olci1980

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 2 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
olci1980 kütüphanesine ekledi.
Cehennem (Robert Langdon, #4)

Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar. Ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Camdan gördüğü manzara karşısında altüst olan profesör, evinden binlerce kilometre uzakta, Floransa’da olduğunu anlar. Yaşadığı korkunç baş ağrısına eşlik eden tek şey; sürekli kâbuslarında gördüğü kan kırmızısı bir nehrin karşısından kendisine seslenen gümüş saçlı güzel bir kadın ve toprağa baş aşağı gömülü can çekişen bedenlerdir. Langdon gördüğü kâbusları anlamlandırmaya çalışırken kadın bir suikastçı tarafından takip edildiğini, kendine tedavi uygulayan doktorlardan biri gözlerinin önünde vurulunca anlar. Hastanede görevli diğer doktorlardan biri olan Sienna Brooks’un o ölüm kalım anında yardım etmesiyle hayatta kalır. Simgebilim profesörü kendini bir anda ipuçlarını Dante’nin cehenneminde bularak çözmesi gereken korkunç bir senaryonun içinde bulur. Floransa’nın tarih kokan dar sokaklarından Venedik’in muazzam bazilikalarına uzanan semboller zinciri Langdon’ı insanlık tarihini sonsuza dek değiştirebilecek bir mekâna sürükler. Burası üç imparatorluğun merkezi olmuş, insanlık tarihi kadar eski, dünyanın incisi İstanbul’dur. Ve bu şehirde ya insanlık tarihi baştan sona yeniden yazılacak ya da bunu yazacak hiç kimse kalmayacaktır...

.. Diz çök kutsal bilgeliğin yaldızlı mouseion’unda ve kulağını yere daya, dinle suyun şırıltısını.

Batık sarayın derinliklerine in, orada, karanlığın içinde bekler khtonik canavar kan kırmızısı sularına gömülmüştür lagünün ki yansıtmaz yıldızları...

... Dan Brown, dünyanın birçok ülkesinde çok satanlar listesine giren; Kayıp Sembol, Melekler ve Şeytanlar, İhanet Noktası ve Dijital Kale gibi kitaplarının yanı sıra tüm zamanların en çok okunan romanlarından biri olan Da Vinci Şifresi’nin yazarıdır. New England’da eşi ile birlikte yaşamaktadır.

Dan Brown'un son kitabı Cehennem (Inferno) ile ilgili bilgiler açıklanmaya devam ediyor! Geçtiğimiz günlerde kitabın ilk bölümünü okuyucuya sunan Dan Brown şimdi de kitabın konusuna dair ipuçları verdi.

Sanat eserlerini, şifreleri ve sembolleri büyük bir titizlikle araştırarak, DA VINCI ŞİFRESİ, MELEKLER VE ŞEYTANLAR, DİJİTAL KALE, İHANET NOKTASI ve KAYIP SEMBOL gibi tüm dünyada fırtınalar koparan eserleri yaratan Dan Brown bu yeni romanında okurlarını karanlık ve gizemli bir dünyaya sürüklüyor.

İlk Bölümünü E-Book olarak okumak isteyenler: http://apps.facebook.com/danbrowncehennem



Harvard Simgebilim Profesörü Robert Langdon kendini İtalya’nın merkezinde bambaşka bir dünyanın içinde bulur... Tarihin en kalıcı ve gizemli başyapıtlarından biri olan Dante’nin CEHENNEM’ine yuvarlandığını hisseder.

Dünyanın geri dönülmez bir dönüşüme uğramasını engellemeye çalışırken klasik sanat, gizli geçitler ve fütüristik bilimden oluşan bir tablo içinde, Langdon amansız bir düşmanla savaşır. Bir yandan ustaca düzenlenmiş bir bulmacanın çözümünü ararken, bir yandan da kime güveneceğine karar vermek zorundadır...

CEHENNEM 14 Mayıs’ta Altın Kitaplar etiketiyle Türkiye’de!

Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar. Ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Camdan gördüğü manzara karşısında altüst olan profesör, evinden b... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
olci1980 kütüphanesine ekledi.
Buz Kapanı

Hayranlarına bir asır gibi gelen ayrılığın ardından Glenn Meade yeni romanıyla karşınızda: Buz Kapanı.

Komplo, cinayetler, CIA, Rus Mafyası ve insanlık dramları... Jennifer, annesini esrarengiz bir olayda kaybetmiştir. Kardeşi de aynı gece kendisini tekerlekli sandalyeye bağlayacak kadar derin bir yara almıştır. Üstelik ailenin babası da ortadan kaybolmuştur. Jennifer'ın hayatı zor ve hüzünlüdür. Ancak babasının cesedi İsviçre Alplerinde donmuş olarak bulunduğunda zorluk tehlikeye dönüşecek, hayatına gerilimli bir macera hâkim olacaktır. Cesedi teşhis etmek için çıktığı yolculuk aslında ailesinin yaşadığı dramın nedenini ve babasının gizemli geçmişini de ortaya çıkarır. Ama olaylar bununla sınırlı kalmaz. Aslında her şeyin temelinde müthiş bir komplo yatmaktadır.

