berilergl

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 3 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

berilergl okumuş.
Beni Seç (The Selection, #1)

Bir prens nasıl tavlanır?

Illéa ülkesinde tüm genç kızlar doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı elbiselere ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: SEÇİM. Kıyasıya bir mücadeleyle geçen Seçimi kazanmanıntek yolu Prens Maxonı kendine âşık etmek.

America içinse Seçim, bir kâbustan farksız. Bu yarışa girmeyi kabul ederse, kendisinden aşağı sınıftan olduğu için herkesten gizlediği aşkı Aspeni arkasında bırakmak zorunda kalacak. Öte yandan bu, ailesinin tek kurtuluş şansı.

America saraya adım atar atmaz, kendini esrarengiz bir dünyanın içinde bulacak. Saray hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayacak.

35 kızın katıldığı vahşi bir yarış nasıl kazanılır?

''Açlık Oyunları ile The Bachelor arasında bir yerde duran bu roman öyle eğlenceli ki. Yazar, Americanın gizli, ilk aşkının külleri sönerken America ve Prens Maxon arasında gelişen kimyayı öyle ustaca kurmuş ki, okumaya doyamıyorsunuz.'' - Publishers Weekly

''Kiera Cassin ilk romanı Beni Seç, reality şov ve distopik bir peri masalının mükemmel sentezi.''
- Kiersten White, Paranormal

Bir prens nasıl tavlanır?

Illéa ülkesinde tüm genç kızlar doğdukları günden beri sınıf atlamanın peşinde. Paha biçilmez mücevherlere, göz alıcı elbiselere ancak bu şekilde sahip olabilecekler. Bunun için tek bir şansları var: SEÇİM. Kıyasıya bir ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 11 ay
berilergl şu an okuyor.
Deliliğe Övgü

Hakkımda ne derlerse desinler, (zira, deliliğin en deli olanlar tarafından bile her gün nasıl ayaklar altına alındığını bilmez değilim) tanrısal tesirlerimle tanrılar ve insanlar üzerine sevinç saçan gene ben, yalnız benim; öyle ya, bu kalabalık toplantıda ben görünür görünmez, söz söylemeye hazırlanır hazırlanmaz canlı emsalsiz bir neşenin çehrelerinizde birdenbire parladığı görülmedi mi? Günümüzde, Rönesansla birlikte ortaya çıkan hümanizm akımının yaratıcılarından ve en büyük temsilcilerinden biri olarak bilinen Roterdamlı Erasmusun (1469 -1536), gülmece türündeki bu yapıtına egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge saymak, gerçek deliliktir.Deliliğe Övgü çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri olmuştur. Yapıtın yazılışını izleyen sonraki yüzyıllarda haklı olarak düşünce düzeyindeki bağnazlığın her türlüsüne yönelen bir eleştiri diye yorumlanması, belki de bugüne değin koruduğu kalıcılığın baş nedenidir. Ahmet Cemal

******

Erasmus bu yapıtı sadece Sir Thomas Moreu eğlendirmek amacıyla bir haftada yazmış olduğunu öne sürmüştür. Fakat hem şaka yoluyla sunulan çelişkilerin hayranlık uyandıracı nitelikte oluşu hem de alimane coşkular içeriyor oluşu bu eserin çok daha ciddi amaçları olduğu gerçeğini ortaya koyar. Delilik, yaratıcısının değerli gördüğü her şeyi eleştirerek ve gençliği, hazları, sarhoşluğu ve hepimizin dünyaya gelmesini sağlayan baş döndürücü cinsel arzuları takdir ederek sözüne başlar. Sonraki bölümlerde insanların haksız iddialarından, zaaflarından, sahte teolog ve keşişlerden bahseder ve Hristiyanlıktaki deliliğe övgüler yağdırır. Erasmusun akıllığı, nükteleri ve tarzındaki ustalığı bu kitabın haklı bir başarı kazanmasını sağlamıştır.

************

Delilik, yani Stultitia bütün Rönesans ve Reform döneminin en çapraşık mefhumlarından birisi oldu. Alegoriler sayesinde bütün diğer duygu ve ethos tarzlarından, başka bir deyişle mesela Öfkeden, Cürümden, Tutkudan, Sevinçten çok farklı bir şekilde, ilk kez toplumların bir sorunu olarak ortaya çıkıyordu. Foucaultnun deyişiyle Büyük Kapatmanın öncelerindeyiz ve deliye verilen sözün, yani delinin bir nevi köyün delisi olarak hikmetler savurabildiği bir dünyanın ve zamanın son demlerindeyiz. Hayata dair edilecek sözlerin büyük bir kısmı delicedir ve asıl delilik günlük hayatta gittikçe yaygınlaşmakta olan her şeyi buharlaştıran deliliklerin tümünden çok daha bilgece ve ustaca kendi dünyasını ve alayını kurabilecektir.

