sukes

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
sukes yarım bırakmış.
Yalnızız

"Ruhundaki arzularla dahil olduğu toplumun beklentileri arasında sıkışıp kalmış, kendi içinde parçalara ayrılmış genç bir kadın...

Genç kadının yalanlarının her biriyle ona olan aşkı biraz daha kaybolan ama yine de ondan vazgeçmekte zorlanan, orta yaşlı zeki bir adam...

Ve dokuları zamanın tozuna bulanmış kalın bir perdenin ardında gizli hatıralar...

"Ruhundaki arzularla dahil olduğu toplumun beklentileri arasında sıkışıp kalmış, kendi içinde parçalara ayrılmış genç bir kadın...

Genç kadının yalanlarının her biriyle ona olan aşkı biraz daha kaybolan ama yine de ondan vazgeçmekte zorlanan,... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
sukes okumuş.
Safahat

İstiklâl Marşı şairi Mehmed Âkif Ersoyun Safahât (safhalar; evreler) adlı kitabı, daha önce tek tek yayımlanmış yedi kitabından oluşur. Mehmed Âkif, bütün düşünsel yaşamının özü ve özeti olan bu manzumelerinde, tüm Müslümanların birleşmesini, İslâm dininin boşinançlardan arındırılmasını, asr-ı saâdete (Hz. Muhammedin dönemindeki yaşama biçimi) dönülmesini savunur. Safahâtın elinizdeki basımında, manzumelerin asıl metinleriyle, okurun bu metinleri daha iyi anlayabilmesi için günümüz diline uyarlanmış metinleri, bilinmeyen kavramların açıklandığı dipnotlarla desteklenmiş olarak verilmekte; şairin yaşamının, sanatının ve Safahâttaki şiirlerin incelendiği otuz sayfalık bir giriş yazısı yer almaktadır. Safahât: İnanmış bir adamın şiirleri...

İstiklâl Marşı şairi Mehmed Âkif Ersoyun Safahât (safhalar; evreler) adlı kitabı, daha önce tek tek yayımlanmış yedi kitabından oluşur. Mehmed Âkif, bütün düşünsel yaşamının özü ve özeti olan bu manzumelerinde, tüm Müslümanların birleşmesini, İslâm d... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
sukes okumuş.
Katre-i Matem

Roman, müzayededen alınan elyazması bir kitabın hikâyesi olarak başlıyor. Okurlar, bu elyazması kitabın açtığı kapıdan içeri giriyor, bir devre adını veren lalenin izinde İskender Palanın yarattığı etkileyici ve büyüleyici bir atmosferin içinde yol alıyor. İstanbul bu romanda, karmaşası, heyecanı, isyanları, kalabalığı ile lalelere bürünüyor. Öyle ki lale sadece bir çiçek değil, bir yaşayış tarzı, estetik bir tavır, kültürel ve tarihsel bir birikim olarak İstanbulu, hatta tüm Osmanlıyı çevreliyor. İstanbul, doğal tüm güzelliklerinin, mimari şaheserlerinin tarihî debdebesi ile beraber lalezarlara, lale yarışlarına, lale şiirlerine bezeniyor; lalelerin şehri, renklerin şehri, yaprakların şehri haline dönüşüyor. İskender Pala, Katre-i Matemde usta kalemiyle lalelere bezediği İstanbulda kavuşup doyulamayan, kavuşulamayıp yakan aşkların elemli ve Osmanlı hallerini de tüm ıstırap ve coşkularıyla anlatıyor. Sevdiğini, aşklarının ilk gecesinde kaybeden Şahinin macerasını anlatan roman, bu kaybın ardındaki esrarı çözmek için külhanlara, tomruklara, lalezarlara ve hatta Osmanlı sarayına kadar gidiyor. İşte bu yolculuk, okuru hiç ummadığı yerlerde hiç ummadığı maceralarla karşılaştırıyor.Cinayetlerin gölgesiyle giderek gizemli bir hal alan olaylar Lale Devrine nihayet veren Patrona Halil İsyanının yakıcı siyasal çalkantılarıyla birlikte çözülmeye başlıyor. Kalemimi hokkaya bandırdığım şu anda –ki Nevşehirli Damat İbrahim Paşayı canından; Sultan III. Ahmeti de tahtından eden cehennemden nişan Eylül İhtilalinin üzerinden henüz iki hafta geçti- şahit olduğum olayları yazıp yazmamakta kararsız sayılırım. Bilemiyorum. Yazmak gerektiğini düşündüğüm şeyler bir bakıma devlete ait sırları ifşa etmek gibi bir ihanetin ağırlığını da vicdanıma yükleyecek. Öte yandan Şarkın kutsal çiçeği laleye dair yorumlarda bulunacak ve belki şükufeciyan esnafını gücendirmiş de olacağım. Ama birisi çıkıp yiğit Şehzade Ahmeti, aşağılık isyancıların yaptıklarını, cennete benzeyen İstanbulu ve Sadabatın laleye kattığı zarafeti anlatmazsa bu dahi tarihe ve şehre haksızlık sayılır.

