Yazar,Edgar Allan Poe hayranı bir karakter devşirmek istiyordu; üçdört sayfa görünüp romanın dışına çıksın ve diğer karakterleri kukla gibi oynatsın. O, yazarı da yönetmeye kalkınca bir düello kaçınılmazdı.Romanın anlatıcısı, İstanbul-Buenos Aires hattı hüzünzadelerinin aşk öykülerini dinlerken sanki spiral bir merdivenin basamaklarından tırmanıyordu.Yolun sonunda onu bir soru karşılayacak; Göz gör(e)meden gönül sever mi?
Yazar,Edgar Allan Poe hayranı bir karakter devşirmek istiyordu; üçdört sayfa görünüp romanın dışına çıksın ve diğer karakterleri kukla gibi oynatsın. O, yazarı da yönetmeye kalkınca bir düello kaçınılmazdı.Romanın anlatıcısı, İstanbul-Buenos Aires ha... tümünü göster
Glasslar; öncesi, savaş ve sonrası ile 2. Dünya Savaşının yaralanmış kuşağının yedi tuhaf kardeşli tipik bir ailesi... Ölümler, intiharlar, güvence aranan mistik savruluşlar ve aşklar arasında, hayatla yaşanan yüksek voltajlı ve suskun uyumsuzluklar, sessiz çıldırma eşikleri... Biz dördümüz, birbirimize yakın kan bağıyla bağlıyız ve bir tür deruni aile diliyle, iki nokta arasındaki en kısa mesafenin neredeyse tam bir daire olduğu bir çeşit romantik geometri ile konuşuruz. Son bir uyarı sözü: Aile soyadımız Glass. Bir dakika sonra, Glass erkeklerinden en genci, yaşayan büyük ağabeyi Buddy Glassın kendisine gönderdiği aşırı derecede uzun mektubu okurken görülecek (...) Bana söylediğine göre, mektubun üslubu, bu anlatıcının üslubuna ya da yazılı üslupçuluğuna, rastgeleliğin adamakıllı ötesinde bir benzerlik gösteriyormuş; genel okur da hiç şüphesiz, mektubun yazarı ile bendenizin aynı kişi olduğu sonucuna balıklama atlayacaktır. Atlayacaktır ve maalesef atlamalıdır da... Nicedir, bir 20. yüzyıl modern-klasiki olarak anılan kırk yıllık suskun J. D. Salingerdan, hayat üstüne, sanki kendi geleceğini de okuduğu tedirgin, derin, acı iki uzun hikaye. TADIMLIKGaliba SalıÇok Sevgili Lane, Hiç bilmiyorum bunu çözebilecek misin, çünkü yatakhanede bu gece öyle gürültü patırtı var ki gerçekten inanılmaz ve ne düşündüğümü bile zarzor duyuyorum. Onun için herhangi bir imla yanlışı yaparsam nazikçe bunu görmezden gelme nezaketini göster olur mu. Bu arada senin tavsiyelerini tutup son zamanlarda sözlüğe sık sık başvurdum, bu yüzden yazıp çizdiklerim kabızlaşıyorsa bunda seninde suçun var. Herneyse o güzelim mektubunu şimdi aldım ve seni parçalanasıya, dağıtasıya vesaire seviyorum ve haftasonunun gelmesini dörtgözle bekliyorum. Benim Croft Houseta kalışımın ayarlanamayışı kötü olmuş tabii ama nerde kalacağım umrumda bile değil, yeter ki sıcak olsun, böcek möcek olmasın ve seni de arada sırada görebileyim, demek ki her saniye. Son zamanlarda demek kiye takmış durumdayım. Mektubuna resmen tapıyorum, özellikle de Eliotla ilgili bölümüne. Galiba, Sappho dışındaki bütün şairlere burun kıvırmaya başladım. Onu deliler gibi okuyup duruyorum ve bu konuda adice yorumlar istemiyorum, lütfen. Hatta, iftihar listesine oynamaya karar verirsem ve başıma danışman diye getirdikleri salağı da buna razı edebilirsem, sömestr ödev şeyini bile Sappho üzerine yapabilirim. Narin Adonis ölüyor Cytherea, ne yapacağız? Memelerinizi dövün bakireler, parçalayın entarilerinizi. Muhteşem değil mi? Ve bunu hep yapıyor. Beni seviyor musun? O korkunç mektubunda bir kere olsun söylemiyorsun. Ölesiye süper-erkek ve kettum (imlâ?) olduğun da senden nefret ediyorum. Aslında nefret etmiyorum tabii de, güçlü ve suskun erkeklere yapı olarak karşıyım ben. Yani güçlü