Uçurtma Avcısı

TEK KELİME : ENFES !

Olağanüstü bir dostluk örneğine şahitlik ettiğimiz inanılmaz bir kitap.Okudukça okuma isteğini artıran ve mutlaka herkesin okuması gereken bir roman.Dostluklar,arkadaşlıklar oldukça kıymetlidir.Bu kitapta bunu sonuna kadar görüyoruz.Mükemmel tek kelimeyle.

Ben ilk olarak Bin Muhteşem Güneş'i oumuştum. Bu kitabı okuyunca şunu anladım ki o kitap ustalık bu kitap ise çıraklık kitabı olmuş. Ama çıraklık kitabı bile muhteşem.

Hem tarihi hem de duygusal bakımdan tatmin eden bir kitap şiddetle tavsiye ederim.

Çok fena bir kitap, iyi anlamda.

Hiç mi iyi bir şey olmaz bir kitapta? İçim yerle bir oldu bu kitabı okuduğum her an. Bu kitabı yazarın diğer kitabından (Bin Muhteşem Kitap) daha çok beğendim ayrıca.

Son olarak da filminin hakkını veremediklerini düşünüyorum. Kitap çok daha güzel.

Bin Muhteşem Güneş adlı kitapla okuma aralığım yakın. yetimhane müdürleri aynı kişi mi diye düşünmeden edemedim :) Afganistan, Ortadoğu üzerindeki kirli oyunlar ve masum insanların yaşadıkları... güzel bir kitap

bu kitap için çok şey söylenebilir ama eğer okumadıysanız şiddetle bu sürükleyici kitabı almanızı ve okumanızı öneririm

Hem çok beğendim hem de yaşananlardan paralellikler kurup korktum diyebilirim. Çok az kitap beni böyle ağlattı...

bu kitabı o kadar çok beğendim ki hala her uçurtma kelimesinde aklıma geliyor.hikayesi hem çok etkileyici hem de çok üzücüydü.kitap bitmiş ben hala ağlıyor ve bir yerlerden hasan ın çıkmasını bekliyordum.bu arkadaşlığı hiç unutamayacağım sanırım.herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap

kitapta dönemin özelliklerine rastlayabiliriz
kişilerin neler yaşadıkları ve benzeri herşeye rastlaya biliriz
ayrıntıları daha sonra ekliyeceğim

Acıklı bir dostluk hikayesi olduğunu düşünüyordum okumadan önce. Beklediğim gibi bir konu. Fakat üslup çok güzel ve değişikti.Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen son derece profesyoneldi.Hoşuma giden ayrıntı; Farsça kelimelerin dilimizle harmanlanarak kullanılmış olması.Bir kaç kelime ister istemez kapıyorsunuz.İlk 100 sayfada çok hüzünlendim,kızdığım yerler oldu.Duygulara hitap eden bir anlatımı var.Dönem romanlarını sevenler ve Afganistan hakkında fikir sahibi olmak isteyenler okumalı derim.

Soluksuz okuduğum bir kitap.İyi ve kötü ayrımını düşündüren, kurgusuyla olduğu kadar anlatımındaki sadelik ve akıcılıkla da hayran beni hayran bırakan bir kitap oldu.Hasan 'ı ve Emir 'i sanırım uzun süre unutamayacağım.

Yaşamayı bırak tahmin bile edemeyeceğimiz kadar çok acı var bu dünyada..Kitabı okurken her sayfasında içim burkuldu her karakter farklı bir hayat dersi verdi.En önemliside VİCDAN..Emir gibi vicdanımla karşı karşıya kalacak birşey yapmış olm...aktan korktum acaba demedende edemedim.Küçücük çocuklar büyük acılar yinede herşeye rağmen sanki dünya çok güzel biryermiş gibi gülen savaşın ayırdığı insanlar Nefes aldığım ve bugün yaşadığım hayat için binlerce şükrettim ayrıca Hasan kadar güzel iki dostum olduğunu bilmek gücüme güç kattı. .

Yureklere dokunan bir kitap

filmi de tavsiye olunur.