Roman, müzayededen alınan elyazması bir kitabın hikâyesi olarak başlıyor. Okurlar, bu elyazması kitabın açtığı kapıdan içeri giriyor, bir devre adını veren lalenin izinde İskender Palanın yarattığı etkileyici ve büyüleyici bir atmosferin içinde yol a... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
sukes okumuş.
Şah ve Sultan

Tutku…

Güzellik…

Aşk ve savaş. Sadece gönüllerin değil alınların, kemiklerin ve gözlerin alev alev yandığı savaş.

Kahramanlarını, Yavuz Sultan Selim’i de Şah İsmail’i de tarihin merdivenlerinde bir basamak aşağı indiren bir basamak yukarı çıkaran savaş.

Çaldıran...

Şimdi Çaldıran ne 500 yıl geride ne 500 yıl ileride.

Savaş tasında büyücünün gördüğü neydi?

Kızılbaşlık!

Sünnilik!

İktidar hırsı.

Aşkın bir çökelti gibi dondurduğu zaman!

Korku? Ya o?

Yazar biraz da korkuların üstüne gidendir.

Tarih ileriye doğru çözüldükçe ağacın kökleri de görülecektir.

Alevi de Sünni de bağlıdır o köke. Birdir o toprakta.

Gölgeler büyümüşse ışığı değil korkuyu yenmek gerekir.

Karanlık ve kör ışığın egemenliği boğmasın artık nesilleri.

Ve işte bir kez daha aşk!

Şiir kadar iktidar atında rüzgâra ve ateşe doğru yol alan iki hükümdar.

Şah ve Sultan…

Dünya incisi zarif ve asil kadınlar. Yeminlerine bağlı erkekler.

Masal kadar gerçek.

Büyüleyici olduğu kadar umut verici.

Şah&Sultan her cümlesi aşkla okunacak bir kitap.

İskender Pala’dan…

Tutku…

Güzellik…

Aşk ve savaş. Sadece gönüllerin değil alınların, kemiklerin ve gözlerin alev alev yandığı savaş.

Kahramanlarını, Yavuz Sultan Selim’i de Şah İsmail’i de tarihin merdivenlerinde bir basamak aşağı indiren bir basamak yukarı çı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
sukes okumuş.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa edebiyat - roman Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mesud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı gerisindeki hıçkırıklarını anlatır.

Peyami Safa edebiyat - roman Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mesud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Profil Resmi
sukes okumuş.
İnsan Ne İle Yaşar

Tolstoy İvan İlyiçin Ölümü, Kreutzer Sonat, Şeytan gibi eserlerinde olduğu gibi, bu uzun öyküsünde de hayata direnmenin manevi kaynağını arıyor. Feodal ilişkilerin gitgide çözüldüğü, tüm toplumsal katmanların bir altüst oluş yaşadığı Çarlık Rusyasında, yoksulluk ve baskı altında ezilen insanın, Tanrının verdiği sevgi için yaşaması gerektiğini hatırlatan Tolstoy, kutsal kitaplarda sıkça rastlanan kıssadan hisse öykü biçimine başvuruyor. Tanrının ölüm meleği Mihailin yoksul insanlar arasına karıştığı bu öykü, sevimli ve fantastik olduğu kadar, hayatı olduğu gibi anlatmasıyla gerçekçi de.Küçük insanın büyük yüreği.