************

Erasmus tüm metin süresince insanın kendi kendisiyle alay edebilmesinin en güzel örneklerini sunmaktadır. Erasmus bu eserde insancılığın en büyük temsilcisi olduğunu kanıtlamıştır. Eser günceliğini zamanımıza kadar korumuştur.
Erasmus: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe kavuşmasını sağlayacak konumun delilik olduğunu örnekleriyle vurgulamaktadır.
Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. İnsana yeryüzünde yaşama gücü kazandıran şey, gerçek bilgelik olma niteliğiyle doğrudan doğruya deliliğin kendisidir. Kitapta delilik (stultitia), kendi kendisine övgüler düzer; bu arada çocuklukta ve yaşlılıkta, aşkta, evlilikte ve dostlukta, politikada ve savaşta, yazında ve bilimde deliliğin nasıl her zaman egemen olduğu gösterilir.


************

Bu, içinde akıldan ziyade mizahın, hidayetten ziyade derin bilginin bulunduğu eşsiz bir eserdir. Aynı zamanda bağlayıcıdır da, Delilik Tanrıçasının hunisini takarak iyi insanlara tavsiyeler verdiği bu söylevi dinlemeye başladığınızda, bizi nereye sürükleyeceğini öğrenmek ve sonuna kadar dinlemek istiyorsunuz. Pierre de Nolhac

************

Erasmus (1469-1536) Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerindendir. İlk olarak 1511de yayımlanan Deliliğe Övgü, güncelliğini zamanımıza değin koruyabilmiş başyapıtıdır.Erasmus, dostu Thomas Moreu eğlendirmek için bir yolculuk sırasında bir haftada yazdığını söylediği Deliliğe Övgüde şu soruyu sorar: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe ulaşmasını sağlayan delilik değil midir? Gülmece bu çerçevede gelişir ve söz kendisini övmesi için deliliğe bırakılır. Delilik yaratıcısının savunduğu her şeyi eleştirerek gençliği, hayattan zevk ve neşe almayı, baş döndüren cinselliği över. Çocuklukta, yaşlılıkta, dostlukta, aşkta ve evlilikte, savaşta ve barışta, kendisinin insanlara nasıl egemen olduğunu ve onları nasıl mutlu kıldığını gösterir.Deliliğe Övgü, yazılışından günümüze, felsefe ile gülmecenin birleştiği en yetkin eserlerden biri olma özelliğini sürekli koruyabilmiş bir kitaptır.

******

Hakkımda ne derlerse desinler, (zira, deliliğin en deli olanlar tarafından bile her gün nasıl ayaklar altına alındığını bilmez değilim) tanrısal tesirlerimle tanrılar ve insanlar üzerine sevinç saçan gene ben, yalnız benim; öyle ya, bu kalabalık topl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 11 ay
berilergl bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 11 ay
berilergl okumuş.
Ejderin Tutkusu (Ejderha Serisi 3)

Hayatımı, kanatlarımı ve üstün güzelliğimi tehlikeye atarak, yalnızca sevdiklerim uğruna, bu acımasız Kuzey Elleri’ne girdim. Ama kıymetimi bildiler mi? Hayır. ‘Yakışıklı Gwenvael, en iyimiz sensin, tüm ejderhaların en güzelisin’ dediler mi? Hayır! Ailem asırlardan beri, doğuştan gelen ihtişamım ve alçak gönüllülüğümü bir türlü kabullenemedi. Fakat ben onlar için, tabii bir de cesur ve gözü pek olduğum için, bu toprakların en kötü kâbuslarına göğüs gereceğim. Bu yüzden şu anda bir anlaşma yapmak üzere Kuzeylilerin Canavar dedikleri kişiyi bekliyorum. Bu kişi o kadar korkulan bir yaratıktır ki, en büyük savaşçılar bile adını fısıldayarak söyler. Ama ben, Dayanılmaz ve Cesur Gwenvael, karşımdaki bu korkunç kadını… ne? Ahh… Şey, Canavar denen yaratık, yani Dagmar Reinholdt… bir kadın mı yani? “Buraya nasıl geldik?” “Bizi sen getirdin.” “Ben mi getirdim? Hatırlamıyorum.” “Ne hatırlıyorsun?” “Seni öptüğümü.” Gwenvael sırıttı. “Kütüphane raflarının orada. Fakat lütfen söyleyin bana, Leydi Dagmar, neden yaralandım ben? Yoksa gizli arzularınızla derimi falan mı yüzmeye çalıştınız?” “Gizli… ah. Her neyse. Son birkaç saattir hayatın cehennem gibiydi, olup biten bundan ibaret. Kaçırıldın, işkence gördün ve Sürü ejderhalarıyla savaştın.” “Gerçekten mi?” Gwenvael başını eğdi ve sesini alçalttı. “Şimdi, savaşta yaptıklarımı gördükten sonra sana daha mı ateşli geliyorum yani? Beni mümkün olabileceğinden çok daha fazla mı arzuluyorsun? Şu anda benimle birlikte olmak için can mı atıyorsun?” “Kes sesini, ejderha.”

