Son Hamle (Dana Cutler #1)

En Son Değerlendirmeler

10 puan

http://illekitap.blogspot.com/2019/11/phillip-margolin-son-hamle-dana-cutler-1.html

Ara ara da olsa polisiye, gerilim, gizem ve dedektifli kitapları okumayı seviyorum. Ephesus'un Son Hamle kitabı çıktığında da okumalıyım dedim çünkü içerisinde güzel bir kurgu barındırdığını düşündüm ve bunun yanında yazarın ülkemizde yayınlanan diğer kitapları da çok sevilirken ve bende hiç kendisini okumamışken Son Hamle tanışmak için güzel bir adım olur diye düşündüm.

Yanılmadım!

Cidden çok güzel bir adım oldu çünkü muhteşem bir kurgu okudum. Bu yazarın diğer kitaplarını da okuma isteği oluştu içim de tek tek deneyeceğim açıkçası.

Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Dana yaşadığı kötü bir operasyon ve işkence dolu zaman sonucunda polisliği bırakarak özel dedektiflik yapmaktadır. Aldığı bir işte bir üniversite öğrencisini takip edecektir. Oldukça sıkıcı bir görev gibi görünürken Dana aslında hayatını fazlasıyla değiştirecek bir görev aldığını daha sonrasında fark edecektir. Takip ettiği kız ABD başkanıyla ilişki yaşamaktadır üstelik bu kız bir süre sonra vahşice öldürülmüştür.

Brad ise ünlü bir hukuk firmasında çalışmaya başladığında bir seri katilin temyizi için araştırma yapmakla görevlendirilir. Seri katilin iddiasına göre onun üzerine yıkılan bir cinayeti aslında o işlememiştir. Brad bunları araştırırken ortaya çıkan gerçekler aslında onun hiç de beklediği gibi değildir.

Fazlasıyla vahşi, acımasız ve politik bir oyunun içerisine kendini atmıştır.

Dana ve Brad'ın hayatları kesişirken ikisinin de tek hedefi bu oyunun içinde hayatta kalmaktır.

Olay döngüsü muhteşem bir şekilde kurgulanmıştır. Açıkçası hep nereye bağlanacak diye beklerken olayların bağlandığı noktalar başlarda beni oldukça şaşırttı. Ve bunu çok sevdim.

Durgunlaşıyor dediğim noktada hep bir hareket geldi. Bu ise tam benlikti çünkü ben bu tür kitaplarda hareketi severim.

Seri katillerin ikisi de birbirinden farklı katiller olmasına rağmen cinayetlerindeki vahşeti okumak ise kitabın bence en renkli noktalarıydı. Bu tür kitaplarda ben nedense vahşeti seviyorum çünkü polisiye demek durağanlık değil hareket, aksiyon ve vahşice işlenmiş cinayetler demek neredeyse benim için.

Kitaptaki bulmaca gibi parçaları birleştirip olayı çözmek, hayatta kalmaya çalışmak ve bütün bunların yanında politik oyunları ve dönen dolapları okumak çok iyiydi.

Bence hiçbir şey havada kalmadan çok güzel oturtulmuştu. Çok sevdim.

Bir de yorumumu bitirmeden demek istediğim bir şey var ki o da şu, her iki seri katilin de işlemediği bir suçun üzerilerine yıkılmasından duyduğu rahatsızlığı ve ardındaki nedenleri okumak oldukça ilginçti. Tamam biz o cinayetleri işledik, imzamızı attık o cesetlere ama son kızları biz öldürmedik gururu ve itirazları...

Onların psikolojilerini merak etmeme neden oldu.

Ama özellikle Brad'in görüştüğü katil, o kızı ben öldüremem çünkü o sırada başka birini öldürmüş bağırsaklarını değişiyordum dediği kısım da itiraf etmeliyim ki "oha" dedim. Bir de adam bulunamamış cesetlerin yerlerini söylemesi de...

Ayrıca katilin asıl kimliği de baya şaşırttı çünkü kitabın son detaylarına kadar aklımdaki kişi başka biriydi. İtiraf etmek gerekirse Brad ortaya çıkarana kadar da ben katili olabileceğini düşünmemiştim.

Ben çok severek okudum kitabı, size de tavsiye ederim. Bu türü seviyorsanız bence kaçırmayın bu kitabı derim.


geri ileri