Yalnız Gözlerin İçin

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Harika bir aşk ve tabiki FMArsal romanı bitti mest olmuş durumdayım

10 puan

Tahir devlet için çalışan gizli bir askerdir. Arkadaşları gibi oda zengindir ama bu işi devlet için yaparlar. Arkadaşları ile teröristlerin saklandığı bir eve baskın yaparlar. Çatışmada masum olduğunu bilmediği genci vurur ve genç patlamada yaralı olduğu için çıkamaz. Tahir yardım etmeye çalışsa da ev patlatılınca genç ölür kendisi de yaralanır. Ölümüne üzüldüğünden kardeşini bulur amacı yardım etmektir. Kıza burs sağlar ve onunla ilgili her şeyden haberdar olur.

Güney kardeşinin ölümünden sonra hastane de Tahir'i görür ve künyesini alarak ondan intikam almaya yemin eder.
Okulunu bitirdikten sonra Tahir'in avukatı sayesinde Tahir'in yanına iş görüşmesine gider. Tahir'in gerçek kimliğini bilmez ama Tahir onu tanır. Tahir önce işe almak istemese de Güney özel yardımcısı olur. Onun tüm işlerini yapan bir yardımcı olur. Zaman geçirdikçe de aralarında ki çekim artar birlikte olurlar. Güney Tahir'in gerçek kimliğini öğrenince duygularına rağmen intikam isteği devreye girer.
Yaşanan üzücü olaylardan sonra bu kez Tahir kendisini sevmediği için Güney'den uzak durmaya çalışır. Neyse ki Güney sonunda onu sevdiğine ikna eder ve çocukları ile mutlu son olur.

Doğan'ın ve Tamer ikilisini de görmek güzeldi.
Kitabı sevdim. İkiliyi zaten merak ediyordum ve güzel bir hikayeyle merakımı giderdim. Yazarın tarzı aynı ama benzerlik olduğunu, tekrarın fazla olduğunu düşünüp kitaptan soğumama asla neden olmuyor. Güzeldi.

6 puan

Fatih Murat Arsal, sanırım Türk insanının boyunu erkekte 1.90 cm., bayanlarda ise 1.70 cm. üstüne çekmeyi başardı. Ben 1.54 cm. boyumla sanırım bu kitaplarda olsa olsa NBA basket topu olurum. Tamam, esas kızla, esas oğlumuz güzel olsunlar ama ne olur, durmadan bunu kitabın akışını bozacak biçimde gözümüze sokmasın.
Bu seriyi bitirsin ve mümkünse Akın ve dünyadaki on güzel mankenden biri olan (kitabımızda) Gamze'nin romanı da bizim engin ve zengin dünyamızda saklı kalsın. Ayrıca kitabın bir yerinde Ankara'da karın fazla tutmadığı yazıyor. Bir Ankaralı olarak söyleyeyim kışın Ankara doğal buz pateni sahası gibidir. Kar öyle tutar ki, on beş yirmi gün akrobasi hareketlerinin icat edilmemiş ve Harlem basket oyuncularını imrendiren her şekline tanık olursunuz. Yazarımız artık farklı bir biçimde yazarsa okuyalım yoksa mankenler geçidi okumaya hiç ama hiç gerek yok. Sonuçta, çirkinler de sever, hem de en içten aşkla...

9 puan

FMArsal okuyucularının çoktan okuyup bitirdiği kitabı anca şimdi okuyabildim. Abartı sayfa sayısı ve özellikle Tahir'e ısınamadığım için kendime başlasam mı diye çok kez sormuşluğum vardır.

Öyle ya da böyle başlayıp 4 saate yakın sürede bitirdim. Arsal'ın hikayelerinde fazla tekrara düştüğü bilinen bir durumdur. Fakat ilk kez bu kitapta aynı sahnenin/sahnelerin aşırı bir biçimde tekrar etmediğini düşünüyorum. Belki yazarı uzun süre sonra okuduğum için böyle düşünüyor olabilirim.

Güney'den fazla bir şey beklemiyordum ama tahminimden daha çok sevdim. Davranışları beni delirtmedi. Tahir için ise aynı mesafeyi korumayı tercih ederim. Güney'in aksine Tahir'de bir derinlik göremedim. Ne kadar ince tavırlarını görsem de bana göre aşırı yüzeyseldi. Gözümde Arsal'ın en sıkıcı karakteriydi kitaptan sonra da aynı kaldı benim için. Bir de Tahir'i yazarın her kitabında görmekten aşırı bunaldım. Onu yazmasa kitapları daha mı az satar acaba?

Tekrara düşmemiş desem de bir aşk romanı için 780 sayfa çok fazla. Örneğin "Bronz Atlı" isimi kitap 824 sayfa. Ama içinde romantizm kadar karakterlerin psikolojilerinin aktarılması, anlatılmak istenen bir savaş ortamı var. Yani "Bronz Atlı" dolu bir kitap, bu yüzden 824 sayfa gayet normal. "Yalnız Gözlerin İçin" ise sadece güzel/yakışıklı karakterlerin fazlaca bulunduğu, ne romantizmde ne normal anlatımda hiçbir derinliği olmayan bir kitap. Onun yerine 400 sayfayı geçmeyecek şekilde daha özenlice hazırlanmış kitap yazılsa tadından yenmez. Ama gel de yazarlara anlat.

O kadar eleştirdim ama neden 9 verdim. Güney hatırına ve az tekrarı olduğu için.

7 yıl, 1 ay
8 puan

Oldukça uzun, güzel başlayıp, güzel devam eden, ama sonlara doğru kadın karakterin beni delirttiği bir kitaptı :)...

Yazardan bir ricam olacak, artık kadın karakterlerini ölümlülerden seçse ne iyi olur, bizde meleklerle yarışacak muhteşemliklerini iki cümlede bir okumasak, valla içime daral geldi, elleri, gözleri, saçları, memişleri, kıvrak hatları, sütun gibi bacakları derken erkek karakterden uzaklaştım :))

Kitapta, bir kadının aşık olduğu adamın ki aynı zamanda patronu oluyor , iki yıl önce kaybettiği kardeşinin ölümünde parmağı olduğunu öğrenmesi, ve ardından , bir yandan intikam almak için kendince planlar yaparken, diğer yandan adama aşık olmasının hikayesi anlatılıyor, Güney'in beni delirttiği sahnelerin başında Tahir'in vurulma sahnesi var, adam onun yüzünden ölümden döndü, neymiş efendim kızımız tetiği çekme demiş, ölen kardeşini hatırlayınca yerdeki adama acımış, iyide Tahir onu vurmazsa o Tahir'i vuracak ki nitekim de öyle oldu, sonra da hastane koridorlarında zırladı durdu yüzsüz :)

Kitabın sonlarına doğru Tahir kıza biraz çektirdi yani süründürdü ama benim içim soğudu mu hayır, ben olsam hayatımdan tamamen çıkarırdım :)

Bu arada kardeşinin olayı hiç de Güney'in bildiği gibi değil, Tahir'imiz masum, yani masum derken o ve arkadaşları ki başta Tahir olmak üzere hepsi birer ilah :) "Ghost" adlı özel bir birimde, devlet için tehlikeli görevlerde çalışıyorlar ama masum insanlara asla zarar vermiyorlar :)

http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/


1 | 2 ileri