Omuzunuza dokuna bir elin varlığı tüm hayatınız mutlaka etkileyecektir. Bu etkiden kurtulmak yıllar geçsede mümkün değildir. İşte bu roman da dostlukla başlayan olaylar örgüsünün sonunda süpriz bir sonla son buluyor. Merak uyandırıcı,akıcı ve duygularla dolu bir kitap. Edindiği şöhreti ilk satırından son satırına kadar hak ettiğine inanıyorum.

Hiç unutamam.. Kabil'in Sultanları..

aklımdan hiç bir zaman çıkmayacak bir kitap....

"Yeniden iyi biri olmak mümkün"

Bir kitap neler yapabiliyor böyle?
Uzanmışım yatağıma, açmış okuyorum. Hayatımda aksiyon namına bir şey yok. Rahat bir hayat yaşıyor, duygulardan arınmış gibi hissediyorum. Ama bir kitap düşünün ki belki hayat boyu hissedemeyeceğiniz kadar 'çeşitli' duyguyu size hissettirebilsin. Kitap bittiğinde belki hayat aynı hayat ama artık daha bir insan gibiyim...

Yazar tarihi, kurmacayı, dramı harmanlamış; belki kendi yaşamından dolayı, farklı kültürleri, gelenekleri çok iyi aktarmış. Eğer dikkatli okuyacak olursanız karakterlerin konumlarına, statülerine bakarak bir iki sayfa sonrasını kestirebilirsiniz ama daha fazlasını biraz zor..

"Baba, kötülerin bile canını yakmanın günah olduğunu söylerdi. İstemeden kötü olmuşlar, bazen de düzelirlermiş.."

Büyük bir savaşın korkak bir "kahramanı" ile yüzleşeceksiniz ve o kahramanın iç hesaplşamları çerçevesinde Afganistan, Amerika arasında hem siyasal hem de toplumsal bir yaşam profili ile karşılaşacaksınız. Söz konusu karakterlerden biri olan ve olayı anlatan Emir'in vicdanını temize çıkartıp çıkartamadığına uçurtmanın peşinden koşarken karar verebilirsiniz. Çok mu büyük roman derseniz. Hayır olması gerekenin ötesinde bir hürmet saygı verildiğini düşünüyorum. Fakat bunu kitabı küçük gördüğümden değil, sadece o kadar da büyük roman olmadığını ama asla kötü bir roman olmadığını da bilmenizi isterim. Okunur mu ? Kesinlikle. Sana arayıp durduğun bir hayatın kapısını açar mı ? Bilemem. Ama şunu biliyorum " Ulan nereden aldım bu kitabı." Dedirtmez.

benim için çok özel bir kitap.

Duygu yüklü etkileyici bir hikayeydi. Çok akıcı bir dil ile yazılmış olduğundan kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Afganistan'ın 50 yıl öncesinin tarihinden ve sosyal yaşantısından kesitler de bulabileceğiniz bir kitap, bu bağlamda Afganistan hakkında belli bir bilgi birikimine de sahip olacaksınız. Kitaptaki şu cümleyi aklımdan çıkartamadım bir türlü o yüzden paylaşmak istiyorum: "Yalnızca bir günah vardır,tek bir günah.O da hırsızlıktır.Onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın bir çeşitlemesidir.Bir insanı öldürdüğün zaman,bir yaşamı çalmış olursun.Karısının elinden bir kocayı,çocuklarından bir babayı almış.Yalan söylediğinde,birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın.hile yaptığın birini aldattığın zaman doğruluğu,haklılığı çalmış olursun."