Hayatımı, kanatlarımı ve üstün güzelliğimi tehlikeye atarak, yalnızca sevdiklerim uğruna, bu acımasız Kuzey Elleri’ne girdim. Ama kıymetimi bildiler mi? Hayır. ‘Yakışıklı Gwenvael, en iyimiz sensin, tüm ejderhaların en güzelisin’ dediler mi? Hayır! A... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 11 ay
berilergl kütüphanesine ekledi.
Ejderin Tutkusu (Ejderha Serisi 3)

Hayatımı, kanatlarımı ve üstün güzelliğimi tehlikeye atarak, yalnızca sevdiklerim uğruna, bu acımasız Kuzey Elleri’ne girdim. Ama kıymetimi bildiler mi? Hayır. ‘Yakışıklı Gwenvael, en iyimiz sensin, tüm ejderhaların en güzelisin’ dediler mi? Hayır! Ailem asırlardan beri, doğuştan gelen ihtişamım ve alçak gönüllülüğümü bir türlü kabullenemedi. Fakat ben onlar için, tabii bir de cesur ve gözü pek olduğum için, bu toprakların en kötü kâbuslarına göğüs gereceğim. Bu yüzden şu anda bir anlaşma yapmak üzere Kuzeylilerin Canavar dedikleri kişiyi bekliyorum. Bu kişi o kadar korkulan bir yaratıktır ki, en büyük savaşçılar bile adını fısıldayarak söyler. Ama ben, Dayanılmaz ve Cesur Gwenvael, karşımdaki bu korkunç kadını… ne? Ahh… Şey, Canavar denen yaratık, yani Dagmar Reinholdt… bir kadın mı yani? “Buraya nasıl geldik?” “Bizi sen getirdin.” “Ben mi getirdim? Hatırlamıyorum.” “Ne hatırlıyorsun?” “Seni öptüğümü.” Gwenvael sırıttı. “Kütüphane raflarının orada. Fakat lütfen söyleyin bana, Leydi Dagmar, neden yaralandım ben? Yoksa gizli arzularınızla derimi falan mı yüzmeye çalıştınız?” “Gizli… ah. Her neyse. Son birkaç saattir hayatın cehennem gibiydi, olup biten bundan ibaret. Kaçırıldın, işkence gördün ve Sürü ejderhalarıyla savaştın.” “Gerçekten mi?” Gwenvael başını eğdi ve sesini alçalttı. “Şimdi, savaşta yaptıklarımı gördükten sonra sana daha mı ateşli geliyorum yani? Beni mümkün olabileceğinden çok daha fazla mı arzuluyorsun? Şu anda benimle birlikte olmak için can mı atıyorsun?” “Kes sesini, ejderha.”

Hayatımı, kanatlarımı ve üstün güzelliğimi tehlikeye atarak, yalnızca sevdiklerim uğruna, bu acımasız Kuzey Elleri’ne girdim. Ama kıymetimi bildiler mi? Hayır. ‘Yakışıklı Gwenvael, en iyimiz sensin, tüm ejderhaların en güzelisin’ dediler mi? Hayır! A... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 11 ay
berilergl okumuş.
Ejderin Arzusu (Ejderha Serisi 2)

Nolwenn cadısı Talaith için hayat hiçbir zaman kolay olmamıştı. Bir tanrıça tarafından köleliğe zorlanmış, kocası tarafından hor görülmüştü. Ve yaşadığı köydeki herkes kendisinden korkuyordu. Tam hayatının daha kötü gidemeyeceğini düşündüğü sırada, onu öldürmeye niyetli kızgın bir kalabalık tarafından, yatağından sürüklenerek çıkartılmıştı. Kimsenin hesaba katmadığı şey ise, gümüş yeleli bir ejderhanın onu kurtarmaya karar vermesiydi.

Kudretli Briec, gözleri Talaith’e değdiği anda kadının onun olacağını biliyordu. Ama Talaith’in sivri dilini hesaba katmamıştı. Niçin onun da kendisini istediği halde bunu bir türlü kabul etmediğini anlayamıyordu. Kim Briec’i istemezdi ki? O, Kudretli Briec’ti. Dişiler, geceyi kollarında geçirmek için kavga ederlerdi. Ama ona Lort Kibirli diye hitap etmekte inat eden bu ufak tefek kadın basit dünyasını altüst etmişti. Briec dikkatli hareket etmezse insan dişisi
hakkında bilmediği sırlar tüm ırkına felaket getirebilirdi...

“Seksi ve fazlasıyla espirili" - Romantic Times

"Aiken'dan mükemmel bir kitap daha." - RT Book Reviews

"Ateşli mi ateşli bir seri." Library Journal

Nolwenn cadısı Talaith için hayat hiçbir zaman kolay olmamıştı. Bir tanrıça tarafından köleliğe zorlanmış, kocası tarafından hor görülmüştü. Ve yaşadığı köydeki herkes kendisinden korkuyordu. Tam hayatının daha kötü gidemeyeceğini düşündüğü sırada, o... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 11 ay
Daha Fazla Göster

berilergl şu an ne okuyor?

Deliliğe Övgü

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.