebek güzelliğinin altında saklayan Büyük Hemşire Ratched'ı canlandıran Louise Fletcher olmak üzere, film 5 Oscar ödülü kazanarak, bir başyapıt haline geldi.

******

Jack Nicholson'un başrol oynadığı ve büyük bir başarı kazanan filme konu olan roman, otoritelerin sağır ve dilsiz olduğunu düşündükleri, yarı Amerikalı yarı Kızılderili şef Bromden'in akıl hastanesindeki yaşamını konu alıyor. Büyük Hemşire ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
tastevin okumuş.
Guguk Kuşu

Jack Nicholson'un başrol oynadığı ve büyük bir başarı kazanan filme konu olan roman, otoritelerin sağır ve dilsiz olduğunu düşündükleri, yarı Amerikalı yarı Kızılderili şef Bromden'in akıl hastanesindeki yaşamını konu alıyor. Büyük Hemşire tarafından yönetilen bu insanların dünyasına günün birinde kumarbaz McMurphy'nin de katılmasıyla olayların günlük akışı değişir. McMurphy bu insanları sürü gibi görmekte, kendisi ise aksine sert karşı çıkışlarıyla onlar adına bu gri dünyaya adeta kükreyen bir tutum izlemektedir. Bu tutumun sonucunda bazen hüzünlü, bazen neşeli ve kahramanca gelişen olaylar insanın özgürleşmesine yönelik birçok soruyu da beraberinde getirir. McMurphy'nin bireysel olarak hastanedeki sisteme karşı çıkışları, onu iyileştirmek adına yapılan baskının yoğunlaşmasına sebep olur. Bu çelişkinin çözümünü veya yansısını ise yarı Amerikalı yarı Kızılderili şef Bromden'in değişiminde izleyebiliriz.

******

Guguk Kuşu, günümüz insanının toplumla çelişkilerini ortaya koyan bir roman. Kimin dediği olacak? Toplumun mu, gönlüne göre yaşayanın mı? Bir akıl hastanesindeki özgür ruhlarla disiplin sağlamaya çalışan yönetim arasındaki mücadeleyi olağanüstü bir ustalıkla anlatan Ken Kesey, bu ilk yapıtıyla Amerikan ‘karşıt-kültürünün efsanelerinden biri oldu. Roman 1975 yılında Milos Forman tarafından sinemaya aktarıldığında, başta delişmen dalavereci McMurphy rolüyle şeytani ve karizmatik oyunculuğunun temellerini atan Jack Nicholson ile katı ve sadist ruhunu taş bebek güzelliğinin altında saklayan Büyük Hemşire Ratched'ı canlandıran Louise Fletcher olmak üzere, film 5 Oscar ödülü kazanarak, bir başyapıt haline geldi.

******

Jack Nicholson'un başrol oynadığı ve büyük bir başarı kazanan filme konu olan roman, otoritelerin sağır ve dilsiz olduğunu düşündükleri, yarı Amerikalı yarı Kızılderili şef Bromden'in akıl hastanesindeki yaşamını konu alıyor. Büyük Hemşire ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
tastevin bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
tastevin okumuş bitirmiş.
Tavşan Deliğinde Fiesta

Arka Kapak

Juan Pablo Villalobos'un ilk romanı Tavşan Deliğinde Fiesta aralarında İngilizce, Almanca, Fransızca ve Portekizcenin bulunduğu birçok dile çevrildi. Bu kısa ama çarpıcı roman, karakterlerini Meksika başta olmak üzere Latin Amerika ülkelerinde gittikçe yaygınlaşan uyuşturucu tacirlerinin ve yolsuzluk hikâyelerinin anlatıldığı popüler tür "narkoedebiyat"tan ödünç alıyor. Ama onları eski kıtayla yeni kıtayı birbirine bağlayan zengin edebiyat mirasının ortasına yerleştiriyor.

