Jordan'ın Peşinde (Hundred Oaks,#1)

En Son Değerlendirmeler

7 puan

Ve bir Yabancı Yayınları kitabı daha... elimde ciddi anlamda Yabancı logosundaki kitaplar biriktiği için artık tek tek bitirmeliyim diye düşünerekten okumaya başladım. Ve şunu fark ettim ki bazen çok duygusal bazen de çok eğlenceli kitapları hep geriye itmişim... bir daha bunu yapmamayı planlıyorum :)

Miranda Kenneally'nin Hundred Oaks Serisi'nin ilk kitabı Jordan'ın Peşinde, eğlenceli, arkadaşlığı, aşkı, aile ilişkilerini ve Amerkan Futbolunu konu alan hikayesiyle okuru yüzünde gülümsemeyle okutuyor.

Ahh, çok mükemmel ya da cidden süper diyebileceğim bir hikaye değildi. Ama eğlenceli zaman da geçirtti okurken. Neyse daha değineceğim çok şey var eleştiri kısmına en son değineceğim :)

Kitap, Jordan adında okulunun futbol takımının - Amerikan Futbol Takımı- oyun kurucusu olan genç, güzel bir kızdır. Evet, Amerikan Futbolu ve oyuncu kurucu bir kız... şaşırtıcı değil mi :) Bence süperdi :D Hiç bu futbolu izlediniz mi bilmiyorum ama bir yerde altta kalanın canı çıksın tarzında sert hamleleri olan bir spor. Bir kız içinse.. bilemiyorum oldukça zorlayıcı olduğu kesin bence.

Neyse, Jordan'ın en büyük hayali Alabama Üniversitesi'ndeki takımda oynamaktır ve bunun için kendi takımında en üst performansı sergileyip süper bir oyun çıkarmak ilk hedefidir. Ancak okuluna yeni gelen ve geldiği okulda oyun kurucu olan Tyler, hem Jordan'ın aklını karıştırıp hem çocukluk arkadaşı Henry ile arasının bozulmasına ve daha da önemlisi oyuna kendisini verememesine sebep olmaya başlarken Jordan hayatına dair çok büyük şeyleri fark etmeye, aslında her şeyin bir yerde nasıl da değişmeye başladığını görmeye başlayacaktır.

Kelimenin tam anlamıyla erkeklerin egemen olduğu ve ona göre sertlikle oynanan bir oyunda bir kız olmanın ve iyi olduğunu göstermenin azmini de okuyoruz. Açıkçası bu detayı çok sevdim ve Jordan'ın pes etmeyip savaşmaya devam etmesine de bayıldım.


Tyler'i sevip sevmeme konusunda çok kararsız kaldım ve şunu söyleyebilirim ki Henry mi Tyler mı derseniz sanırım Henry der susarım.

Jordan'ın babasıyla olan ilişkisi... bence kitabın en vurucu detaylarından biriydi. Neden derseniz, Jordan'ın babası Donavan da Amerikan Futbolu geçmişi olan biri ve bu konuda kızını desteklemiyor ve bu sporu bırakmasını istiyor ama aynı zamanda kızının yanında da olmak istiyor... eee işler böyle olunca da baya bir sıkıntı oluyor.

Neyse... yorumu çok uzatmayayım yoksa kitap içeriğine gireceğim.

Güzel bir aşk hikayesi tam Chic-lit diyeceğimiz türden. Aşırı mükemmel, duyguları süper anlatmış diyemem. Ki bence duygular biraz geçiştirilmiş çok daha fazla değinilebilinirdi bence.


Çok büyük beklentilerle okunmazsa ve ha evet okursam eğlenceli ve güzel bir hikaye bana sunar ama etkileyici bir hikaye sunmaz mantığıyla okursanız bence seversiniz. Ben tamamen öyle okudum çünkü okuyacağımı söylediğimde okuyanlar tarafından beklentimi çok yükseltmemem gerektiği söylemişti ki haklı çıktılar.

Sizlerde beklentinizi yükseltmeden okursanız seversiniz. Bence 5 üzerinden 3 alır daha fazlasını alamayacak bir kitap ne yazık ki.

Bu arada bence birim kapak orijinalinden daha güzel :D tam kurguya uygun bayıldım =)

1 puan

Yarım bırakmamak için zor tuttum kendimi. Acayip boş bir kitaptı. Karakterlere ısınamadım ayrıca çok tutarsız ve saçma davranışları vardı. Okudukça size bir şeyler katmasını bırakın tam tersi bir şey eksilten bir kitaptı.Okumayın!

7 yıl, 3 ay
5 puan

Salt Amerikan gençlik filmi gibi bir kitaptı.

http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2017/05/bazen-birimiz-icin-orta-seker-olan.html#more

geri ileri