naringemecik

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 1 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
naringemecik okumak istiyor.
Dalgalar

Virginia Woolf, 1931de yayımladığı Dalgaları yazarken, bu kitapla o güne değin hiçbir başka romancının göze alamayacağı değişik şeyleri yapmak istediğini, bu romanın o güne değin yazılan hiçbir başka romana benzemeyeceğini biliyordu. (...) Çünkü Dalgalar, ‘hem düzyazıyla kaleme alınacak, hem de şiir olacaktı; hem roman olacaktı, hem de tiyatro oyunu.Mîna Urgan, Virginia WoolfVirginia Woolf, Dalgalarda dış dünyayı yok eder. Üç erkek ve üç kadının çocukluklarından yaşlılık dönemlerine kadar tüm hayatlarının anlatıldığı kitapta dış dünya nesnel olarak değil, ancak kişilerin iç dünyalarına yansıdığı kadarıyla verilir. Bir olay örgüsüne uyarak değil, bir ritme uyarak yazılan kitap, şiir olmayan herhangi bir şey edebiyata neden girsin ki diyen Woolf tarafından iki yıl içinde üç kez yazılır ve dalgaların sesine uydurularak, şiir gibi yüksek sesle okunarak düzeltilir... Gerçekçi roman geleneğinden tam bir kopuşu temsil eden Dalgalar, bilinç akışı tekniğiyle yazılan romanların en önemlilerinden biridir.Zeki, alaycı, çok ciddi... Bir kadın veya bir savaş karşıtı veya her ikisi de iseniz, okuyun.Times

Virginia Woolf, 1931de yayımladığı Dalgaları yazarken, bu kitapla o güne değin hiçbir başka romancının göze alamayacağı değişik şeyleri yapmak istediğini, bu romanın o güne değin yazılan hiçbir başka romana benzemeyeceğini biliyordu. (...) Çünkü Dalg... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
naringemecik okumak istiyor.
Gösteri Peygamberi

Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, pornografi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir binyılın başındaki modern dünyanın ürkütücü çılgınlığına ilişkin karanlık bir taşlama; medya, şöhret ve pop kültürüne yönelik sivri dilli bir aşağılama... Tender Branson, Creedish mezhebinin dünyadan yalıtılmış sahte cennetinde doğup büyümüş ve dış dünyaya gönderilmiş binlerce misyonerden biri. Kilise doktrinine göre görevi, yaşadığı sürece çalışmak ve gerekli olduğunda ölmek. Kaderi beklenmedik biçimde değişip onu şöhretin doruklarına taşırken aynı zamanda medya ve popüler kültürün içyüzüyle tanıştırıyor. Yarı tanrıya dönüşme yolunda yaşadıkları yakında yüzleşeceğimiz kıyametin çarpıcı bir habercisine dönüşüyor... Branson, mezhepte kendisine zaten hiç verilmemiş olan hayatı dış dünyanın çirkinliğine sonuna kadar gömülerek yok etmeyi deneyecektir. Ne var ki, hayatına karışan gizemli Fertility Hollis'e göre, kendine bir kader çizmeye çalışması anlamsızdır. Olacaklar zaten bellidir ve olmak zorundadır... Ve intihar etmekle şehit olmak arasındaki tek fark gazetede manşet olmaktır. Chuck Palahniuk, önlenemez kaderine doğru nefes kesici bir hızla sürüklenen kahramanın gözünden tüketim toplumunun hastalıklı ve anlamsız yaşam biçimini bize bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Dövüş Kulübü'nün yazarından, en az ilki kadar çarpıcı bir roman, benzersiz bir yeraltı edebiyatı örneği.

Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, pornografi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir binyılın başındaki modern dünyanın ürkütücü... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
naringemecik okumak istiyor.
Görünmez Canavarlar

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu üçüncü kimlik krizinde, aile ve toplumda var olan genel geçer davranış kalıplarının altında yatan gerçekliği evirip çeviriyor.Genç ve güzel manken Shannon mutlu olmak için her şeye sahiptir: Parlak bir kariyer, kitlelerin ilgisi, yakışıklı bir sevgili ve yakın bir dost. Ancak geçirdiği bir kaza yüzünün yarısını yok ettiğinde, görünmez bir canavara dönüşür. Hastanede tanıştığı, ameliyatla kadın olmaya hazırlanan transseksüel Brandy Alexander, ona geleceğini yaratabilmek için geçmişini silmesi gerektiğini, gerçek keşiflerin hep kaostan çıktığını öğretir. Bu süreçte Shannon, Brandy Alexanderla ve kendisini aldatan sevgilisi Manusla bir intikam yolculuğuna çıkacaktır. Kişisel ve toplumsal arızaların kol gezdiği, çağdaş bir çorak ülkede çıkılan bu yolculukta üçünün isimleri, kimlikleri ve geçmişleri her şehirde değişirken, okur da görüntüye, yüzeyselliğe odaklanmış bir dünyada aile, sevgili, arkadaş konumundaki insanlarla ilişkilerin sığlığına tanık olur.Palahniuk cinsiyet değiştirme operasyonlarının büyük ölçüde kolaylaştığı ve yaygınlaştığı bir çağda, cinsiyetlerin bile görüntüden ibaret olduğunu burguluyor. Bir yandan güzellik ve kimlik kavramlarına bakarken, tüketim toplumuna ve estetik operasyon kültürüne haşin saldırılar yöneltiyor. Üstelik bütün bunları okurunu adeta bir eğlence trenine bindirip baş karakterinin geçmişiyle bugünü arasında dolaştırarak ve şaşırtıcı bir finalle adamakıllı sarsarak yapıyor.