Glenn Meade'in olağanüstü aksiyon yeteneği bu romanda da kendini gösteriyor. Okuyucu aralıksız bir heyecan dalgasına kaptırıyor kendini. Olaylar birbirini izliyor, kahramanlar gerçek birer kişilik olarak ortaya çıkıyor, cinayetler sanki yanı başınızda işleniyor. Ve siz bu nefes kesen kaçıp kovalamacanın tam ortasında buluyorsunuz kendinizi. Buz Kapanı kuruluyor, okuyucu romanın sonuna gelene kadar bu kapandan kurtulamıyor. Dikkat!

Hayranlarına bir asır gibi gelen ayrılığın ardından Glenn Meade yeni romanıyla karşınızda: Buz Kapanı.

Komplo, cinayetler, CIA, Rus Mafyası ve insanlık dramları... Jennifer, annesini esrarengiz bir olayda kaybetmiştir. Kardeşi de aynı gece kendis... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
olci1980 kütüphanesine ekledi.
Beşinci Tüp

New York Times çok satan kitaplarının vazgeçilmez yazarlarından Michael Palmer'ın yeni romanı şu huzursuz edici sorularla başlıyor: Laboratuarda verdiğiniz kan örnekleri nereye gidiyor? Hangi amaçlar için kullanılıyor? Ve bunu bizler neden bilmiyoruz?
Derin Bir Nefes Alın...

Hayatı boyunca zorluklarla savaşmış, eski milli atlet, yeni Harvard Tıp Fakültesi öğrencisi Natalie Reyes gururunun kurbanı olup okuldan uzaklaştırılınca can dostu, akıl hocası tarafından Brezilya'da bir tıp konferansına gönderiliyor; burada kaçırılıp vuruluyor, bir çıkmaz sokakta ölüme terk ediliyor. Ve hayatta kaldığına sevinmeye fırsat bulamadan akciğerini kaybettiğini öğreniyor..

Dünyanın başka bir köşesindeki dahi doktor Joe Anson milyonlarca insanın hayatını kurtaracak bir serum üzerinde çalışıyor. Ancak milyonların hayatı Anson'ın gün geçtikçe kötüye giden sağlığına bağlı ve gizli kapıların ardındaki gölgelerin işlerini şansa bırakmaya niyeti yok...

Chicago'dan dedektif Ben Callahan, vücudunda esrarengiz izler bulunan ölü bir adamın kimliğini bulmak zorunda.
Ben için sıradan bir kayıp vakası çok daha büyük bir komplo teorisine dönüşmek üzere...

Birbirinden habersiz bu üç kişinin hayatı, kökleri antik felsefeye inen, Rio de Janeiro'dan Boston'a, Türkiye'den Moldova'ya kadar uzanan gizli bir cemiyete doğru çekiliyor. Ve neye inanacaklarını bilemedikleri bir dünyada güç ve dehanın, sadakat ve ihanetin, doğruların ve yalanların gerçek anlamı tek bir tüp kanın - beşinci tüpün - içinde gizli.

"Dahiyane bir tıbbi macera. Gerilimi hiç bitmeyen zeki bir hikâye."
- Cross Bones'un yazarı Kathy Reichs.

"Kaçırmayı göze alamayacağınız nefes nefese bir gerilim."
- Point Blank'in yazarı Catherine Coulter.

"Bilgi gücü doğurur; güçse baştan çıkarılmaya hazırdır. Michael Palmer'ın Beşinci Tüp romanı tıbba karşı inancımızın sınırlarında dolaşıyor. Kahramanın yaşadığı trajedinin etkisinden hâlâ kurtulabilmiş değilim."
- Kan Gölü'nün yazarı Tess Gerritsen.

"Ürkütücü ve kışkırtıcı bir hikâye. Hem gerçekçi hem de dehşet verici. Bütün gece gözünüze uyku girmeyecek!"
- On The Run'ın yazarı Iris Johansen.

"Bu son sürat macera kışkırtıcı bir gerçeğin etrafında dönüyor. Heyecan kasırgasıyla sürüklenirken Palmer'ın ortaya koyduğu soruları aklınızdan atamayacaksınız."
- Prior Bad Acts'in yazarı Tami Hoag.

"Beşinci Tüp muhteşem bir tıbbi macera olmakla kalmayıp hikâyesiyle ödümü patlatacak kadar da inandırıcı. Bütün bunlar gerçek olabilir mi? Palmer insanı şüpheye düşürüyor."
- Richocet'nin yazarı Sandra Brown.

"Tıbbi macera türünün belki de en usta kalemi olan Michael Palmer'ın bu heyecan yüklü son romanını okuduktan sonra organlarınız yerli yerinde mi diye bakma ihtiyacı duyacaksınız."
- Armageddon's Children'ın yazarı Terry Brooks.

