esra58

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 7 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
esra58 bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
esra58 bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
esra58 okumuş.
Piraye

Canan Tan, bir ilk romanla okurlarının karşısına çıkıyor: Piraye.Genç ve güzel Piraye adını Nazım Hikmetin eşinden almıştır. Genç kızın babasıdır Piraye ismine tutkun olan; diğer kızı da babanın Nazım Hikmet hayranlığından payını alır: Hatice. Babanın açıklaması ilginçtir ki bu açıklama romanın temalarından birini de oluşturacaktır: Piraye, Nazım Hikmetin karısı. Tam adı Hatica Pirayedir. Nazım Hikmetin onun için yazdığı şiirler ve mektuplar, edebiyatımızın gerçek yüz aklarıdır.Pirayenin babasının bu açıklaması karşısında ilk tepkisi şaşkınlıktır: (...) Babam elinden kitap düşmeyen, aydın bir insandı. Ama onun, kızlarına bir şairin -hem de yasaklı bir şairin- karısının adını verecek kadar edebiyat tutkunu olduğunu yeni keşfediyordum.Pirayenin doğduğu günden bu yana içinde taşıdığı edebiyat ve şiir tohumları hayatının bir bölümünde ilişkilerine de yansıyacaktır. Roman, genç bir kızın aile, okul, aşk ve evlilik yaşantısına odaklanan ilginç bir biyografi özelliğine sahip; yazar, yarattığı kadın kahramanın yaşantısına bir kadın duyarlılığı ile yaklaşıyor. Romanın ilk sayfalarında idealleri olan genç bir kız olarak tanıştığımız Piraye, sayfalar ilerledikçe ilişkilerin farklı boyutlarını yaşayacak, aşk duygusunun karşılığını kendi hayatına yerleştirmeye çalışacaktır. Piraye romanını bir dram haline getiren ise genç kızın evlilik ve evlilik sonrası yaşantısı olacaktır; Piraye, üniversite öğreniminin hemen ardından Diyarbakıra gelin gidecektir.Pirayeyi yakın çevrenizde aramayın sakın, diyor Canan Tan. Hem onun, hem de romandaki diğer karakterlerin hayal ürünü olduklarını belirtmeme, bilmem gerek var mı? Ama uzak şehirdeki şarkının nihavent olduğunu söyleyen Nazım Hikmet ve Gözlerin hani? diye soran Ahmed Arif gerçek.Roman, yazarın kendi hayatından da belli belirsiz izler taşıyor okuruna.

Canan Tan, bir ilk romanla okurlarının karşısına çıkıyor: Piraye.Genç ve güzel Piraye adını Nazım Hikmetin eşinden almıştır. Genç kızın babasıdır Piraye ismine tutkun olan; diğer kızı da babanın Nazım Hikmet hayranlığından payını alır: Hatice. Babanı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
esra58 bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
esra58 bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Profil Resmi
esra58 okumuş.
Değirmenimden Mektuplar

...Beyaz keçi dağa çıktığında, orada tam bir bayram havası yaşandı... Yaşlı çamlar, o güne kadar, keçinin hiç böyle güzelini görmemişlerdi. Onu küçük bir kraliçe gibi karşıladılar... Kestane ağaçları, bu emsalsiz güzellikteki keçiyi, dallarının uçlanyla okşayabilmek için, dallarını yerlere kadar eğiyorlardı. Geçtiği yollar üzerinde, sapsarı katırtırnaklan açıyor ve en güzel kokularını yayıyorlardı... Bütün dağ, sanki Blanquette için bayram şenliği düzenlemişti.Keçimizin, dağ başında ne kadar mutlu olduğunu var sen düşün Gringoire! Artık ne ip var ne de kazık... Canının istediği gibi hoplayıp sıçramasına, dilediği gibi otlamasına engel olacak hiçbir şey yok!... Asıl otun bolluğu oradaydı; üstelik boynuzlarını geçecek kadar dostum!.. Hem de ne ot!.. Son derece lezzetli, ipince, içinde binbir bitkinin bulunduğu dantel gibi yumuşacık otlar!.. Bu, çitteki çayırdan, bambaşka güzellikte bir şeydi... Ya o çiçekler!.. İri iri açan mavi çançiçekleri, uzun sapları üzerinde kıpkırmızı yüksükotları; saldıkları basdöndürücü türlü çeşit kokularla dolup taşan kocaman bir yabani çiçek ormanı!..

******

Bu eser, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tavsiye edilen 100 Temel Eser listesinde yer alır.

