Bir Aşk Masalı (Prince Trilogy, #3)

En Son Değerlendirmeler

8 puan

Serinin en kötü kitabı ama yine de güzeldi. Kalem güzel çünkü (:

8 puan

Prens Serisinin 3.Kitabı diğer adı Yılan Prens İle bu seri bitmiş oluyor.Serinin diğer kitapları gibi müthiş bir romandı..İntikam peşindeki bir asilzade ile masum bir taşralı genç kızn hikayesi idi..Birbirleri ile çok sıradışı karşılaştıktan sonra birbirlerinden ve aşklarından vazgeçemediler..Hata yaptılarsada aşkları ile her şeyi yendiler..Simon ile karşılasaya kadar Lucy gerçek bir uykuda olduğunu anladı ve uyandı.Bu uyanış ona neye malolorsa olsun sevdiği adamdan asla vazgeçmedi hata yaptı ama vazgeçmedi.Simon öldürülen ağabeyinin intikamını almak ve suçluları bulmak için yemin etmişti ..Bunun için her türlü tehlikeyi ölümü göze aldı..Ağabeyinin katilleri tarafından ölesiye dövülüp bıçaklandı Lucy onu bulduğu zaman ölmek üzereydi..Genç kız ne pahasına olursa olsun genç adamı evine taşıyıp onu tedavietmeyi başardı ama ruhunu tedavi edebilecekmiydi Simon'un aşkı ile onu iyileştirebilecekmiydi..Ne olursa olsun buna denemeye karar verdi kolay da olmadı..Tek kelime ile muhtesiem bir masal herkese okumasını tavsiye ederim...

10 puan

BAYILDIMMMM...!

Adamın o hassasiyeti ve kıza olan tutkusu allahım müthiş!

Yazar mükemmel... Yahu alın okuyun durmanız kabahat:)

Sevgilerle,

8 puan

Çok beğenerek okumuştumm tüm seri gibi bu da harikaydııı <3

6 puan

Üç kitaplık bir serinin son kitabıydı.En güzeli bence Çirkinin Aşığı'ydı.Şimdiye kadar okuduğum Tarihi Aşk romanları arasında kesinlikle en iyilerinden birisiydi.Fakat bu kitap vasattı. Simon karakteri yüzünden olabilir sanırım.Abisinin öldürülmesinden sonra intikamını almak için her yolu deneyen ve gözü hiçbir şeyi görmeyen Simon'u sevmedim.Yılanın soğukluğundan olsa gerek...E karakteri sevmeyince hikayeyi de sevemiyorsun.
Seriyi tamamlamak için okunabilir yoksa okunmasa da olur diyebileceğim kitaplardan.

3 puan

Okuduğum en kötü Hoyt kitabı bu olmalı. Hoyt diğer yazarlardan farklı olarak daha çok erkek karakterler üzerine yoğunlaşıyor ve ben bu tarzını gerçekten çok seviyorum. Burada da aynı şey söz konusu ancak kadın karakter bu romanda baya geri planda diyebilirim. Konusu da pek ilgi çekici değildi ama Hoyt yazdığı için aldım. Keşke almasaymışım.

7 puan

Puanlama konusunda çok kararsiz kaldim.Bazi yerlerini sevdim ama kitabi genel olarak değerlendirdiğimde bu puani layik gördüm.Hikayeyi ve karakterleri sevdim.Kitabin tek olumsuz yanı Çirkinin Aşığının gölgesinde kalmış olması.Bunun dışında canim Edward'imi tekrar okumak beni çok mutlu etti 😍 Bu türde sevenlere tavsiye ederim.😂

10 puan

Iddesleigh vikontu Simon Iddesleigh, abisini öldüren katilleri bulup, intikamını almaya kararlıdır.
Katil dört kişidir. Bunların başı ise Sir Rupert . Simon adamları bulup tek tek intikamını almıştır. Hepsini birer birer bulmuş, düelloya çağırmış ve kılıcıyla katletmiştir. Sıranın kendisine geldiğini anlayan Rupert daha önce davranıp Simon'ı öldürmeye çalışır. Ama tahmin etmedikleri bir olay olur Simon'ın kurtarılması.

Lucy yolda dövülmüş, bıçaklanmış yaralı çıplak bir adam görünce yardımına koşar. Önce öldüğünü sansa da yaşadığını anlayınca onu bırakamaz ve evine götürür. Kim olduğunu bilmedikleri bir adamdır. Tehlikeli biri olabileceğini düşünen Lucy'nin albay olan babası önce evinde kabul etmez üstelik genç bir kızı da vardır. Ama Lucy babasını ikna eder ve yaralının tedavisi ile ilgilenir.

Simon, gözlerini daha önce hiç gelmediği Kent'te Maide Hill kasabasında açmıştır. Uyanıp kendisini kurtaran güzeli görünce şaşırır. Karşısındakinin bir melek olduğunu düşünür. Bu melek bakımı ile de fazlasıyla ilgilenir. Lucy'de bir şeyler vardır ruhuna dokunan akıllı ve ciddi bir şey. İyilikler yapıp, babasının evini idare ederek masum bir hayat sürüyordu. Onu yalnız bırakması gerektiğini, meleğinin taşraya ait olduğunu bilir ama yapamaz.
İyileşme sürecin de ise yakınlaşmak kaçınılmaz olur.
Lucy uzun süredir konuştuğu papazdan evlenme teklifi bekler ama Simon ile tanıştıktan sonra artık teklif ilgisini çekmez hale gelir. Papazın karısı olmakla yetinemez. Daha fazlası olmak istediğini daha önce fark etmemiştir. Onun için rüyadan uyanmak gibi bir şeydir. Aniden daha önce karşılaştığı kimseye benzemeyen göz alıcı bir adam karşısına çıkmış ve ona farklı şeyler hissettirmiştir. Ona bugüne kadar hissetmediği şekilde yaşamı hissettirmiştir. Sabah Simon ile konuşma isteği ile uyanıp, onun hakkında her şeyi öğrenmek ister. Kendisine engel olamaz.

Simon'un düşmanları tekrar ortaya çıkınca Lucy'nin iyiliği için gider ama geri dönmesi çok uzun sürmez. Üstelik evlenme teklifi ile döner.
Lucy sevdiği adamı intikamından vazgeçirmeye çalışsa da yanından ayrılmaya dayanamaz. Simon ise sevdiği kadın ile intikamı arasın da kalır.
Büyük bir mücadeleden sonra nihayet hayatları yoluna girer.

Yazarı seviyorum bu kitabı da beğenerek okudum.
Yazar yine farklı bir konu bulmuş, akıcı bir kitap olunca da beğenmemek elde değil.

geri ileri