büşraşen

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

büşraşen kütüphanesine ekledi.
Sen ve Ben

Eğer kalabalıktaysan ama yalnızsan, herkese çok yakınsan ama bir o kadar da uzak, gülümsüyorsan içinde derin, buruk bir boşluk varken. Yapacak çok şeyin varsa fakat hepsini yapacak kadar vaktin olmadığını düşündüğünden her şeyi yarım bırakıyorsan... Ben de senin gibiyim, belki de seninle duruyorum, yanında ya da yanında hissedeceğin bir yerde. Şimdi sana beni anlatacağım ya da bendeki seni.Şimdi ben buradayım. İki elinin arasında tuttuğun kitapta değil, kafandayım, orada yarattığında... O her nasılsa ve ne yapıyorsa ben oradayım. Bu bir tesadüf değil, anlayacaksın. Benden alabileceklerini, sonrasında aldıklarını sadece sen bileceksin. Bu bir başlangıç... Yüreğinin sesini duyuyorum, arayışını biliyorum. Bedenimi, ruhumu sonuna kadar açtım. Ruhum benim liderim. Yaşamın hesap defterini kapatıp, izlemek yerine yaşamaya başladığın an neleri hissedeceğini hissetmek, benim varoluşumun ta kendisi...Gel hadi anlatacağım, sonra da gideceğim.

Eğer kalabalıktaysan ama yalnızsan, herkese çok yakınsan ama bir o kadar da uzak, gülümsüyorsan içinde derin, buruk bir boşluk varken. Yapacak çok şeyin varsa fakat hepsini yapacak kadar vaktin olmadığını düşündüğünden her şeyi yarım bırakıyorsan... ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 3 ay
büşraşen şu an okuyor.
Çırılçıplak Aşk

Ya her şey aşktı ya da aşk hiçbir şeydi!

Seni de, beni de fena kandırdılar. Aşk diye bize anlattıkları, hayallerini kurdurdukları gerçek aşk değildi. İnsanın insana duyduğu aşk, "yasak elma"nın ta kendisiydi... Önce kadın ısırdı elmayı, sonra erkek ve her şey bu andan sonra şekillendi.

Savaşların, paranın hükümdarlığında, korku imparatorluklarında, aşk en çok korkulandı ve bir o kadar da çarpıtılmaya çalışılan... Aşk ağza sakız edildi, bazen içi boşaltıldı, bazen günah dendi, bazen ağdalı sözcüklere sebep oldu. Üstüne perdeler indi, bulutlar örttü ışığı... İnsanlık yok olurken, aşkı da kirletti.

Formüllerden, stratejilerden, onu bunu tavlamaktan, elinde tutmaktan bahsetmiyorum. Bunları yapan, aşkı hiç anlamayan çokbilmiş, çok kitap var. Yaşamı anlamaktan, sen olmaktan, aşkı gerçekten yaşamaktan... Sana öğretilen değil, senin yaşattığın, seni yaşatan aşk. Aşkı anlatmaya, anlamaya yetmez düşüncelerin gölgesinde tanımlanmış aşk.

Günlük yaşamın içinde kaybolmuş insanlar, ilişkiler, evlilikler, aldatmalar, aldanışlar, hayal kırıklıkları, namus ve ötesi... Belki sen, belki sevdiğin, belki çevrende var olan insanların gerçek hikâyelerini sayfalara serdim; aralarına karıştım. Yaşamı ve aşkı ayırmadan sana geldim. Seni, yaşamı, insanı, Tanrı'yı, evreni konuşmadan zaten aşkı konuşamazdık.

Bu yazdıklarımı sana kitap harfleriyle değil, yaşanmışlıklarımla yazıyorum. Sen okuyacaksın diye yazılmış değil. Karşında çırılçıplak kaldım, yüreğimi çırılçıplak bıraktım, seninle aşkı çırılçıplak konuşmak, paylaşmak için...

Sen hiç âşık oldun mu? Âşık olundun mu? Aşkı gerçekten yaşıyor musun? Neden sadıksın ya da değilsin? Gerçekten aldattın mı, aldatıldın mı? Aşkla mı seviştin gerçekten? Neden evlendin ya da evleneceksin? Sen kimsin? Ne için yaşıyorsun? Şimdi yanıt verme. Belki evlisin, belki bekârsın, belki imkânsız aşkın ortasındasın, belki aşka âşıksın, belki hovardasın, belki aşktan çoktan vazgeçmişsin, belki yapayalnızsınç... Sohbetin sonuna gelmeden hiçbir yorum yapma. Aşkla ilgili sana öğretilen birçok şeyi, hatta her şeyi unut öyle başlayalım... Sonra sen anlat, ben dinleyeyim.