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
naringemecik okumak istiyor.
Anlat Bakalım

Katherine Kenton, Houdini gibi yaşıyordu. Bir kaçış ustası gibi. Evliliklermiş, tımarhanelermiş, kaçarı olmayan Pandro Berman stüdyo sözleşmeleriymiş... fark etmez... Bayan Kathie kendini kapana kıstırıyordu çünkü son anda zincirlerinden kurtulmak ona muazzam bir başarı hissi veriyordu. Pek çok evlilik ve estetik operasyonundan sağ çıkmış Katherine Kenton, namı diğer Bayan Kathie, Altın Çağı'nı yaşayan 1960'ların Hollywood'unda yıldızı sönmekte olan bir aktristir. Hazie Coogan ise yaşlanan film yıldızının yardımcısı, sekreteri, hizmetçisi, aşçısı... her şeyidir. Hatta ona sorarsanız, Katherine Kenton'u o yaratmıştır. Bir gün Webster Carlton Westard isimli genç ve yakışıklı bir adam Katherine'in hayatına ve yatak odasına girince, Hazie için tehlike çanları çalmaya başlar. Ancak Hazie'nin hayatının başyapıtını korumak için yapmayacağı şey yoktur. Tabu konuları çarpıcı bir üslupla dile getirmesiyle nam salmış Palahnuik, bu sefer bizi Hollywood'un ışıltılı dünyasına ve bir o kadar da karanlık sahne arkasına götürüyor. Kısacık bir romana ustaca sığdırdığı çeşit çeşit senaryo ve zengin oyuncu kadrosuyla Palahnuik, eminiz, okuru yine zekâsına hayran bırakacak. - See more at: http://www.inkilap.com/chuck-palahniuk/anlat-bakalim.htm#sthash.jyi0v4gE.dpuf

Katherine Kenton, Houdini gibi yaşıyordu. Bir kaçış ustası gibi. Evliliklermiş, tımarhanelermiş, kaçarı olmayan Pandro Berman stüdyo sözleşmeleriymiş... fark etmez... Bayan Kathie kendini kapana kıstırıyordu çünkü son anda zincirlerinden kurtulmak on... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
naringemecik okumak istiyor.
Underground Otopark

Her şeyi açıklamanın, farklı olduğunu itiraf etmenin ve böylece isyanı belgelemenin zamanı geldiğinde ihtiyaç duyacağımız şey cesaret, ironi ve dürüstlük olacaktır. O zaman aşağılara doğru inip park edeceğiz. Orası sığınağımız mıdır, yuvamız mı, yoksa tek kişilik hücremiz mi? Önce sahne inşa edilsin; sonra karar veririz trajedi mi, komedi mi sahneleyeceğimize. "Bazı dualar hilelidir. Bazı tanrılar başkalarının aşklarından çalıntıdır." Böyle çıkartmalar yapıştırmalı arabanın arkasına. Bütün tehlikeli kelimelerin garajında, birbirimize söyleyeceğimiz sert sözlerimizle bahtiyarız artık.

The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi, Belden Aşağı Aşk Hikâyeleri, Pop H'art bir araya getirilirken gözden geçirildi; düzeltmeler yapıldı. Kimi yazılara ciddi şekilde müdahalede bulunuldu; eklemelerden kaçınılmadı. Sonuçta Türk Yeraltı Edebiyatı'nın yapı taşlarından sayılabilecek, sokak çocuklarının temel ders kitabı Underground Otopark oluştu.

Geceleri okumaktan özenle uzak durunuz.

Her şeyi açıklamanın, farklı olduğunu itiraf etmenin ve böylece isyanı belgelemenin zamanı geldiğinde ihtiyaç duyacağımız şey cesaret, ironi ve dürüstlük olacaktır. O zaman aşağılara doğru inip park edeceğiz. Orası sığınağımız mıdır, yuvamız mı, yoks... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Profil Resmi
naringemecik okumuş.
İt Cazı

Bugün hayatında bir değişiklik yap ve ne kadar yıpratıcı olduğuna karar ver istedim; o nedenle oturup yazdım tüm bunları; yoksa gecenin dördü; hepiniz uyuyorsunuz; bu ülkede hep gecenin dördü; herkes uyuyor. Ben ayaktayım. Elimde bir bıçak var ve kendimi mi yaralayayım, kendimle aramdaki coğrafyayı mı keseyim, kendimle aramdaki anlayış biçimlerini mi doğrayayım, karar veremiyorum. Çok salakça, farkındayım. Gülüyorum. Bıçakta gülüyor buna. Memlekette gülüyor. Doktorum da gülüyor. Arkadaşlarım da gülüyor. Gülmeyi artık bir kusmaya dönüştürüyoruz.Hadi canım, söyleyelim bari: Herkes gitti, çıkmışız dışarı, bas bas bağırıyoruz. Uluyoruz. Caz diyorlar buna bazı köpekler. Canın yandığı için it cazı yapıyorsun diyorlar. Doğrudur. Bir gün benim de arka bahçemi kazdıklarında çok fazla ceset çıkacak ve garip bir yetkili açıklama yapacak: Her biri bir başka müzik aletiyle öldürülmüş, fantastik! Insectisid, Made in Hell, Necronomicon birleşti, geldi.Ben yazarken çok korktum; eğer satırlar arasında kaybolursanız, seslenin, gelip sizi de severim. Sorun değil.

Bugün hayatında bir değişiklik yap ve ne kadar yıpratıcı olduğuna karar ver istedim; o nedenle oturup yazdım tüm bunları; yoksa gecenin dördü; hepiniz uyuyorsunuz; bu ülkede hep gecenin dördü; herkes uyuyor. Ben ayaktayım. Elimde bir bıçak var ve ken... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 4 ay
Daha Fazla Göster

naringemecik şu an ne okuyor?

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (1984)

%0

Favori Yazarları (1 yazar)

Favori yazarı yok.