******

Bununla beraber insanın ne ile yaşadğıı hakikatini bilmiyordum. Allahın bu üçüncü hakikati de günün birinde bana açıklayacağını ümit ediyor ve bu günü bekleyerek yaşıyordum. Böylece günler geçmeye devam etti. İnsan olarak yeryüzüne inişimin altıncı senesinde o kadınla ikiz kızları çıka geldi.

************

Vvarsıl bir Rus soylusu olan Tolstoy, sonraları Tolstoyalizm diye tanınacak olan bir soy anarşist Hıristiyanlığın temellerini atmış; kendisini mülksüzleştirmiş; mülkiyetin tutsağı olmaktan kurtarmıştır.
İnsan Ne İle Yaşar, adlı bu yapıtında iyilik-kötülük; açgözlülük-tokgözlülük, hayat-ölüm benzeri karşıtlıkların erdemli bir yanıtını didaktik biçemiyle vermeye çalışırken; kısa, ibretlik öyküler yazmaktaki becerisini de sergiliyor.

************

İnsan Ne İle Yaşar, ünlü düşünür ve yazar Tolstoyun okuyucunun manevi dünyasına hitap eden hikayelerinden oluşan en önemli eserlerinden biridir. Kitaba ismini veren hikayede, fakir bir ayakkabıcı ustası olan Simon tarafından kurtarılan Michael, şu temel soruların cevabını bulmaya çalışır: İnsana yön veren şey nedir, insana ne verilmemiştir, insan ne ile yaşar?
Kitapta yer alan kısa hikayelerde Tolstoy insan doğasındaki iyilik ve kötülüğü, bencillikle ve paylaşımcılığı inceleyerek, okuyucuya ibretlik dersler verir.


************

Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eserin önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.İlköğretimde 100 Temel Eserin bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.

************

...Kadın kendisinin olmayan çocuklara duyduğu sevgiyi gösterip ağlayınca, içindeki Tanrıyı gördüm. O anda insan ne ile yaşar anladım. O an, Tanrınm son dersini verdiğini ve beni bağışladığını anladım. O anda üçüncü kez gülümsedim....insan Tanrıyı daha iyi anladıkça, Onu daha iyi tanır. Tanrıyı daha iyi tanıdığı zaman da, Ona daha yakınlaşır, böylece Onun iyiliğini, merhametini ve sevgisini daha iyi örnek alabilir......Uşak küreği aldı. Pahomun içine sığabileceği büyüklükte bir çukur kazdı ve onu gömdü. İki metreden az bir toprak parçası Pahoma yetti de arttı bile.

************

... Anladım ki; Allah insanları birbirinden ayrı ayrı değil, tek vücut halinde yaşamalarını istediğinden, her birine kend ihtiyaçlarını değil, hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor. Anladım ki; insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de, gerçekte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse Allaha yaklaşır Allah da ona yaklaır. Çünkü O sevgiyi yaratandır. -Lev Nikolayeviç Tolstoy- ...

************

İnsan Ne İle Yaşar, ünlü düşünür ve yazar Tolstoyun okuyucunun manevi dünyasına hitap eden hikayelerinden oluşan en önemli eserlerinden biridir. Kitaba ismini veren hikayede, fakir bir ayakkabıcı ustası Simon tarafından kurtarılan, Michael, şu temel soruların cevabını bulmada yardımcı olur: İnsana yön veren şey nedir, insana ne verilmemiştir, insan ne ile yaşar?...

******

Tolstoy İvan İlyiçin Ölümü, Kreutzer Sonat, Şeytan gibi eserlerinde olduğu gibi, bu uzun öyküsünde de hayata direnmenin manevi kaynağını arıyor. Feodal ilişkilerin gitgide çözüldüğü, tüm toplumsal katmanların bir altüst oluş yaşadığı Çarlık Rusyasınd... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 8 yıl, 8 ay
Daha Fazla Göster

sukes şu an ne okuyor?

sukes şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.