mervee96

Profil Resmi
3 takip ettiği ve 3 takip edeni var. 9 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
mervee96 okumak istiyor.
Ölmeye Yatmak

Dar Zamanlar üçlemesinin ilk kitabı olan Ölmeye Yatmak, yayımlandığı günden başlayarak Türkiyedeki roman tartışmalarının odak noktasına yerleşti. Adalet Ağaoğlunun yazarlık güzergahında bir dönemeç niteliğini taşıyan bu yapıt, edebiyatımızda da benzer bir rol oynadı: Yakın geçmişimize tutulan hassas bir ayna. TADIMLIKDoğdu Gün Işıkları Ülkünün - Sümerbank keteni bordo renk perde, okul sahnesini tam örtmüyordu. Hademe Cemal, müsamerede perdecilik edecek. Elindeki ipi az çekiyor, perde aralığı hiç kapanmıyor. Bütün korkusu da; ya hiç açılmazsa?.. Günlerdir bütün işi bunu prova etmek. İpi usulca geriyor, bırakıyor. Yeniden geriyor, bırakıyor. Perdenin gerisinde çocuklar itişip kakışıyorlardı. Toz, yağ, sirke, sidik ve bitotu karışımı bir koku. Okulun her günkü alışılmış kokusunun az daha yoğunu. Kekremsi, ama yıllar geçtiğinde de hâlâ duyulabilen, duyulmasından tat alınabilen bir koku. Bazı zamanlar insanın kendi kokusunu sevmesi gibi bir şey. Başöğretmen, eski bir Ermeni evinden bozma okulun ikinci kat koridorunu geçti. Ahşap duvar delinerek sahneye bir kapı açılmıştı. O kapının önünde durdu. Başöğretmeni ilkin, bahçede yüzünü yıkamaktan dönen Namık gördü. Koşup sahne içine haber vermek istedi, ama başöğretmenin önüne geçemedi. Duvar boyunca kıyın kıyın yanaştı. Soluğu kesildi. Başöğretmen, Namıkı yengeç yürüyüşü içinde gördü: Ne dolaşıp duruyorsunuz hâlâ ortalıkta? Beni rezil mi edeceksiniz? diye bağırdı. O hızla sahnenin koridora açılan tek kapısından içeri daldı. Üçüncü, dördüncü ve beşinci sınıflar öğretmeni Dündar Bey, sahnede çocuklara son öğütlerini veriyordu: Unutmayın! Koro biterken, yani ilelebet derken ikiye ayrılacaksınız. Bir, üç, beş, yedi, dokuzlar bir yana; iki, dört, altı, sekiz ve onlar bir yana. Siz ayrılınca aradaki bu pencere görünecek. İyi ayrılın. Yoksa, her şey bozulur. Ulu Önderimize de çok büyük saygısızlık olur. Tamam mı? Anladınız mı? Kan ter içindeydi. Çocuklara uzun uzun baktı, haykırdı: Ali!.. Ali, beni mahvettin! Toparlacık, fırça saçlı bir çocuk, titredi. Ellerini hazır ola koydu. Başına bir sumsuk bekledi. Hani senin kara papyonun, kahrolmayası? Hani, nerde? Lastiği koptu öğretmenim... Kopuverdi... Kara kıl dokumadan soluk siyah, uzun kısa pantolonunun cebinden beyaz lastiğe dikilmiş kelebek biçimi bir kumaş parçası çıkardı. Papyona benzetilmeye çalışılmış bu kara nesneyi, evin ambarında kuyruğundan yakaladığı bir fare gibi tutuyordu. Çocuklar, birbirlerini dürtüp gülüşüyorlardı. Dündar Bey, evinde, demir maşayla ondülelediği saçlarını sıvazladı. Sınıfına göre yaşı en büyük, en iri kız öğrenciye döndü: Semiha! Gel buraya!.. Şunun lastiğini dik. Ekle. Koş... Acele edin... Saat geldi!.. Semiha, iğne iplik bulmak için korkunç bir telâşa düştü. Bu arada Namıkın kafasına da iki yumruk indirdi. Öğretmen Dündar, öğütlerini sürdürüyordu: Koro bitti. Siz yavaş yavaş ikiye ayrıldınız. Siz yavaş yavaş ikiye ayrılınca Büyük Atamız çıktı. Ulu Atamız üstümüze bir güneş doğmuş gibi yüzünü gösterirken koro bitiyor. Atamız gidiyor. Atamız gitti... Hemen polkaya başlıyorsunuz. Erkekler, damlarının önünde eğiliyorlar. Damlarını alıyorlar falan... Derken polka bitince rondoya başlıyorsunuz... Haa, Aysel, rondoyu oynarken kazık gibi durma. Rahat ol. Sen de Hasip!.. Kapının önünde çember çevirmiyorsun. Rondo oynuyorsun. Kafanı da âyet okur gibi sallama. Camide değilsin. Uygarlık kaynağı bir okulun sahnesindesin. Uçkurunu topla kerata!.. Rondo bitince Mesleklere geçiyoruz. Tamam mı? Anlaşıldı mı? Başöğretmenin sahne içinde olduğunu o sırada gördü. Savcının kızı Sevil de gruptan ayrılıp, bir kibrit sandığının ardından usulca süzülerek kendini Başöğretmene gösterdi. Başöğretmen, ellerini arkasına kenetlemiş, sabırsızca ortalıktaki dağınıklığa bakıyordu. Kolları kısa, soluk, çizgili ceketi, çizgili dokuma gömleği, bol kısa paça, göbeğine dar gelen pantolonuna, çocuk kakası rengindeki kunduralarına rağmen bir başöğretmenden çok, bir cami hocasını andırıyordu. Ama o tarihte bir başöğretmen olarak da fazla yadırganmıyordu. Hayır, hiç hem de. Latin harfleriyle adını yazmayı beceren, azıcık da, değişimlere karşı yumuşakbaşlı davranan her orta yaşlı kimse, bir ilçe ilkokuluna başöğretmen olabilirdi. Başöğretmenin kırmızı toparlak yüzü, ağda yapıştırılmış gibi parlıyorsa, bu da, hafızlığında önüne fazla pekmez konulmuş olmasındandır herhalde.

