Hediye Tuğba

2 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Hediye Tuğba okumuş.
Aşkın Diyalektiği

Varlığın sesini dinleyenlerin, neler konuştuğuna kulak kesilenlerin, kuşların dilini, içerdeki benin dilini öğrenenlerin hayata verdiği en doğrudan karşılıktır aşk. Bu karşılıkla insan ben, sen ve o arasındaki ayrıştırıcı grameri aşarak birlik deneyiminde karar kılar. Aşk ve aşkınlık kelimeleri arasında yalnızca bir ses benzerliği yok elbette. Anlam ilişkisi var bu ikisi arasında. Aşk gündelik hayat içinde kalıplanmış ben bilincinden geçerek bir vecd deneyimine dönüştüğünde, olup bitecek, yaşanacak olan her neyse artık aşkın bir alana ait olmuştur. Gövdeyi, gündelik bakış açılarını, günübirlik duygulanımları, hayal oyunlarını, itibarî gramerin yükünü aşmışsınızdır artık. Artık her şey Leylâdır. Her şey Leylâyı gösteren bir aynadır. Rasim Özdenören geleneksel estetiğimizde ifadesini bulan mazmunlara göndermede bulunarak bir aşk metafiziğine yöneliyor bu yazılarında. Aşk metafiziği kavramı bu yazıların felsefî analizlerden ibaret olduğu düşüncesine sevk etmesin okuyucuyu. Eğer edebiyat ve sanat, insanın en sahici seslerini en doğrudan ifadesiyle yeniden biçimlendirmek ise, Rasim Özdenörenin düşünceleri daha çok bu imkana başvurarak anlam evrenini kuruyor. Onun aşka dair düşünceleri zihnî bir sisteme değil, hayatın kendisine indirgendiğinde ancak özgün anlamını kazanıyor. Aşkı bir mecaz kılan beşerî koşulların bir köprü, bir merdiven olduğunu ihsas ettirirken yazar, aşkın gerçeğini varlığın dikey boyutunda irdeliyor. Daha doğrusu aşk bu yazılarda yatay boyutu dikey boyuta bağlamanın bir imkanı olarak çıkıyor karşımıza. Aşkın diyalektiği ise sözü edilen bağlantıyı kurmanın, aşk derdine düşmenin, kısacası merdiveni çıkmanın kendine özgü serüveniyle ilgili türlü hallerden ibaret. Kalbin çeşitli hallerinden...

Varlığın sesini dinleyenlerin, neler konuştuğuna kulak kesilenlerin, kuşların dilini, içerdeki benin dilini öğrenenlerin hayata verdiği en doğrudan karşılıktır aşk. Bu karşılıkla insan ben, sen ve o arasındaki ayrıştırıcı grameri aşarak birlik deneyi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Hediye Tuğba okumuş.
Yüreğim Seni Çok Sevdi

Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime... demişti Murat. Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan O yürek yangın yeri O yürek sen istiyor Bir tek seni... Aslı ile Muratın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü... Herkesin kendinden bir şey bulabileceği kadar gerçek...

Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime... demişti Murat. Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan O yürek yangın yeri O yürek sen istiyor Bir tek seni... Aslı ile M... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl
Hediye Tuğba şu an okuyor.
Leyla ile Mecnun

Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâyım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda dostum daima sensin. Dış görünüşe değer verme bahsi ortadan kalktı artık. Gönül çok önceleri sana koştu canım seninle gitti. Şimdiki canım Leylâya değil, Mevlâya yönelik. Birlik yolunda seninle olmam, yanarım. Şimdi, gözümün nuru, gönlümün aydınlığı!.. Ben maskaralığa nam salmışım nam salmışım bari sen bu yola girme. İçinden çıkma namus perdesinin. Mecnun olan benim; bana yaraşır delilik, kınamışlık. Şimdi git, aşk töresini, âşıklık geleneğini, maşuk gidişatını bozma. Gir şimdi, ey vefalı! Açtırma kötü söz arayanların dudaklarını; sakız verme dedikodu arayanların ağızlarına. Beni aramaya çıktığını âleme bildirip deliliğine ferman yazdırma. Kimse seni burada görmeden git. Ben ki varım; sen içimdesin, bunu bil!..

Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâyım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 1 ay
Hediye Tuğba bir yazarı favorilerine ekledi.
11 yıl, 1 ay
Hediye Tuğba bir yazarı favorilerine ekledi.