Hikâyeyi bir çocuktan, Meksika'nın en büyük uyuşturucu tacirlerinden birinin oğlu Tochtli'nin ağzından dinliyoruz. Tochtli'nin tanıdığı insan sayısı on dört ya da on beş, bir sürü ölü de tanıyor, ama ölüler sayılmaz. Hayatta en çok istediği şey bir Liberyalı cüce suaygırına sahip olmak. Dünyanın her köşesinden gelen şapkaların bulunduğu devasa bir şapka koleksiyonu var. Yatmadan önce mutlaka sözlük okuyor, şapkadan tavşan çıkarır gibi sözlükten kelime çıkarıyor. Yaşadığı sarayın ya da deliğin dışındaki dünyayı özel öğretmeninin anlattığı kadarıyla biliyor.

Soru-cevap oyunu. Biri sözle vücudun belli bir yerine belli sayıda kurşun sıkıyor, ötekiyse cevap veriyor: canlı, ceset ya da henüz belli değil.

- Kalbe bir kurşun.
- Ceset.
- Sol ayağın küçük parmağının tırnağına otuz kurşun.
- Canlı.
- Pankreasa üç kurşun.
- Henüz belli değil.

Arka Kapak

Juan Pablo Villalobos'un ilk romanı Tavşan Deliğinde Fiesta aralarında İngilizce, Almanca, Fransızca ve Portekizcenin bulunduğu birçok dile çevrildi. Bu kısa ama çarpıcı roman, karakterlerini Meksika başta olmak üzere Latin Amerika... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Profil Resmi
tastevin okumak istiyor.
Dublörün Dilemması

... Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur. Dehşeti dengelemeye yatkınızdır. Başkalarının öçlerini de almaya hevesleniriz. Yetimlik bize kanlı doğaçlamalar yapma cüreti verir. Suçlamakla ya da suç işlemekle kaybolmayan bir masumiyet imtiyazına sahibizdir.

İtiraf etmeliyim ki, aziz okur, benim ömrüm, her birini gebertmek istediğim insanlarla aramdaki buzdağlarını eritmeye çalışmakla geçiyor. Mesela zenginlerden nefret ediyorum, ne yapayım, elimde değil. O restoran sürüngenleri, fiyaka kumkumaları, yapmacık kasvetin mıymıntı bekçileri, ticari bir şiveyle konuşan zehirli papağanlar, hileli bir neşe içinde geviş getiren bunak vampirler, modanın ipiyle kuyuya inen kibirli cambazlar, tatile gebe fırlamalar, alaturka bir sadizmle zıvanadan çıkanlar, alafranga bir mazoşizmle yılışıklaşanlar... Hepsine teker teker Kolombiya kravatı takmak istiyorum! [Kolombiya kravatı: Meksika mafyasının uyguladığı bir cezalandırma biçimi: Kurbanın gırtlağına bir delik açılır ve dili bu delikten sarkıtılır.]

Gerçi zamanla esnekleştim. Ulaşılması ve vazgeçilmesi en zor nimetin sükunet olduğunu anladım galiba. Tamam, zenginlere merhamet duyacak kadar güçlü değilim hâlâ, fakat sayıların artışındaki boşunalığın eşiğini görebiliyorum. İbrahim Kurban'dan öğrendiğim kadarıyla, yeşil banknotlar kamuflajdan başka bir şeye yaramıyor: Aptallığı, beceriksizliği, acizliği, yalnızlığı kamufle ediyorlar... Ayrıca, yetimlik zaman aşımına uğramaz, haddizatında yetim olmayanlar da yetimliğe doğru seyreder. Yani kimsesizlik, kimsenin tekelinde değildir: Kainat ve tarihin bekleme salonunda biraz soluklanıyoruz, çoğunlukla da adımız anonslanmadan kainata ve tarihe gömülüyoruz...

... Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur. Dehşeti dengelemeye yatkınızdır. Başkalarının öçlerini de almaya hevesleniriz. Yetimlik bize kanlı doğaçlamalar yapma cüreti verir. Suçlamakla ya da suç işlemekle kaybolmayan bir masumiyet imtiyazına s... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 1 ay
Daha Fazla Göster

tastevin şu an ne okuyor?

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.