olmadığından filan değil de, ne demek istediğimi anlıyorsun işte. Burada gürültü öylesine arttı ki ne düşündüğümü bile zarzor duyuyorum. Herneyse seni seviyorum ve bu tımarhanede bir pul bulabilirsem eğer bu mektubu özel ulakla göndermek istiyorum ki eline geçecek zamanı rahat rahat bulasın. Seni seviyorum seni seviyorum seni seviyorum. Onbir ayda sadece iki kere dansettiğimizin farkında mısın acaba? Vanguardda senin o kadar sarhoş olduğun seferi saymıyorum tabii. Herhalde deli gibi kendi kendimin farkında olacağım orada. Bu arada, orda karşılama töreni filan gibi birşey olursa seni öldürürüm. Cumartesiye, gülüm.Tüm aşkımla, Franny
Glasslar; öncesi, savaş ve sonrası ile 2. Dünya Savaşının yaralanmış kuşağının yedi tuhaf kardeşli tipik bir ailesi... Ölümler, intiharlar, güvence aranan mistik savruluşlar ve aşklar arasında, hayatla yaşanan yüksek voltajlı ve suskun uyumsuzluklar,... tümünü göster
Faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş dâhi babayla muhteris annenin oğlu. İki kadın arasında parçalanmış yazgısının trajik düğümlerini çözmekte kararlı bir (kahr)aman. Toplumun tımarhaneye dönüştüğünü görünce çözümü hastaneye gizlenmekte bulan bir bilge. Peş peşe ısmarlanmış cinayetleri işlerken, ağır ağır filozoflaşan, cellât geleneğinin son temsilcisi. Ülkenin bir düzine sayı çarpıcılığında özetlenen ana açmazları ve bir küme sözcükle çizilen anti-kent İstanbul portresi.
Selçuk Altun Annemin Öğretmediği Şarkılar'da, iç içe kurguladığı iki hikâye sarmalında cani ve kurban ilişkisini ters açılardan s(org)ularken, ülkenin gerçeklerinin kıskacındaki İstanbul'u okurlarına sokak sokak arşınlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş dâhi babayla muhteris annenin oğlu. İki kadın arasında parçalanmış yazgısının trajik düğümlerini çözmekte kararlı bir (kahr)aman. Toplumun tımarhaneye dönüştüğünü görünce çözümü hastaneye gizlenmekte bulan bir ... tümünü göster
Şarkının mesajı açıktı: Geçmiş aşklardan uzak dur.
Bu da arkadaşlık sitelerinde bulunan diğerleri gibi sıradan bir profildir ancak Dedektif Kat Donovan’ın dikkatini çeken bu değildir. O, profil sahibinin fotoğrafına odaklanmıştır çünkü fotoğraftaki adam Kat’in kalbini kıran ve on sekiz yıldır görmediği eski nişanlısı Jeff’ten başkası değildir. Kat hissettiği kıvılcımla adamın peşine düşer fakat ona ulaştığında içinde yeniden uyanan umutları hızla şüpheye dönüşür.
Kat’in Jeff’le ikinci bir şans yakalama olasılığı karmaşık bir hal aldığı sırada eski nişanlısının, annesinin ve hatta uzun zaman önce öldürülen ve ölüm sebebi hiçbir zaman tam olarak bilinmeyen babasının da dahil olduğu başka bir davayla uğraşmaktadır.
Tehlikedeki hayatlar söz konusu olduğunda genç kadın daha önce hiç girmediği kadar karanlık yerlere girmek ve orada bulduklarıyla yaşama gücüne sahip olup olmadığını öğrenmek zorunda kalacaktır.
“Kitaplığınıza Harlan Coben’in ödüllü romanlarından birini daha ekleyeceksiniz.”
- The Boston Globe
“Okurken uykularınızı da kaçırabilirsiniz, otobüsünüzü de. Akıcı ve kusursuz kurgusuyla Özledim Seni uzun süre hafızanızdan silinmeyecek.”
- The Providence Journal
“Ters köşe yapan kurgusu ve sıra dışı karakterleriyle bir Harlan Coben klasiği daha.”
- Publishers Weekly
Şarkının mesajı açıktı: Geçmiş aşklardan uzak dur.
Bu da arkadaşlık sitelerinde bulunan diğerleri gibi sıradan bir profildir ancak Dedektif Kat Donovan’ın dikkatini çeken bu değildir. O, profil sahibinin fotoğrafına odaklanmıştır çünkü fotoğraftak... tümünü göster