************

Alphonse Daudetyi milyonlarca insana tanıtan, ona şöhreti getiren Değirmenimden Mektuplar, tabiatın en lirik şekliyle anlatıldığı öykülerden oluşuyor.Değirmenimden Mektuplar Daudetnin Alp Dağlarının eteklerindeki bir değirmene yaslanarak anlattığı öykülerden bir seçki. Daudet, akıcı ve sade dili, masalsı üslubuyla, insanı ve tabiatı en coşkun şekilde anlatıyor.

************

Değirmenimden Mektuplar, Alp dağlarının eteklerindeki bir değirmenden yazılan anı ve mektuplardan oluşur. Şehrin kalabalığından ve insanların tutarsız davranışlarından kaçıp kırlara sığınan yazarın, bulunduğu çevredeki gözlemlerini anlatmaktadır. Alphonse Daudet yeşil kırları, yıldızlı geceleri, sisli denizi, değirmendeki hayvanları ve orada kurduğu dostlukları anlatır.

******

19. yüzyılın sonunda Fransız edebiyatı yüzyıl sonu atmosferini yansıtır. Anormal, hastalıklı olana eğilim; olağanüstü uyarımlara, algılara kendini açma; kusurlu olana ilgi duyma; kısacası romantizmin edebiyatına bir geri dönüş söz konusudur. Fransanın sanayileşmiş kuzeyi ile kırsal güneyi arasındaki gerilimde kendine uygun konular arayan, Paris hayatıyla ilgili ahlaksal romanları Balzac ve Zolanın gölgesinde kalan Daudet, Değirmenimden Mektuplarda taşra dünyasında eski yaşam biçiminin yeniye direnen izlerini sürerken, kalemini bir ressamın fırçası gibi kullanıyor. Bu tablonun konturları yumuşak; sanatçının algıları, en ince ses, renk titreşimlerine ve ruh çalkantılarına duyarlı. Yer yer fabl tekniğinin kullanıldığı, kıssadan hisselerin çıkartıldığı, artık işlevini yitirmiş (sanayiye yenik düşmüş) bir un değirmeninde üretilmiş masal tadındaki bu eser, taşranın modernleşme sancıları çektiği ülkemizde ayrı bir önem taşıyor olmalı.Yakındaki Uzak.

*******

Bu kitap yazdıklarımın arasında benim en çok sevdiğimdir. Şüphesiz ki, edebi acıdan bir şaheser olduğundan değildir bu yorumum; gençliğimin en güze! günlerini, katıla katılagüldüğüm sorumsuz dakikalarımı, pişman olmaksızın geçirdiğim sefahat saatlerimi,bir daha asfa yeniden karşılaşma fırsatını yakalayamayacağım yüzleri, dostlukları bana yeniden ve yeniden hatırlattığı içindir. Alphonse Daudetİlk baskısı 1869 yılında yapılan Değirmenimden Mektuplar, Fransız yazar Alphonse Daudetnİn en çok bilinen ve okunan eseridir. Kitap taşrada yer aian eski bir değirmende yazılan, her birine bir öykü yerleştirilmiş anı-mektuplardan oluşur.

************

FRANSIZ yazarı Nimesde doğmuştur.Gerçek yaşantıyı eserlerinde başarıyla gösteren bir sanatçı şair ve yazar olmuştur. Romanlarını yazmak için toplum yaşantısını araştırmış, olayları ve karakterleri belgelemiş, bunu yaparken natüralizme de meyletmiştir. Sağlam görüşleri ve ince zekasının verimi olan roman ve hikayelerini daima gerçek yaşantıdan esinlenerek yazmıştır. İlk eseri, 1858de; kendisine asıl ün sağlayan DEĞİRMENİMDEN MEKTUPLAR adlı eseridir.

******

İşte size oradan yazıyorum. Kapım ardına kadar açık, etraf günlük güneşlik... Işık içinde, pırıl pırıl, güzel bir çam korusu karşımda... Ufukta Küçük Alplerin tepeleri beliriyor. Çıt yok. Ancak uzaktan uzağa bir kaval sesi, lavantaların arasından bir çalı kuşunun ötüşü, çıngırak sesi... Artık nasıl olur da ben sizin o gürültülü ve karanlık Paris'inizin hasretini çekerim?

...Beyaz keçi dağa çıktığında, orada tam bir bayram havası yaşandı... Yaşlı çamlar, o güne kadar, keçinin hiç böyle güzelini görmemişlerdi. Onu küçük bir kraliçe gibi karşıladılar... Kestane ağaçları, bu emsalsiz güzellikteki keçiyi, dallarının uçlan... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl
Daha Fazla Göster

esra58 şu an ne okuyor?

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.