ertumertr

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
ertumertr okumak istiyor.
Saklı Nutuk

Malum olduğu üzere Mustafa Kemal Atatürk büyük nutuk adlı söylevini 1927de, 15 ekim ile 20 ekim tarihleri arasında, TBMMde toplanan Cumhuriyet Halk Partisi II. Büyük kurultayında irad etmişti. Onda vatanın düşman çizmelerinden kurtuluşunu, yeniden yeni bir devlet olarak kuruluşunu ve çağdaşlaşma yolunda yapılan inkılapları ilk ağızdan tarihî bir vesika olarak dile getirmişti. Ama bu nutuk Atatürkün 19 mayısta Samsuna ayak basmasından sonraki olaylarla başlıyordu.Peki ama bu niçin böyleydi?19 mayıs öncesine M. K. Atatürk neden hiç değinmemişti?Bunun elbette bir sebebi olmalıydı.Oysa Mustafa Kemal, Atatürk soyadını almazdan önce de Amasya mülakatı masasına oturmuş, anafartalar kahramanı olmuş, yıldırım orduları başkumandanı ve anadolunun yarısına sözü geçen bir ordu müfettişi sıfatını kazanmıştı.Yani Mustafa Kemal, Samsuna çıkarak kurtuluş mücadelesini başlatmamış, öncesinde padişahla yan yana durduğu, sadrazam ve vezirlerle çekiştiği, parlamentoyu etkilemeye çalıştığı, bu uğurda gazete çıkardığı, gizli örgütler kurduğu karmaşık ve dinamik bir dönem geçirmişti. Fakat bu dönem, maalesef toplumsal belleğimizde yer edinemedi, hafızalarımız bu hususta boş olarak kaldı.Fakat Atatürk böyle bir boşluk bırakmamıştı. Bu dönemi 1926larda, o zamanlar Ankarada yayınlanan hakimiyet-i milliye ve İstanbulda yayınlanan milliyet gazetelerinde yayımladı. Ne var ki Almanyanın, mareşal Hindenburg ile yazılarından rahatsız olması üzerine bu yayın durduruldu. Bunlar daha sonra bazı kısımlar sansürlenerek 1950li yıllarda yayımlanabildi.O dönem gazetelerinin ilk sayfalarında inkılabın herkesçe meçhul köşelerini bu kıymetli eser tenvir edecektir diye takdim edilen bu sahifeler, işte böylesi talihsizlikler yüzünden meçhul kaldı. Diğer bir talihsizlik de bunun nutukun bir başlangıcı olduğunun ayırımına varılmaması ve böylesi bir sunumla okuyucuya ulaştırılmaması oldu.Bizim inancımız odur ki, Atatürkün dilinden çıkmış bu nutuklar, vakit kaybedilmeksizin büyük nutuka dahil edilmeli ve öylece yayımlanmalıdır, ki onun sesi herkese doğrudan ulaşabilsin...İşte elinizdeki bu eser, Atatürkün kaleme aldığı bu yazıların tamamını ilk defa orijinaliyle birlikte içeriyor oluşu yönüyle tarihe karşı bir vazifesini ifa etmiş olmaktadır.

Malum olduğu üzere Mustafa Kemal Atatürk büyük nutuk adlı söylevini 1927de, 15 ekim ile 20 ekim tarihleri arasında, TBMMde toplanan Cumhuriyet Halk Partisi II. Büyük kurultayında irad etmişti. Onda vatanın düşman çizmelerinden kurtuluşunu, yeniden ye... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
ertumertr okumak istiyor.
Nutuk (Söylev)

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şeriat, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve delâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen: Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal ATATÜRK

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
ertumertr okumak istiyor.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
ertumertr okumak istiyor.
Define Adası