Uçurtma Avcısı güzel bir roman. Benim için güzel olmasının nedeni: Birçok konu hakkında bilgi vermesidir. Rusya’nın Afganistan’a girmesi, Afganistan’daki iç savaş, Afganistan’daki etnik ve dini gruplar arasındaki çatışmalar, Taliban… gibi birçok konu hakkında önemli bilgiler veriyor. Ayrıca bu iç savaşta yaşananlar. Kitabın asıl konusu bu. Her iç savaşın olduğu yerde o yerde yaşayan insanlar birçok zorlukla karşılaşmıştır. Afganistan haklıda yıllarca yaşanan iç savaştan dolayı, yıllardır bu iç savaşın bütün acımasızlıklarını yaşıyor. İşte kitap, bu iç savaşın yüzünü bize gösteriyor. Kitaptan da anlaşıldığı gibi yaşanan hayatın özeti: İnsanların yaşadığı yerde güvende olmadığı, silah sesleri ile yaşamak zorunda kaldığı, çocukların çocukluğunu yaşamadığı, ölüm, sürgün ve kısacası insanın hayatını zorlaştıracak ve insanların hayatına son verecek her şeyin olduğu bir hayat. Kitapta anlatılanlar Afganistan ile sınırlı olsa da, okuduklarım bana bütün Ortadoğu’yu hatırlattı. Çünkü bu kitapta geçenler sadece Afganistan için geçerli değil. Bugün bütün Ortadoğu ülkeleri için geçerlidir. Bütün Ortadoğu’yu düşünürsek ve Ortadoğu’da yaşanan bu acımasız iç savaşları göz önüne getirirsek kitapta geçen kişilerin yaşamı sadece onların değil binlerce hatta milyonlarca insanın yaşadığı ve yaşamaya devam ettiği yaşamlardır.
Ayrıca, bu iç savaşların yaşanmasında başrol oynayan ABD’nin çok masum gösterilmesi kitabın en olumsuz yanlarından biri olduğunu düşünüyorum. Bu eğer yazarın gerçekten düşüncesi ise diyecek bir şey yok. Ama eğer siyaset gereği ABD’nin gücü göz önünde bulundurularak, böyle düşünmüşse bu kitaba yakışmayan ve ayıplanacak bir durum olmayı gerektirdiğini düşünüyorum.

Her insanın okuyup kendi süzgecinden geçirmesi gerektiğine inanıyorum. Kitap bittiğinde uzunca bir süre göğsüme bastırıp öylece durdum sanırım yeterli bir değerlendirmedir.

İçim ezildi. Zaten boğazımda bir yumruyla okuduğum kitabı bitirdiğimde göğsüme bir sancı oturuvermişti.

Zor bedeller veren bir ailenin hikayesi. Gerçek bir arkadaş Hasan'ın ve kendisiyle boğuşan Emir'in hikayesi...

Bazı hayatlar hiç adil değil ve bazı insanlar gerçekten şanslı doğmuyor.

Çok uzun yıllar okuma listemde olan, hep okumak isteyip de ertelediğim romandı, Uçurtma Avcısı. İki dostun hikayesinin perde arkasında Afganistan'daki radikal islamı, Sovyet işgalini, Hazaralar'ı, monarşinin çocuklar üzerindeki etkisini anlatan duygu yüklü, sarsıcı bir roman.

Ben böyle bir kitap görmedim. Resmen tüylerim diken diken oldu okurken. Her saniyesinde yüreğime işledi. Okurken gözlerimden yaş geldi. Duygu boşalması yaşadım resmen. İnanılmaz bir kitap...

içimi çok acıtan, insanlığın acımasız yüzünü gösteren yerlerinde kitabı bırakmak istedim ama o kadar güzel bir dille yazılmışki bırakılacak gibi değil.
Doğu edebiyatının dili masal gibi, sıcak havada insanın yüzüne değen yağmur damlaları gibi.

Dostluğun ve bu dostluk için bir çocuğun neler yapabileceğinin iç acıtıcı hikayesi... Aynı zamanda bir coğrafyanın yaşattıkları...

Sovyetler birliğinin Afganistan'ı işgal ettiği zamanlarda yaşanan dram ve acıların anlatıldığı bir kitaptır.
Emir ile Hasan birlikte büyüyen hem süt kardeş hemde yakın arkadaşlardı. Emir in annesi ölmüştür ve babasıda bölgede hatrısayılan zenginlerdendir. Hasan ın annesi de doğumdan sonra kaçmıştır ve babası ile yaşamaktadir. İki öksüz çocuk birlikte büyümektedirler. Hasan bölgenin en iyi uçurtma avcısıdır bir gün uçurtma turnuvasında Emir birinci olur Hasanda onun için rakibinin uçurtmasını yakalarken başına çok kötü ve unutulmayacak bir olay gelir. Emir bu olayı gördüğü halde birşey yapamaz ve bu vicdan azabını yaşamı boyunca taşır. Yıllar sonrada bu vicdan azabını hafifletmek için yaptıkları ve daha fazlası anlatılıyor kitapta okumanızı şiddetle öneriyorum. Dostluk, ihanet,savaş ve sadakatin birlikte anlatıldığı eşsiz kitaplardan...