New York Times çok satan kitaplarının vazgeçilmez yazarlarından Michael Palmer'ın yeni romanı şu huzursuz edici sorularla başlıyor: Laboratuarda verdiğiniz kan örnekleri nereye gidiyor? Hangi amaçlar için kullanılıyor? Ve bunu bizler neden bilmi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
olci1980 kütüphanesine ekledi.
Aşk

Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...Hamuş derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini.. Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradanın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu.Mesneviyi şerh edenlerin çoğu bu ölümsüz eserin b harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi Bişrev!dir. Yani Dinle! Tesadüf mü dersin ismi Suskun olan bir şairin en kıymetli yapıtına Dinle! diye başlaması. Sahi, sessizlik dinlenebilir mi?Bu romanda her bölüm aynı sessiz harfle başlar. Neden? diye sorma, ne olur. Cevabını sen bul. Ve kendine sakla.Çünkü öyle hakikatler var ki bu yollarda, anlatırken bile sır kalmalı.
A. Z. Zahara - Amsterdam, 2007

******

Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...
Hamuş derdi Mevlana kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini..?
Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradanın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri... Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu.


******

Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti.... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
olci1980 kütüphanesine ekledi.
İkona

İkinci Dünya Savaşı sırasında, ücra bir Yunan köyünde Yüzbaşı Elias ve direnişçi gerillaları, Nazilerle çatışmaya girerler. Haince bir eylem yüzünden köyün kilisesi yanıp kül olur, birkaç kişi içeride saklı ikonayı kurtarmaya çalışırken ölür, ikona ortadan kaybolur.O gün olanlar uzun süre bir gizem perdesinin ardında kalır, ta ki altmış yıl sonra ikona New York sanat piyasasında ortaya çıkana dek. İkona yoğun ve hatta ölümcül bir ilgi uyandırır, talipleri her geçen gün artar. Her biri değişik nedenlerden ona sahip olmayı istemektedir.Nazi işgali altındaki Yunanistandan günümüz New Yorkuna uzanan bu soluk kesici koşuda ipi kim göğüsleyecektir? Kim rakiplerini altedip ikonaya önce ulaşacaktır? İkona yalnızca kutsal bir nesne midir, yoksa başka güçlerle de mi yüklüdür?Casusluk romanlarının usta yazarları Alan Furst ve Daniel Silvanın izinden giden Neil Olson, ilk kitabıyla parlak bir başlangıç yapıyor. İkona, inanç, sanat, tarih, macera ve entrikanın iç içe geçtiği sürükleyici bir roman.Neil Olson, gelecek vaat eden, keşfetmeye değer bir yazar.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, ücra bir Yunan köyünde Yüzbaşı Elias ve direnişçi gerillaları, Nazilerle çatışmaya girerler. Haince bir eylem yüzünden köyün kilisesi yanıp kül olur, birkaç kişi içeride saklı ikonayı kurtarmaya çalışırken ölür, ikona o... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Profil Resmi
olci1980 okumuş.
İkona

İkinci Dünya Savaşı sırasında, ücra bir Yunan köyünde Yüzbaşı Elias ve direnişçi gerillaları, Nazilerle çatışmaya girerler. Haince bir eylem yüzünden köyün kilisesi yanıp kül olur, birkaç kişi içeride saklı ikonayı kurtarmaya çalışırken ölür, ikona ortadan kaybolur.O gün olanlar uzun süre bir gizem perdesinin ardında kalır, ta ki altmış yıl sonra ikona New York sanat piyasasında ortaya çıkana dek. İkona yoğun ve hatta ölümcül bir ilgi uyandırır, talipleri her geçen gün artar. Her biri değişik nedenlerden ona sahip olmayı istemektedir.Nazi işgali altındaki Yunanistandan günümüz New Yorkuna uzanan bu soluk kesici koşuda ipi kim göğüsleyecektir? Kim rakiplerini altedip ikonaya önce ulaşacaktır? İkona yalnızca kutsal bir nesne midir, yoksa başka güçlerle de mi yüklüdür?Casusluk romanlarının usta yazarları Alan Furst ve Daniel Silvanın izinden giden Neil Olson, ilk kitabıyla parlak bir başlangıç yapıyor. İkona, inanç, sanat, tarih, macera ve entrikanın iç içe geçtiği sürükleyici bir roman.Neil Olson, gelecek vaat eden, keşfetmeye değer bir yazar.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, ücra bir Yunan köyünde Yüzbaşı Elias ve direnişçi gerillaları, Nazilerle çatışmaya girerler. Haince bir eylem yüzünden köyün kilisesi yanıp kül olur, birkaç kişi içeride saklı ikonayı kurtarmaya çalışırken ölür, ikona o... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

olci1980 şu an ne okuyor?

olci1980 şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (3 yazar)

Favori yazarı yok.