Bay Trelawney, Doktor Livesey ve diğer beyefendilerin hepsi, Define Adasının tüm hikayesini, başından sonuna, hiçbir şeyi atlamadan yazmamı istediler. Ben de bu yüzden 1760 yılında kalemimi elime alarak, babamın Benbow Hanını işlettiği zamana ve yanağında kılıç yarası bulunan, güneş yanığı tenli yaşlı denizcinin hanımıza ilk geldiği güne geri dönüyorum.(Kitaptan)\n\nGenç Jim Hawkins, Kaptan Flint\in sandığında define I haritasını ilk bulduğunda, kendisini bekleyen maceraları hayal bile edemiyordu. İspanyola gemisinde kabin görevlisi olduktan sonra Kont Trelawney, Kaptan Smolett, Dr. Livesey ve hain Uzun John Silver\la birlikte tüyler ürperten bir serüvene yelken açtı. Korsanlar, ihanetler, define haritaları, gizli hazineler ve deniz diplerinde yatan gemiler... Robert Louis Stevensoh\ın başyapıtı olan Define Adasında, büyük bir düş gücünden yansıyan heyecan dolu satırları bir solukta okuyacaksınız. Alfa Yayınları, gelmiş geçmiş en güzel macera romanlarından biri sayılan Define Adaşını özenli çevirisiyle tüm çocukların hayal dünyasına sunuyor...\n\nBir gün beni kenara çekmiş ve gözümü dört açıp, ‘tek bacaklı bir denizciyi görür görmez ona haber vermem karşılığında her ayın ilk günü dört gümüş peni vadetmişti. Bu kişinin nasıl rüyalarıma girdiğini anlatmama gerek yoktur sanırım. Fırtınalı gecelerde, rüzgâr evin dört bir yanında uğuldarken ve dalgalar var gücüyle kıyıda ve kayalıklarda patlarken, bin farklı biçimde ve bin farklı şeytani ifadeye bürünmüş olarak çıkardı karşıma. Bacağı bazen dizinden kesik olurdu, bazen kalçasından. Bazen de tek bacağı gövdesinin orta yerinden fırlayan korkunç bir canavara dönüşürdü. Ama tek bacaklı denizciden korkmama rağmen, kaptanın kendisinden, onu tanıyan herkesten daha çok korkardım.(...)İnsanları en çok korkutan, hikâyeleriydi. Korkunç hikâyelerdi bunlar. Darağacında sallanan suçlular, kalas üzerinde gözleri bağlı yürüyüp denize atılanlar, korkunç fırtınalar, Dry Tortugas ve Amerikanın Karayip Denizine komşu topraklarındaki vahşi yerler ve serüvenler. Hikâyelerde anlattığı cinayetler kadar kullandığı kaba dil o bizim saf ve temiz köylüleri dehşete düşürüyordu...(...)‘Ölü adamın sandığı üstünde on beş adam / Yo-ho-ho ve bir şişe rom. / İç, gerisini halleder şeytan / Yo-ho-ho ve bir şişe rom. İlk başlarda ‘ölü adamın sandığının yukarıda, Kaptanın odasında duran büyük sandığın bir benzeri olduğunu düşünüyordum ve bu düşünce tek bacaklı denizciyle birlikte rüyalarıma girmişti.Dünyanın önemli gotik yazarlarından Robert Louis Stevensonun herkes tarafından bilinen ünlü klasik romanı Define Adası da Oğlak Klasikleri arasında.\n\nDefine avcılarının maceralarını konu alan gençlik romanı.\n\nKorsan ve define konulu romanları sever misiniz çocuklar? O halde R. L. Stevensonın Define Adası adlı ünlü romanını severek okuyacaksınız. Bakalım; kahramanlarımız Define Adasında gerçekten define bulabilecekler mi, yoksa onları orada bir sürü tehlike mi bekliyor?\n\nRobert L. Stevensonun dünyaca ünlü klasiğidir. Jim Hawkins adlı çocuk, ünlü korsan Kaptan Filintin hazinelerinin haritasını ele geçirir. Korsanların bundan haberi vardır. Küçük Jim ve dostları Hispaniola adlı gemiyle yola çıkarlar. Rotalarını Define Adasına doğru çevirmişlerdir. Ancak büyük bir sürpriz onları beklemektedir, çünkü korsanlar da aynı gemidedir.\n\nİskoçyalı yazar Robert Louis Stevensonun ünlü macera romanı Define Adasında, İngilterede bir hancının oğlu olan Jim Hawkinsin eline geçen bir define haritası üzerine çıktığı define avı konu edinilir. Tek gözü kör ve bantlı, bir eli kancalı, omuzunda papağanı ile belleğimizde canlandırdığımız korsan resminin oluşmasında Define Adasının büyük etkisi vardır. Birçok dile çevrilen kitap, çocukları tropikal adalar, işaretli hazine haritaları ve korsanların olduğu sürükleyici bir maceraya çağırıyor.\n\nJim Hawkinsin tüm hayatı, gizemli bir denizcinin, babasının hanına adım atmasıyla tamamen değişmiştir. Adı Billy Bones olan bu denizcinin, peşinde birçok denizcinin olduğu bir sırrı vardı. Billy Bones öldüğünde, Jim bu sırrın bir define haritası olduğunu öğrenir ve birçok denizci de bu haritayı ele geçirmek için onu öldürmeye hazırdır.