Dar Zamanlar üçlemesinin ilk kitabı olan Ölmeye Yatmak, yayımlandığı günden başlayarak Türkiyedeki roman tartışmalarının odak noktasına yerleşti. Adalet Ağaoğlunun yazarlık güzergahında bir dönemeç niteliğini taşıyan bu yapıt, edebiyatımızda da benze... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 7 ay
Profil Resmi
mervee96, slnnnd adlı üyeyi takibe aldı.
9 yıl, 8 ay
Profil Resmi
mervee96, sakallı.. adlı üyeyi takibe aldı.
9 yıl, 8 ay
Profil Resmi
mervee96 okumuş.
Zâhir

‘Seni kendimden bile daha çok seviyorum. Eğer bunu söyleyebilirsem kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim, çünkü bu aşk beni rehin aldı.Ünlü, başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. Esther kaçırılmış mıdır, öldürülmüş müdür, yoksa kocasını mı terk etmiştir? Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar, Estherin en son birlikte görüldüğü Kazak genci Mikhaille birlikte Fransadan İspanyaya, Hırvatistandan Orta Asya steplerine uzanan bir yolculukta bulur kendini. Bu büyülü yolculuk giderek bir ‘iç yolculuğa dönüşecek, yazar yazgının gücü ve aşkın doğasını yeniden keşfedecek, yaşamına yeni değerler biçecektir... Günümüzün en çok okunan yazarlarından Paulo Coelho, daha önce yayınladığımız Simyacı, On Bir Dakika, Veronika Ölmek İstiyor gibi romanlarından sonra Zâhirde de, okurlarını bir ruh yolculuğuna çıkarıyor. Zâhiri okuduğunuzda, kendinizi daha derinden tanıyacaksınız.

‘Seni kendimden bile daha çok seviyorum. Eğer bunu söyleyebilirsem kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim, çünkü bu aşk beni rehin aldı.Ünlü, başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 8 ay
Profil Resmi
mervee96, entropia adlı üyeyi takibe aldı.
9 yıl, 8 ay
Profil Resmi
mervee96, Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi adlı grupta tartışılan konuya bir cevap yazdı.
Kitap okuma nedenleri?

Kitap okumanın nedenı olmuyor bir anda o dünyanın içinde buluyorsunuz kendinizi. Alışan için vazgeçilemeyen bir şey. Yeni karakterler tanımak en güzeli de o karakterlere senin vücut buluyor olman,hayalinde canlandırman. Sonradan filmi yapılmış kitapların filmlerini hayallerimdeki kadar sevmedim ben.

Kitap okumanın nedenı olmuyor bir anda o dünyanın içinde buluyorsunuz kendinizi. Alışan için vazgeçilemeyen bir şey. Yeni karakterler tanımak en güzeli de o karakterlere senin vücut buluyor olman,hayalinde canlandırman. Sonradan filmi yapılmış kitapl... tümünü göster

9 yıl, 8 ay
Daha Fazla Göster

mervee96 şu an ne okuyor?

Kinyas ve Kayra

%0

Favori Yazarları (3 yazar)

Favori yazarı yok.