Ya her şey aşktı ya da aşk hiçbir şeydi!

Seni de, beni de fena kandırdılar. Aşk diye bize anlattıkları, hayallerini kurdurdukları gerçek aşk değildi. İnsanın insana duyduğu aşk, "yasak elma"nın ta kendisiydi... Önce kadın ısırdı elmayı, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 3 ay
büşraşen kütüphanesine ekledi.
Çırılçıplak Aşk

Ya her şey aşktı ya da aşk hiçbir şeydi!

Seni de, beni de fena kandırdılar. Aşk diye bize anlattıkları, hayallerini kurdurdukları gerçek aşk değildi. İnsanın insana duyduğu aşk, "yasak elma"nın ta kendisiydi... Önce kadın ısırdı elmayı, sonra erkek ve her şey bu andan sonra şekillendi.

Savaşların, paranın hükümdarlığında, korku imparatorluklarında, aşk en çok korkulandı ve bir o kadar da çarpıtılmaya çalışılan... Aşk ağza sakız edildi, bazen içi boşaltıldı, bazen günah dendi, bazen ağdalı sözcüklere sebep oldu. Üstüne perdeler indi, bulutlar örttü ışığı... İnsanlık yok olurken, aşkı da kirletti.

Formüllerden, stratejilerden, onu bunu tavlamaktan, elinde tutmaktan bahsetmiyorum. Bunları yapan, aşkı hiç anlamayan çokbilmiş, çok kitap var. Yaşamı anlamaktan, sen olmaktan, aşkı gerçekten yaşamaktan... Sana öğretilen değil, senin yaşattığın, seni yaşatan aşk. Aşkı anlatmaya, anlamaya yetmez düşüncelerin gölgesinde tanımlanmış aşk.

Günlük yaşamın içinde kaybolmuş insanlar, ilişkiler, evlilikler, aldatmalar, aldanışlar, hayal kırıklıkları, namus ve ötesi... Belki sen, belki sevdiğin, belki çevrende var olan insanların gerçek hikâyelerini sayfalara serdim; aralarına karıştım. Yaşamı ve aşkı ayırmadan sana geldim. Seni, yaşamı, insanı, Tanrı'yı, evreni konuşmadan zaten aşkı konuşamazdık.

Bu yazdıklarımı sana kitap harfleriyle değil, yaşanmışlıklarımla yazıyorum. Sen okuyacaksın diye yazılmış değil. Karşında çırılçıplak kaldım, yüreğimi çırılçıplak bıraktım, seninle aşkı çırılçıplak konuşmak, paylaşmak için...

Sen hiç âşık oldun mu? Âşık olundun mu? Aşkı gerçekten yaşıyor musun? Neden sadıksın ya da değilsin? Gerçekten aldattın mı, aldatıldın mı? Aşkla mı seviştin gerçekten? Neden evlendin ya da evleneceksin? Sen kimsin? Ne için yaşıyorsun? Şimdi yanıt verme. Belki evlisin, belki bekârsın, belki imkânsız aşkın ortasındasın, belki aşka âşıksın, belki hovardasın, belki aşktan çoktan vazgeçmişsin, belki yapayalnızsınç... Sohbetin sonuna gelmeden hiçbir yorum yapma. Aşkla ilgili sana öğretilen birçok şeyi, hatta her şeyi unut öyle başlayalım... Sonra sen anlat, ben dinleyeyim.

Ya her şey aşktı ya da aşk hiçbir şeydi!

Seni de, beni de fena kandırdılar. Aşk diye bize anlattıkları, hayallerini kurdurdukları gerçek aşk değildi. İnsanın insana duyduğu aşk, "yasak elma"nın ta kendisiydi... Önce kadın ısırdı elmayı, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 3 ay
büşraşen okumuş.
Kürk Mantolu Madonna

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 3 ay
büşraşen kütüphanesine ekledi.
Kürk Mantolu Madonna

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 3 ay
Daha Fazla Göster

büşraşen şu an ne okuyor?

Çırılçıplak Aşk

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.