Peşine, birçok iştahı kabarmış haydutun düştüğü bu harita, Jimin eline geçtiğinde, bu defineyi ele geçirmek için çıkılan bir deniz yolculuğunda kendini bulur. Ama bu deniz yolculuğunda kahramanımız, onu bekleyen ölümcül tehlikelerin hiçbirinin farkında değildir.
\n\nKont Trelaney, Dr. Livesey ve diğerlerinin benden Define Adası ile ilgili her şeyi baştan sona bütün ayrıntılarıyla anlatmamı istemeleri üzerine, adada hala definenin bulunabileceğini de bildiğimden, elime kalemimi aldım ve çok eskilere, babamın Amiral Benbow Hanını işlettiği ve yüzü yaralı denizcinin bizimle yaşamaya başladığı ilk günlere döndüm...\n\nMillî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. İlköğretimde 100 Temel Eser in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.\n\nBabasıyla beraber bir köy hanında çalışan on beş yaşındaki Jim Hawkinsin hayatı hana esrarengiz bir konuğun gelmesiyle altüst olur. Jim Hawkins elinde olmadan korsanlar arasındaki çekişmeye karışır ve define peşinde uzak ülkelere açılır. Tahta bacak, Bill Jones ve küçük Jimin maceralarını bu romanda okuyacaksınız. ...\n\n\n\nBu kitap, çocuklar için yazılmış ilk romandır. Yazıldığından bu yana çocukların en çok okuduğu bu kitabın yazarı R.L. Stevensondur. MEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2207 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan kararı ile ilk ve ortaokul öğrencilerine tavsiye edilmiştir.\n\n\n\nBabam, annem ve ben üçümüz İngilterenin batı sahillerinde küçük bir kasabada bulunan Amiral Benbow adında ufak bir hanı işletiyorduk. Ben on iki yaşındayken bir gün hana iri-yarı, güçlü-kuvvetli biri geldi. Yüzü güneşte yanmış, sağ yanağında büyükçe bir kılıç yarası vardı. Tırnakları kirden simsiyahtı. Sırtında kirli bir denizci ceketi asılıydı. Bir sandalyeye çöktü ve hafif ıslıkla bir şarkı söylemeye başladı:\n\n\n\n

Bay Trelawney, Doktor Livesey ve diğer beyefendilerin hepsi, Define Adasının tüm hikayesini, başından sonuna, hiçbir şeyi atlamadan yazmamı istediler. Ben de bu yüzden 1760 yılında kalemimi elime alarak, babamın Benbow Hanını işlettiği zamana ve yana... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
ertumertr okumuş.
Kahraman Fenerciler

Amerika Şili Arjantin açıklarında, okyanusta bulunan Devletler Adasında bir deniz feneri inşa edilir. Fenerin bulunduğu yer gemiler için çok tehlikelidir. Fener sayesinde gemiler azgın dalgalardan korunabilecek, kendilerine güvenli bir yer bulabileceklerdir.

Fenerde üç bekçi görevlendirilir. Bu bekçilerin görev süreleri üç aydır. Üç ay sonra nöbet değişimi olacak ve yerlerine başka bekçiler gelecektir.

Amerika Şili Arjantin açıklarında, okyanusta bulunan Devletler Adasında bir deniz feneri inşa edilir. Fenerin bulunduğu yer gemiler için çok tehlikelidir. Fener sayesinde gemiler azgın dalgalardan korunabilecek, kendilerine güvenli bir yer bulabilece... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
ertumertr, bir kitabı takas listesine ekledi.
Kahraman Fenerciler

Amerika Şili Arjantin açıklarında, okyanusta bulunan Devletler Adasında bir deniz feneri inşa edilir. Fenerin bulunduğu yer gemiler için çok tehlikelidir. Fener sayesinde gemiler azgın dalgalardan korunabilecek, kendilerine güvenli bir yer bulabileceklerdir.

Fenerde üç bekçi görevlendirilir. Bu bekçilerin görev süreleri üç aydır. Üç ay sonra nöbet değişimi olacak ve yerlerine başka bekçiler gelecektir.

Amerika Şili Arjantin açıklarında, okyanusta bulunan Devletler Adasında bir deniz feneri inşa edilir. Fenerin bulunduğu yer gemiler için çok tehlikelidir. Fener sayesinde gemiler azgın dalgalardan korunabilecek, kendilerine güvenli bir yer bulabilece... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 11 ay
Daha Fazla Göster

ertumertr şu an ne okuyor?

ertumertr şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.