12 Aralık 1916 tarihinde Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde doğdu. Hatay Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlayamadan Hatay'a döndü. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nâhiye müdürlüğü, Tercüme Kaleminde reis muavinliği yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyât Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyâtı bölümünü bitirdi. Elâzığ Lisesinde Fransızca öğretmenliği yaptı (1942-45). İstanbul Üniversitesi yabancı diller okulunda okutman olarak çalıştı (1946). 1955'te gözleri görmez oldu. Fakat talebelerinin yardımıyla çalışmalarını ölümüne kadar sürdürdü. 1974 senesinde İstanbul Üniversitesinden emekli oldu. 13 Haziran 1987 günü İstanbul'da vefât etti.

Cemil Meriç'in ilk yazısı Hatay'da Yeni Gün Gazetesi'nde çıktı (1928). Sonra Yirminci Asır, Yeni İnsan, Hisar, Türk Edebiyâtı, Yeni Devir, Pınar, Doğuş ve Edebiyat dergilerinde yazılar yazdı. Cemil Meriç, gençlik yıllarında Fransızcadan tercümeye başladı. Hanore de Balzac ve Victor Hugo'dan yaptığı tercümelerle kuvvetli bir mütercim olduğunu gösterdi. Batı medeniyetinin temelini araştırdı. Dil meseleleri üzerinde önemle durdu. Dilin, bir milletin özü olduğunu savundu. Sansüre ve anarşik edebiyâta şiddetle çattı.


KENDİ DİLİNDEN CEMİL MERİÇ

Kimim ben ? Hayatını , Türk irfanına adayan , münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi

Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı.

Kendinizi tanımak , irfanın varabileceği en yüksek merhale.

Hayatım bir trajedidir. Birinci perde evleninceye kadar geçen kadar zaman ; yıldızsız, cıvıltısız, katran gibi bir gece. Vıcık vıcık ıstırap. Birkaç şehri fethe yeten bir enerji yel değirmenlerine saldırmakla harcanır. İkinci perde izdivaçla başlar. Daha büyük, daha derin, daha uzun acılar. Fakat vahâları olan bir göl ve göğü yıldızlarla dolu; çocuklarım, kitaplarım..

Hayatımı iki kelime hülâsa eder:Öğrenmek ve öğretmek

12 Aralık 1916 tarihinde Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde doğdu. Hatay Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlayamadan Hatay'a döndü. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nâhiye müdürlüğü, Tercüme ... tümünü göster

11 yıl, 1 ay
Hediye Tuğba bir yazarı favorilerine ekledi.

Şair ve yazar. Asıl adı Cemalettin Seber'dir.

Cemal Süreya 1931'de Tunceli'nin Pülümür ilçesinde doğdu. 1938'de Dersim İsyanı sonrasında ailesi Bilecik'e sürgün edildi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü bitirmiştir. Maliye Bakanlığı'nda müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik, darphane müdürlüğü, Kültür Bakanlığı'nda kültür yayınları danışma kurulu üyeliği, Orta Doğu İktisat Bankası yönetim kurulu üyeliği ve 25 yılı aşkın Türk Dil Kurumu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Yayınevlerinde danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik yapmıştır.

Ağustos 1960'tan itibaren yalnızca dört sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini Haziran 1966 - Mayıs 1970 arası 47, 1980 -1981 arası iki sayı daha çıkardı. Pazar Postası, Yeditepe, Oluşum, Türkiye Yazıları, Politika, Yeni Ulus, Aydınlık, Saçak, Yazko Somut, 2000'e doğru gibi yayın organlarında şiir ve yazılarını yayımladı.

İkinci yeni hareketinin önde gelen şair ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreya'nın ilk şiiri "Şarkısı Beyaz" Mülkiye dergisinin 8 Ocak 1953 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Geleneğe karşı olmasına rağmen geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle ikinci yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu. 1997'de de Cemal Süreya arşivi yayımlandı.

Şair ve yazar. Asıl adı Cemalettin Seber'dir.

Cemal Süreya 1931'de Tunceli'nin Pülümür ilçesinde doğdu. 1938'de Dersim İsyanı sonrasında ailesi Bilecik'e sürgün edildi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nü bit... tümünü göster

11 yıl, 1 ay
Daha Fazla Göster

Hediye Tuğba şu an ne okuyor?

Leyla ile Mecnun

%0

Safahat

%0

Favori Yazarları (5 yazar)

Favori yazarı yok.